Aşırı Sıcaklarda Bu Hastalıklara Dikkat

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aşırı sıcaklar, ölümcül olabilen güneş çarpmasından sıcak bitkinliğine kadar birçok rahatsızlığa neden olabiliyor.


Aşırı sıcaklar, ölümcül olabilen güneş çarpmasından sıcak bitkinliğine, genelde bebeklerde görülen İsilik'ten güneş yanıklarına kadar birçok rahatsızlığa neden olabiliyor.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Mustafa Aksoy, Aşırı Sıcaklar konulu 81 il valiliğine bir yazı yolladı. Söz konusu yazıda, aşırı sıcaklarda alınması gereken önlemler de tekrar hatırlatıldı. Aşırı sıcaktan ve güneş ışınlarından korunma yollarına ilişkin halkın bilinçlendirilmesi istendi.

Buna göre, aşırı sıcaklardan en çok etkilenen gruplar dört yaşından küçük çocuklar, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hasatlıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar, sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizler.

AŞIRI SICAKLARDAN KORUNMA TEDBİRLERİ

Aşırı sıcaklarda alınması gereken bazı önlemler şöyle:

-Günün en sıcak saatlerinde (10: 00-16: 00) mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmamalı. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde denize girilmemeli ve güneşlenilmemeli.

-Dışarıda bulunanlar açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih etmeli. Geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli.

-Spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalı.

-Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda bırakılmamalı.

-Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmeli.

-Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 21-14 su bardağı sıvı tüketilmeli.

-Yemekler pişirilirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az sudu pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalı.

-Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemeli.

AŞIRI SICAKLARDA KARŞILAŞILABİLECEK RAHATSIZLIKLAR

Güneş veya Sıcak Çarpması: Güneş veya sıcak çarpması acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olur. Kişinin ateşi 39.4 derecenin üzerindedir. Deri kuru, kırmızı ve sıcaktır. Terleme yoktur. Bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarını belirginleşmesi ve görme niteliğinin bozulması ile komaya kadar gidebilen şuur bulanıklığı veya kaybı vardır. İlk yardımda, kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, sıkı giysiler gevşetilmeli, soğuk su ve soğutucularla soğutulmaya çalışılmalı. Kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeli.

Sıcak Bitkinliği: Güneş çarpmasından daha hafif şekilde olup hayati tehlike yoktur. Daha sıklıkla yaşlılarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve güneş altında çalışanlarda görülür. Aşırı terleme, yorgunluk, halsizlik, bayılma hissi, nabız hızlanması, ateş yükselmesi belirtileri ile kendisini gösterir. Deri soğuk ve nemlidir. Serin bir yerde istirahata alınan hastanın giysileri gevşetilip, sırt üstü yatırılarak bacakları yükseltilir. Islak havlu veya bezle serinletilmeye çalışılır. Bol miktarda sıvı verilir. Özellikle tuzlu ayran içirilir. Bir saat içinde kişinin genel durumu düzelmezse sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Sıcak Krampları: Aşırı aktivite sonucunda terlemeye bağlı olarak vücutta hızlı bir su ve tuz kaybı meydana gelir. Genellikle karın, bacak ve kol kaslarının fiziksel aktivite sırasında ağrılı spazmlarıyla meydana gelir. Sıcak krampları için tıbbi tedaviye gerek yoktur. Kişinin yaptığı aktivite durdurulmalı sakin ve serin bir yerde oturtulmalıdır. Meyve suyu veya mineralli içecekler içirilmelidir. Kramp meydana geldikten sonra en az birkaç saat fiziksel aktivitede bulunulmamalı, bir saat içerisinde geçmezse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

GÜNEŞ YANIKLARINA YOĞURT, DİŞ MACUNU GİBİ MADDELER SÜRÜLMEMELİ.

Güneş Yanıkları: Uzun süreli güneş ışığına maruz kalmakla meydana gelir. Etkilenen kişide ateş, su toplaması ve şiddetli ağrı varsa veya bir yaşından küçükse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Güneş yanığından korunmak için güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınılmalı, güneş yanığı olan yerler soğuk su ile silinmeli, etkilenmiş bölgelere nemlendirici tıbbi losyon sürülmeli. Yağ, salça, yoğurt ve diş macunu gibi maddeler kesinlikle sürülmemeli.

Sıcak Döküntüsü (İsilik): Sıcak ve nemli havalarda aşırı terlemeye bağlı olarak derinin tahrişidir. Her yaşta görülmekle birlikte sıklıkla bebeklerde görülür. Küçük kızarıklıklar şeklindedir. Sıklıkla boyun, göğüs, dirsek iç yüzü gibi kıvrım yerlerinde görülür. Kızarık bölgeler kuru tutulmalı, daha serin ve daha az nemli ortam sağlanmalıdır.

Güneşin Geç Dönem Etkileri: Güneş ışınlarının sağlık üzerinde oldukça önemli olumlu etkileri mevcuttur. Uzun süre maruz kalındığında olumsuz etkiler de ortaya çıkabilir. Ciltte erken yaşlanma, gözde katarakt gelişimi, deri kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması bu olumsuz etkilerindendir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aşırı Sıcaklarda Alabileceğiniz Önlemler

Aşırı sıcakların sağlığa olumsuz etkileri ve alınması gereken önlemler nelerdir? İşte bilmeniz gerekenler...

Sıcak hava denince akla genellikle eğlence, havuz ve deniz görüntüleri gelir. Oysaki sıcak havalar birçok sinsi tehlikeyi de beraberinde getirebilir. Yaz aylarında aşırı sıcak ve nemden dolayı sıkça karşılaşılan güneş çarpması, yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtiler yerini bilinç kaybına varan bir tabloya bırakabilir. Memorial Hizmet Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. M. Nafiz Karagözoğlu, aşırı sıcakların sağlığa olumsuz etkileri ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.


Sıcaklar bilinç kaybına neden olabilir
Yaz aylarında sıkça karşılaşılan güneş çarpması, sıcaklığın da yükselmesi ile önemli bir tehlike haline gelir. Tedbir alınmadığı takdirde yaz eğlencesi kabusa dönüşebilir. Bir anda kişide görülen yüksek ateş, komaya kadar giden sinir sistemi bozuklukları, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, bulantı, nabız hızlanması ortaya çıkan ilk belirtiler arasındadır. Algılama ve koordinasyon yeteneğinin bozulması, görme netliğinde bozulma, göz çukurlarının belirginleşmesi, bilincin kaybolması daha ciddi belirtiler olarak karşımıza çıkabilir.


Kronik hastalığı olanlar tehlike altında
Hava sıcaklığı nemle birlikte arttığında sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Özellikle; dört yaşından küçük çocuklar, yalnız yaşayanlar, engelliler, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı olanlar (Şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, beyin ve damar hastalıkları, böbrek hastalıkları), sürekli ilaç (Özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullananlar, alkol ve madde bağımlıları tehlike altındadırlar.


Güneş çarpması hayati tehlikeye neden olabilir
Güneş ve sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak, vücut ısısının düşürülememesi sonucu ortaya çıkar. Vücut ısısı 10-15 dakika içerisinde 40-41 derece üstüne çıkabilir. Güneş veya sıcak çarpması acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olabilir. Güneş çarpmasında kişinin ateşi 39.4 derece üzerinde, derisi kuru, kırmızı ve sıcaktır. Terleme yoktur, bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi ve görme netliğinin bozulması ile komaya kadar gidebilen bilinç bulanıklığı veya kaybı vardır. Bilinç kaybından önce tedaviye başlanması durumunda hastanın iyileşme şansı oldukça yüksektir. İlk yardımda; kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, sıkı giysileri gevşetilmeli, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima vb.) soğutulmaya çalışılmalıdır. Kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.


Uzun süre güneş altında kalmayın
Sıcak bitkinliği, uzun süre aşırı sıcağa maruz kalma, yeterli miktarda sıvı almamaya bağlı su ve mineral kaybından dolayı meydana gelir. Sıklıkla yaşlılarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve güneş altında çalışanlarda görülür. Aşırı terleme, yorgunluk, halsizlik, bayılma hissi, nabız hızlanması, ateş yükselmesi belirtileriyle kendini gösterir. Deri soğuk ve nemli, nabız hızlı ve zayıf, solunum hızlı ve yüzeysel, şuur açıktır. Güneş çarpmasına göre daha hafif şekilde atlatılır ve hayati tehlikesi yoktur. İlk yardım uygun ve zamanında yapılırsa hastanın genel durumu hızla düzelir. Serin bir yerde ıslak havlu veya bezle hasta serinletilmeye çalışılmalıdır. Bol miktarda sıvı verilmeli, özellikle de tuzlu ayran içirilmelidir. Yaklaşık 1 saat içerisinde kişinin genel durumu düzelmezse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.

Aşırı sıcaklardan korunmak için…
Günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.
Açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmelidir.
Geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka takılmalı ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler.
Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlen ilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalıdırlar.
Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir. Her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalı ve ağır egzersizler yapılmamalıdır.
Risk altındaki yetişkinler, yaşlılar ve bebekler günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir.
Bebek, çocuk, engelli ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdırlar.
Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır.
Güneş gören pencereler perde ya da benzeri güneşliklerle gölgelendirilmelidir.
Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda; ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.
Kaynak:Womenist.net
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sıcaklarda Sıvı Kaybına Dikkat!

Yazın en sıcak günlerini yaşadığımız şu dönemde oruç tutanların çok daha dikkatli olması gerekiyor.


Medipol Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya aşırı sıcaklarda özellikle sıvı kaybına karşı uyardı.

Bu yıl Ramazan'ın temmuz ayına rastlaması ve aşırı sıcaklar, eğer dikkat edilmezse sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir.

Medipol Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya, aşırı terleme ve açlık süresinin uzunluğunun özellikle sıvı ve potasyum gibi minerallerin kaybını da beraberinde getirdiğine dikkat çekti ve gün içindeki beslenmenin, iftar ve sahurla beraber toplamda 3-4 öğün olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

İftarda taze meyve suyu

Uzman Dr. Hale Handan Sarıkaya konuyla ilgili şunları söyledi: "Sağlıklı oruç için açlık süresini minimuma indirmek amacıyla mutlaka sahura kalkılmalıdır. Her yaş döneminde sıvı kaybı tehlikelidir. Dolayısıyla gün içinde kaybettiğimiz sıvıyı öğünlerde alacağımız meyve suyu, çaylar, ayran, süt gibi sıvılarla karşılamalıyız. Taze meyve suyu hem kaybettiğimiz mineral eksikliğini gidermesi hem de kan şekerini daha dengeli yükseltmesi açısından iftarın en önemli besinidir."

İşte Uzman Dr. Hale Handan Sarıkaya'dan oruç tutanlara özel öneriler;

- Özellikle uzun açlık sonrası iftarı öncelikle bir bardak ılık su ile açarak, 1 kase çorba sonrası 5-10 dk beklenmesi önerilir.

- Yemeğe yavaş ve iyi çiğneyerek devam etmek, tokluğu fark ederek mideyi aşırı doyurmanın önüne geçer.

- Sahur öğünü mutlaka kahvaltı tarzında olmalı ancak tuzlu peynir ve zeytinden, salam, sucuk sosis ve salamura yiyeceklerden kaçınmak gerekir.

- Yumurta ve süt gibi protein içeren ürünler mideyi geç boşalttığından özellikle tokluk hissi yarattığı için sahurda tercih edilmeli.

- İftarla sahur arasında en azından 1 litre (yaklaşık 5 bardak), sahurda da en az 2-3 bardak su tüketilmelidir.

-Sıvı kaybından en çok etkilenecek olan hamilelerin, çocukların, kronik böbrek, kalp, karaciğer hastalıkları olanların, şeker ve tansiyon hastalarının daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Oruç tutulacaksa mutlaka hekim gözetimi ve önerisiyle tutulmalıdır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sıcaklar böbrek taşı yapıyor

Uzmanlar aşırı sıcaklarda böbrek taşı oluşumunun daha sık görüldüğünü bildirdi


Erkeklerde, kadınlara oranla üç kat daha fazla görülen böbrek taşının en önemli nedenleri arasında ise yanlış beslenme geliyor.

Özellikle sıcak yaz günlerinde su tüketimini yeterli ölçüde yapmayan bireylerde böbrek taşı sorununun daha sık görüldüğünü belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cemal Selçuk Ertaş, böbrek taşı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Ülkemizdeki en yaygın sağlık problemlerinin başında gelen böbrek taşı rahatsızlığı, idrardaki kristallerin üst üste birikmesiyle oluştuğunu ifade eden Ertaş, “Böbrek ve idrar yollarındaki taşlar hiçbir bulgu vermeden gelişebileceği gibi bazen ciddi sorunlara da neden olabilir. Böbrek taşı rahatsızlığında en sık görülen yakınma ağrıdır. Taşın yerleşimine göre değişiklik gösterebilen ağrıya bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Bir diğer bulgu da idrarda kan görülmesidir. Özellikle taş mesaneye yaklaştığında, hastalarda idrar yapmada zorluk da görülebilmektedir. Daha da ciddi durumlarda, yüksel ateş ve idrar yapamama tabloları da ortaya çıkabilir” dedi.

BOL BOL SU İÇİN
Böbrek taşını engellemenin kesin bir yolu bulunmadığını, ancak alınacak bazı tedbirlerle böbrek taşı oluşum riskini azaltılabileceğini ifade eden Ertaş, “Bunun için günde ortalama 2-2,5 litre su tüketilmesi gerekiyor. Böbrek taşı rahatsızlığına karşı meyve ve sebze miktarını artırmak, hayvansal gıdaları da mümkün olduğunca azaltmak gerekiyor. Aynı zamanda mümkün olduğunca az tuz tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Ertaş, böbrek taşı oluşturan başlıca nedenleri şöyle sıraladı: “Yetersiz sıvı alımı, genetik faktörler, sıcak bölgelerde yaşayanlar veya güneşe fazla maruz kalanlar, idrar yolları enfeksiyonları , bazı bağırsak hastalıkları ve ameliyatları, bazı metabolik hastalıklar, idrarda kalsiyum, sistin, ürik asit ve oksalat miktarının fazla olması, beslenme alışkanlıkları, böbreğin bazı yapısal ve fonksiyonel bozuklukları”


İHA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst