Alzheimer’a Yakalanmamak İçin Bu Önerilere Dikkat!

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Dünyada yirmi beş milyondan fazla Alzheimer hastası olduğu ve buna her yıl 5 milyon kişinin daha ekleneceği düşünülmektedir.



Giderek artan bu hastalığa ilerleyen yaşlarda yakalandığımız takdirde hem kendin hayatımızı hem de bize bakmakla yükümlü kişilerin hayatını cehenneme çevirebiliyoruz. Hastalığa yakalanmamak için erken yaşlarda önlem almak şart. Bana bir şey olmaz düşüncesiyle hareket etmemek hastalığa yakalanma riskinizi arttırabilir.



Alzheimer hastalığı hakkında bilgi veren ve koruyucu yöntemleri anlatan Çakmak Erdem Hastanesi Nöroloji Uzmanı, Uzm. Dr. Mihriban Andaç, “Alzheimer hastalığı demansın (unutkanlık) en sık nedenidir. Bütün demans hastalarının % 50-80'ini oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı 65 yaşından sonra her 5 yılda bir, iki katına çıkmaktadır. Dünyada yirmibeş milyondan fazla Alzheimer hastası olduğu ve buna her yıl 5 milyon kişinin daha ekleneceği düşünülmektedir.



Alzheimer hastalığının klinik özelliklerinin bilinmesi tanı ve takibi açısından önemlidir. Çoğunlukla 65-70 yaşlarında başlayan, yavaş ilerleme gösteren sinsi başlangıçlı bir hastalıktır. Alzheimer hastalığında en sık yeni bilgileri hatırlama yeteneğinde azalma görülür. Aşağıdaki bulgular Alzheimer hastalığı için uyarıcı belirtilerdir.



- Günlük yaşam aktivitesini etkileyen bellek kaybı.



- Planlama ve çözme kabiliyetinde azalma.



- Ev yada işte yapılması gereken işleri yerine getirememe.



- Yer ve zaman kavramlarının karışması.



- Görsel ve uzaysal algıda azalma.



- Kelime bulmada güçlük.



- Muhakeme yeteneğinde azalma.



- Duygu durum değişikliği ilerlemesi.



Alzheimer hastalığınde yıkanma, giyinme, yemek yeme gibi günlük yaşam aktivitelerini devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duyarlar ve yatağa bağımlı hale gelirler. En sık ölüm nedeni pnömoni (zatürre) dir.



Alzheimer hastalığının kalp damar hastalıkları, beyin damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, obezite, genetik, travma, depresyon, çevresel faktörler, sigara, eğitim düzeyi gibi risk faktörleri vardır. Antioksidan özellik gösteren Vitamin E ve C kullanımı yaşlılarda Alzheimer hastalığı riskini azalttığı, diyete ilave Vitamin C, E, beta koreten ilave edilmesinin algılama fonksiyonları üzerine olumlu etkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca fizik egzersizlerin beyin sağlığını olumlu etkilediği ve eğitim düzeyi yüksek bireylerde demans riskinindaha düşük olduğu saptanmıştır. Okuma, bulmaca çözme, oyun oynamanın konjinitif fonksiyonları uyarıcı olduğu düşünülmektedir.



Diş Tedavilerinde Civa Kullanımı Tetikliyor!



Koruyucu önlem olarak çevremizdeki aliminyum, bakır, demir, gümüş, çinko, civa gibi metallerden uzak durmamızda fayda vardır. Örneğin diş tedavilerinde civa kullanılmamasına çok dikkat edilmelidir.



Alzheimer hastalarının bakım ve tedavi gerektirdiğinden aileler ve toplumlar için ekonomik yönden maliyet sebebi olmaktadır. Bu nedenle koruyucu tanı ve tedavi edici önlemlerin bu dejenaratif hastalığın kontrolü için acilen alınması gerekmektedir.
 
S

simurg19

Guest
gülümse hanım babam beş yıldır bu hastalığın pençesinde çok mücadele veriyoruz bakımı çok zor dediğiniz gibi bazen hiç birşey hatırlamıyor bugünlerde dahada arttı allah kimseye vermesin bu hastalığı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Çok zorlu bir süreç ve gerçekten bakımı takibi zor bir hastalık Allah yardımcınız olsun.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Alzheimer hastalığı hakkında genel bilgi

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer Hastalığı(AH); demansa (bunamaya) yol açan hastalıklar arasında en sık görülenidir. Tüm demansların yaklaşık %65-70’ini AH oluşturmaktadır. Bu hastalığın genellikle 65 yaş üstü hastalık olduğu bilinse de 40’lı yaşlarda da görülebileceği unutulmamalıdır. AH’lığı, sinsi başlangıçlı, genellikle yavaş olarak ilerleyen ve çoğu hastada bellek problemleriyle kendini gösteren nörodejeneratif bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık sanayileşmiş ülkelerde daha sık görülür. İnsan ömrünün uzaması ile birlikte, bu tip hastalıkların sayısı da çoğalmakta ve buna paralel olarak hastalığın tanısı ve tedavisi ile ilgili ekonomik yük de artmaktadır.

AH, 65 yaş üzerinde %5-10, 85 yaş üzerinde ise neredeyse her üç kişiden birisinde görülmektedir. Her yıl her 100 bin kişiden 75’ine demans tanısı konmaktadır. Yani, ülkemizde her yıl mevcut demanslı hastalara 50-55 bin yeni demanslı hasta eklenmektedir. Türkiye’de yaklaşık 500-600 bin Alzheimer tanılı hasta olduğu tahmin edilmektedir.

AH’nda kalıtımsal geçiş kanıtlanmıştır, ancak Alzheimer tipi demansların sadece %3’ü ailesel geçiş gösterir ki bunların da çoğu erken yaşlarda başlarlar. Geriye kalan büyük çoğunluğun ise kalıtımsal geçiş göstermezler ve bunlar daha ileri yaşlarda bu hastalığa yakalanırlar. Yakın akrabalarınızda AH varsa, bu sizin ya da çocuklarınızın ileride hasta olacağınız anlamına gelmez. Ancak ailesinde AH olanlarda bu risk olmayanlara göre 3-4 kat kadar daha fazladır.

Her Unutkanlığı olan Alzheimer Hastası mıdır?

Her unutkanlığı olan hastaya AH tanısı konulmaz. Çünkü, unutkanlığın sebebi yaşa bağlı unutkanlık ya da hafif bilişsel bozukluk dediğimiz durumlara bağlı da olabilir. AH tanısını koyabilmek için bilişsel fonksiyonlarımızdan en az iki tanesinde bozukluk tespit edilmeli ve bu bozuklukların hastanın günlük yaşam aktivitelerini bozmuş ya da performansını düşürmüş olması gerekmektedir. Bilişsel fonksiyonlar ise; bellek, lisan (anlama, konuşma, yazma, okuma gibi), dikkat ve konsantrasyon, görsel-mekansal algılama ve yürütücü işlevler(öngörü, planlama ve uygulama) olarak sayılabilir. İşte AH’da bellek fonksiyonlarındaki bozukluk yanında bu işlevlerden en az bir tanesinin daha bozulması ve bu bozukluğun da hastanın günük işlerini yapmada zorlanmaya neden olması gerekmektedir.


Neler olursa Alzheimer Hastalığından Şüpheleneceğiz?

Aşağıdakilerden birisi ya da birkaçı olduğunda mutlaka nöroloji uzmanına müracaat edilmesi ve gerekli testler ve tetkikler yapılarak demans olup olmadığı araştırılmalıdır.

İş becerilerini etkileyen bellek bozukluğu

Her zaman yaptığı ve iyi bildiği görevleri yapmada zorlanma

Lisan fonksiyonları ile ilgili sorunlar (kelime bulma güçlüğü, yanlış kelime kullanma, cümle kurmada zorluk çekme gibi)

Yer ve zamanı karıştırma (Hangi zamanda olduğunu bilememe, kaybolma gibi)

Yargılama yeteneğinde zayıflama ve azalma

Soyut düşünme ile ilgili sorunlar yaşama

Objeleri yanlış yerleştirme ve arama

Duygudurum, davranış ve kişilik değişiklikleri

İnsiyatif kullanma yeteneğinin kaybı

Alzheimer Hastalığının Evreleri var mı? Varsa Belirtileri Nelerdir?

AH, hafif, orta ve ileri evre olarak üçe ayrılabilir. Ancak, bir de AH’nın daha belirtilerinin ortaya çıkmadığı presemptomatik ve preklinik dönemleri de vardır. Bu dönemlerde hastanın yakınması olmadığından tanı koymak pek mümkün görünmemektedir.

Hafif evre AH’da; başlangıç dönemlerinde hafif unutkanlıkları vardır, yeni şeyler öğrenmede zorluk çekerler ve sık olarak aynı şeyleri tekrar tekrar sorarlar. Bozukluk yakın bellektedir. Bu hastalar işlerine devam etmekle birlikte iş yerindeki performansında düşmeler de gözlenir ve amirlerinden sık olarak tenkit alırlar.Karar verme yetenekleri bozulur, konsantrasyon zorluğu çekerler. Bilişsel bozukluklara rağmen yine de sosyal ilişkilerini bağımsız olarak sürdürebilirler. Ev aletlerini kullanmada, hesaplamada, para, alış-veriş yapmada bozukluklar olur. Kelime bulmada zorluk yaşarlar, duraklayarak konuşma, kelimenin yerine başka kelime söyleme, cümle kurmada zorluklar ilave olur. Cisimleri yanlış yerlere koyduğundan eşyaları evde aramaları artar. Bu da hastalarda içe kapanmaya, duygulanımda küntleşmeye ve anksiyete yol açar.

Orta evre AH’da; Günlük işlerini yaparke başkasının yardımına gerek duyar(örneğin; tek başına kendine uygun kıyafetlerini seçemez, bıraksanız günlerce aynı kıyafeti giyer). Bu hastalarda uygunsuz kızgınlık atakları ve şüphecilik olabilir. Yakın belleğin yanında uzak bellekte de bozukluklar ilave olmaya başlar. Yer, zaman kişi oriantasyonları bozulur, iyi bildiği yerlerde bile kaybolabilir.Yüksek eğitimlilerde bile sosyal karar verme yetenekleri, randevulara uyabilme, yazışma yapabilme ve hesaplamaları bozulur. Tek başına araba kullanamaz ve toplu taşıma araçları ile yolculuk yapamaz. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte hastanın yemek yeme, temizlenme, banyo yapma, tuvaleti kullanma bozuklukları da tabloya ilave olmaya başlar.

İleri evre AH’da:Hastaların yaşamlarını sürdürebilmeleri için devamlı bakıma ve yardıma gereksinimleri vardır. Zamanının çoğunu yatakta geçirirler. Bakıcılarını bile tanıyamazlar, kendilerini besleyemezler, tuvalet ihtiyacını gideremezler ve yardımsız yürüyemez hale gelirler. Konuşma ileri derecede kısıtlanır ve konuşmaları anlaşılmazdır. Bir süre sonra konuşma ve hareket edebilme yeteneğini de kaybederler.

Alzheimer Hastalığının Sebepleri Nelerdir?

Beynimizde yaklaşık 50 milyar kadar hücre bulunmaktadır. Bu hücreler birbiriyle sürekli bağlantı içerisindedirler ve her bir hücrenin binden fazla bağlantısı vardır. Beyin, tüm vücudumuzun orkestra şefi gibidir. Yani organlarımızın denetimini elinde tutmaktadır. Buralardaki bir bozukluk Alzheimer gibi hastalıklarının belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Günümüzde AH’nın kesin nedeni henüz bilinmemektedir, ancak bazı muhtemel nedenler üzerinde durulmakta ve bu konu üzerinde yoğun çalışmalar halen devam etmektedir. AH’da bazı proteinler (hiperfosforile tau proteini) beyin sinir hücrelerinin içine, bazı proteinler (amiloid protein) de sinir hücrelerinin arasına çökerek hücrelerin harabiyetine ve ölümüne sebep olmaktadır. Böylece sinir hücreleri bazı maddeleri (asetil kolin gibi) üretemede yetersiz kalmakta ve bunlar arasında dengesizlikler olmaktadır. Bu da sinir hücrelerinin birbiriyle haberleşmesini bozulmaktadır. Ayrıca beyinde bulunan sinir hücrelerine hasar veren birtakım toksik maddeler de etkili olabilmektedir.

Alzheimer Hastalığı kimlerde çok olur? Risk Faktörleri Nelerdir?

İleri yaş:Tüm demans tiplerinde en önemli risk faktörü ileri yaştır. En sık 65-85 yaşları arasında görülür ve yaşlala birlikte görülme sıklığı da artar. Ayrıca AH’lığı kadınlarda biraz daha fazla iken erkeklerde beyin damar hastalıkları daha sık olduğundan vasküler (damarsal) demans daha sık olur. Kadınlarda sık olmasının nedeni menapoz sonrası hormonal değişikliklerdir. Postmenapozal dönemde östrojen alan kadınlarda AH riskinin östrojen kullanmayanlara göre, yarı yarıya az olduğu bazı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Bu azalma doza ve kullanım süresine göre değişmektedir.

Genetik ve Aile Hikayesi: Birinci derece yakınlarında AH bulunanlarda demans gelişme riski ortalama 3-4 kat fazladır. İki ya da daha fazla birinci derece yakınında AH olanlarda bu oran daha da artmaktadır. 75 yaşından sonra AH başlayanlarda aile ilişkisi kesin değildir.

Eğitim ve İş: Eğitim seviyesinin düşük olması ileri yaşlarda AH riskini artırmaktadır. 75 yaşından sonra görülen demans sayısında eğitimsizlerde belirgin artış görülür.

Kafa Travması: Sık kafa travmasına maruz kalma (boksörlerde olduğu gibi) ile bilinç kayıbına neden olan kafa travması AH için büyük risk oluşturmaktadır.

Apolipoprotein E €4 aleli hakimiyeti

Kalp Kriz, yüksek tansiyon, diyabetes mellitus,kolesterol ve homosistein yüksekliği, karotis damar hastalıkları ve geçmişinde uzun süreli depresyon bulunması AH riskini artırmaktadır.

Alzheimer Hastalığından koruyan faktörleri nelerdir?

Apo E €2 genotipi hakimiyetinin bulunması

Eğitim ve iş: Eğitim seviyesinin yüksek olması ve yaptığı işlerde mental fonksiyonlarını kullanıyor olması koruyucu bir faktördür.

Östrojen, statinler

Fiziksel ve zihinsel aktivite

Akdeniz diyeti(?) sayılabilir.

Alzheimer Hastalığı tanısı nasıl konur?

Bilindiği gibi AH’lığı sinsi başlar, ilerler ve zamanla günlük yaşam aktiviteleri bozulur. Böyle durumda AH’dan şüphelenildiğinde ilk yapılması gereken hemen bir Nöroloji uzmanına gitmek olmalıdır. Nöroloji uzmanına gittiğimizde; mutlaka yapılması gerekli tahliller ve gerekli görülürse yapılması gerekenler olacaktır. Özetleyecek olursak;

A. Mutlaka yapılması gerekli tetkikler;

1. Genel ve ailede demansı da içeren nörolojik öykü alınması (hastadan ve yakınlarından)

2. Mental muayeneyi de içeren nörolojik muayene ve nöropsikolojik testler

3. Kan testleri: Tam kan sayımı, sedimentasyon hızı, biyokimya profili, tiroid fonksiyon testleri, vitamin B12, folik asit, ferritin ve sifiliz(frengi) testi

4. Beyin manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)

B. Yukarıdaki öykü, muayene ve tetkikler sonucuna göre gerekli görülürse aşağıdaki tetkiklerin bazıları da yapılmalıdır.

1. Elektroensefalografi(Beyin elektrosu)

2. Beyin PET, SPECT

3. Beyin omurilik sıvısı incelemesi

4. AIDS testleri

5. Toksikolojik inceleme

6. Psikiyatrik değerlendirme

Bunların sonucuna göre doktorunu hastalığınızın tanısını koyacaktır. Tanı konulduktan sonra da en az 6 ayda bir mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Alzheimer Hastalığının kesin tedavisi var mı?

Günümüzde AH’nın kesin nedeni bilinmediğinden bu hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi de yoktur. Ancak erken tanı ile, mevcut tedavi olanaklarından daha fazla yararlanılma söz konusu olabilir. Yapılan tedaviyle hem hastalığın belirtileri azaltılabilir ve ilerlemesi durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir, hem de hastaların yaşam kalitesi en yüksek seviyede tutulmaya çalışılır.

Ayrıca AH’da her türlü psikiyatrik belirtiler de olabileceğinden, bu belirtilere yönelik tedavilerle de hastanın ve yakınlarının konforu artırılmış olur.

Alzheimer Hastalığı tedavisi hangi ilaçlarla ya da yöntemlerle yapılır?

AH’nın tedavisinde ilaçların kullanılmasının yanında ilaç dışı yaklaşımlar da vardır.

1. İlaçlar dışında uygulanan yaklaşımlar: Burada asıl olan hastanın, yakınlarının eğitimi ve hastanın yaşadığı ortama yönelik yapılması gerekenler yer almaktadır. Böylece hastaya maksimum yarar sağlamış olur. Hastaya dostça davranılmalı, kırıcı olunmamalı, espirili olunmalı, tane tane ve yavaş olarak konuşulmalı, karmaşık kavramlardan kaçınılmalı, gerekirse aynı şeyleri bıkmadan defalarca anlatmalı, hastayı önemsiyor olunmalı, hastayla güven ve duygusal yakınlık sağlayacak bir ortam oluşturulmalıdır. Mümkünse hastanın yaşadığı ortam değiştirilmemeli, eşyaların ev içindeki yerleri sık değiştirilmemelidir. Ayrıca hastanın sosyal olması, konuşması, günlük olayları takip etmesi, bulmaca gibi mental fonksiyonlarını kullanacağı aktivitelerin sağlanması gereklidir. Mental aktivitenin yanında mutlaka fiziksel aktivite de yapılmalıdır.

Hastaya yapılacak işler için bir kağıda not alma alışkanlığı kazandırılmalı. Aynı şey, eşyaların yerini bulmak için de yapılmalıdır.

AH’larının araba sürmesi tehlikelidir. Bu yüzden bir kişinin, hastaya eşlik etmesi (şoför olarak) gerekir.

Hastanın dengeli ve düzenli beslenmesi sağlanmalı.

Hasta hobilerini kısıtlamamalıdır. Önceden yaptıklarını, yapmaya devam etmelidir. Fakat artık çalışmayı bırakması gerekir. Hastalık ilerlemeden, hastanın ilerideki bakım durumu da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Alzheimer, sadece kişinin kendisine değil, ailesine de maddi ve manevi yük getirdiğinden, bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve başedebilmek için destek almak gerekir.

2. İlaçlarla tedavi: Bilişsel fonksiyonlara ve psikiyatrik belirtilere yönelik ilaç tedavileri kullanılmaktadır. Günümüzde AH’nın bilişsel fonksiyonlarına yönelik kullanılan ilaçların sayısı oldukça azdır. Hafif ve orta evrede kullanılan ilaçlar ile orta ve ileri evrede kullanılan ilaçlar farklılık göstermektedir. Gerekirse ilaçlar kombine edilmektedir. Hastanın mevcut durumuna göre ilaç seçimi yapılır, ancak mutlaka bir uzmanın önerisiyle olmalıdır. Zira ilaçların damla, solüsyon, tablet-kapsül ve transdermal flaster (deri üzerine yapıştırılan formu) gibi formları vardır. Hastada ortaya çıkacak psikiyatrik ve davranışsal sorunlara yönelik de antidepresanlar, anksiyolitikler ve antipsikotik ilaçlar kullanılabilir.

AH’nın seyri nasıldır?

AH tanısı konulduktan sonra hastaların ortalama yaşam süresi 9-10 yıldır. Bazen bu 5-20 yıl da olabilir. Bu hastalar genelde aspirasyon pnömonisi, üresepsis, akciğer ambolisi, yatak yaraları ya da araya giren diğer enfeksiyonlarla kaybedilir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst