Selam cenap,
Resim yapmak gerçekten bir yetenektir ,sonradan öğrenilemez ve bu yetenek sizde fazlasıyla var. Hastalığınız için geçmiş olsun ama şunu bilin ki sizin şizofren olmanız hayatta yapmak istediklerinize bir engel olmayacaktır. Ne ressam olmanıza ne de yazar olabilmenize şizofreni hastalığının olumsuz değil aksine olumlu etkisi olduğunu biliyor muydunuz ?
Bugüne kadar olan yaşamınızda engel durumunuzla ilgili ne kadar olumsuzluk yaşadıysanız hepsini bir kenara bırakın ve aşağıdaki yazıyı okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
JOHN NASH ŞİZOFRENDİ AMA...
John Forbes Nash,1928 doğumlu Amerikalı matematikçi.Oyun teorisi ve diferansiyel geometri üzerine çalışan Nash,1994 Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi.Daha geniş kitleler tarafından tanınması, “Akıl Oyunları(A Beautiful Mind) adlı filmde Russell Crowe tarafından canlandırılmasıyla gerçekleşti.
John Forbes Nash,13 Haziran 1928’de Batı Virginia,Amerika’da dünyaya geldi.Oğluyla aynı adı taşıyan baba John Nash,Teksas A&M Üniversitesi mezunu bir elektrik mühendisi,annesi Margaret Virginia Nash ise bir Latince ve İngilizce öğretmeniydi,Batı Virginia Üniversitesi mezunuydu.16 Kasım 1930’da kız kardeşi Martha doğdu.İlkokuldan önce anaokuluna kaydolan Nash,henüz çocukken Compton’s Picture Encyclopedia adlı resimli ansiklopediyi okuyor ve birçok şey öğreniyordu.Time Dergisi de ilgisini çekiyordu.Mutlu bir çocukluk geçirdi.
12 yaşındayken evde kendi kendine deneyler yapmaya başladı.O zamanlarda da insanlarla çalışmayı değil,kendi kendine olmayı sevdiği belliydi.Kız kardeşi normal bir çocuktu ancak Nash diğer çocuklardan çok farklıydı,onların oyunları,şakaları Nash’e garip geliyordu,kısa sürede kendini herkesden soyutlamıştı.Annesi ve babası,Nash’in kitap merakını gördükleri için ona bir yetişkin gibi davranmaya,eğitimini teşvik etmeye başladılar.
Nash’in matematik sevdasını ortaya çıkaran eser,lise yıllarında okuduğu,E.T. Bell’in “Men Of Mathematics” adlı kitabı oldu.Lisede okuduğu sırada “Bluefield College” adlı üniversiteden dersler almaya başladı.Liseyi bitirdikten sonra “Westinghouse” bursuyla “Carnegie Institute Of Technology” adlı üniversiteye kaydoldu,bölümü ise kimya mühendisliğiydi.Ancak Nash bu bölümden ayrılarak kimya bölümüne,daha sonra da matematiğe geçti.1978 yılında hem lisans,hem de master derecesini aldı.Mezun olduktan sonra bir donanma projesi üzerinde çalışmaya başladı.
Nash bir süre sonra “Denkleştirme Kuramı” üzerine çalışmak amacıyla Princeton Üniversitesi’ne gitti.Hem Princeton’dan hem de Harvard Üniversite’sinden teklif gelmişti ancak ailesinin yaşadığı yer olan Bluefield’a yakınlığı ve akademisyenlerinin Nash’e gösterdiği ilgi sayesinde,Princeton’a gitmeyi tercih etti.1950 yılında doktorasını buradan aldı.Doktora tezi,daha sonra “Nash Dengesi” adını taşıyacak olan,”Oyun Teorisi”nin en önemli parçalarından olan bir çalışmaydı.Bu çalışması 3 makaleyi beraberinde getir; “Equilibrium Points in N-person Games”(1950), “The Bargaining Problem”(1950) ve “Two Person Cooperative Games”(1953).Ayrıca cebirsel geometri alanında önemli çalışmalar yaptı.1951’de “Massachusetts Institute of Technogy”de(MIT) öğretmenlik yapmaya başladı.1959’da bu görevinden istifa etti.
Nash,1958 yılında “şizofreni” belirtileri göstermeye başladı.Ancak Princeton’da geçirdiği 4 yıl boyunca (1945-1949) kayıtlarda yalnız yaşadığı görünse de,bir oda arkadaşının olduğunu düşünüyordu.
1959 yılında yatırıldığı hastanede kendine güvensizlik,depresyon ve paranoyak şizofreni tanıları kondu.Paris ve Cenevre’de bir süre yaşadıktan sonra 1960’ta Princeton’a geri döndü.1970’e kadar birçok kez hastaneye yattı.Bu yıllarda ilaç tedavisini kesmeye karar verdi.Biyografisinin yazarı Sylvia Nasar’a göre yavaş yavaş iyileşmeye başladı,bu süreçte eşi de ona büyük destek verdi.
Nash,çalışmalarının karşılığını almaya 1978 yılında başladı.Bu yıl “John Von Neumann Teori Ödülü”nü aldı,1994 yılında ekonomi dalında Nobel Ödülü’nü aldı,1999’da “Leroy P.Steele Ödülü”nü aldı.
Tom Harrell - Jaz Sanatçısı
Jaz müziğin John Forbes Nash’I diye de anılan Tom Harrell, tüm engellere karşın şizofreniye karşı başarılı bir mücadele verdi ve son 30 yılın en önemli trompetçilerinden birisi olmayı başardı.
Meera Popkin - Broadway Yıldızı
Meera Popkin Cats ve Miss Saigon gibi ünlü Broadway ve Londra müzikallerinin yıldızıydı. Ve bu dönemde şizofreni teşhisi aldı. Hayatı sahnelerde, limuzinlerde geçerken bir anda çok zor şartlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Ama şimdi son derece iyi, evlendi ve yakın bir dönemde bir bebek bekliyor.
Andy Goram - İskoçyalı Futbol Oyuncusu / Kaleci.
İngiliz gazeteleri İskoç kaleci Rangers takımında oynayan (daha sonra Manchester United futbol kulübüne kiralandı) Andy Goram’a şizofreni tanısı konulduğunu bildirdi. Goram İskoçya’nın en iyi kalecesi ve Rangers’da oynadığı sıralarda onu rahat bırakmayan diz yaralanmalarına rağmen Avrupa’nın en iyi kaleceleri arasında sayılıyor. Üstün reaksiyon yeteneği ve cesareti onun ilk kez İskoçya kaptanı olduğu 1986 Oldham Athletic player kupasından sonra Dünya Kupası sırasında tanınmasını sağladı.
Lionel Aldridge - Süper Kupa kazanan Futbolcu
Lionel Aldridge 1960’larda Green Bay Packers ile Süper Kupa dahil üç dünya şampiyonluğu kazandığında hayatının zirvesindeydi. Şimdi sadece başını suyun üstünde tutabildiği için mutlu. Aldridge düzelme göstermiş bir paranoid şizofren..
James Beck Gordon (Jim Gordon) - James Gordon devrinin en büyük bateristlerinden biriydi
James Beck Gordon devrinin en ünlü bateristlerinden biriydi. Altmışlı ve Yetmişli yıllarda John Lennon, George Harrison, Eric Clapton, the Everly Brothers, the Beach Boys, Judy Collins, Joe Cocker, Frank Zappa, Duane Allman, Carly Simon, Jackson Browne ve Joan Baez ile birlikte çalmıştı. Ancak müziği son buldu ve şizofreni hastası oldu.
Charles “Buddy” Bolden – Caz Müzisyeni
Bir müzisyenin akıl hastalığı, onun caz yaşamında yaratıcılık sağlamış olabilir. Şizofrenisi olmasa, Charles “Buddy” Bolden – bazılarınca caz hareketini başlatan adam olarak kabul edilir – doğaçlamalarını yapamazdı.
Resim çalışmalarınızın ve başarılarınızın devamı dileklerimle,