Ameliyat öncesi kullanılan bitkisel ilaç, hayati risk taşıyor

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Sağlık uzmanları, 'Doğal olan güvenilirdir' anlayışıyla hızla artan bitkisel tedavi yöntemlerine yönelişin tehlikeli ve doğru olmayan bir önkabul olduğu uyarısında bulunuyor. Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Hakan Tanrıöver, bitkisel ilaç tedavisinin özellikle ameliyat öncesi hayati riskleri beraberinde getirdiğini söyledi.

Türkiye'de bitkisel ilaçlarla tedavi çoğunlukla eczacı, doktor olmayan ama kendisini 'herbalist, bitki özü uzmanı, Lokman Hekim' gibi isimlerle tanıtan kişilerce, yan etki, toksisite ve ilaç etkileşimi bilinmeden kontrolsüzce uygulanıyor. Bitkisel ilaçlar Türkiye'de aktarlarda ve bazı marketlerde sorgusuz-sualsiz satılıyor.

Konuyla ilgili hastaları uyaran Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Hakan Tanrıöver, aktarlarda ve marketlerde satışı yapılan bitkilerin her hastaya iyi gelmeyebileceğini ve yan etkileri olabileceğini söyledi. Dr. Tanrıöver, "Masum olarak değerlendirdiğimiz ve sık kullandığımız adaçayı, ıhlamur, nane, papatya, kekik ve rezene, iyi bir idrar söktürücü olup özellikle çocuklarda elektrolit dengesizliği ve dehidratasyon yapabilmektedir. Sinameki, kabızlıkta ilk tercih edilen bitki olup ürtiker yapabilmekte, aşırı kullanımla ishal ve buna bağlı sıvı kaybı gelişebilmektedir. Ihlamurun özellikle duyarlı kişilerde alerjik reaksiyon ve fotosensitivite yapıcı özelliği vardır. Sarımsak yemeklerde kullanımı yanında tansiyon düşürücü ve kanı sulandırıcı özelliği ile aterosklerozlu hastalara önerilmektedir. Ancak fazla miktarda kullanımı beraberinde kullanılan antikoagülanlarla birlikte kanama zamanında kontrolsüz uzamaya neden olabilmektedir. Kuşburnu, antioksidan ve enfeksiyon önleyici özelliğe sahiptir. Fazla miktarlarda diyare ve böbreklerde gerginlik ağrısı yapabilmekte, böbreğin süzme fonksiyonunu bozabilmektedir. Melek otu, diüretik, antiinflamatuar, ekspektoran, stimulan özelliklere sahip bir bitki olup çok düşük dozlarda, kısa süreli kullanımı önerilmektedir. Çünkü kanserojendir ve ayrıca koagülasyonu artırarak kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlar. Kedi otu, sinirlilik, anksiyete, baş ağrısı ve barsak kramplarında kullanılır. Yüksek dozlarda sabah sersemliği, bulanık görme, baş dönmesi, bulantı yapar, diğer sedatiflerin etkisini artırır." dedi.

Bitkisel tedavi alan, cerrahi girişim uygulanacak ve anestezi alacak hastalarda ise bu yan etkilerin çok daha tehlikeli boyutlarda olacağı uyarısında bulunan Dr. Tanrıöver, sarımsak bitkisini örnek verdi ve "Sarımsak kanama zamanında uzama ve hipotansiyon yaparak anestezi sırasında ciddi hemodinamik riskler oluşturabilmektedir. Ameliyat olacak hastalar bu tür ilaç kullanıyorlarsa anestezi doktorunu bilgilendirmeleri hayati önem taşımaktadır." şeklinde konuştu.

Dr. Hakan Tanrıöver, bitkisel ilaç kullanan hastaların eğer bir cerrahi müdahaleye hazırlanıyorlarsa ameliyattan en az iki hafta önce bu ilaçları kesmelerini tavsiye etti.

Cihan Haber Ajansı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst