- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Hastalıkların önlenmesi teşhis ve tedavisini adım adım inceleyelim.
İç hastalıkları, kadın doğum,kulak burun boğaz gibi tıbbın bütün dallarında hekim hastanın haklı istekleriyle karşı karşıyadır. Bu istekler acının ortadan kaldırılmasından başlayarak aşama, aşama uygulanan yöntemlerle tedaviye varan tıbbi eylemlerdir.
Bir çoğumuz ağrılarımızın geçmediğinden yakınırız daha sonra anlarızki doğru teşhis konulamamış uygulamalarda hatalar yapılmış bu durumlara maruz kalan insanlara sıklıkla rastlamakdayız.
Hekimin ilk görevi hastanın şikayetleri doğrultusunda bilinmeyeni çözmek rahatsız eden bu duruma dur diyebilmekdir. İkinci aşama hastanın vücudu, hastalığın ortaya çıkışındaki psikolojik ve sosyal koşullar hakkında bilgi edinmesidir. Bu yapıldıkdan sonra hekim ve hasta eldeki verileri toplayıp bir düzene sokarak bir teşhis koyabilirler. İhtimaller yelpazesi karşılaştırılarak yavaş,yavaş hastalığın adının koyulmasına çalışılır.
Bu klinik muayene bazı hastalıklarda yeterli olarak teşhisin konulmasına ve tedavi şeklinin saptanmasına yeterli olabilmektedir. Böylesi mümkün olmazsa, hastalığın tanımlanmasını sağlayacak ,tedavisini yönlendirecek biyolojik ve radyolojik muayenelere ve ileri tetkiklere yönlenilir.
Mesela bir kırık durumu genellikle anlaşılır fakat nedenleri çok çeşitli olabilir ( şiddetli travma, doğuşdan veya bir hastalık sonrası oluşan kırılmalar, düşmeler) kırık belli ama tedavide önemli olan nedenidir. Ayrıca hastanın yaşı cinsiyeti belirlidir ama bunun yanı sıra çıkabilen komplikasyonlar birden yükselen ateş ,yorgunluk sorunlar yaratabilir. Yani hastalık belli, yapılacak olan tedavi belli olmasına rağmen çıkabilecek sorunlar göz önünde bulundurularak hastanın apaçık şikayetinden başlanılıp tedavi eylemine ve sonraki çıkacak durumlara doğru ilerlenmelidir.
Doktorumuza başvurduğumuz zaman adım adım ilerlememiz bizim yararımıza olacakdır. Unutmayalımki yapılacak ufacık bir hata bizlere geriye dönüşü olmayan sorunlar olarak miras kalacakdır. Bu bakımdan değerli doktorlarımızdan beklediğimiz en basit hastalıkda bile başdan savma değil tam bir uzmanlıkla ilgilenilmesidir. Bu beklenti tüm insanların en doğal hakkıdır.
İç hastalıkları, kadın doğum,kulak burun boğaz gibi tıbbın bütün dallarında hekim hastanın haklı istekleriyle karşı karşıyadır. Bu istekler acının ortadan kaldırılmasından başlayarak aşama, aşama uygulanan yöntemlerle tedaviye varan tıbbi eylemlerdir.
Bir çoğumuz ağrılarımızın geçmediğinden yakınırız daha sonra anlarızki doğru teşhis konulamamış uygulamalarda hatalar yapılmış bu durumlara maruz kalan insanlara sıklıkla rastlamakdayız.
Hekimin ilk görevi hastanın şikayetleri doğrultusunda bilinmeyeni çözmek rahatsız eden bu duruma dur diyebilmekdir. İkinci aşama hastanın vücudu, hastalığın ortaya çıkışındaki psikolojik ve sosyal koşullar hakkında bilgi edinmesidir. Bu yapıldıkdan sonra hekim ve hasta eldeki verileri toplayıp bir düzene sokarak bir teşhis koyabilirler. İhtimaller yelpazesi karşılaştırılarak yavaş,yavaş hastalığın adının koyulmasına çalışılır.
Bu klinik muayene bazı hastalıklarda yeterli olarak teşhisin konulmasına ve tedavi şeklinin saptanmasına yeterli olabilmektedir. Böylesi mümkün olmazsa, hastalığın tanımlanmasını sağlayacak ,tedavisini yönlendirecek biyolojik ve radyolojik muayenelere ve ileri tetkiklere yönlenilir.
Mesela bir kırık durumu genellikle anlaşılır fakat nedenleri çok çeşitli olabilir ( şiddetli travma, doğuşdan veya bir hastalık sonrası oluşan kırılmalar, düşmeler) kırık belli ama tedavide önemli olan nedenidir. Ayrıca hastanın yaşı cinsiyeti belirlidir ama bunun yanı sıra çıkabilen komplikasyonlar birden yükselen ateş ,yorgunluk sorunlar yaratabilir. Yani hastalık belli, yapılacak olan tedavi belli olmasına rağmen çıkabilecek sorunlar göz önünde bulundurularak hastanın apaçık şikayetinden başlanılıp tedavi eylemine ve sonraki çıkacak durumlara doğru ilerlenmelidir.
Doktorumuza başvurduğumuz zaman adım adım ilerlememiz bizim yararımıza olacakdır. Unutmayalımki yapılacak ufacık bir hata bizlere geriye dönüşü olmayan sorunlar olarak miras kalacakdır. Bu bakımdan değerli doktorlarımızdan beklediğimiz en basit hastalıkda bile başdan savma değil tam bir uzmanlıkla ilgilenilmesidir. Bu beklenti tüm insanların en doğal hakkıdır.
