15 dakikada bilekten anjiyo ile normal yaşama dönmek mümkün

F

Fırtına

Guest
Bilekten anjiyo' yöntemiyle hasta, 15 dakikalık operasyonun ardından 1 saatte normal yaşamına dönebiliyor.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, 6 aydan beri hastalarına kasık yerine bilekten anjiyo yöntemini uyguladıklarını söyledi.

Bilekten anjiyo yönteminde operasyonun 15 dakika sürdüğünü ve hastanın 1 saat sonra günlük hayatına devam edebildiğini belirten Özdemir, ''Bu işlemin en önemli özelliği, bilekteki damarın ince yapılı ve büzüşmeye müsait olması sebebiyle doktor açısında zor olması, ancak hasta için büyük bir konfor oluşturması'' diye konuştu.

Kasıktan yapılan anjiyolarda kanamalar ve şişmeler görüldüğünü, ancak bilekten anjiyoda bu tür sıkıntıların yaşanmadığını kaydeden Özdemir, şunları kaydetti;

''Kasıktan damara girdiğimiz zaman çok büyük şişmeler ve kanamalar oluyor. Ameliyat sonrasında mutlaka 2-4 kilogram ağırlığında kum torbaları kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu da hasta için büyük bir sıkıntı. Ancak bilekten anjiyo da durum böyle değil. İşlem tamamlandıktan sonra hastanın bileğini sadece sargıyla sarmamız yeterli oluyor. İleriki günlerde de hastaya sıkıntı yaşatmıyor. Bu yöntemle sadece anjiyo değil stend yöntemini de uygulayabiliyoruz. Merkezimiz, Türkiye'de sayılı merkezlerden biri ve en fazla bilekten anjiyo yapan kardiyoloji ünitesine sahip. 30 kişilik ekibimizle ve iki anjiyografi ünitemizle günde ortalama 25-30 bilekten anjiyo yapılıyor. Mecbur kalmadıkça 6 aydan beri kasıktan anjiyo yöntemini kullanmıyoruz.''

NTV
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bilekten kalbe giden yol (radiyal anjiyografi)

Radiyal anjiyografi yöntemi, dünyada her geçen gün artan bir sıklıkla kullanılmaya başlandı


HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

Doç. Dr. Suat Altınmakas, son yıllarda kalp hastalığının tanı ve tedavisinde; ağrı, kanama gibi riskleri en aza indirmesi ve hastanın gündelik yaşamına hızla dönüşünüzü sağlayan işlem konforu ile öne çıkan el bileğinden anjiyo (radiyal anjiyografi) hakkında bilgi verdi.

Kalp ve damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde koroner anjiografi hala altın standart olarak kullanılan bir tanı yöntemidir. Bu tanı yöntemi geleneksel olarak “femoral arter” adı verilen kasıktaki atar damar kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu damarın geniş yapıda olması, işlemi yapan hekime kullanım kolaylığı sağlaması ve son yıllara kadar geliştirilen malzemelerin bu yoldan kullanıma uygun olması nedeniyle en sık kullanılan girişim yoludur.

Radiyal anjiografide ise el bileğinde bulunan birbirine paralel seyreden oldukça ince iki damardan biri (Radiyal arter) giriş noktası olarak kullanılmaktadır. Radiyal atar damarın giriş yolu olarak kullanılmasına ilk olarak 1992’de başlanmış ve 2000’li yılların başından itibaren Kuzey Avrupa ülkelerinde bazı merkezler rutin olarak bu yolu kullanmaya başlamıştır. Bu yolun üstünlükleri popularitesini artırmış ve dünyada artık hergeçen gün artan bir sıkılıkla kullanılmaya başlanmasına neden olmuştur.

El bileğinden koroner anjiografi çok daha ince bir damardan gerçekleştirilmesi nedeniyle işlem sonrası kasıktan yapılan işleme göre işlem yerinde kanama, damarda oluşabilecek ve bazen hastayı ameliyata götürebilecek balonlaşma gibi giriş yerine bağlı komplikasyonları pratik olarak % 0 düzeylerine indirmesi en önemli avantajlarından bazılarıdır. Bahsedilen riskler özellikle tanısal anjiografiye oranla balon ve stent işlemleri esnasında çok daha sık görülmesi nedeniyle el bileğinden balon ve stent uygulamaları çok hızla popülerlik kazanmıştır.


Hasta konforu ön planda

El bileğinden anjiografinin diğer önemli faydası ise hasta konforunu artırmasıdır. Kasıktan yapılan işlemlerde hastanın 6 saat kadar sırt üstü yatması, tuvalet ve yemek yemek gibi ihtiyaçlarını sırt üstü yatar pozsiyonda gidermesi gerekir. El bileğinden yapılan anjiografide ise işlemden sonra izlem süresi 3-4 saat olup işlemden hemen sonra kola yerleştirilen kanamayı durduran bir sistem ile hasta rahatlıkla kalkıp dolaşabilmekte tuvalet ve yemek yemek gibi tüm ihtiyaçlarını yardımsız olarak gerçekleştirebilmektedir. Bahsedilen bu avantajlar özellikle prostat problemi olanlarda, obezlerde, bel fıtığı, romatizmal, kemik ve eklem hastalığı olanlar ve uzun süre sırt üstü hareketsiz olarak yatmakta zorlanan hastalar için daha önemli hale gelmektedir.

Minyon tipliyseniz ve el bileklerinzi çok ince ise bu yöntem size uygun olmayabilir

Anjiografi yapılmasına karar verilen bir hastada hekim el bileğinden işlem konusunda deneyimli ise kasık ve elbileği damarlarını ve hastanın fizyonomik bazı özelliklerini hesaba katarak hangi yöntemin daha uygun olacağı konusunda hastaya bilgi verecektir. Ancak kronik böbrek hastalığı olan diyaliz hastaları ve diyaliz adayı olan hastalar ile kollarında ortopedik ve anatomik problem olanlar, işlemi yapacak doktorun muayenesi ile bu yöntem için uygun görülmeyebilirler.Bunun yanısıra; minyon tipli ve el bilekleri belirgin derecede ince olanlarda da bu yöntem uygun olmayabilecektir.

Başarı oranı çok yüksek

Günümüzde; gerek komplikasyon sıklığının azlığı, gerekse hasta konforu açısından tüm dünyada artarak uygulamaya giren el bileğinden koroner anjiografi, balon ve stent uygulamaları bu konudaki teknik ve malzeme kalitesindeki ilerlemeler sayesinde işleme alınan hastaların %90’dan fazlasında başarı ile gerçekleştirilebilmektedir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bilekten anjiyo

Sabah operasyon geçirip, öğleden sonra eve ya da işe dönebilirsiniz

Gelişen teknoloji sayesinde artık anjiyo girişimleri de çok küçük çaplı damarlardan yapılabiliyor. Yıllardır kasıktan yapılan anjiyo girişimleri de el bileğinden uygulanmaya başladı. Bu sayede sabah anjiyo olup, öğleden sonra işinize ya da evinize dönebiliyorsunuz. Anjiyonun el bileğinden yapılmasıyla gündelik yaşantıya dönmek de kolaylaşıyor.

Koroner girişimlerde el bileği damarının kullanılmasının işlem sonrasında istenmeyen, can sıkıcı komplikasyonların azalmasını sağladığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen sorularımızı yanıtladı.

Anjiyo kararı nasıl alınıyor?
Herkese anjiyo yapılması gerekmiyor. Bunun belli kriterler var. Efor testi bozuk olan, ekokardiyografisinde sorun çıkan, göğüs ağrısı yaşayan hastalarda tüm bilgileri toplayıp anjiyo yapıp yapmayacağımıza karar veriyoruz. Daha sonra yöntemler konusunda hastaya bilgi veriyoruz. Biz el bileğinden anjiyoyu standart yöntem olarak yaptığımız için diğer alternatifleri sunmuyoruz, yöntemi anlatıyoruz. Böylece hasta hem yeni bir şey duyduğu için memnun oluyor, hem de yöntemin avantajlarını öğrenince rahatlıyor.

Hastalar anjiyo yöntemini belirlerken tereddüt yaşıyor mu?
Aslında hasta yöntemi belirleme konusunda değil, anjiyo yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddüt yaşıyor. Anjiyo binde birin altında hayati riski olan bir yöntemdir. Ortaya çıkabilecek riskler de genellikle anjiyoda giriş yeriyle ilgili oluyor.

Anjiyonun el bileğinden yapılmasının avantajları nelerdir?
Bilek damarı kasık damarının aksine cilt yüzeyine çok yakındır ve şişman hastalarda bile kolaylıkla girilebilir. Cilde yakınlık ve arkasındaki kemik doku aynı zamanda işlem sonrasında giriş deliğinin kapanmasında kolaylıkla kompresyon uygulanabiliyor. Kanama çok kolay kontrol altına alınabiliyor. Kasık damarı yolu yapılan stent girişimlerinde işlem esnasında yüksek dozda kanı sulandırıcı ilaçlar uygulanması nedeni ile işlemden hemen sonra damara girişi sağlayan kılıf çekilemez. Kılıfın çekilebilmesi için 4-6 saat bu ilaçların etkisinin geçmesi beklenir bu zaman zarfında hasta yatağında bacağını hareket ettirmeden yatmak zorundadır. 4-6 saat sonra kılıf çekilerek elle 15-20 dakika kompresyon ve sonrasında yine 4-6 saat kum torbası ile ağırlık konularak kanamanın durdurulması sağlanmaya çalışılır. Bu nedenle kasık damarı yolu ile tanısal koroner anjiyografi yapılan hasta 6 saat, balon ya da stent gibi tedavi edici girişim yapılan hasta ise yaklaşık 12 saat yatağında işlem yapılan bacağını hareket ettirmeden düz yatmak zorundadır. Ayağa kalkamaz, tuvalete gidemez. Bilek damarı yolu ile yapılan girişimlerde ise işlem sonrasında kılıf yüksek doz kanı sulandırıcı ilaçlara rağmen hemen çekilir. Hastaya bileklik benzeri bir materyal takılır ve bu bileklik iki saate yakın hastada takılı kalır, hastaneden çıkmadan önce de çıkarılarak bandaj yapılır. Hasta ertesi gün bandajını çıkarabiliyor. Tabii ki hasta işlemden hemen sora ayağa kalkabilir, oturabilir, tuvalete gidebilir, hatta işlem yapılan elini kullanabilir yemeğini kendi yiyebilir. Koroner tanısal işlemlerden sonra 6 saat hastanede yatmak yerine 2.5-3 saatte taburcu olabilir.

Anjiyosunu el bileğinden yaptıran kişiler işe ne kadar sürede geri dönebilir?
Evet, eğer hasta isterse aynı gün içinde işine dönebilir. Elbette bunlar anjiyo sonucuna göre belirleniyor. Eğer anjiyoda tedavi gerektirecek bir sonuç çıkarsa o zaman hastaya farklı davranılıyor. Gerekiyorsa hastaneye yatırılıyor.

İşlem nasıl yapılıyor?
Anjiyo yapılacak cilt altı uyuşturuluyor ve işlem lokal anestezi altında yapılıyor. Kesi çok küçük olduğu için hasta ağrı hissetmiyor. Sonrasında da bir sıkıntı yaşanmıyor.

Komplikasyon olabiliyor mu?
Bilekten yapılan anjiyoda giriş yeriyle ilgili komplikasyon riski yüzde birin altında görülüyor. Yani neredeyse hiç yok. Anjiyodan sonra önemli olan giriş yerinin sıkıştırılmasıdır. Asıl işlem kataterin damar içine girmesi için açılan 2-3 mm’lik deliğin kapanmasıdır. Giriş yerinden kaynaklanan sıkıntılar bu deliğin iyi kapanamamasından kaynaklanır. Kasıktan yapılan anjiyoda kullanılan damar büyük bir damardır. Arkasındaki kemik dokular oldukça geride, kas ve yağ var. Özellikle kilolu kadınlarda yağdan dolayı iyi sıkışma sağlanamayabiliyor. El bileğinden yapılan anjiyoda damarın altında kemik olduğu için anjiyo sonrasında kullanılan bileklik benzeri bir materyal sayesinde kanama kısa sürede duruyor ve deliğin kısa sürede kapanması sağlanıyor. Anjiyonun riskleri ondan alınacak bilgilerin sağladığı kazanımlar düşünüldüğünde çok önemsiz kalıyor.

Başarı oranı nedir?
2007 yılından bu yana hem yurt dışından hem de yurt içinden bize başvuran yaklaşık 6000 civarında hastaya koroner anjiyografi ve stent girişimini bu yöntemle başarı ile uyguladık. Halen Fransa, Japonya, Çin, Belçika, Almanya, Hollanda gibi birçok ülkede standart olarak bu yöntem kullanılıyor.

Anjiyonun sonuçları ne zaman ortaya çıkıyor?
Sonuçlar anında ortaya çıkıyor. Çünkü işlem sırasında ne olduğunu anında görüyoruz. Darlıklar bilgisayar ekranında daha çekerken görülüyor. Ve ne yapılması gerektiğine o anda karar veriyoruz.

El bileğinden anjiyonun uygulanamayacağı hasta grupları var mı?
Yapmayı istemediğimiz hasta grupları var. Bunlardan bir tanesi diyalize giren hastalar. Bu hastaların kol damarı üzerinde hareket etmek sıkıntılı olabiliyor. Kronik böbrek yetmezliği olan kişilerde de kol damarları önemli olduğundan uygulamamayı tercih ediyoruz. Ayrıca, herhangi bir kaza ya da yaralanma sonrasında kol damarında travma oluşanlara da el bileğinden anjiyo yapılamıyor.

Damar yapıları çok ince olan zayıf kişilere uygulama mümkün olabiliyor mu?
İri vücutlu kişilerin damarları zayıf olanlara nazaran daha geniş oluyor. Çok ince yapıdaki kişilerin damarlarını anjiyo öncesinde kontrol ediyoruz, işlem için uygun çapta olup olmadığına karar veriliyor. Kullandığımız kataterler de aslında çok ince. Bu nedenle damar yapılarının inceliği nedeniyle işlemi yapamadığımız hasta oranı sadece yüzde birdir.

Uygulamada ya da sonuçlarda kadın erkek arasında bir fark var mı?
Her iki cins arasında uygulama açısından bir fark yok. Tek fark, kadınların damarları erkeklere oranla daha ince olması. Ama bu farklılık da uygulamada zorluk getirmiyor. Kadınlar mahremiyet düşüncesinden dolayı el bileğinden anjiyoyu tercih edebiliyor

İşlem sonrasında bilekte herhangi bir iz kalıyor mu?
El bileğinden anjiyo 2-3 mm’lik çok küçük bir kesiden yapılıyor. Yani üç veya dört toplu iğnenin başı kadar büyüklükte belli belirsiz bir iz oluyor.

Bir kişiye birkaç defa el bileğinden anjiyo yapılabilir mi?
Elbette mümkün. Böyle bir durumda, bir önceki işlemin gerçekleştirildiği yerin yarım santim üstünden yapabiliyoruz. Ya da karşı taraftaki bilekten yapıyoruz. Birkaç defa anjiyo yaptığımız ve balon stent taktığımız pek çok hastamız var.

Anjiyo yapılırken damar tıkanıklığı tespit edilirse ve stent takılması gerekiyorsa uygulama hemen mi yapılıyor?
Genellikle şöyle bir yol izliyoruz. Eğer bırakılamayacak kadar çok kritik bir darlıksa ve balon ve stentle açılmaya uygunsa o zaman stentle açıp tedavi ediyoruz. Örneğin kalp krizi geçiren hastalar, klinik durumu kalp krizi tehdidi olduğunu gösteren kişiler veya hiçbir şey olmamasına rağmen anjiyoda çok kritik olduğu görülen vakalarda aynı anda stent takılabiliyor. Anjiyo yapar gibi aynı yöntemle, aynı yoldan, aynı seansta yapılabiliyor. Eskiden sadece bir damar tıkanıkllıoğı olan hastalara stenti tercih ediyorduk. Stent teknolojisinin gelişmesiyle artık 2, 3 hatta daha fazla sayıda damarda darlıkları olan hastalara da stent girişimi yapabiliyoruz. Ancak çok damar hastalığında stent yanında by-pass tedavisi de oldukça iyi sonuçlar verdiğinden, anjiyo yaparken stent kararı almış olsak bile aynı seansta işleme devam etmiyoruz. Önce hastaya ile alternatif tedavi yöntemlerini anlatıyor, cerrahi ekip ile konsültasyon yaparak ortak bir karar alıyoruz ve hastanın da görüşünü alarak en uygun tedavi yöntemini seçiyoruz.

haberturk
 
Tekerlekli Sandalye
Üst