3 Engelliden 1’i Özel Bakım Merkezinde Kalmak İstemiyor

Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı, özel bakım merkezlerinde hizmet alan engellilerin memnuniyet durumuyla ilgili araştırma yaptı. ‘Engelli Bakım Evlerinde Engelli ve Çalışan Memnuniyeti Araştırması’ kapsamında Türkiye çapında 44 ilde bulunan 107 adet Özel Engelli Bakım Merkezlerinde hizmet alan bin 470 engelli ile tek tek görüşüldü. Araştırma sonuçlarına göre engellilerin yüzde 32’si hizmet aldıkları kurumlarda kalmak istemediğini ifade etti. Her 3 engelliden birine tekabül eden bu durum, hizmetten genel memnuniyetsizlik ya da engellinin yaşadığı eve duyduğu özlem nedeni ile olduğu sonucuna varıldı.



Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü özel bakım merkezlerinde hizmet alan engellilere, kaliteli bakımın sağlaması amacıyla ‘Engelli Bakım Evlerinde Engelli ve Çalışan Memnuniyeti Araştırması’ yaptı. Özel bakım merkezlerinden hizmet alan engellilerin kurumdan ve verilen hizmetlerden memnuniyetinin değerlendirildi. Türkiye çapında 44 şehir ve 107 kurumda yapılan araştırma, gerek kullanılan yöntemin farklılığı ve gerekse tüm engel grupları (zihinsel, ruhsal, çoklu, bedensel) ile görüşmeyi başarabilen ilk araştırma modeli olma özelliği taşıyor.



BAKIMEVLERİ ENGELLİLER İÇİN DAHA İŞLEVSEL HALE GETİRİLMELİ



Araştırma kapsamında 100 kişiden az engellinin kaldığı kurumlarda minimum 10 engelli, 100 kişiden fazla engelli olan kuruluşlarda en az yüzde 10 örneklem seçilerek bin 470 deneğe ulaşıldı. Görüşme yapılan kişilerin yüzde 63’ü erkek ve yüzde 37’si kadın. Araştırmaya katılanların yüzde 27’si 45-55 yaş aralığında,yüzde 50’si ruhsal engelli, yüzde 44.0’ü ilkokul mezunu. Engellilerin yüzde 32’si hizmet aldıkları kurumlarda kalmak istemediğini dile getirdi. Her 3 engelliden birine tekabül eden bu durum, hizmetten genel memnuniyetsizlik ya da engellinin yaşadığı eve duyduğu özlem nedeni ile olduğu varsayıldı. Engellilerin ortalama yüzde 17’si bina içersinde rahat hareket edemediklerini ifade etti. Bina içerisinde kaza geçirme oranına bakıldığında da benzer şekilde engellilerin yüzde 17.5’i kazaya maruz kaldığını belirtti. İki veri arasındaki tutarlılık, binaların engelliler için daha işlevsel hale getirilmesinin gerektiğine işaret etmekte.



ENGELLİLERİN YÜZDE 19’U KIŞIN BİNADA ÜŞÜDÜKLERİNİ DİLE GETİRDİ



Dinlenme salonuna inme konusunda asansör ve rampalara en çok ihtiyacı olanlar; ortopedik ve çoklu engeli olan gruplar olduğu belirlendi. Ortak alanlara ulaşma konusunda en çok zorluk deneyimleyen gruplar, sırası ile bedensel engelliler yüzde 12 ve çoklu engelliler yüzde 9 oldu. Binadaki gürültüden en çok rahatsız olan engel grupları sırası ile ruhsal engelliler yüzde 37, zihinsel engelliler yüzde 35 ve bedensel engelliler yüzde 32. Bu konuda grupların ortalaması ise yüzde 35 ile dikkat çekti. Engellilerin ortalama yüzde 19’u bina içerisinde kışın üşüdüklerini ifade etti. Sorunun yöneltilme şekli, “Burada kışın üşüyor musunuz?” şeklinde oldu.



Engellilerin, yüzde 54.0’ü spor yapma imkanı bulamazken, yüzde 48’i doğum günü kutlaması yapmamakta, yüzde 30’u ise kendi uğraşına uygun malzemeye ulaşamadığını dile getirdi. Engellilerin yüzde 46’sının bina dışında bulunma imkanlarından yoksun olduğu düşünüldüğünde günlük yaşamı renklendirecek sosyal aktivitelerle ilgili önlemlerin alınması kurumda bulunmaktan memnuniyeti artıracak noktalardan biri gibi görünmekte.



ENGELLİLERİN DÜŞMELERİNİ ÖNLEMEK AMACIYLA PERSONEL EĞİTİLMELİ



Araştırma sonucunda engellilerin bakımevlerinde daha iyi hizmet alması ve eksikliklerin tamamlanması amacıyla 9 maddelik bir öneri getirildi. Son bölümde şu öneriler bulunuyor: “Engelli düşmelerini önlemek için düşme skalası konusunda personel eğitimlerinin yapılması, personel duyarlılığının arttırılması. Kurum içerisindeki düşmeyi önleyici ve rahat dolaşmayı kolaylaştırıcı ergonomik iyileştirmelerin yapılması. Bina içerisinde çalışan ve engelli temsilcisinin bulunduğu 'Risk Yönetim Komitesinin Kurulması', komitenin bina içerisinde yaşam konforunu azaltan ve sağlık riski yaratan unsurları belirlemesi ve çözüm üretmesi. Bu yolla engellilerin yönetime katılımının sağlanması. Bina içerisinde gürültü ölçümünün yapılarak, gürültü kaynaklarının tespit edilmesi ve gürültüyü azaltıcı önlemlerin alınması. Bina ısısını değerlendirecek ısı ölçerlerin bina içerisine yerleştirilerek, düzenli ısı ölçümlerinin yapılması, ölçümlerin kayıt altına alınması.İçme suyuna erişim ile ilgili önlemlerin alınarak, düzenli aralıklarla su numunelerinin bölgenin güvenilir laboratuvarlarında test edilmesinin sağlanması. Raporların güvenli bir portalda Bakanlık ile paylaşılması. Kişisel mahremiyet ve engelli bakımında etik ilkelerle ile ilgili olarak, personel eğitimlerinin yapılması, İl bazında 'Etik Kurulu' oluşturularak, bu konudaki denetimlerin sıklaştırılması. İlaç güvenliği standartlarının oluşturulması, ilaç yönetimi ile ilgili personel eğitiminin güçlendirilmesi. Rehabilitasyon hizmetlerinin sunumu ile ilgili süreçlerin tekrar gözden geçirilerek, rehabilitasyonun niteliğinin artırılması ve ekipmanın güçlendirilmesi.”
 
Geri
Üst