F
Fırtına
Guest
1- GİRİŞ
Sürekli iş göremezlik geliri 5510 sayılı Yasa’nın “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar” başlıklı 16. maddesinde sıralanan parasal yardımlardan biridir. Bu yardımın amacı sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu çalışma gücünde bir kayba uğramasına bağlı olarak ortaya çıkacak gelir kaybını telafi etmektir.
Bu çalışmanın amacı sigortalılara tanınan bu parasal yardımı 5510 sayılı Yasa çerçevesinde incelemektir.
2- KAVRAM OLARAK SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK
5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.” denilmektedir.
Bu ifadeden anlaşılacak olan şudur;
Sigortalı uğradığı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ilk önce Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularında tedavi altına alınmakta, belli bir tedavi sürecinden sonra sigortalı ya sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya başlamaktadır ya da çalışma gücünü hepten veya belli bir oranda yitirmektedir. Her durumda sigortalının tedavi süreci diğer bir ifadeyle geçici iş göremezlik dönemi son bulmuş olacak ve bu süreç için geçici iş göremezlik ödeneği alacaktır. Bu sürecin sonunda ise sigortalı çalışma gücünü hepten yitirmiş veya en az % 10 oranında çalışma gücünde kayba uğramışsa kendisine 5510 sayılı Yasa gereği bir gelir bağlanacaktır ki bu gelire “sürekli iş göremezlik geliri” denilmektedir.
Kanun metninde dikkat edilmesi gereken nokta “meslekte kazanma gücü” ibaresidir.
Sigortalının iş kazasına maruz kaldığı veya meslek hastalığına yakalandığı sırada icra etmekte olduğu mesleğinde kazanma gücünü yitirmesidir. Örneğin, mesleğinde % 10’dan az olmayacak derecede kazanma gücünü yitirmiş bir sigortalı, başka bir meslekte kazanma gücüne sahip ise, yine iş kazası ve meslek hastalığı açısından sürekli iş göremezlik durumu söz konusu olacaktır. “Meslek” deyiminden neyin anlaşılacağı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilmiştir; İş kazasının meydana geldiği veya meslek hastalığının başladığı zaman hizmet akdine göre yapmakta olduğu iş sigortalının mesleği sayılır. Kurum bu mesleğin tespitinde sigortalının çalıştığı işyerinden alınacak belgeyi esas tutabileceği gibi, bu hususu kendi yetkili elemanları vasıtasıyla, inceletmeye ve buna karar vermeye yetkilidir.
3- 5510 SAYILI YASA’DAKİ HÜKÜMLER
Sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmasının temel koşulu sürekli iş göremezlik halinin oluşmasıdır ki bu durum yukarıda izah edildiği gibidir. Şimdi ise sürekli iş göremezlik gelirinin nasıl hesap edildiği hususu üzerinde durulacaktır.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Bu noktada karşımıza iki kavram çıkmaktadır;
1- Sürekli tam iş göremezlik geliri,
2- Sürekli kısmi iş göremezlik geliri,
Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği madde 45/VII’e göre sürekli tam iş göremezlik hâli, sigortalının meslekte kazanma gücünün % 100’ünün kaybedilmesi durumunu ifade eder. Bu durumdaki sigortalıya 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır. 5510 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin son fıkrasına göre iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Konuyu daha anlaşılır kılmak açısından yasa da geçen bu ifade şu şekilde formüle edilebilir;
GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70
Sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanacaktır.
Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği madde 45/VII’e göre sürekli kısmi iş göremezlik hâli ise sigortalının meslekte kazanma gücünün % 10 ilâ % 99,99’unun kaybedilmesi durumunu ifade eder. Bu durumdaki sigortalıya bağlanacak gelir sürekli tam iş göremezlik geliri baz alınarak hesaplanır. Şöyle ki; gelir hesaplanırken sigortalı tam iş göremez geliri alacakmış gibi hesap yapılır ve hesap sonucu ortaya çıkan gelirin sigortalının iş göremezlik oranındaki miktarı sürekli kısmi iş göremezlik geliridir.
Yine konuyu daha anlaşılır kılmak açısından ifade şu şekilde formüle edilebilir;
GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70 x SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK DERECESİ
Yine başkasının bakımına muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanacaktır.
5510 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 506 ve 1479 sayılı Kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici edeci ödeme tutarları, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelirlerine ilave olarak ödenir. Dolayısıyla sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı da bahsi geçen ödemeleri ilaveten alacaktır.
Yukarıda izah edildiği şekilde hesaplanan gelir, 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin beşinci fıkrasına göre günlük kazanç hesabına giren son ayı itibariyle hesaplanan gelirdir. Bunun yanında eğer gelirin başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar, yılın ikinci altı aylık dönemde ise, Ocak ödeme artışı uygulanmaksızın Temmuz dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak sigortalının başlangıç tarihindeki geliri hesaplanacaktır.
Diğer taraftan iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan gelirlerin hesabında; (4/a sigortalılar için) günlük kazanç hesabına giren son takvim ayı 5510 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce olanların gelirleri mülga 506 sayılı Kanun hükümlerine göre, 01.10.2008 tarihinden sonra olanların gelirleri ise 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.
5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin altıncı fıkrasına göre sigortalının sürekli iş göremezlik geliri; geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi, geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,takip eden ay başından başlar.
Yasa maddesinin devamında ise şöyle denilmektedir;
“Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.”
Geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı, tekrar aynı işyerinde veya başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir. Sigortalının tekrar çalışmaya başlamasında kanunen bir sakınca bulunmamaktadır. Burada sigortalıya meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre gelir bağlandığı için sigortalı çalıştığı mesleğinde kazanma gücünde büyük bir oranda kayba uğramış olsa bile sigortalı o mesleğin dışında farklı alanlarda da çalışabileceği için çalışma gücünde herhangi bir kayba uğramamış olabilir. Bu durumda sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının uğradığı gelir kayıplarını telafi etmek amacıyla yapılan bir tazminat niteliğinde bir ödeme çeşidi gibidir.
Zaten Yasa kişinin tekrar çalışması ve yeniden iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması ihtimaline binaen düzenleme getirmiştir. Bu bağlamda 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasına göre sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
5510 sayılı Yasa’nın 55. maddesinde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak gelirlerde başkasının sürekli bakımına muhtaç durumdaki sigortalılar için bir alt sınır öngörüldüğü görülmektedir. Buna göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanun’un 19. maddesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının % 85’inden az olamayacaktır.
Kurumun bağlanan geliri artırma yetkisi olduğu gibi çeşitli durumlarda eksiltme yetkisi de bulunmaktadır. Tabi ki bu yetkinin sınırını yasa çizmektedir. 5510 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre özetle sigortalının hekim tavsiyesine uymaması halinde bağlanan geliri, kusur derecesine göre en fazla 1/4’üne, ağır kusuru halinde ise yine kusur derecesine göre 1/3’üne kadar eksiltilecektir. Sigortalının kasti hareketinin veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmemesi halinde ise gelininin yarısı bağlanacaktır. Bunun yanında ayrıca tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96. madde hükümlerine göre geri alınır.
4- 4/b’LİLER AÇISINDAN SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİ
Sürekli iş göremezlik geliri uygulamasına denk bir uygulama, Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılanlar yani SSK’lılar açısından mülga 506 sayılı Yasa’da da mevcut idi. Ancak Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar; yani köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine dayanmaksızın kendi namına ve hesabına bağımsız çalışanlar eski tabirle Bağ-Kur’lular açısından yeni bir uygulamadır.
Bağ-Kur’lular açısından yeni bir kazanım olmuştur bu hak ama geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanma şartlarında olduğu gibi burada da kanun Bağ-Kur’lular için diğer şartlara ilaveten bir şart daha öngörmüştür. Şöyle ki; 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin dördüncü fıkrasına göre 4/b sigortalılarına, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
5- SONUÇ
Sürekli iş göremezlik ödeneği sigortalılar açısından çok önemli ve avantajlı bir parasal destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira sigortalı sürekli iş göremezlik geliri almakta iken aynı zamanda almakta olduğu gelir kesintiye uğramadan bir işte çalışabilmektedir. Yeni yasa bu önemli hakkı Bağ-Kur’lulara da tanımakla sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş ve çok yerinde bir düzenleme yapmıştır.
Cengiz BÜYÜKBİRER / Murat ARAZ
Sürekli iş göremezlik geliri 5510 sayılı Yasa’nın “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar” başlıklı 16. maddesinde sıralanan parasal yardımlardan biridir. Bu yardımın amacı sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu çalışma gücünde bir kayba uğramasına bağlı olarak ortaya çıkacak gelir kaybını telafi etmektir.
Bu çalışmanın amacı sigortalılara tanınan bu parasal yardımı 5510 sayılı Yasa çerçevesinde incelemektir.
2- KAVRAM OLARAK SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK
5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.” denilmektedir.
Bu ifadeden anlaşılacak olan şudur;
Sigortalı uğradığı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ilk önce Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularında tedavi altına alınmakta, belli bir tedavi sürecinden sonra sigortalı ya sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya başlamaktadır ya da çalışma gücünü hepten veya belli bir oranda yitirmektedir. Her durumda sigortalının tedavi süreci diğer bir ifadeyle geçici iş göremezlik dönemi son bulmuş olacak ve bu süreç için geçici iş göremezlik ödeneği alacaktır. Bu sürecin sonunda ise sigortalı çalışma gücünü hepten yitirmiş veya en az % 10 oranında çalışma gücünde kayba uğramışsa kendisine 5510 sayılı Yasa gereği bir gelir bağlanacaktır ki bu gelire “sürekli iş göremezlik geliri” denilmektedir.
Kanun metninde dikkat edilmesi gereken nokta “meslekte kazanma gücü” ibaresidir.
Sigortalının iş kazasına maruz kaldığı veya meslek hastalığına yakalandığı sırada icra etmekte olduğu mesleğinde kazanma gücünü yitirmesidir. Örneğin, mesleğinde % 10’dan az olmayacak derecede kazanma gücünü yitirmiş bir sigortalı, başka bir meslekte kazanma gücüne sahip ise, yine iş kazası ve meslek hastalığı açısından sürekli iş göremezlik durumu söz konusu olacaktır. “Meslek” deyiminden neyin anlaşılacağı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilmiştir; İş kazasının meydana geldiği veya meslek hastalığının başladığı zaman hizmet akdine göre yapmakta olduğu iş sigortalının mesleği sayılır. Kurum bu mesleğin tespitinde sigortalının çalıştığı işyerinden alınacak belgeyi esas tutabileceği gibi, bu hususu kendi yetkili elemanları vasıtasıyla, inceletmeye ve buna karar vermeye yetkilidir.
3- 5510 SAYILI YASA’DAKİ HÜKÜMLER
Sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmasının temel koşulu sürekli iş göremezlik halinin oluşmasıdır ki bu durum yukarıda izah edildiği gibidir. Şimdi ise sürekli iş göremezlik gelirinin nasıl hesap edildiği hususu üzerinde durulacaktır.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Bu noktada karşımıza iki kavram çıkmaktadır;
1- Sürekli tam iş göremezlik geliri,
2- Sürekli kısmi iş göremezlik geliri,
Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği madde 45/VII’e göre sürekli tam iş göremezlik hâli, sigortalının meslekte kazanma gücünün % 100’ünün kaybedilmesi durumunu ifade eder. Bu durumdaki sigortalıya 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır. 5510 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin son fıkrasına göre iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Konuyu daha anlaşılır kılmak açısından yasa da geçen bu ifade şu şekilde formüle edilebilir;
GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70
Sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanacaktır.
Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği madde 45/VII’e göre sürekli kısmi iş göremezlik hâli ise sigortalının meslekte kazanma gücünün % 10 ilâ % 99,99’unun kaybedilmesi durumunu ifade eder. Bu durumdaki sigortalıya bağlanacak gelir sürekli tam iş göremezlik geliri baz alınarak hesaplanır. Şöyle ki; gelir hesaplanırken sigortalı tam iş göremez geliri alacakmış gibi hesap yapılır ve hesap sonucu ortaya çıkan gelirin sigortalının iş göremezlik oranındaki miktarı sürekli kısmi iş göremezlik geliridir.
Yine konuyu daha anlaşılır kılmak açısından ifade şu şekilde formüle edilebilir;
GÜNLÜK KAZANÇ x 30 x % 70 x SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK DERECESİ
Yine başkasının bakımına muhtaç olması durumunda % 70 olan gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanacaktır.
5510 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 506 ve 1479 sayılı Kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici edeci ödeme tutarları, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelirlerine ilave olarak ödenir. Dolayısıyla sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı da bahsi geçen ödemeleri ilaveten alacaktır.
Yukarıda izah edildiği şekilde hesaplanan gelir, 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin beşinci fıkrasına göre günlük kazanç hesabına giren son ayı itibariyle hesaplanan gelirdir. Bunun yanında eğer gelirin başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar, yılın ikinci altı aylık dönemde ise, Ocak ödeme artışı uygulanmaksızın Temmuz dönemi için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak sigortalının başlangıç tarihindeki geliri hesaplanacaktır.
Diğer taraftan iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan gelirlerin hesabında; (4/a sigortalılar için) günlük kazanç hesabına giren son takvim ayı 5510 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce olanların gelirleri mülga 506 sayılı Kanun hükümlerine göre, 01.10.2008 tarihinden sonra olanların gelirleri ise 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacaktır.
5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin altıncı fıkrasına göre sigortalının sürekli iş göremezlik geliri; geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi, geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,takip eden ay başından başlar.
Yasa maddesinin devamında ise şöyle denilmektedir;
“Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.”
Geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlanan sigortalı, tekrar aynı işyerinde veya başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir. Sigortalının tekrar çalışmaya başlamasında kanunen bir sakınca bulunmamaktadır. Burada sigortalıya meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre gelir bağlandığı için sigortalı çalıştığı mesleğinde kazanma gücünde büyük bir oranda kayba uğramış olsa bile sigortalı o mesleğin dışında farklı alanlarda da çalışabileceği için çalışma gücünde herhangi bir kayba uğramamış olabilir. Bu durumda sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının uğradığı gelir kayıplarını telafi etmek amacıyla yapılan bir tazminat niteliğinde bir ödeme çeşidi gibidir.
Zaten Yasa kişinin tekrar çalışması ve yeniden iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması ihtimaline binaen düzenleme getirmiştir. Bu bağlamda 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasına göre sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
5510 sayılı Yasa’nın 55. maddesinde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak gelirlerde başkasının sürekli bakımına muhtaç durumdaki sigortalılar için bir alt sınır öngörüldüğü görülmektedir. Buna göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanun’un 19. maddesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının % 85’inden az olamayacaktır.
Kurumun bağlanan geliri artırma yetkisi olduğu gibi çeşitli durumlarda eksiltme yetkisi de bulunmaktadır. Tabi ki bu yetkinin sınırını yasa çizmektedir. 5510 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre özetle sigortalının hekim tavsiyesine uymaması halinde bağlanan geliri, kusur derecesine göre en fazla 1/4’üne, ağır kusuru halinde ise yine kusur derecesine göre 1/3’üne kadar eksiltilecektir. Sigortalının kasti hareketinin veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmemesi halinde ise gelininin yarısı bağlanacaktır. Bunun yanında ayrıca tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96. madde hükümlerine göre geri alınır.
4- 4/b’LİLER AÇISINDAN SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİ
Sürekli iş göremezlik geliri uygulamasına denk bir uygulama, Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılanlar yani SSK’lılar açısından mülga 506 sayılı Yasa’da da mevcut idi. Ancak Yasa’nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar; yani köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine dayanmaksızın kendi namına ve hesabına bağımsız çalışanlar eski tabirle Bağ-Kur’lular açısından yeni bir uygulamadır.
Bağ-Kur’lular açısından yeni bir kazanım olmuştur bu hak ama geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanma şartlarında olduğu gibi burada da kanun Bağ-Kur’lular için diğer şartlara ilaveten bir şart daha öngörmüştür. Şöyle ki; 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin dördüncü fıkrasına göre 4/b sigortalılarına, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
5- SONUÇ
Sürekli iş göremezlik ödeneği sigortalılar açısından çok önemli ve avantajlı bir parasal destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira sigortalı sürekli iş göremezlik geliri almakta iken aynı zamanda almakta olduğu gelir kesintiye uğramadan bir işte çalışabilmektedir. Yeni yasa bu önemli hakkı Bağ-Kur’lulara da tanımakla sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş ve çok yerinde bir düzenleme yapmıştır.
Cengiz BÜYÜKBİRER / Murat ARAZ