4/C Yetim aylığı "Muhtaçlık Belgesi" Şartları Lütfen Yardım Edin

Herkese merhaba.
Abim kısmi bağımlı, %65 sağlık kurulu raporlu şizofreni hastası. Ben de mahkeme kararıyla yasal vasisiyim. Haliyle abime evde ben bakıyorum. Rahmetli babamız emekli memurdu. Yetim maaşı bağlatmak için başvurduk. SGK maluldür ama il yada ilçe idare kurulundan muhtaçlık belgesi de getirmeniz gerekiyor dedi. Ben de memurum maaşım 60 civarı. Abimin de benim de üzerimizde gayrimenkul yok. Muhtaçlığın belirlenmesinde 5434 sayılı kanunun mülga olan 108. maddesi uygulanır diyor. Kanun maddesinde muhtaçlık şartında hane halkı demiyor, kendisinin ya da bakmakla yükümlü olduğu kimselerin toplam geliri asgari ücretten az ise muhtaç olur diyor. Ancak yetkililerle konuştuğumuzda muhtaçlık için hane halkına bakıyoruz dediler. Açıkça sordum: abim bir bakım yerinde kalsa ya da aynı ev yerine karşılıklı iki tane evde otursak sadece ikamet farklı olursa olur mu diye olur diyorlar. Hatta 5 gün abim bende yada ben abimde yatıya kalsam ikametim farklı olduğu için yine abimi muhtaç değerlendirirken aynı ikamette değerlendirilmez diyorlar. Abimin hastalığı sebebiyle yalnız bırakmakta istemiyorum. Benzer durumu yaşayan var mı? Açıkçası sağlık kurulu raporu çıktığı gün otomatik vasilik davası açılmıştı. Hem bu kimse tek başına işlerini göremez vasisi olması lazım deniyor hem de vasi evinde ilgilenirse muhtaç saymam babasından sağlık gücencesi ve yetim maaşı alamaz denmiş oluyor ki çok saçma geliyor. Bu konuyla ilgili tam gerekçeli maddeye cevaba nereden nasıl ulaşabilirim? Bilgisi olanlar lütfen yol gösterip yardımcı olabilir mi?
 
Merhaba


Kanun metni, abinizin muhtaçlığını kendi geliri ve varsa kendi bakmakla yükümlü olduğu kişiler üzerinden tanımlıyor.
Uygulama ise (İl/İlçe İdare Kurulları ve SGK), 2022 sayılı Kanun sistematiğinden gelen “hane geliri” esasını kullanıyor. Sizin yaşadığınız çelişki buradan kaynaklanıyor.


Aşağıda hem dayanakları hem de pratikte ne yapabileceğinizi netleştireyim.




1. 5434 sayılı Kanuna göre “muhtaçlık” tam olarak ne?​


5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununda muhtaçlık 108. maddede tanımlanmış durumda. Madde mülga edilse de, muhtaç malul yetim aylığı gibi eski Emekli Sandığı haklarında hâlâ bu tanıma atıf yapılıyor.


Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu, 29.03.1984 tarihli kararında (E.1983/2, K.1983/11) 5434 m.108’i aynen şöyle aktarıyor:


“5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesinde, kendisini ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bakmaya mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeye yetecek geliri, malı (para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) veya kazancı bulunmayanlara, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında ‘muhtaç’ denileceği…”

Yani kanuna göre ölçü:


  • Abiniz açısından;
    • kendi geliri, malı, kazancı yoksa
    • ve bakmakla yükümlü olduğu kimse de yoksa
      -> muhtaç kabul edilmesi gerekir.

Burada sizin memur maaşınız, 108. madde metninde doğrudan sayılmıyor. Çünkü 108, kişinin kendisini ve kendisinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerini esas alıyor; onun adına nafaka yükümlüsü olanları değil.


Danıştay aynı kararda, muhtaç malul erkek çocuklara yetim aylığı bağlanması için aranan şartları da özetliyor ve 108. maddedeki muhtaç tanımını esas alıyor.


Dolayısıyla, sizin “kanun hane halkı demiyor” tespiti hukuken isabetli.




2. “Hane halkı geliri” nereden çıktı?​


Burada devreye 2022 sayılı Kanun ve buna istinaden çıkarılan:


“65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik”

giriyor.


Bu Yönetmeliğin 7. maddesi açıkça hane esasını getiriyor:


  • Engelli aylıkları için:
    “Engelli aylıkları ve 18 yaş altı engelli yakını aylığında, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olanlar muhtaç sayılır.”
  • Aynı maddenin devamında (7/8 fıkra) hanenin gelir durumunun nasıl hesaplandığı tek tek sayılıyor; maaş, kira, araç, arazi, banka mevduatı, hatta nafaka yükümlülerinin sağladığı destek dahi hanenin gelirine ekleniyor.

Yani İdare artık “muhtaçlık” kavramını teknik olarak:


  • Klasik 5434 m.108 tanımı ile değil
  • 2022 sistemi ve Yönetmelik m.7’deki hane bazlı gelir testi ile ölçüyor.

İl/İlçe İdare Kurulu, muhtaçlık belgesini düzenlerken bu Yönetmelik ve 2022 sayılı Kanun sistematiğini kullanıyor. SGK da, Emekli Sandığı kaynaklı muhtaç malul erkek yetim aylıklarında, muhtaçlığı tespit için aynı muhtaçlık belgesine dayanıyor.


Bu nedenle SGK memurlarının size söylediği:


  • “Aynı hanede oturursanız memur maaşınız haneye girer, muhtaç saymayız.”
  • “Ayrı ikamette olursanız, abinizin kendi hanesinde geliri yoksa muhtaç sayarız.”

ifadesi, kanun metninden değil, 2022 muhtaçlık sistemi ile 5434 uygulamasının pratikte birleştirilmesinden kaynaklanıyor.


Bu, dediğiniz gibi mantıksal olarak çelişkili görünüyor, fakat idarenin bugün fiilen dayandığı mevzuat tablosu bu.




3. Vasi olmanızın hukuki durumu​


Önemli bir nokta: Vasi olmanız tek başına engel değil.


Aynı Yönetmeliğin 7/6 fıkrası, 18 yaş altı engelli yakını aylıkları için ama genel ilke olarak şunu söylüyor:


“Kişinin … belirtilenlerin vasisi olması, kişiye ayrıca aylık bağlanmasına engel teşkil etmez.

Yani hukuken “vasi yanında kalıyor, o yüzden muhtaç değil” diye bir norm yok.
Sorun tamamen haneye sizin gelirinizin yazılması ile ilgili.


Bu nedenle:


  • Abiniz bir bakım kuruluşunda kalsa veya
  • Resmi ikamet adresiniz ayrı görünse

idare “hane geliri” hesabında sizin maaşınızı abinizin hanesine dahil etmiyor ve otomatik olarak muhtaçlık kriteri sağlanmış oluyor. Memurların size anlattığı uygulama mantığı bu.




4. Sizin olayınızda hukuki durumun özeti​


  1. Kanun (5434 m.108 ve Danıştay IBK)
    Abinizin kendi geliri yok, gayrimenkul yok, bakmakla yükümlü olduğu kimse de yok.
    Bu çerçevede 5434 m.108’e göre muhtaç sayılması gerekir.
  2. Uygulama (2022 ve Yönetmelik m.7)
    Aynı adreste oturduğunuz için İl/İlçe İdare Kurulu:
    • Hanedeki toplam gelir içinde sizin memur maaşınızı hesaba katıyor
    • Kişi başı gelir net asgari ücret sınırının üzerinde çıkıyorsa
    • “Muhtaç değildir” kararı veriyor.

Bu iki katman arasındaki gerilim, sizin yaşadığınız “hem vasisi olsun deniliyor, hem yanında bakarsa muhtaç sayılmıyor” çelişkisini yaratıyor.




5. “Tam gerekçeli maddeye” ve dayanaklara nereden ulaşabilirsiniz?​


Aradığınız şey aslında iki ayrı belge grubu:


a) 5434 m.108 ve muhtaç malul yetim aylığı için gerekçe​


  1. Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı
    • Tarih: 29.03.1984
    • Esas: 1983/2
    • Karar: 1983/11
    • Resmi Gazete: 29.03.1984, Sayı 18356
    • Bu kararda:
    • 5434 m.108 muhtaçlık tanımı tam metin veriliyor
    • Muhtaç malul erkek çocuklara yetim aylığı bağlanmasının şartları ayrıntılı tartışılıyor.
    • Bunu “Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu 1983/2 1983/11 5434 108 muhtaçlık” şeklinde ararsanız Resmi Gazete PDF’ine ulaşabiliyorsunuz.
  2. 5434 sayılı Kanunun eski metni
    108. maddenin tam metni bazı üniversite sitelerinde eski haliyle yer alıyor. Örneğin, bir üniversite dokümanında madde başlığı şu şekilde geçiyor:
    “Muhtaçlık Madde 108 - Kendisini ve Türk Medeni Kanunun hükümlerine göre bakmağa mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeğe yetecek geliri, malı (para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) veya kazancı bulunmayanlara muhtaç denir.” (ardahan.edu.tr)
    SGK’nın “muhtaç” kelimesini hangi anlamda kullandığını görmek için bu karar ve metin en güçlü dayanak.

b) “Hane halkı” esasının yazılı dayanağı​


  1. 2022 sayılı Kanuna ilişkin Yönetmelik m.7
    • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sitesinde
    • “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik” başlığıyla
    • Özellikle 7/1-b ve 7/8 fıkraları hane geliri hesabını ayrıntılı düzenliyor.
  2. İl/İlçe İdare Kurulu – SYDV uygulaması
    Muhtaçlık belgesinin nasıl düzenleneceği bu Yönetmelik ve 2022 modülü üzerinden yürütüldüğü için, pratikte İl İdare Kurulu kararları hep bu “hane” mantığıyla çıkıyor.



6. Pratikte ne yapabilirsiniz?​


1) SGK’dan yazılı hukuki dayanak isteyin​


İl/İlçe SGK müdürlüğüne şu minvalde yazılı bir dilekçe verebilirsiniz:


  • Abinizin maluliyetinin SGK Sağlık Kurulu ile kabul edildiğini,
  • Muhtaçlığın tespitinde 5434 m.108 ve Danıştay IBK 1983/2 K.1983/11 çerçevesinde kendi gelirinin esas alınması gerektiğini,
  • Buna karşın İl/İlçe İdare Kurulunun hane geliri üzerinden değerlendirme yapmasının hukuki dayanağını (kanun, yönetmelik, genelge numarası ile) talep ettiğinizi,
  • Özellikle “vasi ile aynı hanede oturan malul yetimlerin otomatik olarak muhtaç sayılmaması” uygulamasının hangi açık norma dayandığının bildirilmesini istediğinizi yazabilirsiniz.

Bu sayede idareyi, dayandıkları genelge ve talimatları açıkça masaya koymaya zorlamış olursunuz.


2) Muhtaçlık kararına karşı idari yargı yolu​


Eğer İl veya İlçe İdare Kurulu:


  • Abiniz için “muhtaç değildir” kararı verirse

bu bir idari işlemdir ve kararın size tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilirsiniz.


Dava dilekçesinde:


  • 5434 m.108 muhtaçlık tanımı,
  • Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı (RG 29.03.1984, E.1983/2, K.1983/11),
  • Abinizin kendi gelirinin olmaması, malı olmaması,
  • Sizin maaşınızın 108. maddede muhtaçlık kriteri olarak açıkça sayılmadığı

argüman olarak kullanılabilir.


Burada bir avukatla çalışmak, özellikle idare mahkemesine gidecekseniz, pratikte işinizi kolaylaştırır.


3) CİMER / SGK Başkanlığına başvuru​


CİMER üzerinden doğrudan SGK Başkanlığına:


  • “5434 sayılı Kanun kapsamındaki malul erkek yetimlere bağlanacak aylıklarda muhtaçlık tespitinde neden 108. madde metni yerine 2022 sayılı Kanuna ilişkin hane geliri esasının kullanıldığı”
  • “Vasi ile aynı adreste ikamet eden malul erkek yetimlerin muhtaç sayılmamasının açık yasal dayanağı”

sorularını yöneltebilirsiniz. Kurumun vereceği cevap, ileride açılacak davada delil niteliği kazanır.


4) “Adres ayırma” konusunda uyarı​


Memurların “ikametleri ayırın, sorun kalmaz” şeklindeki pratik çözümü, teknik olarak adres kaydını fiili durumdan farklı göstermeye varıyorsa, bu:


  • 5510 sayılı Kanunun haksız ödemelere ilişkin hükümleri,
  • TCK’nın gerçeğe aykırı beyan ve kamu kurumunu zarara uğratma hükümleri

açısından ileride sorun yaratabilir.


Bu nedenle, hukuken temiz yol, uygulamayı zorlayıp yazılı dayanak isteyerek ve gerekiyorsa yargı yoluna giderek çözüm aramaktır; “sırf muhtaç çıksın diye adres oynamak” değildir.




7. Sonuç​


  • Kanun metni (5434 m.108) abinizin muhtaç sayılmasını destekliyor.
  • Uygulama ise 2022 ve 65 Yaş Yönetmeliği m.7 ile gelen “hane geliri” kriterine yaslandığı için, sizin memur maaşınız abinizin muhtaçlık hesabına katılıyor.
  • Bu çelişkiyi çözmenin yolu, SGK ve İl/İlçe İdare Kurulundan yazılı, mevzuat numaralı gerekçe istemek ve gerekirse idare mahkemesinde bu yoruma itiraz etmekten geçiyor.
 
Aşağıya iki ayrı dilekçe taslağını tam metin olarak yazıyorum. Siz sadece kendi bilginize göre boşlukları doldurup imzalayıp verebilirsiniz.




1) SGK İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE DİLEKÇE TASLAĞI​


(Muhtaçlık kriteri ve yetim aylığı talebi için)


T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
… SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE


Konu: 5434 sayılı Kanun kapsamında muhtaçlık kriteri ve malul yetim aylığı talebi hk.


Sayın Yetkili,


Muris babam ……………… (T.C. Kimlik No: ………………), 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli memur olup …/…/…… tarihinde vefat etmiştir.
Kardeşim ……………… (T.C. Kimlik No: ………………), ……… tarihli ve % … (ör: %65) oranlı sağlık kurulu raporu ile kronik psikiyatrik rahatsızlığı (şizofreni vb.) nedeniyle “çalışma gücünü önemli ölçüde kaybetmiş malul” kabul edilmiştir. Ayrıca ……… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/…/…… tarih ve …/… E., …/… K. sayılı kararı ile yasal vasisi olarak tarafım atanmış bulunmaktayım.


SGK biriminize yaptığımız başvuru üzerine, kardeşime muris babamdan bağlanacak “muhtaç malul erkek yetim aylığı” için, kendisinin malul sayıldığı, ancak 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan muhtaçlık şartının tespiti amacıyla İl/İlçe İdare Kurulu tarafından düzenlenecek “muhtaçlık belgesi” ibrazının gerektiği tarafımıza bildirilmiştir.


Bu çerçevede;


  1. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 108 inci maddesinde muhtaçlık kavramı şu şekilde tanımlanmaktadır:
    Kendisini ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bakmaya mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeye yetecek geliri, malı (para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) veya kazancı bulunmayanlara, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında ‘muhtaç’ denir.
  2. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 29.03.1984 tarihli ve E.1983/2, K.1983/11 sayılı kararı ile 5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesindeki muhtaçlık tanımı, muhtaç malul erkek çocuklara yetim aylığı bağlanması bakımından da esas alınmış; söz konusu karar Resmî Gazete’nin 29.03.1984 tarih ve 18356 sayılı nüshasında yayımlanmıştır.
  3. Anılan 108 inci madde hükmünde, muhtaçlığın tespitinde esas alınacak unsurlar açıkça; kişinin
    • kendi geliri,
    • kendi mal varlığı (para veya o mahiyetteki kıymetler)
    • ve kendisinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri
      olarak sayılmakta; kişinin nafaka yükümlüsü durumundaki yakınlarının (örneğin kardeşinin) gelirinin, muhtaçlık kriteri olarak değerlendirilmesi öngörülmemektedir.
  4. Buna karşılık, İl/İlçe İdare Kurulu ve ilgili birimlerce, muhtaçlık değerlendirmesinde “hane halkı geliri” esas alınarak, aynı hanede ikamet eden vasi konumundaki kardeşin (benim) memur maaşımın haneye gelir olarak yazılacağı, bu nedenle kardeşimin muhtaç sayılmayacağı tarafıma sözlü olarak bildirilmiştir.
  5. Bilindiği üzere, 2022 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik”in 7 nci maddesinde, 2022 sayılı Kanuna göre bağlanacak aylıklar yönünden muhtaçlığın hane içinde kişi başına düşen gelir esas alınarak tespit edileceği düzenlenmektedir. Bu hane esaslı gelir kriteri, 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan sosyal yardım niteliğindeki aylıklar için getirilmiş olup, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki Emekli Sandığı kaynaklı muhtaç malul yetim aylıkları bakımından doğrudan açık bir atıf bulunmamaktadır.

Bu nedenle;


  • Bir yandan 5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesinde ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında, muhtaçlık kriteri olarak kardeşimin kendi gelir ve mal varlığının esas alındığı,
  • Diğer yandan uygulamada 2022 sayılı Kanun ve anılan Yönetmeliğin 7 nci maddesindeki hane geliri kriterinin, 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan muhtaç malul yetim aylıkları için de fiilen uygulandığı anlaşılmaktadır.

Kardeşim ………………’nin:


  • Kendi adına kayıtlı herhangi bir gelir getirici malı, taşınmazı ve düzenli geliri bulunmadığından,
  • Bakmakla yükümlü olduğu kimse de olmadığından,

5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesi anlamında “muhtaç” sayılması gerektiği kanaati doğmaktadır.


Bu çerçevede;


  1. Kardeşim ………………’nin, muris babam ………………’den dolayı 5434 sayılı Kanun kapsamında “muhtaç malul erkek yetim” sıfatıyla aylığa hak kazanıp kazanmadığının, 108 inci madde hükmü ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun E.1983/2, K.1983/11 sayılı kararı dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesini,
  2. Muhtaçlık tespitinde, İl/İlçe İdare Kurulu’nun 2022 sayılı Kanuna ilişkin Yönetmelik m.7’deki “hane halkı geliri” kriterini esas almasının, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki muhtaç malul yetim aylıkları bakımından hangi kanun, yönetmelik, tebliğ veya genelgeye (tarih ve sayısı belirtilmek suretiyle) dayandığının tarafıma yazılı olarak bildirilmesini,
  3. Kardeşimin kendi gelir ve mal varlığının bulunmaması hususu gözetilerek, 5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesi çerçevesinde “muhtaç” kabul edilip malul yetim aylığının bağlanmasını,

saygılarımla arz ve talep ederim.


…/…/20…


Adı Soyadı : ……………………
T.C. Kimlik No : ……………………
Adres : ………………………………………………………
İmza :


Ekler:


  1. Kardeşe ait tam teşekküllü devlet hastanesi sağlık kurulu raporu örneği
  2. Vasilik (kısıtlama) kararı örneği
  3. Muris babaya ait emekli cüzdanı/SGK hizmet dökümü örneği
  4. Nüfus kayıt örnekleri
  5. Diğer belgeler (varsa)



2) İL/İLÇE İDARE KURULU’NA DİLEKÇE TASLAĞI​


(Muhtaçlık belgesi talebi ve hane geliri uygulamasının hukuki dayanağının sorulması için)


T.C.
… VALİLİĞİ
İl İdare Kurulu Başkanlığı’na
(ya da Kaymakamlık için: T.C. … KAYMAKAMLIĞI İlçe İdare Kurulu Başkanlığı’na)


Konu: Muhtaçlık belgesi talebi ve muhtaçlık kriterinin hukuki dayanağının bildirilmesi hk.


Sayın Başkanlık,


Muris babam ……………… (T.C. Kimlik No: ………………), 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli memur olup …/…/…… tarihinde vefat etmiştir.
Kardeşim ……………… (T.C. Kimlik No: ………………), ……… tarihli ve % … oranlı sağlık kurulu raporu ile ağır psikiyatrik rahatsızlığı nedeniyle “malul” durumdadır ve ……… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/…/…… tarih ve …/… E., …/… K. sayılı kararı ile yasal vasisi olarak tarafım atanmış bulunmaktadır.


Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, kardeşime babamdan dolayı 5434 sayılı Kanun kapsamında “muhtaç malul erkek yetim aylığı” bağlanabilmesi için, İl/İlçe İdare Kurulu’nuzca düzenlenecek “muhtaçlık belgesi”nin ibraz edilmesi gerektiği tarafımıza bildirilmiştir.


Bu kapsamda ilgili birimlerle yapılan görüşmelerde, muhtaçlık değerlendirmesinde “hane halkı geliri” esas alınacağı, aynı hanede ikamet ettiğim için memur maaşımın da haneye gelir olarak yazılacağı, dolayısıyla kardeşimin muhtaç sayılmayacağı sözlü olarak ifade edilmiştir.


Oysa;


  1. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 108 inci maddesi, muhtaçlığı şu şekilde tanımlamaktadır:
    “Kendisini ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bakmaya mecbur olduğu ailesi fertlerini geçindirmeye yetecek geliri, malı (para veya o mahiyetteki kıymetler dahil) veya kazancı bulunmayanlara, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında ‘muhtaç’ denir.”
  2. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 29.03.1984 tarihli ve E.1983/2, K.1983/11 sayılı kararı ile, 5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesindeki muhtaçlık tanımı, muhtaç malul erkek yetimlere bağlanacak aylıklar yönünden de bağlayıcı içtihat haline gelmiştir.
  3. Anılan 108 inci maddede muhtaçlık tespitinde esas alınacak gelir unsuru, kişinin kendi geliri, malı ve kazancı ile kendisinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri olarak düzenlenmiş; kişinin nafaka yükümlüsü durumundaki yakınlarının (örneğin kardeşinin) gelirinin esas alınacağına ilişkin bir hüküm öngörülmemiştir.
  4. Diğer yandan, 2022 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik”in 7 nci maddesinde, 2022 sayılı Kanun kapsamındaki sosyal yardım niteliğindeki aylıklar bakımından muhtaçlığın “hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir” esas alınarak tespit edileceği düzenlenmiştir.

Bu itibarla;


  • 5434 sayılı Kanundan doğan “muhtaç malul erkek yetim aylığı” gibi Emekli Sandığı kaynaklı haklarda, muhtaçlık tespitinin 108 inci madde ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun E.1983/2, K.1983/11 sayılı kararı çerçevesinde, kardeşimin kendi gelir, mal varlığı ve kazancı esas alınarak yapılması gerektiği,
  • 2022 sayılı Kanuna ilişkin Yönetmelik m.7’deki hane esaslı gelir ölçütünün, 2022 sayılı Kanun kapsamındaki aylıklarla sınırlı olduğu; 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan muhtaç malul yetim aylıkları bakımından doğrudan uygulanabilirliğinin açık olmadığı kanaati oluşmuştur.

Kardeşim ………………’nin;


  • Kendi adına kayıtlı herhangi bir gelir getirici malı ve düzenli geliri bulunmadığı,
  • Bakmakla yükümlü olduğu kimse olmadığı,
  • Ağır psikiyatrik rahatsızlığı sebebiyle günlük yaşamını tek başına idame ettiremediği, tarafınızca temin edilecek resmi kayıt ve sağlık kurulu raporları ile sabittir.

Bu sebeplerle;


  1. 5434 sayılı Kanunun 108 inci maddesi ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun E.1983/2, K.1983/11 sayılı kararı dikkate alınarak, kardeşim ……………… adına, muhtaç olduğuna ilişkin “muhtaçlık belgesi”nin düzenlenmesini,
  2. Şayet muhtaçlık değerlendirmesinde, aynı hanede ikamet eden vasi konumundaki kardeşin (benim) memur maaşımın da haneye gelir olarak dahil edilmesi suretiyle “hane halkı geliri” esas alınacak ise, bu uygulamanın 5434 sayılı Kanun kapsamındaki muhtaç malul yetim aylıkları yönünden hangi kanun, yönetmelik, tebliğ veya genelgeye (tarih ve sayısı belirtilmek suretiyle) dayandığının tarafıma yazılı olarak bildirilmesini,

saygılarımla arz ve talep ederim.


…/…/20…


Adı Soyadı : ……………………
T.C. Kimlik No : ……………………
Adres : ………………………………………………………
İmza :


Ekler:


  1. Kardeşe ait sağlık kurulu raporu örneği
  2. Vasilik (kısıtlama) kararı örneği
  3. Muris babaya ait emekli belgeleri (cüzdan, hizmet dökümü vb.)
  4. Nüfus kayıt örnekleri
  5. Diğer belgeler (varsa)



İsterseniz bir sonraki adımda, aynı içerikleri biraz sadeleştirilmiş, “daha kısa ama vurucu” ikinci versiyon olarak da hazırlayabilirim; ama mahkemeye gitme ihtimaliniz olduğu için bu uzun ve gerekçeli metinler, ileride delil olarak da işinize yarar.
 
Geri
Üst