2022 Maaşını bağlatma sürecinde sosyal güvenlik sorununu halletmek için ne yapmalıyız

Nil. · Ara 6, 2011

Sayın Hocam Merhaba;

28 yaşında erkek kardeşim şizofreni hastası. %80 özürlü raporumuz var. Babası üzerinden emekli sandığı hizmetinden yararlanıyor. Bugüne kadar hiçbir işte çalışmadı. Hiçbir geliri yok.
Anne baba ayrı. Baba bir sene evvel kardeşime sen bana yüksün v.s. diyerek kendisi evi terketti, kardeşimi bizim yanımıza gönderdi. Annem kardeşim ben birlikte kalıyoruz. Eşim il dışında asgari ücret ile çalışıyor.

I- 2022 maaşı alabilmek için kaymakamlıkta bağlatılamayacağını -yeşil karta geçmemiz gerektiğini- söyleyen görevliye itirazımızı nasıl yapmalıyız?

Nasıl bir dilekçe ile hangi birim-lere başvurmalıyız?

II- Baba emekli. Üç ayda bir onbin tl küsür maaş alıyor. Özürlü kardeşime herhangi bir madden desteği yok. Kendisine dava açıp kardeşime bakmakla yükümlü olduğu kadar maaş bağlatabilirsek, 2022 ile birlikte alabilir miyiz? Alamazsak babaya bulaşmak istemiyoruz hiç.

III- Sınav veya kura ile devlette çalışmaya başlamak ile bağlanan 2022 maaşı kesilir mi?

IV- Ağır özürlü olmak, devlet kurumlarında çalışmaya mani midir?

Yanıtlarınız hem ışık olacak hem de ciddi bir mağduriyetten kurtarmış olacak. Günlerdir sorularımın yanıtını hiçbir kurumdan ve hiçbir kişiden alamadım.

Buradan aldığım yönlendirme ile gelişen durumları paylaşacağım inşallah.

Şimdiden çok teşekkür ederim.

Mehmet Yalçın · Ara 6, 2011

Anladığım kadarıyla babanızdan sadece sağlık hizmeti alıyor kardeşiniz dolayısıyla yeşil karta geçmesi gerekmiyor hem 2022 maaşı alıp hemde babasının sağlık haklarından yararlabilir, gelelim itiraz olayına;
Maalesef ki memurlar 2022 maaşı alanlar anne yada babasından sadece sağlık haklarından yararlanıp devam edebilirler ve yeşil karta geçmelerine gerek yok demiyor, bu konuda itirazı önce memura yapın babasından sadece sağlık hakkından yararlanıyor ve ayrıca 2022 maaşı alabilir deyin itiraz edin memursa memura olmazsa şefe müdüre itiraz edin yani çok ısrarcı olursanız sanıyorum memurlar kabul edeceklerdir.

Gelelim babanın gelirine yanlış anlamadıysam 10 bin liralık geliri var demişsiniz siz baba bakmıyr desenizde babası kanunen çocuguna bakmakla yükümlü ve nakafa sorumlusudur, bu gelir miktarına göre gelir yüksek denilerek 2022 maaşını reddedebilirler, dava açarak babayı nafakaya bağlayabilirsiniz. Bu kadar yüksek bir gelirle 2022 maaşı zor görünüyor.

Evet bir işe başlarsanız 90 gün sonra maaşı kestirmelisiniz, maaş kesilmiyor kestirmekle yükümlüsünüz 90 günü geçtigi zaman dilekçe yazarak maaşı durduracaksınız. Hem 2022 maaşı alıp hemde çalışamazsınız.

Ağır özürlü olmak çalışmaya engel degil ancak iş başvurusunda devlet yada kurum sağlık raporu ister ve raporda çalışamaz ibaresi eklenirse o zaman çalışamaz, yada duruma göre ağır işlerde yada dikkat gerektiren işlerde çalışamaz şerhi eklerler ona göre işe girer yada giremez bu konuda başvuru yapılacak kurumun şartları önemli, raporda eger çalışamaz ibaresi yoksa sorun degil.

Şimdilik söyleyeceklerim bunlar bu konularda sürekli paslaşırsak yardımcı olmaya çalışırız ancak gelişmeleri bizimle olumlu olumsuz paylaşın lütfen.

Nil. · Ara 6, 2011

Çok çok teşekkür ederim size Mehmet Bey,

Evet kardeşim yalnızca sağlık hizmeti alıyor. Babanın nerede olduğunu bilmiyoruz. Geçtiğimiz sene ocak 15 te karakola kayıp ilanı verdik, hala sonuç yok. Karakol belgesi elimizde. Bunun ile nafaka yardımı almadığımız belgelenebilir mi?

Eğer babanın gelirinden dolayı 2022 alamaz isek, sorabilir miyim bilmiyorum ama, bahsettiğim rakam da geliri olan babadan ne kadar bir meblağ nafaka bağlanır kardeşime?

2022 konusunda kaymakamlıktaki görevliye itiraz edeceğim. Kaymakamlıktaki en üst merciye kadar itirazımı dile getirsem sadece onların tamam kabul ettik o zaman demeleri yeterli midir? Bunun yazılı bir göstergesi, belgesi yok mudur? Mahkeme, dava süreci gibi?

Gelişmeleri eksiksizce aktaracağım,

devletin vermiş olduğu bir hak var ise, ortada mağduriyet de var ise, Allah'ın izni ile hak arayışında olacağım.

Süreç paylaşımında birilerine ışık olabilirsem ne mutlu bana..

tekrar çok çok teşekkür ederim Mehmet Bey,

Mehmet Yalçın · Ara 6, 2011

Karakoldakn alınan evrakı evrakları teslim edeceginiz malmüdürlüğüne sunup babanın eve gelmediğini bilgi alınamadığını ve görüşmediğinizi maddi olarak bir destek almadığınızı anlatın sözlü olarak kayıp evrakınıda yanınızda götürün..

Nafaka miktarını biz bilemeyiz hakimin takdir kararına bağlı.

Evet malmüdürlüğü sizi araştırmasında muhtaçtır diye imzalarsa evraklarınızı onaylayıp 2022 maaşı alabilir muhtaçtır diyerek Ankara'ya gönderir orda sorun çıkacağını sanmıyorum neticede muhtaçlık araştırmasını yerel yönetimler yapıyor sgk bunu kabul ediyor.

Nil. · Ara 6, 2011

O zaman ben yarın kaymakamlığa tekrar gideyim. Yönlendirmiş olduğunuz şekilde itirazımı yapayım. Olumlu gelişmeleri paylaşırım inş.

İyi akşamlar dilerim.

Nil. · Ara 7, 2011

'Tedavi ile çalışma olanağı vermeyen' ve 'süreklilik' ibaresi bulunan,

ağır özürlü kısmında 'hayır' yazan

oran olarak da %80 F20 şizofreni teşhisli özürlü sağlık raporumuz var.

Rapor veriliş tarihi: 01.12.2009

'ağır' özürlü olması ve akabinde 'evde bakım aylığı' alabilmek için: (2007/06 Sayılı Bakıma Muhtaç Özürlü Genelgesi'nde yayınlanan 4 maddeyi alıntılıyorum)

a) Öz bakım ihtiyaçlarını giderebilmeyi (beden temizliğini yapabilmeyi, tuvalet ve beslenme ihtiyacını giderebilmeyi, tuvalet sonrası temizliğini yapabilmeyi)
b) Güvenlikte olmayı (kendisine ve çevresine zarar verme riskinin olmamasını, tehlike anında tehlikede olduğunu algılayabilmesini, tehlikeden kurtulmak için çaba sarf edebilmeyi)
c) Hareket edebilir olmayı (yürüyebilmek, giyinip-soyunabilmek, merdiven inip çıkabilmek gibi kaba motor aktivitelerini)
d) Ev işlerini ve idaresini yapabilmeyi (bir evde kendi başına yalnız ve başkasının yardımı olmadan yaşabilmeyi, alışveriş yapabilmeyi, yemek pişirebilmeyi, evi temizleyebilmeyi, bulaşık ve çamaşır yıkayabilmeyi, sobasını yakarak ısınabilmeyi)

gerektirmektedir.

Başvurduğum kurumlarda 'ağır' özürlü olması için yatalak olması gerektiğini
bunun dışında kesinlikle rapora ağır özürlü ibaresi eklenmediğini
ve evde bakım aylığından yararlanamayacağımızı söylediler. söylüyorlar.

Fakat kronik şizofreni hastalığı olan bireyler (b) ve (d) şıklarından süreğen olarak muzdaripler. 'tek başlarına' hayatlarını idame ettiremezler.

Şizofreni ebeveynlerinin 'bizden sonra ne olacak' sessiz çığlığı bu yüzden değil midir?

'ruh sağlığı yasası'nın çıkıp, şizofreni bakım evlerinin doğmasını merakla beklemek bu sebepten değil midir?

* * *

Genelgenin iki şıkkına istinaden elimizdeki rapora itiraz etme hakkımız var mıdır?

Kardeşimin bakımını ablası ve vasi adayı olarak üstleniyorum. Evde bakım aylığı'ndan da yararlanabilmek istiyoruz.

* * *

2009 senesinde alınan rapora itiraz etme süreci il sağlık müdürlüğünden öğrendiğim kadarı ile evrakların gelmesi-gitmesi-tebligatı uzayacak olan sürecini yaşamak yerine;

bu akşam gideceğimiz psikiyatri uzmanından yeni rapor isteyip

'ağır' ibaresi eklenen rapor ile de 'evde bakım aylığı'na başvurabilmeyi umuyorum.

* * *

Evde bakım aylığı için müracaat rapor tarihi 2011 olur ise

2022 maaşı için şu an elimizde olan 2009 senesine ait olan rapor ile başvurursak

benzer tarihlerde başvurulduğu için tutarsız bulunur ve sıkıntı oluşturabilir düşüncesindeyim.

Tezatlık oluşmaması ve sıkıntı çıkmaması açısından bugün akşam doktor randevumuzdan sonra

eğer ki yeni rapor verilecek ise, aynı rapor ile hem 2022 ye hem de bakım aylığına başvurmayı düşünüyorum.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çözüm Önerisi:

Bahsedilmiş olan soru-n-lar aslında birçok kişinin mağduriyetini dile getiriyor.

Fakat henüz 'ruh sağlığı yasası' çıkmadığı için mağduriyetler baskılanarak çözümsüz kalınıyor.

Sessiz kalmayıp kamuoyunda gündem oluşturarak

ortak problemlere medya aracılığı ile yanıt arayarak

şizofreni hastalarına sağlanan yasal hakları konuşulur ve uygulanır hale getirmeyi hızlandıracaktır.

Bunun için gönüllü hizmet vermeye hazır internet medyası var.

Onlar aracılığı ile süreklilik sağlanarak baskılanan problemleri ve mağduriyetleri dile getirerek,

soru işaretlerini bilinir hale getirerek,

internet kullanamayan, nereye başvuracağını bilemeyen şizofreni hastalarına ve yakınlarına da yanıt olarak ulaşabilmek,

gündem oluşturarak 'ruh sağlığı yasası' çıkması ve huzur evleri gibi 'şizofreni bakım evleri'nin açılması ve duyurulması amacı ile

adım atılması gerektiğine inanıyorum.

Fuarda avrasya şizofreni derneği yetkilileri ile görüştüm. Benzer konularda aynı sıkıntıları konuştuk. Yetkililer de konuya oldukça duyarlılar, ve desteğe hazırlar.

Şizofreni rahatsızlığı ile ilgili bilgi paylaşımı bulunabilecek bir forum, portal, herhangi bir topluluk yok internette. Bu bile söylemek istediklerimi özetlemiyor mu?

Halil Yılmaz · Ara 7, 2011

Evde bakım ücreti alabilmek için sağlık raporunda mutlaka "ağır özürlüdür" ibaresinin yazılmış olması gerekiyor. Bu ibarenin yazılmadığı raporlarla yapılan bakım maaşı muracaatları malesef kabul edilmez.

Nil. · Ara 8, 2011

Yanıtınız için teşekkür ederim Halil Bey,

İçinde bulunduğumuz mağduriyetten doğan süreç ile bu hususu çok iyi anladım. Fakat anlıyamadığım bir hususu iletmek, izniniz ile sormak isterim;

Bireyin 'ağır' özürlü olması için; 2007/06 Sayılı Bakıma Muhtaç Özürlü Genelgesi'nde yayınlanan 4 madde gereğince :

a) Öz bakım ihtiyaçlarını giderebilmeyi (beden temizliğini yapabilmeyi, tuvalet ve beslenme ihtiyacını giderebilmeyi, tuvalet sonrası temizliğini yapabilmeyi)
b) Güvenlikte olmayı (kendisine ve çevresine zarar verme riskinin olmamasını, tehlike anında tehlikede olduğunu algılayabilmesini, tehlikeden kurtulmak için çaba sarf edebilmeyi)
c) Hareket edebilir olmayı (yürüyebilmek, giyinip-soyunabilmek, merdiven inip çıkabilmek gibi kaba motor aktivitelerini)
d) Ev işlerini ve idaresini yapabilmeyi (bir evde kendi başına yalnız ve başkasının yardımı olmadan yaşabilmeyi, alışveriş yapabilmeyi, yemek pişirebilmeyi, evi temizleyebilmeyi, bulaşık ve çamaşır yıkayabilmeyi, sobasını yakarak ısınabilmeyi)

gerektirmektedir.

Yazıyor.

Başvurduğum kurumlarda 'ağır' özürlü olması için yatalak olması gerektiğini
bunun dışında kesinlikle rapora ağır özürlü ibaresi eklenemeyeceğini
dolayısı ile de evde bakım aylığından yararlanamayacağımızı söylediler. söylüyorlar.

Fakat; kronik şizofreni hastalığı olan bireyler (b) ve (d) şıklarından süreğen olarak zaten muzdaripler. Zaten 'tek başlarına' hayatlarını idame ettiremezler. Kontrole, yani 'bakıma' muhtaçtırlar.

İlaçlarını düzenli almadıklarında saldırganlaşıp, kendilerine ve etrafındakilerine zarar verir duruma gelirler. Hastalığın seyri bu. Tabiatı bu.

Aradaki çelişkiden doğan ortak mağduriyet nasıl dile getirilir, nasıl giderilir?

Nil. · Ara 8, 2011

Mehmet Yalçın' Alıntı:
Karakoldakn alınan evrakı evrakları teslim edeceginiz malmüdürlüğüne sunup babanın eve gelmediğini bilgi alınamadığını ve görüşmediğinizi maddi olarak bir destek almadığınızı anlatın sözlü olarak kayıp evrakınıda yanınızda götürün..

Nafaka miktarını biz bilemeyiz hakimin takdir kararına bağlı.

Evet malmüdürlüğü sizi araştırmasında muhtaçtır diye imzalarsa evraklarınızı onaylayıp 2022 maaşı alabilir muhtaçtır diyerek Ankara'ya gönderir orda sorun çıkacağını sanmıyorum neticede muhtaçlık araştırmasını yerel yönetimler yapıyor sgk bunu kabul ediyor.

Mehmet Bey Merhaba,

Yayınlamış olduğunuz http://engelliler.gen.tr/f7/yeni-20...iklikler-ve-magduriyetlerin-giderilmesi-5966/ linkteki yazının çıktısını alıp kaymakamlıktaki yetkili kişiye gittim, 'yok bu maaşı alamazsınız' dediklerinden genelgeyi gösterdim.

Üstünkörü gözattıktan sonra verdiklerini yanıt, bu genelge değildir, avukatın kendi şahsi fikridir. Böyle bir şey yok.

Kabul ettiremedim. Ne dersem deyim, hangi merciye gidersem gideyim, 'anlamamakta ısrar ediyorsunuz' yanıtı ile karşılaştım.

(Karşımızda yetkili olarak oturup, bilememeyi, vatandaştan bilgi almayı kabul edemiyorlar. Sözel çabamız kendimize konuşmaktan ileriye gidemiyor)

Ben senin başvurunu alırım. İşleme koyarım. Ama sağlık giderin kesilir, yardımsız kalırsan ilaç ücretlerini bizzat karşılamalısın. Çünki ayrıyeten yeşilkarta başvurmalısın.Onaylanıp kullanmaya başlayıncaya kadar ilaçlarını ödersin.
Denince, madden mağdur olan vatandaş nasıl bu riske girsin? Nasıl gözü kara işlem başlatsın?

***

İkinci handikap ise babamın üç aylık (sanırım) 9.200-9.300 net geliri. Bu ebeveyn maaşı ile devlet 2022 bağlatmaz. Teorik olarak babadır, bakmakla yükümlüdür. dediler.

Bakmadığına dair dava açmak, onun araştırılması, -ki hala 1 yıl evvel baba için karakola verilen kayıp ilanından yanıt alınmamıştır- babanın bulunması, tebligatı, ispatı, uzuun sürecek bir mahkeme süreci.

Kestirme yol olarak da, vasisi olarak (benim) babaya dava açıp nafaka talebinde bulunmamız.

Bununla ilgili iki sualim olucaktı:

I- Kardeşimin vesayetini alma sürecindeyim. Vasisi olduktan sonra kardeşim baba üzerinden emekli sandığına devam edebilir değil mi? Vasisinin sağlık hizmetine geçer diye bir hüküm var mıdır?

II- Babaya dava açarsak, babanın maaşından kesinti olursa, baba; 'o zaman ben de emekli sandığı hizmetinden çocuğu çıkartırım, emekli sandığı hizmeti alamasın, başvurup iptal ederim' gibi bir atakta bulunabilir mi hukuken?

Mehmet Yalçın · Ara 8, 2011

Üstünkörü gözattıktan sonra verdiklerini yanıt, bu genelge değildir, avukatın kendi şahsi fikridir. Böyle bir şey yok.

Bu bir 25.02.2011 tarihinde yayınlanan 2022 yönetmelik mevzuatında yer alan maddelerin açıklamalarıdır. Memur arkadaş sanıyorum yönetmelikten habersiz akşam saatin 5 olmasını bekliyor.

Ben senin başvurunu alırım. İşleme koyarım. Ama sağlık giderin kesilir, yardımsız kalırsan ilaç ücretlerini bizzat karşılamalısın. Çünki ayrıyeten yeşilkarta başvurmalısın.Onaylanıp kullanmaya başlayıncaya kadar ilaçlarını ödersin.
Denince, madden mağdur olan vatandaş nasıl bu riske girsin? Nasıl gözü kara işlem başlatsın?

Bunu söyleyen memur tek kelimeyle halt etmiş hem babasından yararlanıp hemde 2022 maaşı alan binlerce insan var bu memurlar gerçekten halen bunu anlamadılar 2022 maaşı alanlar anne babadan sadece sağlıktan yararlanabilirler bunu anlamaları için ne yapmamız gerekiyor bilmiyorum.

İkinci handikap ise babamın üç aylık (sanırım) 9.200-9.300 net geliri. Bu ebeveyn maaşı ile devlet 2022 bağlatmaz. Teorik olarak babadır, bakmakla yükümlüdür. dediler.

Evet bu durum 2022 maaşı almanıza çok çok büyük engel teşkil edecektir. Takdir edile ki gelir ortalama aylık 3000 lira ve bu gelirler maaşı almak imkansız durum, ancak anlattığınız gibi böyle bir durum varsa yani;

Bakmadığına dair dava açmak, onun araştırılması, -ki hala 1 yıl evvel baba için karakola verilen kayıp ilanından yanıt alınmamıştır- babanın bulunması, tebligatı, ispatı, uzuun sürecek bir mahkeme süreci.

Gelelim sorularınıza;

I- Kardeşimin vesayetini alma sürecindeyim. Vasisi olduktan sonra kardeşim baba üzerinden emekli sandığına devam edebilir değil mi? Vasisinin sağlık hizmetine geçer diye bir hüküm var mıdır?

II- Babaya dava açarsak, babanın maaşından kesinti olursa, baba; 'o zaman ben de emekli sandığı hizmetinden çocuğu çıkartırım, emekli sandığı hizmeti alamasın, başvurup iptal ederim' gibi bir atakta bulunabilir mi hukuken?

Hayır öyle bişey olduğunuz zannetmiyorum vasisini almanız halinde babasının sağlık hizmetinden düşecegini zannetmiyorum ancak bu durum çok uzman bir agızdan ögrenilse sağlık sağlıklı olur, vasilik kararı çıktıgında kişi daha önceki vasiden komple feragat etmiş sayırlımı ve yeni vasiden hak kazanmış olurmu bu konuda çok fazla ve çok net bilgiye haiz degilim bir avukattan yada sgk dan ögrenilse dah sağlıklı olur.

Babası çocugu üzerinden atabilir mi zannetmiyorum yani ben nafaka veriyorum seni üzerimden atıyorum gibi bir hakkı varmı hukuki olarak bilmiyorum biraz karışık durumlar daha önce aynı hususlarda bir deneyimim söz konusu degil o yüzden bu iki sorunuzda net olmamakla birlikte fikirlerimi söyledim daha sağlam bir kişi yada kurumdan bilgi almak gerekiyor.

Nil. · Ara 8, 2011

Mehmet Yalçın' Alıntı:
Gelelim sorularınıza;

Hayır öyle bişey olduğunuz zannetmiyorum vasisini almanız halinde babasının sağlık hizmetinden düşecegini zannetmiyorum ancak bu durum çok uzman bir agızdan ögrenilse sağlık sağlıklı olur, vasilik kararı çıktıgında kişi daha önceki vasiden komple feragat etmiş sayırlımı ve yeni vasiden hak kazanmış olurmu bu konuda çok fazla ve çok net bilgiye haiz degilim bir avukattan yada sgk dan ögrenilse dah sağlıklı olur.

Babası çocugu üzerinden atabilir mi zannetmiyorum yani ben nafaka veriyorum seni üzerimden atıyorum gibi bir hakkı varmı hukuki olarak bilmiyorum biraz karışık durumlar daha önce aynı hususlarda bir deneyimim söz konusu degil o yüzden bu iki sorunuzda net olmamakla birlikte fikirlerimi söyledim daha sağlam bir kişi yada kurumdan bilgi almak gerekiyor.

Kadıköy adli yardım bürosunu arayıp sordum. Vesayet ile yalnızca kardeşime ait hukuki ve yazımsal işlemleri yapabiliyormuşum. Babasının sağlık hizmetinden düşme gibi bir durum söz konusu olmazmış.

İkinci olarak da, babanın evladı emekli sandığından düşürmesi için evlatlıktan red davası açması gerekirmiş. Babam bunu yapmaz diyemiyorum. Yapar da diyemiyorum.

Adli yardımdaki bayan, siz vasiliği üzerinize alın, gelin konuşalım dedi.

toparlar isem;
-2022 maaşı alma çabası iptal.
-vesayet süreç halinde işliyor.
-evde bakım aylığı için ise ağır ibareli sağlık kurulu rapor alma işlemi.

2022 maaşı için memurlardan ziyade SGK nın çift uçlu hükümleri problem teşkil ediyor. Alengirli kanunlar, çifte standart uygulanan sonuçlar. T.C.'nin hukuk sistemi özetle.

Mehmet Yalçın · Ara 8, 2011

Söz konusu hukuki olaylardan dolayı deneyim kazanmış olduk sayenizde teşekkür ederim, siz yine gelişmeleri bizimle paylaşırsınız fikren destek alıp destek vermiş oluruz kolay gelsin.

Nil. · Ara 8, 2011

Sağolun Hocam,

Elbetteki paylaşacağım.

Saygılar.
Size de kolaylıklar dilerim.

Nil. · Ara 8, 2011

Evde bakım aylığı ile ilgili bir pürüz de yardımcı olmanızı isterim,

I- Annemin 680 tl babasından emekli maaşı var. SSK'lı. Üzerinde mal varlığı yok.

II- Erkek kardeşim. %80 şizofreni hastası. Babadan emekli sandığı var. Üzerinde mal varlığı yok.

III- Ben. Eşimden SSK'lıyı. Çalışmıyorum. Üzerimde mal varlığım yok. Kardeşimin vasiliğini alma sürecindeyim.

Üçümüz birlikte ikamet ediyoruz. Ev kira.

IV- Eşim başka bir ilde asgari ücret ile çalışıyor. 660 680 TL gibi maaş alıyor. SSK'lı. Üzerinde mal varlığı yok.

4'ümüzün de ikâmetgahı aynı yerde. Haneye toplamda 1.340 TL gelip, kişi başına 335 TL. düşüyor.

Buna göre,

İleride (takriben bir sene sonra) annem ve kardeşim ayrı evde, eşim ve ben de ayrı evde olmayı düşünüyoruz.

Evde bakım aylığının tarafıma verilmesi onaylanırsa

ileride ayrı evlerde olmak, değişen ikametgâh, değişen gelir düzeyi dağılımı maaş kesintisine sebebiyet verir mi?

Annem ssk lı ve 680 tl maaş alır iken kardeşimin evde bakım aylığına başvurabilir mi?

Sürekli birlikte oturacak olan annem ve kardeşim. İl ve ikâmetgah konusunda belirsiz olan biziz.

Annemin prosedur ile uğraşmaması için kendi üzerime almak istiyorum. Kesinti söz konusu olacak ise annemi 'evde bakım aylığı' başvurusunda bulunması daha mı doğru olur? Bu durumda vasisinin ablası olarak benim olmam sorun teşkil eder mi?

Velev ki kardeşim babadan nafaka alırsa, alınan nafakanın konu üzerinde etkisi nasıl olur?

Nasıl yapalım?

Nil. · Ara 9, 2011

Halil Yılmaz' Alıntı:
Evde bakım ücreti alabilmek için sağlık raporunda mutlaka "ağır özürlüdür" ibaresinin yazılmış olması gerekiyor. Bu ibarenin yazılmadığı raporlarla yapılan bakım maaşı muracaatları malesef kabul edilmez.

Nil.' Alıntı:
Yanıtınız için teşekkür ederim Halil Bey,

İçinde bulunduğumuz mağduriyetten doğan süreç ile bu hususu çok iyi anladım. Fakat anlıyamadığım bir hususu iletmek, izniniz ile sormak isterim;

Bireyin 'ağır' özürlü olması için; 2007/06 Sayılı Bakıma Muhtaç Özürlü Genelgesi'nde yayınlanan 4 madde gereğince :

a) Öz bakım ihtiyaçlarını giderebilmeyi (beden temizliğini yapabilmeyi, tuvalet ve beslenme ihtiyacını giderebilmeyi, tuvalet sonrası temizliğini yapabilmeyi)
b) Güvenlikte olmayı (kendisine ve çevresine zarar verme riskinin olmamasını, tehlike anında tehlikede olduğunu algılayabilmesini, tehlikeden kurtulmak için çaba sarf edebilmeyi)
c) Hareket edebilir olmayı (yürüyebilmek, giyinip-soyunabilmek, merdiven inip çıkabilmek gibi kaba motor aktivitelerini)
d) Ev işlerini ve idaresini yapabilmeyi (bir evde kendi başına yalnız ve başkasının yardımı olmadan yaşabilmeyi, alışveriş yapabilmeyi, yemek pişirebilmeyi, evi temizleyebilmeyi, bulaşık ve çamaşır yıkayabilmeyi, sobasını yakarak ısınabilmeyi)

gerektirmektedir.

Yazıyor.

Başvurduğum kurumlarda 'ağır' özürlü olması için yatalak olması gerektiğini
bunun dışında kesinlikle rapora ağır özürlü ibaresi eklenemeyeceğini
dolayısı ile de evde bakım aylığından yararlanamayacağımızı söylediler. söylüyorlar.

Fakat; kronik şizofreni hastalığı olan bireyler (b) ve (d) şıklarından süreğen olarak zaten muzdaripler. Zaten 'tek başlarına' hayatlarını idame ettiremezler. Kontrole, yani 'bakıma' muhtaçtırlar.

İlaçlarını düzenli almadıklarında saldırganlaşıp, kendilerine ve etrafındakilerine zarar verir duruma gelirler. Hastalığın seyri bu. Tabiatı bu.

Aradaki çelişkiden doğan ortak mağduriyet nasıl dile getirilir, nasıl giderilir?

Halil Bey; gözünüzden kaçmış olma ihtimalini düşünerek güncelemek isterim.

Teşekkür ederim.

Mehmet Yalçın · Ara 9, 2011

Evde bakım maaşı alırken eğer bakıcı ve engelli kişi ayrı ayrı ikametlerde olursa bunu önce shçek'e bildirmek gerekiyor bu durumda kararı kurum uzmanları verecektir ayrı ikametlerin burda mesafesi hastanın bakım durumlarının ne derecede aksatılacağı falan kurumca göz önüne alınacaktır, ayrı ikametlerde olunması halinde kurum ister istemez bakım ihtiyaçlarında aksatılma söz konusu olacağını düşünerek maaşı kesebilir, büyük ihtimalle keser diye düşünüyorum. Burda biraz durum sizin kurum uzmanlarını ikna etmenize de bağlı ancak kurumun vereceği olumlu olumsuz karara itiraz edemeyiz her iki olasılıkta da kurumun haklılık yanları var.

Ayrı ikamette gelir düzeyleri durumuna göre aynı evi paylaşan aynı evde yaşayan kişilerin gelirleri göz önüne alınacaktır, ayrı adreste olanlar gelir hesabına dahil edilmeyecektir ancak sizin durumunuzda ayrı adresten bakmanız söz konusu olayı kabul edilirse sizin gelirinizde göz önüne alınacaktır öyle sanıyorum.

Nil. · Ara 9, 2011

Mehmet Yalçın' Alıntı:
Evde bakım maaşı alırken eğer bakıcı ve engelli kişi ayrı ayrı ikametlerde olursa bunu önce shçek'e bildirmek gerekiyor bu durumda kararı kurum uzmanları verecektir ayrı ikametlerin burda mesafesi hastanın bakım durumlarının ne derecede aksatılacağı falan kurumca göz önüne alınacaktır, ayrı ikametlerde olunması halinde kurum ister istemez bakım ihtiyaçlarında aksatılma söz konusu olacağını düşünerek maaşı kesebilir, büyük ihtimalle keser diye düşünüyorum. Burda biraz durum sizin kurum uzmanlarını ikna etmenize de bağlı ancak kurumun vereceği olumlu olumsuz karara itiraz edemeyiz her iki olasılıkta da kurumun haklılık yanları var.

Ayrı ikamette gelir düzeyleri durumuna göre aynı evi paylaşan aynı evde yaşayan kişilerin gelirleri göz önüne alınacaktır, ayrı adreste olanlar gelir hesabına dahil edilmeyecektir ancak sizin durumunuzda ayrı adresten bakmanız söz konusu olayı kabul edilirse sizin gelirinizde göz önüne alınacaktır öyle sanıyorum.

Bu durumda annemin bakım aylığı için başvurması daha doğru olur.

Tereddüt ettiğim şuydu; annemin, babasından aldığın emekli maaşı (680TL) ve ssk hizmeti alması bakım aylığına başvurmak için engel midir? Sürekli olarak birlikte yaşayacak olan annem ve kardeşim çünki.

Nil. · Ara 10, 2011

Konu ile ilgili net bilgi edindim. Aynı soruya cevap arayan arkadaşlar ile de paylaşmak isterim;

Alıntılarda yazan 4 şıkkın heyetin değerlendirme görüşü ile alâkası yok.muş. 'ağır özürlü' ibaresi eklenmesi için yalnızca 'a' şıkkı göze alınıyor ve bu değerlendirme yapılırken
%100 özürlü oranı olup hafif özürlü hükmü verilen hasta da var, %40 oran ile özürlü olup ağır özürlü hükmü verilen hasta da var.

Aradaki çelişki, kararın heyette bulunan psikiyatristin inisiyatifine bırakılmasından kaynaklanıyor.

Heyette bulunan psikiyatrist dışındaki göz,kulak,burun,beyin v.s. tüm branş hekimleri, psk.ten fikir alıyor. Psk. görüşü ne ise heyette bulunan diğer hekimler onu uyguluyor.

Yani psk. hekimi, insan halinden anlayan tabiatta ise ağır özürlü raporunu verip evde bakım aylığına hak kazanmamıza aracı olabiliyor. Fakaat bazı hekimler gibi hastanın içinde bulunduğu ortamı anlamaya dahi çalışmadan, elin ayağın tutuyor senin, normalsin, bakarsın sen kendine, hadi güle güleci ise,

o vakit rapora itiraz durumu ortaya çıkıyor.

İtiraz durumu da tekerrür den ibaret. Orada da aynı şekilde itirazı değerlendiren hastanenin heyetinde bulunan psk.ten görüş alınıyor.

Aynı durum tekrarlanır ise, BİMER'e şikayet yolu görünüyor hastaya.

Verdiğim bilgiler şizofreni hastası için alınan bilgilerdir. Bedensel engelli arkadaşlarımız için nasıl süreç işler bilmiyorum.

Ve diğer bir durum da, bizim elimizdeki raporda, kardeşimin raporunda 'süreklidir' ibaresi var. Yani bizim her hâlükârda rapora itiraz etmemiz gerekli.
Sürekli olduğu için yeniden herhangi bir hastaneden rapor alamıyoruz. Zaman kaybı olmaması için itiraz sürecine girmeyelim, hemen bir hastanede heyete girip raporu alalım diye düşünmüştük.
Fakat rapor sürekli olduğu için pazartesi günü çemberlitaş'da ki il sağlık müdürlüğü'ne gidip itiraz dilekçemi vereceğim.

Ayrıca adliye'den öğrendiğim ile 16 ocak 2012 gününe dava günü verilmiş. O gün kardeşe vasi için duruşma günü. Karar aynı gün çıkarsa babaya nafaka için ise o gün açacağım davayı.

Durumlar şimdilik böyle.

Aklıma gelmişken; 'Şizofreni hastası tek başına yaşayamaz'. İlaç takibi yapılmalı. Bugün kendi kendine dışarı çıksa yarın, atak gelip eve gelemeyecek durumda olması çok çok olasıdır.

Hangi şizofreni hastasının takipsiz, kendi kendine tek başına evde kaldığı, kendi ihtiyaçlarını gördüğü, kendine yettiği görülmüştür!.

Ruh sağlığı yasası çıkmalı. Hüküm net olmalı. Hekimin fikrine bırakılarak çifte standart'a sebep olunmamalı!.

Hangi adımlar ile birşeyler değiştirilebilecekse onları bilip uygulama geçirilmeli!

Halil Yılmaz' Alıntı:
Evde bakım ücreti alabilmek için sağlık raporunda mutlaka "ağır özürlüdür" ibaresinin yazılmış olması gerekiyor. Bu ibarenin yazılmadığı raporlarla yapılan bakım maaşı muracaatları malesef kabul edilmez.

Nil.' Alıntı:
Yanıtınız için teşekkür ederim Halil Bey,

İçinde bulunduğumuz mağduriyetten doğan süreç ile bu hususu çok iyi anladım. Fakat anlıyamadığım bir hususu iletmek, izniniz ile sormak isterim;

Bireyin 'ağır' özürlü olması için; 2007/06 Sayılı Bakıma Muhtaç Özürlü Genelgesi'nde yayınlanan 4 madde gereğince :

a) Öz bakım ihtiyaçlarını giderebilmeyi (beden temizliğini yapabilmeyi, tuvalet ve beslenme ihtiyacını giderebilmeyi, tuvalet sonrası temizliğini yapabilmeyi)
b) Güvenlikte olmayı (kendisine ve çevresine zarar verme riskinin olmamasını, tehlike anında tehlikede olduğunu algılayabilmesini, tehlikeden kurtulmak için çaba sarf edebilmeyi)
c) Hareket edebilir olmayı (yürüyebilmek, giyinip-soyunabilmek, merdiven inip çıkabilmek gibi kaba motor aktivitelerini)
d) Ev işlerini ve idaresini yapabilmeyi (bir evde kendi başına yalnız ve başkasının yardımı olmadan yaşabilmeyi, alışveriş yapabilmeyi, yemek pişirebilmeyi, evi temizleyebilmeyi, bulaşık ve çamaşır yıkayabilmeyi, sobasını yakarak ısınabilmeyi)

gerektirmektedir.

Yazıyor.

Başvurduğum kurumlarda 'ağır' özürlü olması için yatalak olması gerektiğini
bunun dışında kesinlikle rapora ağır özürlü ibaresi eklenemeyeceğini
dolayısı ile de evde bakım aylığından yararlanamayacağımızı söylediler. söylüyorlar.

Fakat; kronik şizofreni hastalığı olan bireyler (b) ve (d) şıklarından süreğen olarak zaten muzdaripler. Zaten 'tek başlarına' hayatlarını idame ettiremezler. Kontrole, yani 'bakıma' muhtaçtırlar.

İlaçlarını düzenli almadıklarında saldırganlaşıp, kendilerine ve etrafındakilerine zarar verir duruma gelirler. Hastalığın seyri bu. Tabiatı bu.

Aradaki çelişkiden doğan ortak mağduriyet nasıl dile getirilir, nasıl giderilir?

Nil.' Alıntı:
Halil Bey; gözünüzden kaçmış olma ihtimalini düşünerek güncelemek isterim.

Teşekkür ederim.

Halil Yılmaz · Ara 10, 2011

Evet doğrudur. Sakatlık oranıyla "ağır özürlü" tanımının bire bir bağlantısı yok. Bu örneği daha öncede defalarca anlattım ama tekrardan anlatmakta/hatırlatmakta yarar var. Haftada 3 gün diyalize giren böbrek hastalarına standart %80 oranında rapor verilir. Ama bu kişilerin raporlarında asla ve katta "ağır özürlüdür" ibaresi yazılmaz. Öte yandan raporunda %55 sakatlık oranı yazan kişilerin raporlarına "ağır özürlüdür" ibaresi ekleniyor. Yani rapor oranıyla ağır özürlü tanımı birbirinden farklı şeyler.
Ve sağlık raporu alınırken raporu alacak kişinin hastalığı/sakatlığı hangi branştaki DR'un alanına giriyorsa onun vereceği karar dikkate alınır. Örneğin sağ bacağı ampute olan birine göz DR'u şu oranda rapor verelim diyemez. Rapor alırken tüm branştaki DR lara tek tek muayene olmaktaki amaç hastanın başka bir hastalığının olup olmadığını amaçlar.

Nil. · Ara 10, 2011

Evet Halil Bey, yüzdelik oran özürü ile ağır veya hafif özürlü hükmü tamamen birbirinden farklı tanımlarmış.

Heyet'deki diğer branşların bulunma amacını sayenizde daha iyi anladım.

Bir de şu konu ile ilgili bilginize başvurabilir miyim; kardeşime (28 yaş,erkek) evde bakım aylığı için, annemin başvurması, babasından aldığın emekli maaşı (680TL) ve ssk hizmeti alması engel midir?
Kardeşimin vasisi olmam, sıkıntı oluşturur mu?
Bakım aylığı alan kişi ile vasisi olan kişinin farklı olması engel teşkil eder mi?

2022 Maaşını bağlatma sürecinde sosyal güvenlik sorununu halletmek için ne yapmalıyız

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Admin

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Üye

Admin

Üye