Alerjik astım hastalarına polen uyarısı

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölüm Şefi Prof. Dr. Levent Tabak, özellikle ilkbahar aylarında artan polenler nedeniyle alerjik astım hastalarını dikkatli olmaları konusunda uyardı.Tabak, yaptığı yazılı açıklamada, ''saman nezlesi'', ''bahar alerjisi'' ya da ''yaz gribi'' olarak isimlendirilen alerjik rinitin (burun iltihabı), kişilerin duyarlı oldukları alerjenler ile teması sonrası ortaya çıkan ve çok sayıda kişiyi etkileyen bir hastalık olduğunu bildirdi.

Tabak, burun iltihabı belirtilerinin bulunduğu hastaların önemli bir kısmında alerjik astım, konjonktivit ve deri hastalıkları görüldüğünü ifade ederek, alerjik rinitin başlıca belirtilerini, burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı, hapşırma, kuru öksürük ve boğaz kaşıntısı olarak sıraladı.

Başta polenler olmak üzere küf mantarları, ev tozu, kedi ve köpek gibi hayvan tüyleri, çeşitli kimyasallar ve yumurta, çilek ve balık gibi çeşitli gıdaların da bu hastalığa neden olabildiğini belirten Tabak, alerjik riniti olan kişilerde sinüzit, kulak hastalıkları ve geniz eti gelişiminin sıklıkla görüldüğünü ifade etti.

Tabak, şunları kaydetti:

''Alerjik astımlı hastalarda çoğu kez tanı, iyi bir hikaye alınmasıyla konulabilmektedir. Kesin tanı konulabilmesi için kişinin alerjen ile karşılaşması sonrasında şikayetlerin başlaması ve muayene bulgularının ortaya çıkması, alerjenden uzaklaşması sonrasında ise şikayetlerin azalıp kaybolması gerekmektedir. Muayene sırasında tanı, solunum fonksiyon ve çeşitli laboratuvar testleri ile konulabilmektedir.''

Vatandaşlara bir doktora başvurup uygun bir yöntemle hangi polenin bünyelerinde alerjiye yol açtığını belirlemeleri önerisinde bulunan Tabak, özellikle ilkbahar aylarında artan polenler nedeniyle alerjik astım hastalarını dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Tabak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Her bitki, yılın belli bir döneminde polen ürettiği için alerjik olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz. Polen sayısının ılık, kuru ve güneşli günlerde artması, sabahları erken saatlerde ve yağmur sonrasında azalması nedeni ile özellikle polen miktarının fazla olduğu saatlerde, açık alanlarda olabildiğince az sürelerde kalınmalıdır. Çim polenine alerjisi olanlar, bahçe çimlerini kendileri biçmemelidir. Polenler ile kaplanma sonucu iç mekanlarda alerjiye neden olma riskine karşı, giysiler ve çamaşırlar yazın açık havada kurutulmamalıdır. Polen mevsiminde pencereler, kapalı tutulmalıdır. Eğer mümkün ise polen mevsiminde tatile çıkılmalı ve şikayetleri tetikleyen polenlerin bulunmadığı, kıyıdaki esintiler vasıtası ile polen sayısının nispeten daha az olduğu deniz kıyısında yer alan bölgelere seyahat edilmelidir. Polen yakalayıcı hava filtreleri olan otomobiller tercih edilmelidir. Otomobillerinde polen filtresi olan kişiler de otomobillerinin bakımları esnasında polen filtrelerinin değiştirilmesine özen göstermelidir. Alerjisi olduğu halde çiçek yetiştirmekten vazgeçmek istemeyenler, böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini, örneğin gülü tercih etmelidir.''

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bahar geldi hastalıklar artabilir

Doğanın yeni ritmiyle karşılaşınca ne yapacağını bilemeyen bünyemiz yorgun düşerek psikolojimizi etkiliyor ve bizi depresyonun kucağına sürüklüyor

Baharın kapımızı çalışıyla hem doğanın yeniden doğuşuna tanıklık ediyor hem de bu değişimin bir parçası haline geliyoruz. Bu süreçte vücudumuz bazen çevremizde süregelen değişimlere ayak uydurmaya çalışırken şaşırıyor ve dengesi bozuluyor.

Doğanın yeni ritmiyle karşılaşınca ne yapacağını bilemeyen bünyemiz ise yorgun düşerek psikolojimizi etkiliyor ve bizi depresyonun kucağına sürüklüyor. Bahar aylarında çevreye yayılan polenler ise alerjik reaksiyonların en önemli nedeni olarak görülüyor. Aşırı tükettiğimiz meyve ve sebzelerin sindirim problemlerine yol açması da yine bu mevsime yönelik sağlık sorunları arasında yer alıyor.

Peki bu mevsimin artan ağrılara yol açmasına ve kalp sağlığı üzerindeki etkilerine ne demeli? Hepsinin yanıtı tek soruda gizli. “Neden?” Bu yazı dizisini bu sorunun bilimsel yanıtını almak için hazırladık. Çünkü bahar hastalıklarından uzak kalmanın ve bu güzel ayların tadını çıkarmanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz.

Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu anlatıyor... Bahar ayları alerjik reaksiyonlara sık rastlanan; migren, depresyon, tansiyon değişiklikleri, kronik yorgunluk gibi sağlık sorunlarına kucak açılan aylar olarak dikkat çekiyor. Hava sıcaklığındaki artış, sıcağa maruz kalan kişilerde kalp debisinde ve hızında artma, terleme, vücuttan sıvı kaybı gibi sonuçlar anlamına geliyor. İleri yaş, diyabet, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, kan yağlarında yükseklik gibi sorunlar kişilerde; kalp, beyin veya bacak damarlarında kan pıhtıları oluşmasına ve kalp krizi, inme, bacak damarlarında tıkanma gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılmasına neden olabiliyor. Ayrıca ısı artışı, stres ve baş ağrısı sıklığının artmasına da yol açıyor.

ALERJİK NEZLE VE ASTIM SIKLIĞI ARTIYOR
Toplumdaki alerjik reaksiyonların yüzde 25’ini saman nezlesi ve astım oluşturuyor. Çevreye rüzgâr ve haşerelerle yayılan polen ve sporlar, bu tip alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Ani hava değişiklikleri, rüzgâr artışı, pek çok enfeksiyon etkenini beraberinde taşıyan haşerelerin fazlalaşması gibi nedenler ise üst solunumyolları enfeksiyonlarında çoğalmaya yol açıyor.

EVDE ALERJİ RİSKİNİZİ AZALTIN
Alerjik nezlenin ilerlemesi alerjik astıma yol açabiliyor. Her iki hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıralayabiliriz:

* Havalandırma ya da klimaların filtrelerini zamanında değiştirin.
* Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde pencereleri kapalı tutun.
* Sprey - parfümgibi gazlı ve kokulu ürünler kullanmayın.
* Evde toz ve küf çeken halı-kilimgibi eşyaları kaldırın.
* Sigaradan uzak durun.

KRONİK YORGUNLUK TESTİ
Kendinizi sürekli halsiz hissediyor, yakınmalarınızla ilgili yapılan laboratuvar testlerinizin sonuçları normal çıkıyor, yakınmalarınız 6 aydan daha uzun devam ediyor ve yandaki sorulardan 4 veya daha fazlasına “evet” diyorsanız, kronik yorgunluk sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Uzmanlar bu sorunun bahar aylarında artış gösterdiğini söylüyor.

* Çabuk unutuyor veya konsantrasyon güçlüğü yaşıyor musunuz?
* Fiziksel veya zihinsel bir aktivite sonrası kendinizi uzun süre bitkin, yorgun ve hasta hissediyor musunuz?
* Uyku sonrası yorgun mu kalkıyorsunuz?
* Vücudunuzun değişik bölgelerinde kaslarınızda ağrı oluyor mu?
* Eklemlerinizde şişlik ve kızarıklık olmaksızın ağrı meydana geliyor mu?
* Başınız sık ağrıyor mu?
* Sık ve tekrarlayan boğaz ağrınız oluyor mu?
* Koltuk altı veya boyundaki lenf bezelerinizde ağrı veya hassasiyet var mı?

BAHAR HASTALIKLARI
* Alerjik nezle
* Alerjik astım
* Migren
* Tansiyon değişiklikleri
* Eklem ağrıları
* Gribal enfeksiyon
* Mide ve bağırsak sorunları

Nisan-haziran ayları arası en dikkatli olunması gereken dönem
BAHAR aylarında şiddetlenen ve bu aya özgü en önemli hastalık olarak görülen alerjiler alevlenme ve yatışmalar şeklinde seyrediyor ve çocuklar üzerinde ciddi etkilere neden oluyor. Prof. Dr. Reha Cengizlier, alerjenlerin artmasıyla paralellik gösteren alerjik nezlenin toplumun yüzde 20’sinde görüldüğünü, bunun her 5 çocuktan birine alerjik nezle veya göz nezlesi tanısı konduğu anlamına geldiğini söylüyor. İkinci sırayı ise alerjik astımalıyor ve hastalığa rastlanma oranının yüzde 10-15 olduğu belirtiliyor.

POLENLER 100 KM UZAĞA GİDEBİLİYOR
Polen alerjisi özellikle çocukların alerjik hastalıklarında çok etkili görülüyor. Nisan vemayıs ayları ile haziran ayının ilk yarısı en yoğun aylar olarak değerlendiriliyor. Ancak bitkilerin tozlaşma dönemi ısının ve yağışın durumuna göre değişebiliyor. Tamtozlaşma döneminde hava kuru ve rüzgârlıysa polenler 100 km. uzağa bile gidebiliyor. Polenlerin yoğun olduğu açık alanlara (piknik, doğa kampı, veya yeşil alanlar) gidilmesi şikâyetlerin artmasına neden oluyor.

EVDEN ÇIKAMAZ HALE GELENLER VAR
Tedavisi yapılmayan alerjik hastalıklar, zamanla daha da ağırlaşıp yaşamkalitesini düşürüyor. Bir süre sonra hastaların evden çıkamaz hale gelmelerine bile rastlanabiliyor. Ayrıca alerjik hastalıkların aktif olması enfeksiyon hastalıklarına yakalanmayı da kolaylaştırıyor. Tedavi edilmeyen alerjik hastalık diğer alerjik hastalıklara davetiye çıkarıyor. Örneğin; alerjik nezlesi olan birinin tedavi olmaması durumunda, astımolma riski ciddi oranda artıyor.

HANGİ BELİRTİ HANGİ ALERJİK HASTALIK İŞARETİ?

ALERJİK NEZLE (SAMAN NEZLESİ): Karşılaşılan alerjeni yok etmek için vücuttaki hücrelerden bazı kimyasal maddeler salgılanıyor. Bunlar; aksırık, burun akıntısı ve tıkanması, burun ve genizde kaşıntı ile gıcıklanma gibi belirtiler oluşturuyor.

GÖZ NEZLESİ: Burunda gözlenen belirtilerin gözde olması, kızarma, kaşınma, sulanma, hatta şişme görülmesi göz nezlesine işaret ediyor.

ASTIM: Öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi belirtilerin görüldüğü astım, ataklara neden olarak kişiyi yıpratıyor ve sağlığını bozuyor. Polen alerjisi olanların bunların yoğun bulunduğu alanlara gitmemesi gerekiyor.

CİLT ALERJİSİ: Alerjenlerle temas sonucu kişide; kaşıntı, kızarma, şişme gibi deri şikâyetleri oluşuyor.

ÇOCUKLARINIZI KORUMAK İÇİN...
* Çocuğunuzun şikâyetlerini geçiştirmeyip doktora götürün ve tanı konmasını sağlayın.
* Alerjik hastalıkların doğru tedavisine ulaşın.
* Tedavinin doğru uygulanmasını sağlayın ve denetleyin.
* İlaçları doğru doz ve şekilde kullanın.
* Baharda çocuklarınızı polenlerden mümkün olduğunca koruyun.
* Polenlerin yaygın olduğu dönemde, hafta sonu kır, piknik, kamp açık havada yapılan etkinliklere göndermeyin.
* Hastalanması halinde tedavi olmamasının riskli olduğunu ve bunun sağlığını tehdit edebilecek önemli sonuçlara yol açabileceğini unutmayın.

CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Astımlılara uyarı!

İşte kış döneminde almanız gereken 15 önlem


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman El Jundi, astım hastalığının modern hayatın önemli sağlık sorunlarından biri haline geldiğini belirterek, "Astımın en önemli risk faktörü alerjidir. Astımlı hastaları alerjik ortamlardan uzak tutun" uyarısında bulundu.

Hava yollarının kronik iltihabi bir hastalığı olan astımın ataklar halinde seyreden nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi gibi şikayetler ile ortaya çıktığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman El Jundi, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, dünyada yaklaşık 300 milyon kişi, Türkiye'de ise yaklaşık 4 milyon kişinin astım hastası olduğunu söyledi.

KIŞ DÖNEMİNDE ALINACAK ÖNLEMLER
Kontrol altına alınmış astımlı bir hastada, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının hastalığı alevlendirebileceği, bu nedenle astım hastasının her yıl sonbahar ve kış aylarında grip aşısı olması gerektiğini belirten Dr. Jundi, soğukların artış gösterdiği bu mevsimde astım hastalarının bazı önlemler alması gerektiğini söyledi. Astımın en önemli risk faktörünün alerji olduğuna dikkat çeken Dr. Jundi, bu dönemde astım hastalarının alabileceği 15 önlemi şöyle açıkladı:


Astım atağını başlatan eşyaları tüy ve hav bırakan pelüşlü eşyalar, toz tutabilecek yapıda perdeleri evinizden uzak tutun. Astımlı birçok kişi tüylü hayvanlara alerjiktir. Bu tür hayvanlarınız varsa dışarıda tutun. Hayvanların yatağa çıkmasına veya yatak odasına girmesine izin vermeyin. Sigara içmeyin. Hatta yanınızda içilmesine izin vermeyin. Sigara içiyorsanız da, bırakmak için yardım alın. Güçlü kokuları evden uzak tutun. Parfümlü sabun, şampuan veya losyonlardan kaçının. Tütsülerden uzak durun.

]Astımlı kişinin yatak odasında özel düzenlemeler yapın.Halı ve kilimleri kaldırın. Bu tip materyaller tozu ve küfü çekerler. Parke veya kalebodur gibi toz tutmayan zemin döşemeleri tercih edin. Tüylü koltukları, minderleri ve fazla yastıkları kaldırın. Bunlar toz toplarlar. Yatak takımlarınızı toz geçirmeyen ve fermuarlı nevresim takımları ile kaplayın. Kuş tüyü ya da samandan yapılmış yastık, döşek kullanmayın. Çarşaf ve nevresim takımlarını sık sık, 55 derece suda yıkayın ve güneşte kurutun.

İçerdeki havayı temiz ve taze tutmak için pencereleri açın. Evinizi iyice havalandırın. Yemek pişirirken oluşan buhar ve güçlü kokulara karşı pencereleri olabildiğince açın. Grip ve üst solunum yolları salgınlarında maske takın. Ellerinizi sık sık sabunlu su ile yıkayın. Doktorunuza danışarak gerekli aşılar hakkında bilgi alın. Dışarıdaki hava egzoz gazı, araba, fabrika dumanı veya çiçek ve ağaç polenleri ile kirlenmiş ise pencerelerinizi kapalı tutun. Uygulanan tedavinin başarılı olabilmesi için mutlaka ilaçlarınızı kullanmayı ihmal etmeyin."

İHA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Astım hastalarına polen uyarısı

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte astım hastalarının şikayetleri ve mağduriyetleri artıyor
4 NİSAN 2012

Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Öner Balbay,'bahar aylarının gelmesiyle birlikte astım hastalarının şikayetlerinin ve mağduriyetlerinin arttığını söyledi.

Balbay, Göğüs Hastalıkları Uzmanları olarak bahar aylarında astım hastalarına karşı daha temkinli davrandıklarını bildirdi. Astım hastalarının şikayetlerinin bu aylarda daha da fazlalaştığına işaret eden Balbay, bahar aylarında çiçeklerin açmasıyla birlikte havadaki polen yoğunluğunun artığına vurgu yaptı.

Balbay, artan polen yoğunluğu nedeniyle vatandaşların çeşitli şikayetlerle hastanelere başvurduğunu belirterek, ''Bahar aylarıyla birlikte hastaların sayısı artmakta, dışarı çıkmayla birlikte polenlere maruz kalınmakta ve bu hastalar, acil servislere başvurmaktadır. Başka hastalarda ise gözlerde yaşarma, burun akıntısı, boğazda kaşıntı hissi ve hapşırma gibi yakınmalar oluşturmakta bunlar da alerjik nezle dediğimiz grubu oluşturmaktadır. Tabii bu hastalık da Astım hastalığına eşlik etmektedir'' diye konuştu.

Balbay, polenlerden korunmak için uyarılarda bulundu:

''Polenlerin çevreye saçılmasını veya polenleri engelleyebileceğimiz bir yöntem yok. Ancak bu hastaların bilinen rahatsızlıkları var ise mutlaka ilaçlarını düzenli kullanmalarını öneriyoruz. Bununla birlikte astım hastalarında normal belirtilerin yanı sıra hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıktığı taktirde var olan astımlarının kötüye gittiği düşünülerek mutlaka bir uzmana başvurmaları gerekiyor''

Prof. Dr. Balbay, astım hastası olmayan ve gözlerde yaşarma, burun akıntısı, boğazda kaşıntı hissi ve hapşırma gibi şikayetleri bulunan vatandaşların da mutlaka bir doktora görünmesi gerektiğine dikkati çekerek, ''Şikayeti olan vatandaşlarımız varsa astım hastası mıyım, alerjik nezlem mi var? gibi sorularına yanıt bulabilmeleri için bir kulak, burun, boğaz hastalıkları ve göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerekiyor'' ifadelerini kullandı.

AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst