20 Uyku Gerçeği

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Uyku insanın olmazsa olmazları arasında ve yaşamla ölüm arasında bir geçiş sanki. İşte uyku hakkında bilinmesi gereken 20 bilimsel gerçek...

1. En uzun uyanık durma rekoru 18 gün, 21 saat ve 40 dakika. Rekoru kıran kişi bu süre boyunca halüsünasyon gördüğünü, paranoya yaşadığını, görüşünün bulanıklaştığını, konuşmasının kaydığını, hafıza ve konsantrasyon kaybı yaşadığını söyledi.

2. Tıbbi inceleme olmadan birisinin gerçekten uyanık olduğunu anlamak imkansızdır. İnsanlar gözleri açık ve farkında olmaksızın şekerleme yapabilirler.

3. Beş dakikadan önce uykuya dalarsanız bu uykuya muhtaç olduğunuz anl..... gelir. Uykuya dalma süresinin idealı 10 ve 15 dakika arasındadır. Bu, sizin yorgun olduğunuza ve derin uykuya hazır olduğunuzu söyler.

4. Rüyaların uzun bir süre boyunca REM (Rapid Eye Movement – Hızlı göz hareketi) sırasında olduğuna inanılıyordu ancak REM'in olmadığı uyku periyodlarında da rüya görülebilir. Rüya görmediğimizde hiç uykumuzun olmaması muhtemeldir.

5. REM rüyaları genellikle kötü olaylar dizisi tarafından domine edilir, ama REM periyodu dışındaki rüyalar kendini tekrar eder ve hayali düşünce gibidir. Örneğin, uyandığınızda telefonunuzu bir yerde unuttuğunuz hissiyatına kapılırsınız.

6. REM uykusundaki bazı göz hareketleri uyku anında yapılan belli hareketlerin aynısıdır. Örneğin rüyanızda film izlerseniz gözleriniz sabit durur, ama bir şeyler ararsanız gözleriniz gerçek hayatta yaptığınız gibi sağa sola bakar.

7. Filler REM uykusu dışında ayakta uyurlar.

8. Bazı bilimadamları rüyalarda hatırlamaya değer şeylerin görüldüğünü iddia ederken, bazıları da unutulması gereken tecrübelerin görüldüğünü söyler.

9. Rüyaların hiçbir amacı yoktur ancak iki şeyden doğar: uyku ve şuur.

10. Bilim adamları 1998 senesinde bir insanın dizinin arkasına parlak bir ışık tutarak beynin uyuma-uyanma saatini ilk haline getirdiler. Deneyi yapanlar bu olguyu açıklayamadı.

11. İngiliz Savunma Bakanlığı araştırmacılar askerlerin biyolojik saatleriyle oynamayı başararak onları 36 saat uyanık tuttu. Çok küçük optik lifler askerlerin retinasına çok küçük boyutlardaki bir çerçeve içinde yerleştirildi. Bunun sayesinde askerler kendilerini henüz uyanmış gibi hissediyordu.

12. 199 Exxon Valdez yağ akıntısı, Challenger uzay mekiği faciası ve Çernobil nükleer kazasının hepsinin, orada bulunan görevlilerin uykusuz halde çalıştıkları için gerçekleştiği ortaya çıktı.

13. Bazı insanların uyanmak istediği saatten erken ve ya geç uyanmasını sağlayan ‘biyolojik alarm' stres hormonu salgılamasından oluşuyor. Araştırmacılar bunun uyanmanın verdiği stresi yansıttığını söylüyor.

14. Dijital alarmlı saatten gelen çok az bir ışık bile tamamen uyanık olmasanız da uyku düzeninizi bozar. Işık hüzmesi beyindeki ‘nöral anahtarı' kapatır ve uyku için gereken vücut kimyasallarının dakikalar içinde kaybolmasına neden olur.

15. İnsanlar, hayvanlara göre üç saat daha az uyur.

16. Avlanma ya da saldırılma riski bulunan ördekler, beyninin bir tarafını uyutabilirken, diğer yandan da uyanık kalabilir.

17. Viktoryan döneme ait günlüklerde yetişkin bir insanın gecede 10 saat uyuduğunu ortaya çıkarttı.

18. Uykuyla ilgili bildiğimiz her şey geçmiş 25 senede bulundu.

19. Saatler geri alındığında Kanada'da çalışanlara fazladan verilen 1 saatlik uyku izni gününde, trafik kazalarının gözle görülür derecede düştüğü gözlendi.

20. Uzmanlar, uyku düzenini bozan en ‘cazibeli' şeyin 24 saat internet bağlantısı olduğunu söylüyor.


1653699_706727642701047_102526352_n.jpg
 
Son düzenleme:

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Uyku hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar

Uyku hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar.jpg

Uyku hakkında ne biliyorsunuz?

Doğru bildiğimiz yanlışlar

Uyku ve sağlık hakkında bildiklerimizin çoğu, doğru bildiğimiz yanlışlardır. Hatta uyku ile ilgili hakim fikirlerimizin bazıları tehlikeli bile olabilir. İşte uyku hakkında bazı genel inançlar ve ardındaki gerçekler.

Horlamak sinir bozucu olabilir ama tehlikesizdir!

Pek çok kişi için bu doğru olabilir ama bazen de horlama, uyku apnesi olarak bilinen bir hastalığın habercisidir. Bu durum uyku sırasında nefes almayı durdurur. Uyku apnesi çeken kişiler sıklıkla horlarlar ve ileri vakalarda geceleri defalarca nefessiz kalarak uyanırlar. Uyku apnesinin ciddi sonuçları olabilir. Horlama ayrıca obeziteyle de ilgili olup hava yolunu kapatabilir.
Kronik olarak horlayan kişilerin bir doktora görünüp hayatlarını tehdit edecek düzeyde potansiyel bir sorun yaşayıp yaşamadıklarını kontrol ettirmeleri gerekir.

Tüm gece sürecek bir uyku tavsiye edilir ama daha azıyla da yetinebilirsiniz.

İhtiyacınız olandan daha az uyku uyumak sadece sizi yorgun hissettirmekle kalmaz aynı zamanda sağlığınıza da zararı olabilir. Obezite, tansiyon, depresyon, düşük verimlilik ve zihinsel aktivite uykusuzluğun sonuçlarındandır.

Araç kullanırken uykunuz gelirse, radyoyu ya da camı açmanız uyanık kalmanıza yardımcı olur

Bu taktikler sizi kandırabilir; sizi birkaç dakikalığına canlandırabilir ama yorgun bir beden kısa süre sonra uyaranları algılayamayacaktır. Bunun sonunda da yine kafanız önünüze düşmeye başlar. Araç kullanırken uykunuz geldiğinde yapılacak en iyi şey, aracınızı uygun ve güvenli bir bölgeye çekmek ve en azından 15 dakika kestirmektir. Bu bile aslında geçici bir önlemdir. Uykulu araç kullanmanın tehlikelerinden korunmanın yegane yolu, bir önceki gece iyice uyumuş olmaktır.

Ergenlik dönemindekiler yeterince büyümüş olduğundan yetişkinler kadar uykuyla yetinebilirler.

Sınıfta uyuklayan bir ergen, tembellik ya da dikkatsizlik belirtileri gösteriyor diyemeyiz. Uyku uzmanları, ergenlik dönemindeki gençlerin, ortalama bir yetişkinden daha fazla uykuya ihtiyaçları olduğunu bildiriyor –en az 8,5 – 9,5 saat. Tek sorun şu ki ergenlik dönemindekilerin biyolojik saati yetişkin ritmine daha yakındır: akşamın geç saatlerinde uyanık olmak ve sabah daha geç saatlere kadar uyumak şeklinde. Pek çok okul çok erken saatte eğitime başladığından, bu öğrenciler kronik olarak uykusuzluk çekiyor olabilirler.

Uykuya dalmakta sorun yaşamıyorsanız, uykusuzluk da çekmezsiniz.

Uykuya dalmakta çekilen güçlük, uykusuzluk ile bağlantılı dört semptomdan sadece biridir. Diğerleri; çok erken uyanmak ve tekrar uyuyamamak, sık uyanmak ve yorgun uyanmaktır. Bu uykusuzluk tiplerinden herhangi biri uyku bozukluğunun bir semptomu veya bir başka medikal sorun olabilir.

Obezite, diyabet, yüksek tansiyon ve depresyon gibi sağlık sorunları ya genetiktir ya da yaşam tarzı ile ilgilidir, uyku ile bir ilgisi yoktur.

Aksine, bilimsel çalışmalar, pek çok sağlık sorunu ile uyku arasındaki bağlantıyı kanıtlamıştır. Örneğin, yetersiz uyku, kilo kontrolü ile ilgili büyüme hormonlarının üretimini etkiler. Kardiyovasküler sorunlar, diyabete yatkınlık ve diğer sağlık durumları kötü uyku ile bağlantılı görünmektedir.

Yaşlandıkça daha az uykuya ihtiyacımız olur.

Yaşlandıkça değişen uyku düzenimizdir, ihtiyacımız olan uyku miktarı değil. Yaşlılar gece daha sık uyanabilir ama gündüz de daha fazla şekerleme yapma eğilimindedirler.

Uyku, beyninizin dinlendiği bir zaman parçasıdır.

Aslında uykunun belli bazı aşamalarında önemli miktarda zihinsel aktivite gerçekleşir. Her bir 90 dakikalık uyku çevriminde pek çok aşama bulunur. Her çevrimin en derin bölümünde bile beyin bilgi işlemekte ya da rüya görmektedir. Bilim insanları halen neden rüya gördüğümüz konusunda emin değil ancak şu biliniyor ki; beyin aktivitesinin periyotları yaşamsal bir onarım fonksiyonuna hizmet etmektedir.

Geceyarısı uyanırsanız, koyun sayarak ya da başka bir yöntem kullanarak uykuya dalmaya çalışın.

Geceyarısı uyanıp da kendinize uyumak zorunda olduğunuzu söylediyseniz, bunun ne kadar imkansız olduğunu bilirsiniz. 15 dakika içinde yeniden uykuya dalamazsanız, yataktan kalkın ve sizi rahatlatacak bir şeyler yapın. Böylece yeniden uykunuzun geldiğini hissedebilir ve yatağa dönebilirsiniz.


Makale: Uzm. Dr. Abdulkadir SAĞDIÇ
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Uyuma stratejileri

Uyuma stratejileri.jpg

UYKU GİZLİ GÜÇTÜR

Uyku, bedenimizde dolayısıyla hayatımızda her şeyin düzene konulduğu, tamir ve tedavi edildiği son derece önemli bir süreç olarak yaratılmıştır.

Hayvanlar üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda, bir kaç hafta uykusuz kalmanın ölüme neden olabileceği ispat edilmiştir.

Yetersiz uyku ile zihinsel güç kaybı arasında yakın bir ilişki olduğu da, uykusuz kalan insanların zihinsel çalışmalarının tamamen durduğu ve düşüncelerini hiçbir şeyin üzerinde yoğunlaştıramadıkları da ispat edilmiştir. 48 saat uykusuz bırakılan yüksek öğrenimli kişilerin, ilkokul çocuklarına öğretilen matematik işlemleri yapamadıkları da çalışmalarda görülmüştür.

Uyku, beynin dinlenme vakti değil tersine vücudun dinlenme ve tamir işiyle meşgul olduğu zamandır. Beynin elektriksel yapısı üzerinde yapılan araştırmalar zihnimizin uyku esnasında en az uyanık dönemde olduğu kadar yoğun çalıştığını göstermiştir. Aradaki tek fark gece ve gündüz yapılan işlerin farklı olmasıdır.

Düzenli ve kaliteli uyku sadece büyüme çağında değil, bedenin sağlıklı olması için her yaş döneminde son derece önemlidir.

Uyuma stratejileri:

Doğru uyku stratejimizi aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

Günde 6-7 saatten fazla uyumamalıyız.

Öğlen 30 dakika (11.00-1.30 arasında) kısa bir uyku ile günün ikinci yarısına hazırlanmakta çok büyük fayda var.

Gece 23.00-5.30 arası (1 saatlik kayma olabilir) uyuyor olmalıyız.

Sabah erken kalkmalı ve öğlen vaktine kadar bir daha uyumamalıyız.

Asla tok uyumamalıyız. Yemeğimizi uykudan en az 2-2,5 saat önce yemeliyiz.

Akşama yakın vakitte uyumamalıyız.

Uyku öncesinde vücut adalelerimizi gevşetmeliyiz.

Gürültülü, kötü kokulu, çok yumuşak veya tümsekli zeminde uyumamalıyız.

Uyuyacağımız oda tam karanlık olmalı

Uyuyacağımız odada hiçbir elektronik cihaz olmamalı.

Böyle bir uyku stratejisi için 10 günlük ısrarlı takip, bu sistemi alışkanlık haline getirmemiz için yeterli olabilir. Bir defa başardığınızda zihinsel üretim ve bedensel dinçlikte zirveye doğru tırmanacaksınız. Uykuda geçen zamanın ihtiyaçtan fazla kısmını büyük bir israf olarak görmeye başladığınızda, yaşam sevinciniz de artmaya başlayacak


Makale: Prof. Dr. Hüseyin NAZLIKUL
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
uyku.jpg772e9b942473a2e5272d.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
FB_IMG_1453161637978.jpgdd7b16691d4f0356deb7.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
uyku_549255.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
iyi+geceler.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
uyku-honore-de-balzac.jpg



Çocukken ne güzeldi;
Sadece "gece" olduğu için uyurduk.
Şimdiyse sabah erken kalkmak için,
Yorulduğumuz için veya unutmak için uyuyoruz...
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
12319231_10153709155299820_949551034_n.jpg




Yataktan çıkmak istememek ve sabahları zor uyanmak psikolojik bir semptomdur; tıptaki adi Dysania'dır.
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
7050795acf80ea93645e152ab50e9896.jpg




Fazlasında gözümüz yok,
Kafamız rahat uyuyabilecek kadar mutlu olalım yeter...
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
12994414_973829812672836_7350708267630969032_n.jpg



Uzun süre uykusuz kalmak; görme bozukluğu, hafıza kaybı, halüsinasyon görme ve dikkat kaybına neden olabilir. Uykuyu ihmal etmeyin.
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Dikkat! Bitmeyen uyku isteğiniz hastalık belirtisi olabilir!


Gece ne kadar uyusanız da gün boyu esnemekten kendinizi alamıyor musunuz? Uyku haliniz içtiğiniz fincanlarca kahveye rağmen geçmiyorsa, belki de artık bir uzmana görünmenizin zamanı gelmiştir.

Gece yeterince uyunmasına rağmen gündüz aniden gelen dayanılmaz uyku isteği Narkolepsi hastalığının en önemli belirtisi.

Hangi sınırlar aşıldığında aşırı uyku bir hastalık olarak tanımlanabilir?

Aşırı uykululuk hali, ciddi rahatsızlıklara neden olabilen önemli bir sorun olması gerekirken, genellikle günlük iş temposuyla veya başka sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilip ciddiye alınmıyor. Birçok hasta uzun yıllar aşırı uykululuk halini normal olarak değerlendiriyor. Öğlen saatlerinde, akşam televizyon karşısında, yolculukta ve hatta işte veya direksiyon başında uyumayı normal kabul ediyor. Oysa bunların hepsi birer hastalık belirtisi.

Genel yorgunluktan kaynaklanan uyku isteği ile Narkolepsi arasındaki fark nedir?

Yorgunluk ve uyku halinin birbirleriyle karıştırılmaması gerekiyor. Yorgunluk, aşırı fiziki aktivite ile ortaya çıkan bir durum olup, dinlenmeyle geçiyor. Uyku apne sendromlu hastalarda olduğu gibi bazı uyku hastalıklarında yorgunluk ve uyku hali birlikte de olabilir. Ancak Narkolepsi’deki aşırı uyku hali kişinin öncesinde ve sürekli bir uyku hali yokken birdenbire uykusunun gelmesi ve uykusuna genellikle direnememesidir. Kısa süreli de olsa Narkolepsi’de uykular dinlendirici oluyor ve hasta kısa süre uyuduktan sonra kendini dinlenmiş hissediyor.

Bu durumun hastalık kabul edilmemesi için doğru sınır, kişinin dinlenmiş uyanması ve gündüz hiçbir şekilde kendini uykulu hissetmemesi olarak tanımlanıyor.

Aşırı uyku isteği bir hastalık mı?

Öncelikle uykuya ait bazı terimleri tarif etmekte fayda var. Narkolepsi sendromunda aşırı uykudan bahsederken gece uykusunun aşırılığı söz konusu olmuyor. Narkolepsi sendromundaki aşırı uykululuk, kişi herhangi bir uyku hali hissetmezken aniden gelen ve gündüz saatlerinde ortaya çıkan uyuma isteği ve dayanılmaz bir uyku halidir. Uyku atakları, uyku için uygun ortamlarda daha sıklıkla olabildiği gibi, taşıt kullanırken gibi uygunsuz ortamlarda da gelebiliyor.

Uykuda solunum durması gibi uykunun kalitesini etkileyen durumlarda da gece uykusunun uzaması, gece uykusundan dinlenmemiş uyanma gibi aşırı uykululuktan bahsedilebilecek hastalıklar var. Ancak böyle nedenlerle ortaya çıkan aşırı uykululuk halini ayrı bir kategoride değerlendirmek gerekiyor. Sonuç olarak, hasta eski uyku süresinden daha uzun süre uyumak zorunda kalıyor, uykusundan dinlenmemiş olarak uyanıyor ve bunların hiçbiri olmaksızın gündüz uykusuzluktan şikayet ediyor veya gündüz ani uyku isteğinden yakınıyorsa, bu hali kesinlikle bir uyku hastalığının belirtisi olarak ele alınmalı.

Özellikle bahar aylarında yorgunluk ve uyku isteği artıyor, Narkolepsi hastalarında da ataklar bahar aylarında artar mı?
Narkolepsi hastalarının uyku hali hiçbir dış faktörden etkilenmediği gibi, mevsimsel değişimlerden de etkilenmiyor. Hasta, her mevsim ve şartta aniden uyku hali hissediyor ve kısa süre uyuduktan sonra dinlenmiş olarak uyanıyor, güne devam ediyor.

Ne zaman doktora başvurmalı?


Narkolepsi, hekime başvurmadan ve tedavi edilmeden sürdürülebilecek bir durum değil. Sorun, hastaların belirtileri doğru tarif edememeleri ve hangi hekime başvuracaklarını bilememelerinden kaynaklanıyor. Çok nadir görülen bir hastalık olması dolayısıyla da hekimlerin görmeye çok da alışık olmadıkları bir sorun. Uyku atakları veya diğer belirtilerden bir tanesi ilk belirti olabilir. Tüm belirtiler bir arada ortaya çıkmadığı gibi, bazı belirtilerin bittiği dönemde diğerlerinin de başlaması söz konusu olabilir. Belirtilerden herhangi birinin ortaya çıkması hastanın hekime başvurması için yeterli görülmeli.

Narkolepsinin tedavi yöntemlerini anlatır mısınız?

Narkolepsi uzun yıllardır tedavi edilebilen bir hastalık. Bu yönü ile tüm diğer uyku hastalıkları gibi önemli olan doğru teşhis edilmesi. Son yıllarda yapılan araştırmalarla tedavi seçenekleri de arttı, modern ilaçlarla çok daha başarılı ve güvenle tedavi edilmeye başlandı. Aşırı uyku hali için geliştirilmiş ilaçların yanında, hastalığın diğer belirtilerinin tedavisinde genellikle antidepresan olarak bilinen ilaçların bazıları kullanılıyor ve tedaviden yüzde 100’e varan oranlarda sonuç alınıyor.

Korunmak ya da önlemek mümkün mü?

Narkolepsi önlenebilecek bir hastalık olmayıp, yapılması gereken; hastaların bir an önce tedavi edilerek, genç yaşta hayatlarının bu hastalıktan olumsuz etkilenmesinin önlenmesidir.

Narkolepsi nedir?


Narkolepsi, uzun yıllardır bilinen nörolojik bir hastalık. Uyku tıbbı uzmanlarınca araştırılmaya başlanan bu hastalıkta son yıllarda ciddi boyutta gelişmeler elde edildi. Bu gelişmeler hastalığın tanınırlığını artırdığı gibi, yapılan araştırmalar hastalığın daha iyi anlaşılır ve tedavi edilir hale gelmesini de sağladı. Narkolepsi, genellikle birçok belirtiden oluşan kompleks bir hastalık. Bu sendromun diğer belirtileri arasında halk arasında karabasan olarak bilinen uyku felci ve uykuya dalarken veya uyanırken ortaya çıkan halüsinasyona benzer görüntü, duyum ve seslerin algılanması durumları da sayılabilir. Hastalar gündüz aşırı uykulu olmalarının aksine geceleri sık sık uyanırlar ve bazı hastalar gündüz uyku ataklarını gece uykusuzluklarına bağlarlar.

Narkolepsi her yaşta görülebiliyor. Ancak tüm belirtilerin tamamlandığı, hastanın şikâyetlerinin arttığı ve hayatının aksamaya başladığı dönem 20-30 yaşlar arası oluyor.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
14316796_1576172819344658_9106894650453677181_n.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst