Aşı takvimine Hepatit A ve suçiçeği de girdi

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aşı takvimine Hepatit A ve suçiçeği de girdi

Sağlık Bakanlığı 'nın çocukluk dönemi aşı takvimine ileri yaşlarda geçirildiğinde ağır seyreden Hepatit A ve suçiçeğine karşı iki aşı daha eklendi. Böylece dünyada birçok ülkenin uyguladığı 16 aşıdan 13'ü bakanlığın aşı takvimine girmiş oldu.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, bakanlığın yeni aşı takvimiyle ilgili bilgi verdi. Hepatit A ve suçiçeği aşılarının Sağlık Bakanlığı'nın çocukluk çağı aşı takvimine girdiğini bildiren Torunoğlu, şunları belirtti:

''Hepatit A, su ve kirli gıdayla bulaşan bir hastalık. Eskiden altyapı eksikliği ve su kirliliği gibi çevresel sorunların yaygın olduğu dönemlerde çok görülen Hepatit A, aslında hafif atlatılabilen bir rahatsızlık. Küçük yaşlarda pek rastlanmamakla birlikte ileri yaşlarda, 20'li yaşların üzerinde geçirildiğinde daha ağır seyrediyor. Çünkü bağışıklık gelişmemiş oluyor. Rahatsızlığın görülme yaşı ileriye doğru kaymaya başladı. Bu nedenle Aşı Danışma Kurulumuz kişileri küçük yaşlarda aşılayarak buna karşı önlem geliştirme kararı aldı.''

Torunoğlu, Hepatit A aşısı için daha önce planlanan aşı bütçesine 30 milyon liralık bir ilave yapıldığını söyledi.

SUÇİÇEĞİ
Suçiçeği hastalığının da Hepatit A gibi çocuk yaşlarda daha hafif, ileri yaşlarda ise ağır seyrettiğini anlatan Torunoğlu, bazı hastalarda iltihabi tablolar görülebildiğini ifade etti.

Hastalığın ileri yaşlarda geçirilmesi halinde virüsün canlandığını, halk arasında ''gece yanığı'' denilen ''herpes zoster'' adı verilen hastalığın ortaya çıkabildiğini anlatan Torunoğlu, şu bilgileri aktardı:

''Suçiçeğine karşı etkili bir aşı var. Bu yeni bir aşı. Bütçe olanakları yüzünden bunu uygulayabilen ülke sayısı az. Biz de aldığımız kararla bu aşıyı uygulayabilen birkaç ülkeden biri olacağız. Dünyada ülkelerin büyük bölümünün uyguladığı toplam 16 aşı var. Aşı takvimine eklenen 2 yeni aşıyla Türkiye'de bu 16 aşıdan 13'ü uygulanmış olacak.''

Meningokok, HPV ve rota virüsü aşılarının da aşı takvimine eklenmesi için çalışmaların sürdüğünü bildiren Torunoğlu, ileride bu aşıların da takvime eklenmesinin söz konusu olabileceğini söyledi.

Torunoğlu, Hepatit A aşısı alımının yapıldığını ve sonbaharda uygulanmaya başlanacağını ifade ederek, suçiçeği aşısının da yıl sonunda uygulanmaya başlamayı planladıklarını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı'nın yeni aşı takvimine göre Hepatit A aşısı 18 ve 24'üncü aylarda birer, suçiçeği aşısı ise 12'inci ayda tek doz yapılacak.


AŞI TAKVİMİ
Sağlık Bakanlığı'nın çocukluk çağı aşı takvimine göre uygulanan diğer aşılar şöyle:

-Hepatit B: Doğumda, birinci ve altıncı ayların sonunda

-BCG aşısı: İkinci ayın sonunda

-Difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktif polio, hemofilus influenza tib b (beşli karma aşı): İkinci, dördüncü, altıncı ayların sonunda, 18-24'üncü ayda pekiştirme dozu

-Konjuge pnömokok aşısı: İkinci, dördüncü ve altıncı ayların sonunda, onikinci ayda pekiştirme dozu

-Kızamık, kızamıkçık, kabakulak: Onikinci ayda, ilköğretim birinci sınıfta pekiştirme dozu

-Difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktif polio (dörtlü karma aşı): İlköğretim birinci sınıfta pekiştirme dozu

-Oral polio aşısı: Altıncı ayın sonunda, 18-24'üncü ayda

-Erişkin tipi difteri: İlköğretim sekizinci sınıfta pekiştirme dozu
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hepatit A aşısı çocukluk dönemi aşı takvimine eklendi

Türkiye aşı programını genişleterek uyguluyor. Bu yıl Hepatit A aşısının çocukluk dönemi aşı takvimine eklenmesiyle, mücadele edilen hastalık etkeni sayısı 12’ye yükseliyor…

Bağışıklama hizmetleri, aşıyla korunulabilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından çocuklara yönelik en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde yürütülmekte olan Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nın amacı; difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, hepatit B, hemofilus influenza tip b’ye bağlı hastalıkların ve invaziv pnömokokal hastalığın morbidite ve mortalitesini azaltarak, bu hastalıkların kontrol altına alınması, hatta tamamen ortadan kaldırılmasıdır.

Bu amaca ulaşmak için Bakanlığımızın yürütmekte olduğu Sağlıkta Dönüşüm Programıyla koruyucu ve temel sağlık hizmetleri alanında önemli değişiklikler yapılmış; koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmiş, birinci basamak sağlık hizmetleri etkinleştirilmiş, bölgeler arasındaki farklılıklar azaltılmış, sağlık hizmetleri eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle, hasta haklarına saygılı, erişilebilir, etkin ve kaliteli bir yapıya kavuşturulmuştur. Gelinen noktada, rutin bağışıklama çalışmaları sağlık politikaları alanında Bakanlığımız tarafından da en üst düzeyde önem verilen hususlardan biri olmuştur.

Aşılama hızı, 2007 yılından itibaren %96-97 düzeyinde seyretmektedir. Ulaşılan bu başarıya cevap olarak Türkiye’de, aşı ile korunulabilir hastalıkların sayılarında ciddi düşüşler yaşanmıştır.

Polio Eradikasyon Programı çalışmaları ile Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi tarafından “Poliodan Arındırılmış Bölge”Sertifikası ile belgelendirmiştir. Yine Dünya Sağlık Örgütü tarafından, Türkiye’nin, yenidoğan tetanozunu elimine ettiği belgelendirilmiştir.

Beş yaş altı çocukların temel sağlık hizmetlerine erişilebilirliğinin önemli bir göstergesi olan kızamık aşılama hızı, 2011 yılında %98’e ulaşmıştır. 2002 yılında başlatılan Kızamık Eliminasyon Programı ile birlikte; kızamık vaka sayılarında dramatik düşüşler yaşanmış olup vaka sayıları 2001 yılında 31 bin iken 2010 yılında 7 vakaya kadar gerilemiştir.

Bu başarıların sağlanmasında bu konuda gösterilen politik kararlılık yanında genel anlamda koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem ve bu kapsamda aşıya ayrılan bütçenin artırılması büyük önem arz etmektedir. 2002 yılında 18 milyon TL olan aşılama bütçemiz 2012 yılında yaklaşık 400 milyon TL’ye ulaşmıştır. Aşıya ayrılan bütçe son on yılda yaklaşık 22 kat artırılmıştır. Aşıya ayrılan bütçenin yanı sıra aşı ile önlenebilir hastalıkların sıklığında azalma ve buna bağlı olarak da hastalık yüklerinde azalmalar sağlanmıştır.

Ülkemiz, Hepatit A enfeksiyonu açısından, 2000’li yılların başlarında hastalığın yüksek düzeyde yaygın görüldüğü ülkeler grubunda yer almaktaydı. Son yıllarda özellikle temiz içme ve kullanma suyu teminindeki gelişmelere paralel olarak ülkemizde hastalığın görülme sıklığı azalmaya başlamış ve daha önce okul öncesi dönemde görülen bu enfeksiyon ileri yaşlarda görülme eğilimine girmiştir. Son yıllardaki veriler ülkemizde Hepatit A virusu enfeksiyonlarında yaşa ve bölgelere göre önemli değişiklikler olduğunu göstermektedir. Hepatit A enfeksiyonu seropozitivitesinde 5-9 yaş grubunda % 33, 10-14 yaş grubunda % 44 iken 30-39 yaş grubundan sonra %90’lara ulaşmaktadır. Yani ülkemizde enfeksiyon etkeni ile karşılaşmada yaş grubu ileri yaşa doğru kayma eğilimi içine girmiştir. Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalarda bölgeler arası fark olduğu ortaya konmuş olmasına rağmen son yıllardaki saha çalışmalarında bölgeler arası farklılıkların azaldığı görülmektedir. Hepatit A enfeksiyonu erken yaşlarda daha hafif seyrederken ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve karaciğer yetmezliğine kadar varan klinik tablolara yol açabilmektedir. Hastalığın ileri yaşlara kayma eğilimi dikkate alındığında vatandaşlarımızın çocukluk döneminden başlamak üzere bir an önce korunması önem arz etmektedir. Bu nedenle kısa süre içinde çocuklara rutin Hepatit A aşılamasına geçilmesi Bağışıklama Danışma Kurulu tarafından tavsiye edilmiş ve Hepatit-A aşısı rutin bağışıklama programına eklenmiştir. Hepatit A aşısı çocuklara 18. ayda ve 24. ayda olmak üzere iki doz uygulanacaktır. Aşı uygulaması sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak yapılmaktadır.

2002 yılında 7 antijene karşı korunma sağlanırken bu sayı Hepatit-A aşısının takvime girmesi ile 2012 yılında 12 antijene yükselmiştir. Türkiye yeni aşıların rutin aşılama programına dahil edilmesi için kararlıdır ve bu konuda çaba sarf etmektedir. Bu başarının sağlanmasında, bu konuda “Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsamında gösterilen politik kararlılık yanında genel anlamda koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem büyük önem arz etmektedir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst