Ağır metal zehirlenmesi ve otizm

  • Konuyu başlatan Günahsız melek(otizm)
  • Başlangıç tarihi
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
Son yıllarda otizm etiyolojisinde cıva’nın rolü konusunda büyük tartışmalar yapılmaktadır. Ancak geçen bir kaç yılda çoğu otistik çocuğun civa ağır metal zehirlenmesine maruz kaldığına dair bir çok klinik ve bilimsel kanıt bulunmuştur. Ayrıca bir çok klinisyen ve aile civa ve diğer toksik metallerin vücuttan atılmasının bazı otistik çocuklara çok yararı olduğu ve bazen otistik belirtilerde belirgin azalmalar gözlendiğini bildirmişlerdir. Ancak bu tedavinin otizmi tamamen iyileştirdiğini söylemek mümkün değildir. Ayrıca belirtilen düzelmenin toksik metal atılım tedavisine bağlı olduğu kanıtlanamamıştır.

Otizm Etiyolojisinde Civa Zehirlenmesinin Kanıtları

1. Toksik metallerin atılımında majör rol oynayan glutatyon ve sistein düzeyi düşüktür.
2. Otistik çocuklar oral antibiyotikleri sık kullanırlar. Bu da cıva gibi ağır metallerin atılımını bozar.
3. Bu çocukların cıva atılım kapasitelerinin düşük olması nedeniyle saç örneklerinde düşük, dişlerinde ise yüksek düzeyde cıva bulunmustur.
4. DMSA tedavisinden sonra normal cocuklara göre daha yüksek düzeyde civa atılımı olmaktadır.
5. İdrar örneklerinde ağır metal zehirlenmesinin belirleyicileri olan pentacarboxy, precopro ve coproporpyrin düzeyleri artmıştır (Fowler, 2001, Toxicol letter, 2005).

Epidemiyolojik çalışmalar karışık olmakla beraber bir çok çalışma, otizm ve aşılardaki thimerosal maddesi arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermektedir.
Thimerosal, çocuk aşıları ve immünglobulinler gibi ilaçların üretilmesinde koruyucu olarak kullanılmaktadır ve ağırlığının %49.6’ sını civa oluşturmaktadır. Thimerosal aşılarda 1930’ların sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır ve gittikçe kullanımı artmıştır. 2001 yılında FDA aşı üreticilerine thimerosal maddesinin çıkarılmasını sormuştur. Bu gün çoğu aşıdan thimerosal maddesi çıkarılmıştır ancak bazı aşılarda halen bulunmaktadır. Bu aşılar Hep B (12.5 mcg), DTP (25 mcg), HİB (25 mcg) ve PCV (25 mcg).
Eylül 2004’ te California Eyaletinde thimerosal içeren aşılar yasaklanmıştır ve bir çok eyalette mahkeme aşamasındadır.
Tüm bu çalışmaların civa ağır metal zehirlenmesinin, otismin etiyolojik faktörlerinden biri olabilecegini gösterdiği ve bu olgularda civa detoksifikasyon tedavisi özel eğitim ile birlikte yapıldığında yararlı olabileceği iddia edilmektedir (Autism Reseach Institude’s Cosensus Report).




http://www.avruparehabilitasyon.com/otizm8.html
 
Son düzenleme:
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
AĞIR METALLERİN SAPTANMASI

Ağır metallerin varlığını saptamak için saç ve idrardan alınan örneklerin özel yöntemlerle incelenmesi gerekmektedir. Saç yavaş gelişen bir doku olduğundan burada biriken ağır metallerin varlığını saptamak fikir verebilir. Unutulmamalıdır ki doğuştan gelen özellikleri nedeniyle otistik çocuklarda ağır metaller organ ve dokulardan atılamadığından dolayı birikmekte ve dolayısıyla kana karışmadıkları için saça ulaşamamaktadır. Bu nedenle normal çocuklardan alınan saç örneklerinde referans aralıklarda (normal düzeylerde) ağır metallere rastlanırken, otistik çocuklarda bu düzey ya çok düşüktür ya da hiç gözlenmemektedir. Aynı şekilde idrarda da ağır metallere rastlanamaz. Ancak DMSA gibi bir chelation ajanının uygun dozda verilmesini takiben en az 6 saat sonrasında alınan idrar örneklerinde toksik ağır metalleri saptamak mümkün olmaktadır (DMSA provocated urine toxic metal test). DMSA’nın uygun dozda ve ağız yolu ile verilmesini takiben 8 saat sonra alınan idrar örneğinde, yükselmiş kurşun, civa ve nikel düzeyleri görülmektedir.

BEYİN FONKSİYONEL HASARININ ARAŞTIRILMASI

Beynin kan dolaşımına ve fonksiyon düzeyine bağlı olarak görüntüleme olanağı sağlayan bir görüntüleme yöntemi olan “Beyin Perfüzyon SPECT” ile yapılan araştırmalarla beyindeki fonksiyonel hasar saptanabilmektedir. Bu yöntem ile otistik çocuklarda özellikle konuşma ve algılamayı kontrol eden merkezlerin bulunduğu temporal bölgelerin azalmış aktivite gösterdiğini tüm olgularda saptamış bulunmaktayım. Bu durum bu çocukların neden konuşamadıkları veya konuşmakta zorlandıkları hakkında fikir vermektedir.

Ancak burada daha önemli olan konu azalmış fonksiyona sahip bu alanın düzelebilir, geri kazanılabilir özelliğe sahip olup olmadığının araştırılmasıdır.

Bu aşamada “Manyetik Rezonans Görüntüleme” ile yapılacak ikinci bir değerlendirme, eğer kalıcı bir hasar var ise bu hasarı belirleyebilmektedir.

Eğer Manyetik Rezonans Görüntüleme ile yapılan değerlendirmede herhangi bir hasar saptanmaz ise bu durumda Beyin Perfüzyon SPECT ile saptanan azalmış fonksiyona sahip alanların düzelebilir yani geri kazanılabilir özelliğe sahip olduğu sonucu ortaya çıkar.

TOKSİK AĞIR METALLERİN VÜCUTTAN ATILMASI (CHELATION)

Chelation tedavisi, kısaca civa, kurşun, arsenik ve benzeri toksik ağır metallerin vücuttan atılmasının sağlanması olarak özetlenebilir. Bu tedavi sadece ağır metallerden etkilenen ve bu tedavinin uygulanabileceği özelliklere sahip (yani böbrek ve karaciğer hastalığı olmayan) çocuklara önerilebilir. Chelation her otistik çocuğa uygulanabilecek bir tedavi yöntemi olmadığı gibi, deneyimli ve yetkin olmayan kişilerce uygulandığında ciddi zararlar verebilir. Bu tedavi öncesinde mutlaka bu tedaviye gerek olduğu kanıtlanmalıdır.

Chelation tedavisi için en çok tercih edilmesi gereken chelation ajanı DMSA olmalıdır. DMSA’nın (dimerkaptosüksinik asit) geniş bir yelpazedeki zehirli metalleri (kurşun, civa, arsenik, kalay, nikel ve antimon) bağladığı ve vücuttan attığı ispat edilmiştir.

FAYDALI ELEMENTLERİN TAKİBİ

Çoğunlukla bağırsaktan emilimin yetersiz olması veya diğer yeterince anlaşılamamış faktörlerden dolayı otistik çocuklarda genellikle pek çok mineralin eksikliği söz konusudur.

Bunlar arasında ilk sırada çinko ve selenyum eksikliği sayılabilir. Ayrıca magnezyum, molibden, manganez, krom ve vanadyum da çoğunlukla eksiktir.

Otistik çocuklarda çinko seviyesinin düşük düzeyde olmasının sıklıkla gözlendiğini söylemiştik. DMSA ile yapılan chelation tedavisi esnasında çinko boşaltımı hemen hemen iki kat artmaktadır. Bu nedenle çinko seviyesi tedavi öncesi ve esnasında izlenmeli ve normal seviyeyi koruyabilmek için çinko takviyesi yapılmalıdır.

DMSA demir, kalsiyum ve magnezyum boşaltımını etkilemezken bakır boşaltımını artırmaktadır. Bakır, otistik çocuklarda genellikle fazladır, bu yüzden bu atılım faydalıdır ancak bakır seviyesi tedavi öncesi ve esnasında yine de takip edilmelidir.

ÇETİN ÖZBEY



http://otizm.wordpress.com/2009/01/15/agir-metal-ve-otizm-iliskisi/
 
Son düzenleme:
Tekerlekli Sandalye
Üst