Ayın karanlık yüzü- Dark side of the moon

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ay Aslında Yapay Bir Uydumu ?

moon_1.jpg


Biz, ona(Ay’a), menziller (haller) takdir ettik, ta ki, kurumuş bir hurma dalına benzer bir yol izleyinceye kadar. Ne Güneş, Ay’a erişip-yetişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Her biri, bir yörüngede yüzmektedir.”
“(Allah), gökleri ve Arz’ı, hak olarak yarattı. Geceyi, gündüzün üstüne, gündüzü de, gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneş’e ve Ay’a boyun eğdirdi. Her biri (yörüngesinde), belirli bir süreye kadar hareket eder. Dikkat et! O (Allah), Aziz (üstün-şerefli) ve Ğafur (bağışlayan)’dur.”
“Hayır; Ay’a and olsun, Döndüğü zaman geceye, Aydınlandığı zaman sabaha, Muhakkak o, büyük (ayetlerden) biridir. Beşer için, bir uyarıdır.”


“Şimdi sen dahi, ey Katre içine giren hakîm feylesof! Senin katre-i fikrin dürbünüyle, felsefenin merdiveniyle tâ kamere kadar terakkî ettin, kamere girdin. Bak, kamer kendi zâtında kesâfetli, zulümâtlıdır; ne ziyâsı var, ne hayatı. Senin sa’yin beyhûde, ilmin faydasız gitti. Sen ye’sin zulümâtından ve kimsesizliğin vahşetinden ve ervâh-ı habîsenin iz’âcâtından ve o vahşetin dehşetinden şu şartlar ile kurtulabilirsin ki, tabiat gecesini terk edip, hakikat güneşine teveccüh etsen; ve yakînen inansan ki, şu gece nurları gündüz güneşinin ışıklarının gölgeleridir. Bu şartı yaptıktan sonra, sen, kemâlini bulursun. Fakir ve karanlıklı kamer yerine haşmetli güneşi bulursun. Fakat, sen dahi öteki arkadaşın gibi, güneşi sâfî göremezsin. Belki, senin aklın ve felsefen ünsiyet ve ülfet ettikleri perdeler arkasında ve ilim ve hikmetin nesc ettiği hicabların halfinde ve kabiliyetin verdiği bir renk içinde görebilirsin…”

Ay; Doğal mı, Yapay mı?

Şu sıralar bazı bilim çevreleri, Ay’ın yapay olduğunu tartışıyor.Onlara göre yaşam olduğu bilinen tek gezegen olan sevimli dünyamızın uydusu, zeki varlıklar tarafından dünyanın çekim alanına oturtuldu. Saçma gibi geliyor… Bir çok defa gidip geldiğimiz Ay, başka varlıkların ürünü olabilir mi ki? Gelin biz en iyisi neden böyle diyorlar, biraz kulak verelim.

Sizin de bildiğiniz gibi Ay’ın nasıl uydumuz olduğu hakkında birkaç kuram var. Bunlardan ilki; Ay, Dünya’mızın bir parçasıydı ve dünyaya çarpan bir meteordan dolayı gezegenden kopan parça, dünyanın çekim alanında kalıp gezegenimizin uydusu oldu.
İkincisi, Güneş sisteminde bulunan Ay, Dünya tarafından çekildi ve uydumuz oldu. Fakat Dünya ile Ay’ın toprak elementlerinin uyuşmaması ve aydaki taşların yaşlarının Dünya’nın ve Güneş’in yaşlarından daha fazla olması, bu iki kuram hakkında şüpheler yaratmaktadır. Biraz daha konunun üzerine düştüğümüzde ise Ay’ın aslında göründüğü kadar masum olmadığını düşünmeye başlıyoruz.

Hepimiz Ay’ın sadece ön yüzünü görebiliyoruz çünkü Ay, kendi etrafında dönüşünü 24 saatte tamamlıyor; yani Dünya’mızla aynı olduğu için; biz, uydumuzun sadece ön yüzünü görebiliyoruz. Aynı zamanda Ay’ın yörüngesi, kusursuz bir daireyi andırmakta; yani Ay’ın yörüngesi olması gerektiğinden çok daha düzgün. Ayrıca Ay – Güneş tutulmalarında Güneş’i ilginç bir şekilde tam olarak örtmektedir. İnsanı; Ay’ın büyüklüğünün Güneş’i tam örtecek şekilde ayarlandığı hakkında düşündürmekte.

Ay’da bazen garip, tanımlanamayan ışıkların görülmesi, herkesi şaşırtmaktadır. (Ay’da volkanizma yahut herhangi bir doğal faaliyet olmadığından dolayı olay, çok garip karşılanmaktadır).


moon-ufo-photo_111.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ay’ın çizdiği yörünge, Dünyanın ekvatoral çemberi ile zıt olması gerekmektedir. Fakat Ay’da gezegenimiz gibi Güneş’e bağımlı şekilde bir yörünge izler. Doğada ağır metaller yeryüzünde bulunmamaktadır; ancak Ayda bu söz konusu değildir.
Ay’a yapılan Apollo uçuşlarında, arka planda kalan gezegenimiz hakkında bazı noktalar bulunmaktadır. Mürettebat ve Dünya ile yapılan konuşmalarda Apollo, Ay’ın arka yüzeyindeyken tanımlayamadıkları gölge ve ışıkları Dünya’ya iletmiştir. Konuşmalarında da ne kadar heyecanlı ve şaşkın oldukları duyulmaktadır. Dünyadan da bunun gibi daha bir çok gözlem yapılmıştır.

Yani Ay’da bazı anlam verilmez olaylara rastlanmakta. Kimi çevreler, Ay’da Galaktik bir federasyon tarafından gizli üs olduğunu ve bizlerin incelendiğini ve negatif güçlerden korunduğunu iddia etmektedir. Kimileri ise bunlara deli saçması demekte.
Elbette aslını kimse bilmemekte; ama değişmez yasaların bize,evrene yön verdiğini ve evrende bir dengenin olduğunu ve bu dengenin korunması gerektiğini hepimiz biliyoruz.

Ay Nereden Çıktı Geldi? Ay’ın Kökeni Nedir?

Ay, Dünya ile aynı zamanda mı oluştu, yoksa Dünya’dan ayrılarak mı oluştu? Belki her ikisi de değil…
Ay, belki de başka bir yerden, hatta Güneş Sistemi’nin dışından çıkıp geldi ve Dünya’nın çekimine kapıldı ve bir daha bu çekimden çıkamadı. Ay’ın Dünyadan kopma bir parça olduğunu öneren teori, Evrim Teorisinin kurucusu Charles Darvin’in oğlu George Darvin tarafından geliştirilmişse de, günümüz Ay bilimcilerinin çoğu tarafından kabul edilmemektedir.

apollo14-picture.jpg




Dünya ve Ay’ın aynı kozmik gaz-toz bulutundan oluştuğu görüşü, daha çok bilimsel bir desteğe sahiptir.
Bu ikisinin dışındaki bir görüş ise, Ay’ın Güneş Sistemi’nin dışından geldiğiyle ilgilidir. Ay bu şekilde her nasılsa Dünya’nın gravitasyon etkisine kapılmıştır.
Peki ama Ay, Dünya ile senkronize halde bulunan bugünkü hemen hemen daire biçimindeki yörüngesine hangi açı ve hızla gelerek yerleşebilmiştir? Bu şekilde bir gravitasyonel yakalanma, sonuçta eliptik bir yörünge doğurması gerekirdi. Birçok bilim adamına göre, bu işin rastgele ve kendi kendine olması çok çok zayıf hatta imkansız bir ihtimaldir.
Bugünkü daireye çok yakın yörüngede bulunabilmesi ve Dünya’nın dönüşüyle senkronize halde olması için; AY’IN HESAPLANARAK BU YÖRÜNGEYE OTURTULMUŞ OLMASI GEREKİYOR.

Fakat Nasıl ve Kimler Tarafından?

O zaman Sovyet Astrofizikçiler Mikhail Vasinse ve Alexandre Shcherbakov’un Dev Uzay Gemisi teorisi geçerlilik kazanıyor demektir.
Ay’da o zaman Müslüman olan Uzaylıların olması ve bunların çok üst düzeyde bilgi ve zekaya sahip olmaları akla mantıklı gelmiyor mu? Ay’da duyulan Ezan sesi ve Kubbe biçimindeki yapı da bizim teorimizi desteklemektedir. Ay’da yaşayan birileri olmasaydı, Amerikalılar şimdiye kadar yaptığı uzay mekikleri ile malzeme taşıyıp y üssü kuramazlar mı idi? Elbette kurarlardı. Zaten oradaki canlılarla iletişim kurmak istiyorlar. Bunun için Rosetta Taşı ve İncil, kimler için bırakıldı..
Ay’da elde edilen ve Arapça’ya daha yakın olan o cümlelerdeki sır nedir. Evet; tüm bunların cevaplarını NASA biliyor ama açıklamıyor. Çünkü Ay temel olarak birçok sırrı bünyesinde taşıyor. Eğer orada bir üs varsa, eğer o bir uzay gemisi ise bu da; Dünya’yı kontrol ediyor demektir.
Esrarengiz bir Hilkat Garibesi olarak nitelendirilen Ay’daki Kraterler ilgili olarak görüş bildiren Arizona Üniversitesi Öğretim üyelerinden Robert Strom: “Anlaşılmaktadır ki, Ay kraterlerinin yüzde 10’u meteor ve asteroit çarpmasıyla, yüzde 10’u volkanik etkinlikle olmuştur. Kalan yüzde 80’inin de nasıl oluştukları şimdilik bilinmemektedir.

nasa-picture.jpg


Bilim adamlarını daha çok kraterlerin oluşma şekli değil de, onların sığ oluşları ilgilendiriyor. Çünkü en küçüğünde, en büyüğün de de derinlik birkaç milden fazla değildir.
Ay üzerindeki koyu renkli bölgelerin oluşumunu, volkanik etkinlik sonucu yüzeye çıkıp, donan lav örtüsüyle açıklamaya çalışan bilim adamlarına karşı: Vasinse ve Shcherbakov, bu erimiş lavın, Ay’ın içinden çıkmış olacağını fakat bunun volkanik bir nedenle olmadığını belirtmektedirler. Bu lav görünüşlü eriyik, Ay’ın içinde üretilmekte ve bir meteor çarpmasından sonra oluşan çukurluğa aktarılmakta ve bu şekilde hasarın büyümesi önlenmektedir.

Gravitasyon etkisini ise Sovyetler şöyle açıklıyor: Dış kabuğu tamir amacıyla çukurlara dondurulan yapay lav birikintisidir. Ay’ın öteki kısımlarına oranla ek bir madde birikimi görünümünde olan bu bölgelerde gravitasyonun kuvvetli olması bu nedenden olayı son derece normaldir.
Dünya’nın görünen yüzüyle, arka yüzü arasındaki yüzeysel farkı yeni teorinin ışığında şöyle açıklanıyor: Ay yapay bir uydu olarak üretildiği yerden Dünya yörüngesine getirilene kadar, değişik asteroit ve meteor yağmurlarına uğramıştır, ve bu kozmik etkilere sürekli hep hareket halindeki ön kısım yani Dünya’ya bakan yüzey maruz kalmıştır. Onun için de Ay’ın arka yüzünde daha az krater ve ölü denizler vardır. Dolayısıyla da arka yüzü daha doğal bir manzaraya sahiptir.

Bu teoriyle birlikte Ay’ın Dünya’ya oranla çok daha az yoğun olmasının nedeni de ortaya çıkmaktadır. En tutucu bilim adamları bile Ay’ın bu özelliğinden dolayı, hiç değilse Ay’ın içinde bazı bölgelerinin boş olması gerektiğini kabul etmek zorunda kaldılar. Kısacası Ay’ın içinin boş olduğu da ortaya çıkmış bulunmaktadır…
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
12 Maymun Sorusu…

Sorular çok sayıda ve önemli görünüyor. Şimdi bunları ve bazı açıklamaları alt alta dizelim;

1. Ay, Dünya’dan daha yaşlıdır, öyleyse kökeninin başka bir yer olması mümkündür.

2. Niçin bazı bilim adamları, Ay taşlarının 20 milyar yıllık olduğunu iddia ediyorlar? Yani, Dünya’dan daha eski…

3. NASA, bir Ay kayasının 5.3 milyar yıllık olduğunu saptadı. Ama bu, Güneş Sistemi öncesine ait bir tarihti.

4, Önemli bilim adamları ve Ay uzmanları, Ay’dan getirilen elementlerin Dünya’dakilerden daha eski olduğunu belirlediler; ama neden resmen açıklamadılar?

5. 40 Ay taşının en azından 7 milyar yıllık oldukları belirlendi. Bu tarihleme, Dünya’dan ve Güneş’ten iki kez daha eskidir.

6. Buna karşın Ay’ın yüzey toprağı, Ay taşlarından daha eskidir. Farklılık nereden geliyor?

7. Bir grup bilim adamı, Ay’ın yıldızlararası bir yerde yapıldığı görüşündeler ve Dünya tarafından yakalandığını düşünüyorlar. Peki bu nasıl olabilir?

8. Neden bazı bilimciler, Ay’ın içinin yoğunluğunun yüzeyden farklı olduğu düşüncesindeler? Gerçekten Ay’ın içi boş olabilir mi? Ve bu biliniyor mu?

9. Niçin Ay’ın 8 mil üstünde, yüksek dozda radyoaktivite var? Bu, elementer olarak doğal mıdır?

10. NASA tarafından 100 millik bir alana yayılmış su buharı saptandı; ama Ay’da su olmadığı biliniyor. Bu gizem, Ay’ın yapay olduğu anlamında mı?

11. Ay’ın çok eskiden sıcak olduğu ileri sürülüyor; ama bunu dünyadaki benzerleri gibi kanıtlayan bir kanıt bulunmuş değil. Bu çelişki, henüz açıklanamadı.

12. Sonuç, Ay’la ilgili neden bu kadar çok cevapsız soru var?

Peki bütün bunlara karşı, şunları söyleyebilir miyiz?

1. Ay, hem Dünya’nın doğal uydusu olamayacak kadar büyük, hem de çok uzaktadır.

2. Ay, olması gerekenden daha düzgün bir yörüngeye sahiptir.

3. Ay kraterleri, çok fazla ve garip bir biçimde yüzeyseldir.

4. Ay’ın dünyaya bakmayan yüzü çıkıntılı veya kamburdur ve Güneş Sistemi’nde onun gibi gezegenine tek yüzünü gösteren bir başka uydu yoktur.

5. Ay ölçümlemeleri, çok fazla demir olduğunu gösteriyor.

6. Ay toprağı, Ay kayalarından çok daha yaşlıdır.

7. Ay’ın bileşimi, dünyadan farklıdır.

8. Doğa kanunlarına aykırı olarak, ağır metaller yüzeydedir.

9. Ay’da önceden eriyik olan metaller yoktur.

10. Ay, dev bir gong sesi çıkarmaktadır ve yörüngede dönerken titreşmektedir.

11. Ay, bir moloz yığını gibi gözükmektedir.

12. Ay, periyodik olarak sarsılmaktadır. Bu, bize düzenli bir sismik aktiviteyi gösteriyor. Sismik dalgalar, sanki tek bir kütleymiş gibi tüm yüzeyi dolaşabiliyorlar.

13. Dünyadan bakıldığında Ay, bir Güneş diski gibidir. Yani tutulmalarda, Güneş’i tam olarak kapatır, ne biraz küçük veya büyüktür. Sanki büyüklüğü, güneşi örtmek için ayarlanmıştır.

14. Eğer Ay, Dünya tarafından yakalanmışsa, bunun sonu gelecek ve Ay, yine uzaklaşıp gidecektir.

15. Normalde Ay’ın çizdiği yörünge, Dünya’nın ekvatoral çemberiyle karşıt olmalıdır; ama Ay, garip bir şekilde, Dünya’nın yaptığı gibi, Güneş’e bağımlı bir yörünge çizer.

16. Her ne kadar Ay volkanlarının ölü oldukları söyleniyorsa da, yüzyıllardır Ay’da garip ışıklar, parlamalar görülmekte ve hala izlenmektedir.

Bunların sonucunda, Ay’ın yapay bir transformer dünya olduğu söylenebilir veya iddia edilebilir. Ay’da bir yaşam olduğu ile ilgili bir belirti veya iz bulunamamıştır; ama Dünya’daki volkanik küllere benzeyen Ay toprağı veya tozu üzerinde yapılan deneylerde, bitkisel yaşama elverişli olduğu anlaşılmıştır. Ama ortada böyle bir yaşam yoktur. Marjinal iddialara göre Ay, UFO’ların üssüdür veya kullandıkları özel bir araçtır; ama bu da bir iddiadan öteye gitmemektedir. Yüzeyde zaman zaman garip ve geometrik şekiller görülmüş; ama bu görüntüler ya hemen kaybolmuş, ya da bir daha görülememiştir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst