2011 - 2013 Evde Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı!

F

Fırtına

Guest
Özürlüler İdaresi Başkanlığı Koordinatörlüğünde hazırlanan 2011-2013 Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, engelliler için süreli bakım hizmeti modeli oluşturulacak.

Yüksek Planlama Kurulu'nun Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinatörlüğünde sorumlu ve işbirliği yapılacak kurumların görüşleri alınmak suretiyle hazırlanan '(2011-2013) Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı'nın kabulüne karar vermesi bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

Karara ilişkin ekte sunulan Evde Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı'nda, engelliler içinde en dezavantajlı grubun, toplumsal hayata yeniden kazandırılması hayli güç olan bakıma muhtaç yetişkin ağır engelliler ve engelli hale gelmiş yaşlılar olduğu vurgulandı.

Ağır ve yaşlı engellilere yönelik bakım hizmetlerinin niteliğinin ve bu bireylerin yaşam kalitesinin arttırılmasının büyük önem taşıdığına işaret edilen planda, ancak, ağır engelli yetişkinler ve yaşlıların, bakım konusunda genellikle geri planda kaldıkları ifade edildi.

Planda, engellilerin özellikle yaşla birlikte artan yardım ve bakım ihtiyacının sosyal devlet ilkesi temelinde öncelikle ele alınması gereken konulardan biri olduğu belirtildi.

2009 yılında 44 özel bakım merkezinde 2 bin 144 engelliye bakım hizmeti verildiği, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından özel bakım merkezlerine bu kapsamda ödenen tutarın da yaklaşık 16,9 milyon lira olduğu kaydedilen planda, SHÇEK verilerine göre, evde bakım hizmetlerinden yararlanan kişi sayısının 2007 yılında 28 bin 583 iken 2009 yılı sonunda bu rakamın 210 bin 320'ye yükseldiği ifade edildi.

Plana göre, SHÇEK tarafından yapılan çalışma çerçevesinde engelli evde bakım hizmetlerinden 2014 yılı sonuna kadar 561 bin kişinin yararlanması öngörülüyor ve 2014 yılı sonunda durağanlaşacağı tahmin ediliyor. Bütçeden engelli evde bakım hizmetlerine ayrılan pay yıllar itibarıyla önemli bir artış gösterirken, tutar SHÇEK bütçe büyüklüğünün yüzde 50'sinden fazlasına ulaştı.

Türkiye'de sosyal hizmetler sisteminin, bakıma muhtaç bireylere planlı ve programlı bir bakım hizmet modeli sunamadığı, engellinin bakım ve korunma ihtiyacını karşılayan ailesinin desteklenmesinde yetersiz kalındığına dikkat çekilen planda, ülke nüfusunun giderek yaşlanmakta olmasının, yaşlılığa bağlı özürlülük sorununu ileride daha da ciddi boyutlara getirmesinin beklendiği kaydedildi.

Planda, bakım hizmetleri konusunda Türkiye'de evde bakım hizmetlerinin yetersizliği, kurumsal bakım hizmetleri sunumunda eksiklikler, eğitim eksikliği, bakım ve rehabilite edici destek teknolojilerinin yetersizliği ve tüm nüfusu kapsayan bir bakım güvence sisteminin bulunmaması gibi sorunlar yaşandığı vurgulandı.

Türkiye'de sosyal hizmetler sisteminin genel olarak kurum bakımı olarak adlandırılan bir örgütlenme içerisinde bulunmasından dolayı evde bakım ve gündüzlü hizmetler yeterince gelişmediği, bu nedenle çağdaş bakım modellerinin uygulamaya aktarılamadığına işaret edilen planda, evde bakım uygulamalarının uluslararası normlar da dikkate alınarak yapılandırılması gerektiği belirtildi.

-AİLELERİN BAKIM HİZMETİNİ SÜREKLİ ALACAKLARI BİR MEKANİZMA BULUNMUYOR-

Planda, mevcut durumda evde bakım hizmeti veren aile bireylerinin ihtiyaç duydukları zamanlarda bakım hizmetini süreli olarak alacakları bir mekanizmanın bulunmamasının da bu kişilerin günlük ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamalarında önemli bir engel olduğu vurgulandı.

Ruh sağlığı bozulan bireyler için tıbbi tedavi sonrasında rehabilitasyon ve bakımlarının sağlanması hususunda hizmet sunacak yatılı veya gündüzlü resmi ya da özel yüksek güvenlikli merkezlerle sağlık kurumlarının da bulunmadığına işaret edilen planda, bakım hizmetlerinin daha etkili, ihtiyaca cevap verir ve kaliteli bir şekilde sunulabilmesi için bakım hizmeti sunan özel bakım merkezlerinin niteliğinin artırılması gerektiği ifade edildi.

Planda, Türkiye'de bazı sınırlı sayıda kurumların verdiği sertifika programları dışında bakım hizmetlerini sunan bakım personeline yönelik mesleki eğitim ve psikolojik destek hususlarının da bugüne kadar düzenlenmediği hatırlatılarak, bu durumun bakım hizmetlerinin niteliğini, etkinliğini, verimliliğini ve sürekliliğini engellediği kaydedildi.

Her engel grubuna ve yaşa göre kullanıcının yetenek ve kapasitesini en üst düzeye çıkaracak, güvenli, emniyetli, rahat ve etkin kullanılacak şekilde destek teknolojilerinin geliştirilmesi ve üretilmesinin önemine işaret edilen planda, bu alanda yurt dışında yaşanan gelişmelerin takip edilmesi ve Türkiye şartlarına uyarlanarak yaygınlaştırılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Evde bakım hizmetinden sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır engellilerin karşılıksız olarak yararlanabildiği anımsatılan planda, bakıma muhtaçlık durumunun ekonomik yoksunluk içinde bulunan ya da bulunmayan her bireyin karşılaşabileceği bir risk olduğuna dikkat çekildi. Söz konusu riske karşı her bireyin güvence altına alınması ve bakıma muhtaçlığın sosyal sigorta sistemi içinde değerlendirilerek, bireylere bakıma muhtaçlık durumunda güvence sağlama karşılığında, prim toplama esasına dayandırılması ihtiyacı bulunduğu ifade edildi.

-EVDE BAKIM HİZMETİ YENİDEN YAPILANDIRILACAK-


timeturk
 
F

Fırtına

Guest
Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011 - 2013)

KURUL KARARI

Yüksek Planlama Kurulundan;

Tarih; 31/12/2010

Karar No; 2010/44

Konu; Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011 - 2013)

Yüksek Planlama Kurulunca;

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının 30/11/2010 tarih ve MY-71 sayılı yazısı ile Kurula intikal ettirilen Özürlüler İdaresi Başkanlığının 17/9/2010 tarih ve 1715 sayılı yazısı dikkate alınarak; Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinatörlüğünde sorumlu ve işbirliği yapılacak kurumların görüşleri alınmak suretiyle hazırlanan ekli “Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011 - 2013)”nın kabulüne, karar verilmiştir.


BAKIM HİZMETLERİ STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

(2011 – 2013)

İÇİNDEKİLER

1. BÖLÜM; Giriş;

1.1. Bakım Hizmeti Kavramı,

1.2. Türkiye’deki Mevcut Durum,

1.3. Bakım Hizmetleri Stratejisinin Gerekliliği,

2. BÖLÜM; Stratejik Öncelikler;

1. Öncelik; Evde Bakım Hizmetlerinin Geliştirilmesi,

2. Öncelik; Kurumsal Bakım Hizmetleri Konusundaki Eksikliklerin Giderilmesi,

3. Öncelik; Bakım Hizmetlerine Yönelik Eğitim Programlarının Geliştirilmesi,

4. Öncelik; Bakım ve Rehabilite Edici Destek Teknolojilerinin Geliştirilmesi,

5. Öncelik; Bakım Güvence Sistemleri ve Finansmanı Oluşturulmasına Yönelik Çalışmaların Gerçekleştirilmesi,

3. BÖLÜM; İzleme;

4. BÖLÜM; Bakım Hizmetleri Eylem Planı;

I. BÖLÜM: Giriş;

1.1. Bakım Hizmeti Kavramı;

Bireylerin yaşadıkları toplumda sağlıklı, kaliteli ve mümkün olan en uzun süre başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlamak sosyal devlet anlayışının bir gereğidir. Özürlü bireyler özür türüne ve derecesine göre günlük yaşamlarında çeşitli oranlarda güçlüklerle karşılaşmakta ve destek hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede bireysel ihtiyaçlarını bir başkasının yardımı olmaksızın gideremeyen özürlü bireyin desteklenmesini amaçlayan bakım hizmetleri önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özürlülük olgusu kendi içinde değerlendirildiğinde, özürlüler içinde en dezavantajlı grup, toplumsal hayata yeniden kazandırılması hayli güç olan bakıma muhtaç yetişkin ağır özürlü bireyler ve özürlü hale gelmiş yaşlılardır. Ağır ve yaşlı özürlü bireylere yönelik bakım hizmetlerinin niteliğinin ve bu bireylerin yaşam kalitesinin arttırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak, ağır özürlü yetişkinler ve yaşlılar, bakım konusunda genellikle geri planda kalmaktadır. Özürlü bireylerin özellikle yaşla birlikte artan yardım ve bakım ihtiyacı sosyal devlet ilkesi temelinde öncelikle ele alınması gereken konulardan biridir.

Bakım hizmetleri; bakıma muhtaç kişiye evde veya kurumda sunulan profesyonel destek hizmetleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bakım hizmetlerinde öncelikli hedef, bakıma muhtaç bireyin ailesinin yanında sosyal çevresinden koparılmadan bakılması ve ailenin bu bakım hizmetleri konusunda maddi, manevi desteklenmesidir.

Bakım hizmetleri genel olarak kurumsal bakım ve evde bakım olarak ele alınmaktadır. Kurum bakımı, evde verilecek desteğe rağmen bakılamayacak derecede yardıma gereksinim duyan veya aile yanında bakılması mümkün olmayan bireylerin bireysel, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarının giderildiği, boş zamanlarını değerlendirici etkinliklerin yapıldığı, sosyal ilişkilerinin ve aktivitelerinin arttırıldığı bakım türüdür. Dünyada, uzun dönemli kurum bakımının gerek bireyler üzerinde yalnızlaşma, sosyal izolasyon, duygusal çökmüşlük, depresyon, yabancılaşma gibi olumsuz etkilere neden olması, gerekse maliyetinin yüksek olması dolayısıyla evde bakım modeline geçilmektedir.

Evde bakım hizmetleri, bakıma muhtaç özürlü bireye ve aileye verilen her türlü desteği kapsamaktadır. Evde bakım hizmetinin en temel hedefi, muhtaç bireyin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayarak aileye destek vermek ve ailenin işlevselliğini arttırmak, muhtaç bireylerin kendi evlerinde olabildiğince uzun, bağımsız, rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamalarını ve kurum bakımının olabildiğince geciktirilmesini sağlamaktır. Böylece bir taraftan aile bütünlüğü korunmakta ve aile karşı karşıya olduğu sorunla baş etmekte yalnız olmadığını hissetmekte, diğer taraftan da bakıma muhtaç bireyin daha iyi koşullarda yaşamını sürdürmesi sağlanmaktadır.

1.2. Bakım Hizmetleri Konusunda Türkiye’de Mevcut Durum;

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü (SHÇEK) 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile Mayıs 1983 tarihinden itibaren özürlü ve yaşlı bireylerin kurum bakımından sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk çerçevesinde SHÇEK; gündüzlü ve yatılı bakım kuruluşları aracılığı ile korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere sosyal hizmet sunmaktadır. 2009 yılı içerisinde, yatılı ve gündüzlü toplam 72 kuruluşta 4569 özürlüye sürekli, gündüzlü ve dönemli bakım ve rehabilitasyon hizmeti verilmiştir.

Tablo 1; 2006–2009 Döneminde SHÇEK Resmi Rehabilitasyon Merkezlerinin ve Bakılan Kişilerin Sayısı;

..........

2006 yılında SHÇEK’e bağlı resmi rehabilitasyon merkezleri için yapılan harcama toplamı 66 milyon TL iken, bu tutar 2009 yılında 150 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

...

SHÇEK’e bağlı resmi rehabilitasyon merkezlerinde kalmak için, sırada bekleyen özürlü sayısında yıllar itibariyle önemli bir düşüş gözlenmektedir. Sırada bekleyen özürlü sayısı 2006 yılında 3729 iken 2009 yılında 1723’e gerilemiştir. Söz konusu düşüşte, 2006 yılı Aralık ayında başlayan özürlü evde bakım uygulamasının önemli bir payı bulunmaktadır.

07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği ve Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliğine göre; özürlülere yönelik kurum bakım hizmetlerini SHÇEK’den ruhsat alan gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının da verebilmesi öngörülmüştür.

SHÇEK tarafından özel bakım merkezlerinden bakım hizmeti alan özürlüler için özel bakım merkezine, söz konusu hizmetin karşılığı olarak her ay net iki aylık asgari ücret ile KDV toplamı tutarında ödeme yapılmaktadır. Bu çerçevede, 2009 yılında 44 özel bakım merkezinde 2144 özürlü bireye bakım hizmeti verilmiştir.

SHÇEK tarafından özel bakım merkezlerine bu kapsamda ödenen tutar yaklaşık toplam 16,9 milyon TL’dir.

5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile evde bakım hizmetleriyle ilgili düzenleme de ayrıca yapılmıştır. Buna göre, bakıma muhtaç özürlü bireyler için nitelikli ve sistemli bakım hizmetlerinin verilmesine yönelik düzenlemeler getirmekte ve önceliği kurum bakımından çok kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın bakımının sağlandığı evde bakım modeline vermektedir. Evde bakım uygulamasına ilişkin olarak 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre; ailesi yanında bakılan özürlüler için SHÇEK tarafından aileye aylık net bir asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır.

Başkasının bakımına muhtaç durumdaki özürlü kişilere resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi konusunda kişinin gelir durumu dikkate alınmaktadır. Kanunun bu konudaki hükmü gereğince, özürlünün ikamet ettiği hanede kişi başına gelir düzeyinin aylık net asgarî ücret tutarının 2/3'ünden daha az olması koşulu aranmaktadır. Evde bakım aylığı, özürlüye bakmakla yükümlü olan ve bilfiil özürlünün bakımını yapan kişiye verilmektedir.

SHÇEK verilerine göre, evde bakım hizmetlerinden yararlanan kişi sayısı 2007 yılında 28.583 iken 2009 yılı sonunda bu rakam 210.320 yükselmiştir. Uygulamanın 2006 yılı sonunda başlamış olması ve yapılan başvuruların sırayla değerlendirmeye alınması dolayısıyla bu sayının önümüzdeki birkaç yıl boyunca yükselmeye devam edeceği tahmin edilmektedir.

SHÇEK tarafından yapılan çalışmaya göre; özürlü evde bakım hizmetlerinden 2010 yılı sonunda 297.000 kişinin yararlanması öngörülmekte, bu rakamın 2014 yılı sonuna kadar 561.000 kişiye ulaşacağı ve 2014 yılı sonunda durağanlaşacağı tahmin edilmektedir. Buna göre 2010–2014 yıllarında özürlü evde bakım ödemesi yapılması tahmin edilen kişi sayısı ve ödeme tutarı aşağıdaki gibidir;

Tablo 2; Özürlü Evde Bakım Hizmetinden Yararlanan Kişi Sayısı ve Harcama Tutarı;

...

Özürlü evde bakım giderlerinin; SHÇEK toplam bütçe giderleri içindeki payının 2007 yılında %7 iken 2008 yılında %37’ye ve merkezi yönetim bütçe giderleri içindeki payının ise 2007 yılında %0,02 iken 2008 yılında %0,18’e yükseldiği görülmektedir. 2009 yılında ise, özürlü evde bakım hizmetlerine tahsis edilen ödenek miktarının SHÇEK toplam ödenek miktarı içindeki payının % 53’e, merkezi yönetim bütçe giderleri içindeki payının ise %0,37’ye yükseldiği görülmektedir. Dolayısıyla, bütçeden özürlü evde bakım hizmetlerine ayrılan pay yıllar itibarıyla önemli bir artış göstermiş ve SHÇEK bütçe büyüklüğünün %50’sinden fazlasına ulaşmıştır.

Grafik 3; Özürlü Evde Bakım Giderlerinin SHÇEK Bütçesi ve Merkezi Yönetim Bütçesi Giderleri İçerisindeki Payları (%)

...

Yukarıda sunulan bilgilerden de anlaşıldığı gibi ülkemizde, sosyal devlet olmanın gereği olarak, bakıma muhtaç özürlü bireylere, resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmektedir. Bu hizmette temel hedef, bakıma muhtaç bireyin ailesinin yanında sosyal çevresinden koparılmadan bakılması ve ailenin bu bakım hizmetleri konusunda maddi ve manevi olarak desteklenmesidir. Diğer yandan ailesinin yanında bakılamayacak derecede özürlü ve bakıma muhtaç olan kişiler için ise SHÇEK’in bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin yeterli olmadığı durumlarda, özel bakım merkezlerinden hizmet satın alınmaktadır.

Temelinde ağır özürlü kişinin bireysel, sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir sosyal hizmet türü olan evde bakım uygulamasının, mevcut durumda ülkemizde yalnızca özürlüye bakan kişiye aylık verilmesi şeklinde bir tür sosyal yardım ödemesi gibi yürütüldüğü görülmektedir. Ayrıca, özürlüler için evde bakım uygulamasının, sosyal güvenlik sisteminin primli kısmına dahil olmayıp, genel bütçeden karşılıksız olarak aktarılan kaynaklarla yürütülmesi de söz konusu hizmetten yalnızca ekonomik yoksunluk içindeki kişilerin yararlanması sonucunu doğurmaktadır. Evde bakım hizmetinin ağır özürlü kişinin yaşam kalitesini yükseltecek şekilde tüm bakım ihtiyaçlarını karşılaması ve sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır özürlüleri değil, ihtiyaç duyan tüm ağır özürlü nüfusu kapsaması gerekmektedir.

Nitekim, Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal İçerme ve Yoksullukla Mücadele” başlıklı gelişme ekseninde; yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan birey ve grupların ekonomik ve sosyal hayatta yer almalarının sağlanacağı ve yaşam kalitelerinin yükseltileceği, transfer politikalarının, gelirin yoksullar lehine yeniden dağıtımının sağlanması yoluyla etkili hale getirileceği, bu kapsamda sosyal güvenlik sisteminin sosyal risklere karşı toplumun her kesimine güvence sağlayarak gelir dağılımını iyileştirici bir etkiye sahip olmasının sağlanacağı, yaşlılara yönelik olarak evde bakım hizmetinin destekleneceği belirtilmiştir.

Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Sosyal Güvenlik Sisteminin Etkinliğinin Artırılması” başlıklı gelişme ekseni altında da sosyal güvenlik sisteminin; nüfusun tümünü kapsayan, toplumun değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen, mali sürdürülebilirliği olan ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya kavuşturulacağı ifade edilmiştir. Plan çerçevesinde hazırlanan yıllık programlarda da evde bakım hizmetlerinin desteklenmesi ve yeni hizmet modellerinin geliştirilmesi konularında tedbirler öngörülmüştür.
 
F

Fırtına

Guest
Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011 - 2013)

1.3. Bakım Hizmetleri Stratejisinin Gerekliliği;

Günlük zarurî ihtiyaçlarını bağımsız olarak karşılayamayan, değişik derecelerde de olsa aile bireylerinin yardımına ve bakımına sürekli muhtaç olan bireyler ve bu bireylerin aileleri açısından sosyal dışlanma riski oldukça yüksektir. Ancak ülkemizdeki sosyal hizmetler sistemi, bakıma muhtaç bireylere planlı ve programlı bir bakım hizmet modeli sunamamakta ve özürlünün bakım ve korunma ihtiyacını karşılayan ailesinin desteklenmesinde yetersiz kalmaktadır. Bunun yanı sıra, ülke nüfusunun giderek yaşlanmakta olması, yaşlılığa bağlı özürlülük sorununu ileride daha da ciddi boyutlara getirmesi beklenmektedir.

Bakım hizmetleri konusunda ülkemizdeki temel sorunlar şunlardır;

1. Evde bakım hizmetlerinin yetersizliği;

Ülkemizde sosyal hizmetler sisteminin genel olarak kurum bakımı olarak adlandırılan bir örgütlenme içerisinde bulunmasından dolayı evde bakım ve gündüzlü hizmetler yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle bakıma muhtaç bireylerin fiziksel, sosyal, kültürel özellikleri, alışkanlıkları, istek ve beklentileri doğrultusunda, çağdaş bakım modelleri uygulamaya aktarılamamıştır.

Ayrıca, mevcut sistemde evde bakım hizmeti tıbbi bakım, rehabilitasyon ve bakıcı eğitimi hususlarını tam olarak içermemekte evde bakım uygulamalarının uluslararası normlar da dikkate alınarak yapılandırılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, mevcut durumda evde bakım hizmeti veren aile bireylerinin ihtiyaç duydukları zamanlarda bakım hizmetini süreli olarak alacakları bir mekanizmanın bulunmaması bu kişilerin günlük ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamalarında önemli bir engeldir.

2. Kurumsal bakım hizmet sunumundaki eksiklikler;

Ülkemizde mevcut durumda ruh sağlığı bozulan bireylere yönelik olarak, tıbbi tedavi sonrasında rehabilitasyon ve bakımlarının sağlanması hususunda hizmet sunacak yatılı ve/veya gündüzlü resmi ve/veya özel yüksek güvenlikli merkezler ile sağlık kurumları bulunmamaktadır. Ayrıca bakım hizmetlerinin daha etkili, ihtiyaca cevap verir ve kaliteli bir şekilde sunulabilmesi için bakım hizmeti sunan özel bakım merkezlerinin niteliğinin artırılması ihtiyacı bulunmaktadır.

3. Bakım hizmetleri konusundaki eğitim eksikliği;

Ülkemizde bazı sınırlı sayıda kurumların verdiği sertifika programları dışında bakım hizmetlerini sunan bakım personeline yönelik mesleki eğitim ve psikolojik destek hususları bugüne kadar düzenlenmemiştir. Bu durum bakım hizmetlerinin niteliğini, etkinliğini, verimliliğini ve sürekliliğini engellemektedir. Bugüne kadar bu hizmetleri verecek personel, standart bir mesleki eğitim programı almadan istihdam edildiği için bakım hizmetleri alanının nitel ve nicel ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmıştır. Bunun yanı sıra, ağır özürlüsü bulunan ailelere bakım hizmetleri konusunda sunulan, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini içeren eğitim ve bilinçlendirme hizmetleri yetersiz kalmaktadır.

4. Bakım ve rehabilite edici destek teknolojilerinin yetersizliği;

Özürlüler için destek teknolojileri; özürlü bireyin bağımsız olarak yaşamasına izin veren, işlerinin daha kolay, daha az enerji ve zaman harcanarak yapılmasını sağlayan teknolojilerdir. Bugün ülkemizde özürlü bireyler için teknoloji üretimi ve kullanımı istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle, her özür grubuna ve yaşa göre kullanıcının yetenek ve kapasitesini en üst düzeye çıkaracak; güvenli, emniyetli, rahat ve etkin kullanılacak şekilde destek teknolojilerinin geliştirilmesi ve üretilmesi, bu alanda yurt dışında yaşanan gelişmelerin takip edilmesi ve ülkemiz şartlarına uyarlanarak yaygınlaştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Tüm nüfusu kapsayan bir bakım güvence sisteminin bulunmaması;

Mevcut durumda bakım hizmetlerinin önemli bir kısmını oluşturan evde bakım hizmetinden sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır özürlüler, karşılıksız olarak yararlanabilmektedir. Ancak, bakıma muhtaçlık durumu ekonomik yoksunluk içinde bulunan ya da bulunmayan her bireyin karşılaşabileceği bir risktir.

Söz konusu riske karşı her bireyin güvence altına alınması ve bakıma muhtaçlığın sosyal sigorta sistemi içinde değerlendirilerek, bireylere bakıma muhtaçlık durumunda güvence sağlama karşılığında, prim toplama esasına dayandırılması ihtiyacı bulunmaktadır. Bu şekilde oluşturulacak bir bakım güvence modeli ile tüm nüfusun bakıma muhtaçlık konusunda kapsama alınması sağlanmış olacak ve toplanacak primlerle bakım hizmetlerinin sürdürülebilirliği sağlanacaktır.

Bu hususlar, bakım hizmetleri konusunda sistematik bir yapılanma oluşturulmasının gerekliliğini işaret etmektedir. Bakım hizmetleri konusunda ihtiyaçların sistematik bir şekilde karşılanmasını sağlayacak bir stratejiye ihtiyaç bulunmaktadır.

2. BÖLÜM; Stratejik Öncelikler;

Bakım Hizmetleri Stratejisinde; bakıma muhtaç bireylere, ihtiyaç duydukları bakım hizmetlerinin sosyal hizmetler sistemi içinde planlı ve programlı olarak götürülmesi hedeflenmiş ve belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmiştir.

Bakım Hizmetleri Stratejisi ve eki Eylem Planı; bakım hizmetinden yararlanacak kişilere kaliteli ve sistemli bir hizmet sunulmasını sağlamayı amaçlamakta ve bu amaç doğrultusunda bakım hizmetleriyle ilgili olarak önümüzdeki iki yıllık dönemde yürütülecek çalışmaları belirlemektedir.

2011 – 2013 dönemini kapsayan Bakım Hizmetleri Stratejisi aşağıda yer alan beş temel stratejik öncelik ekseninde belirlenmiştir.

ÖNCELİK 1 - Evde Bakım Hizmetlerinin Geliştirilmesi;

1.1. Evde bakım hizmetleri uluslararası normlar incelenerek, Türkiye’nin yapısına en uygun hizmet planlaması yapılarak yeniden yapılandırılacaktır.

1.2. Süreli bakım hizmet modeli oluşturulacaktır.

ÖNCELİK 2 - Kurumsal Bakım Hizmetleri Hususundaki Eksikliklerin Giderilmesi;

2.1. Ruh sağlığı bozulan bireyler için rehabilitasyon merkezleri açılacaktır.

2.2. Ruh sağlığı bozulan bireyler için bakım merkezleri açılacak ve kurumsal bakım standartları yükseltilecektir.

2.3. Özel bakım merkezlerinde kaliteli hizmet sunulması için, söz konusu merkezlere yönelik denetimler artırılacaktır.

ÖNCELİK 3 - Bakım Hizmetlerine Yönelik Eğitim Programlarının Geliştirilmesi;

3.1. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kabul edilen “Bakıma Muhtaç Özürlü Bireylere Hizmet Verecek Bakım Elemanı Yetiştirme Kurs Programı” uluslararası standartlara uygun hale getirilecek ve söz konusu programlar yaygınlaştırılacaktır.

3.2. Bakım hizmeti verecek personelin hizmet verimliliklerinin yükseltilmesi için psikolojik destek programları geliştirilecektir.

3.3. Özürlüsü bulunan ailelere bakım hizmeti konusunda verilen rehberlik, danışmanlık, rehabilitasyon, eğitim ve bilinçlendirme hizmetleri yaygınlaştırılacaktır.

ÖNCELİK 4 - Bakım ve Rehabilite Edici Destek Teknolojilerinin Geliştirilmesi;

4.1. Bakım ve rehabilite edici destek teknolojilerinin uluslararası standartlara göre üretimleri yaygınlaştırılacaktır.

ÖNCELİK 5 - Bakım Güvence Sistemleri ve Finansmanı Oluşturulmasına Yönelik Çalışmaların Gerçekleştirilmesi;

5.1. Bakım güvence modeli ve bakım sigortası alanında; finansman yönteminin belirlenmesi, aktüeryal hesapların yapılması ve sistemdeki aktörlerin belirlenmesi gibi hususlarda hazırlık çalışmaları yapılacaktır.

3. BÖLÜM; İzleme;

Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planının genel koordinasyonu ile izlemesinden Özürlüler İdaresi Başkanlığı sorumludur.

Eylem planının etkin ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi amacıyla, Strateji ve Eylem Planının uygulanmasından sorumlu kurumların karar almaya yetkili üst düzey temsilcileri ve özürlülerle ilgili konfederasyonların temsilcileri “Bakım Hizmetleri Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Kurulu”nu oluşturmaktadır. Eylem planındaki faaliyetlerden sorumlu kurumlar, Eylem Planının resmen kabul edilmesinden altı ay sonra ve her altı ayda bir yaptıkları iş ve işlemler hakkındaki faaliyet raporlarını hazırlayarak İzleme ve Değerlendirme Kuruluna sunacaklardır.

Sunulan faaliyet raporları Kurul’da görüşülecek ve Kurul, Eylem Planında öngörülen faaliyetlerin yapılmadığının veya aksadığının tespiti halinde bunun nedenlerini araştırarak uygulanmasına ilişkin çözüm yollarının gerçekleştirilmesi yönünde çalışma yapacaktır. İzleme ve Değerlendirme Kurulunun sekreterya hizmetleri Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülecektir.




T.C. Resmi Gazete
 
F

Fırtına

Guest
2011-2013 Evde Bakım Hizmetleri Stratejisi.!

Geçtiğimiz aylarda, Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinatörlüğünde hazırlanan 2011-2013 Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı, Yüksek Planlama Kurulu’ndan onaylanarak resmi gazetelerde yayınlandı. Sosyal devlet olma yönünde atılan önemli bir adım olan ve sağlık hizmeti alanında gerekli bir boşluğu dolduran hizmete yönelik olan bu eylem planı, ayrıca Türkiye’ deki varlığından fazla haberdar olunmayan bir sağlık hizmetine dair olumlu sayısal verileri de görmemizi sağladı. Plan, mevcut tabloyu ve önümüzdeki iki yılda yapılması gerekenleri ortaya koydu.

Ağır Engelliler ve Engelli Hale Gelmiş Yaşlılara Ait Evde Bakım Hizmetleri;

Eylem planıyla birlikte, toplum içindeki en dezavantajlı gruba, toplumsal hayata kazandırılmakta en fazla güçlük çekilen bakıma muhtaç ağır engelliler ve engelli hale gelmiş yaşlılara ait evde bakım hizmetlerinin şu an ki durumu, hedeflenen rakamlar ve stratejiler ortaya konulmuştur. Günlük hayatlarını sürdürebilmek için bakıma muhtaç olan bireylerin en temel ihtiyaçları bu hizmetle birlikte desteğe kavuşmaktadır. Planda, engellilerin özellikle ilerleyen yaşlarıyla birlikte artan yardım ve bakım ihtiyaçlarının sosyal devlet ilkesi temelinde öncelikle ele alınması gereken konulardan biri olduğu belirtilmiş, ağır ve yaşlı engellilere yönelik bakım hizmetlerinin niteliğinin ve bireylerin yaşam kalitesinin arttırılmasının büyük önem taşıdığına değinilmiştir.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurulu (SHÇEK) verilerine bakıldığında evde bakım hizmetlerinden faydalananların sayılarında yıldan yıla hızlı bir şekilde artışın olduğu görülmektedir. 2006 yılının sonunda başlayan uygulama, hizmetten faydalanmak için yapılan başvuruları sırasıyla değerlendirmekte ve sırada hala birçok başvurunun bekliyor olmasından dolayı önümüzdeki yıllarda da rakamda artışın olması beklenmektedir.

Hizmetten yararlanan kişi sayısı 2007 yılında 28.583 iken, 2009 yılı sonunda bu rakam 210.320 yükselmiştir. SHÇEK tarafından yapılan çalışmaya göre; özürlü evde bakım hizmetlerinden 2010 yılı sonunda 297.000 kişinin yararlanması öngörülmekte, bu rakamın 2014 yılı sonuna kadar 561.000 kişiye ulaşacağı ve 2014 yılı sonunda durağanlaşacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca Sosyal Hizmetlerin evde bakım hizmetlerine dair bütçelerinden ayrılan payın da toplam bütçenin yarısından fazlasını oluşturuyor olması bu hizmete dair olumlu ve umut vadeden gelişmelerden bir diğeri olarak sunulmuştur.

Evde Bakım Hizmetindeki Mevcut Aksaklıklar;

Raporda sunulan rakamsal verilerin yanı sıra sosyal hizmetlerin evde bakım hizmetine yönelik eksiklikleri ve bakım hizmetleri konusunda ülkemizdeki sorun alanları da ele alınmıştır. Evde bakıma muhtaç bireylere yönelik planlı ve programlı bir bakım hizmeti modeli sunamadığı belirtilen Sosyal Hizmetler, rakamlar ilerlemeyi gösterse dahi, engelli vatandaşların bakımında ve korunmasında yardım ve desteğe ihtiyaç duyan ailelere gerekli hizmeti vermekte yetersiz olduğu konusunda eleştirilmiştir. Ayrıca ülkemizde günden güne yaşlanmakta olan nüfusun, yaşlılığa bağlı özürlülük sorunlarının ileride çok daha ciddi boyutlara ulaşabileceğinin beklentisi üzerinde duran raporda, bu hizmetlerin imkânlarının iyileştirilerek üzerine eğilinmesi gerekliliğine değinilmiştir. Tüm nüfusu kapsayan bir sisteme duyulan ihtiyaç dile getirilmiş ve Türkiye’nin yapısına en uygun olan süreli bakım hizmet modelinin oluşturulacağı belirtilmiştir.

Sosyal hizmetler kurumsal ve yapısal oluşumu sebebiyle yakın zamana kadar sürekli yatılı “kurum” bakım hizmetleri sunmuştur. Fakat günümüzde artık bu hizmetlerin toplumsal ihtiyacı tam olarak karşılamadığı görülmüş, evde ve gündüz bakım hizmetlerinin çağdaş bakım modellerine aktarılamadığı belirtilerek uluslararası normlar dâhilinde bu hizmetlerin geliştirilmesi gerekliliği belirtilmiştir.

Eğitim Temelli Çözüm Önerileri;


Plan, bakım hizmetleri uygulamalarında stratejinin gerekliliğini, mevcut eksikliliklere değinerek açıklamaktadır. Eksiklikler evde bakım hizmetlerinin yetersizliği, bakım hizmetleri konusundaki eğitim eksiklikleri, kurumsal bakım hizmetlerinin sunumdaki eksiklikler, bakım ve rehabilite edici destek teknolojilerinin yetersizliği ve tüm nüfusu kapsayan bir bakım güvence sisteminin bulunmaması olarak planda yer almıştır.

Raporda en önemli sorun alanı olarak bakım hizmeti sunan personelin eğitim eksiklikleri yansıtılmıştır. Ülkemizde sadece sınırlı sayıdaki kurumun verdiği sertifika programları haricinde, bakım hizmetleri sunan personellere yönelik mesleki eğitim ve psikolojik destek hakkında eğitimlerin bulunmadığı, dolayısıyla bu durumun bakım hizmetlerinin niteliğini, etkinliğini, verimliliğini ve sürekliliğini engellediği kaydedilmiştir.

Çözüm önerisi olarak da Bakıma Muhtaç Özürlü Bireylere Hizmet Verecek Bakım Elemanı Yetiştirme Kurs Programı’nın uluslararası standartlara uygun hale getirilip, yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Bu program sürecinde personelin verimliliğinin arttırılabilmesi için psikolojik destek programlarının geliştirileceği ve özürlü birey bulunan ailelere de bakım hizmetlerine dair bilinçlendirme, psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon faaliyetlerinin arttırılacağı belirtilmiştir.

Yine bu program kapsamında bakım hizmeti verecek personelin hizmet verimliliklerinin yükseltilmesi için psikolojik destek programları geliştirilecek. Özürlü birey bulunan ailelere bakım hizmeti konusunda verilen rehberlik, danışmanlık, rehabilitasyon, eğitim ve bilinçlendirme hizmetleri yaygınlaştırılacak.

Her engel grubuna ve yaşa göre kullanıcının yetenek ve kapasitesini en üst düzeye çıkaracak, güvenli, emniyetli, rahat ve etkin kullanılacak şekilde destek teknolojilerinin geliştirilmesi ve üretilmesinin önemine işaret edilen planda, bu alanda yurt dışında yaşanan gelişmelerin takip edilmesi ve Türkiye şartlarına uyarlanarak yaygınlaştırılmasına ihtiyaç duyulduğu da belirtilmiştir.

Planda üzerinde durulan yeniliklerden bir diğeri de ruh sağlığı bozulan bireyler için rehabilitasyon ev bakım merkezlerinin açılacağı haberidir. Bu sayede tıbbi tedavileri sonrasında hizmet sunacak gündüzlü ya da yatılı resmi ya da özel kuruluşların eksiklikleri belirtilerek, yüksek güvenlikli, ihtiyaçlara cevap veren ve kaliteli merkezlerin açılması amacı ortaya konulmuştur.

Türkiye’nin sosyal bir devlet olma yönünde attığı adımlardan sağlık ayağında önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkan bu strateji raporuyla birlikte, sosyal güvenlik alanında da radikal bir değişim getirecek olan “bakım sigortası” girişimi de karşımıza çıkmaktadır. Birçok Avrupa ülkesinde yıllardır uygulanmakta olan bakım sigortaları ve evde bakım hizmetleri, nüfusu gittikçe yaşlanmakta olan ülkemizde de hem yaşlılarımızın, hem de engelli vatandaşlarımızın hayatlarını bir nebze olsun kolaylaştırıcı bir adım olarak kısa süre içinde, iyileştirmeleriyle birlikte eylemsel dönüşünü umuyoruz görebileceğiz.


(Elvan Aydemir, uşak Sosyal Araştırmalar Merkezi..)
 
Tekerlekli Sandalye
Üst