Bacağa vuran ağrı rahim ağzı kanseri belirtisi olabilir!

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü, rahimağzı kanseri.. Rahimağzı kanserini tetikleyen unsurların başında sigara geliyor. İşte Rahimağzı kanserinin nedenleri;

Dünya’da her yıl yaklaşık 500 bin kadının yakalandığı ve tamamından HPV’nin (İnsan Papilloma Virüsü) sorumlu olduğu rahim ağzı kanseri, dünyada her 2 dakikada bir, Türkiye’de ise her gün 2 kadının yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanıyor.

Bu hastalığın tedavisi için yapılan ameliyatlar, tedavi edilebilen vakalarda bile rahmin tamamının ve üreme organlarının bir bölümünün alınmasıyla sonuçlanabiliyor. Bu da hastanınn doğurganlığının mümkün olamayacağı anlamına geliyor. Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Klinik Şefi Doç. Dr.M. Faruk Köse, rahim ağzı kanserinin nasıl oluşutuğunu şu sözlerle özetliyor;

HPV’NİN NEDEN OLDUĞU BİR HASTALIK

“Kadın iç genital organları; rahim, tüpler ve yumurtalıklardan oluşuyor. Rahim, haznenin tepesinde ve idrar torbasına yani öne dönük ters duran bir armuda benziyor. Bu armudun sapının bulunduğu yere benzeyen kısımrahimağzı olarak tanımlanıyor ve bu bölgenin kanserine rahimağzı kanseri adı veriliyor. Rahim ağzı kanserine HPV yol açıyor. Bir insanda, kadın genital organını ilgilendiren 100 kadar HPV tipi bulunuyor. HPV, rahimağzı kanserinin yanında, diğer kadın genital organlarının kanser öncesi lezyonlarına da yol açıyor. Ayrıca, hem erkeklerde hem de kadınlarda genital siğillere neden oluyor.” Doç. Dr.M. Köse, kanser açısından yüksek risk taşıyan 15 çeşit HPV arasında dünyada en sık karşılaşılanların HPV 16 ve HPV 18 olduğunu söylüyor. Bu virüsler, rahimağzı kanserlerinin yüzde 70’inden sorumlu görülüyor. HPV 6 ve HPV 11 ise, hemkadınlarda hemde erkeklerde görülen siğillerin yüzde 90’ına neden oluyor. Erkeklerde penis kanserine de yol açabilen HPV,makat bölgesine yerleştiğinde,makat ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda kanser nedeni yaratıyor. Bunun sonucunda hastalık, kendisinde virüs olduğunun farkında bile olmayan hamile bir kadının yaptığı normal doğumla bebeğe bulaşabiliyor.”

İLİŞKİ SONRASI KANAMA VARSA DİKKAT!

Rahim ağzı kanserinin de tüm kanser türleri gibi 4 ana evresi var. Sadece ilgili organda kanser varsa evre 1, hastalık komşu en yakın organlara yayılmışsa evre 2, yakın bölgeye yayılmışsa evre 3, uzak organlara yayılmışsa evre 4 söz konusu oluyor. Evre arttıkça tedavi başarısı düşüyor ve ölüm oranı yükseliyor. Rahimağzı kanserinin erken evrede belirti vermediğini, belirti verdiğinde çoğu kez ileri evreye gelinmiş olduğunu belirten Doç. Dr. Köse, “Virüsü taşıyan kadın ve erkekler, durumu uzun süre fark edemiyor. İleri evrede; ilişki sonrası kanama, et suyu tarzında bol vajinal akıntı ve bacağa vuran zonklayıcı ağrı gibi şikâyetler oluyor” diyor.

Rahim ağzı kanserinin nedenleri;

Akciğer kanserli hastalarda sigara ilişkisinin yüzde 80 olduğunu söyleyen Doç. Dr. M. Faruk Köse, " Bu durum, vücudunda HPV olan herkesin kanser olacağı anlamına gelmez. HPV ile karşılaşan 100 kadından sadece 1-3'ü kanser olur " diyor. Beraberinde aşağıdaki etkenler de varsa hastanın kansere gidiş hızı artıyor;

*Yüksek riskli (kansere neden olabilen) HPV enfeksiyonu,

*Sigara içimi,

*Erken yaşta cinsel ilişki,

*Çoklu seksüel eş,

*AIDS benzeri hastalıklar, böbrek ve karaciğer transplantasyonu veya bazı özel hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemin ilaçlarla baskılanması,

*Çok çocuk doğurma,

* Diğer genital bazı özel enfeksiyonlar,

* Genetik etkenler

Türkiye'nin karnesi zayıf!

Rahim ağzı kanserininTürkiye'de görülme sıklığının 100 bin kadında 4.6 olduğu belirtiliyor. Ancak bu veriler 15 - 20 yıl önceki yaşam tarzını yansıtıyor. Bugünkü veriler ışığında toplumun geniş bölümünü kapsayan bir tarama programı uygulanamazsa bu bulguların 15 - 20 yıl sonra iki katına ulaşacağı belirtiliyor. Türkiye'de tedavi edilebilme sınırında olan rahim ağzı kanserinin yakalanma oranının yüzde 2.5 civarında olması, bu konudaki karnemizin zayıflarla dolu olduğunu gösteriyor. Bu, 10 hastadan neredeyse 9'unun ileri evrede tanı aldığına işaret ediyor.

En sık 51 yaş civarında görülüyor;

Rahim ağzı kanseri en çok gelişmekte olan ülkelerin sorunu olarak dikkat çekiyor. Afrika, Güney Amerika ve Meksika en sık görüldüğü ülkeler arasında bulunuyor. Dünyada yıllık 530 bin yeni olgu ve 275 bin ölüm bekleniyor. Bakirelerde gerçek cinsel birleşme olmadan sadece yakın temas ile yüzde 8 oranında HPV görüldüğü belirtiliyor.

Habertürk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Erken teşhis kadınları kurtarıyor

Rahimağzı kanserinden korunmada düzenli kontrol ve bu hastalığa karşı geliştirilen HPV aşısı önemli rol oynuyor

Erken teşhis kadınları kurtarıyor
İlgili Haberler

* Bacağa vuran ağrı rahim ağzı kanseri belirtisi olabilir!

Tüm ilgili haberler

Dünya genelinde çok sayıda kadını ilgilendiren ve yaygın görülen bir hastalık olan rahim ağzı kanseri, bilinçli yaklaşımve erken teşhisle önlenebiliyor. Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Klinik Şefi Doç. Dr. M. Faruk Köse, kanser gelişmeden önce kontrollerini düzenli olarak yaptıran kadınlarda, bu hastalığa doğru zamanda müdahale edilebildiğini ve bunun çoğu kez hayat kurtarıcı olduğunu söylüyor.

HPV AŞISI YÜKSEK KORUMA SAĞLIYOR
Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde yüzde 85 oranında en az 5 yıllık yaşam beklentisi söz konusuyken, ileri evrelerde bu oran azalıyor ve yüzde 30’lara kadar düşüyor. Bu erken teşhis edilen 10 kadından 9’u hayatını hiç kanser olmamış gibi sürdürürken, erken teşhis edilemeyen 10 kadından 7’sinin ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybedeceği anlamına geliyor. Rahim ağzı kanserinden korunmada 2 yol çok önemli görülüyor. Bunlardan ilki hastalık gelişmeden HPV aşısı yaptırmak, diğeri ise düzenli jinekolojik muayene ve Pap Smear testi yaptırılması. Bu test sayesinde kadınlar, rahim ağzı kanserine yol açabilecek anormal hücreleri olup olmadığını öğrenebiliyor.

UYGULAMA KOLA YAPILIYOR
Doç. Dr. Köse, rahim ağzı kanseri aşısı olarak bilinen HPV aşılarının, HPV ile ilgili hastalıkların önemli bir bölümüne karşı, daha bu hastalıklar oluşmadan yüksek oranlı koruma sağladığını söylüyor. Her aşıda olduğu gibi, HPV aşılarının da hastalığa yakalanmadan önce yapılması gerekiyor. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de 2 çeşit HPV aşısı olduğuna dikkat çeken Köse, bu aşılardan birinin HPV’nin 2 tipine, diğerinin ise 4 tipine karşı koruma sağladığını dile getiriyor. Her 2 aşı da, rahim ağzı kanserine neden olan tiplerin yüzde 70-80’lik bölümüne karşı yüzde 100 koruma sağlıyor. Ancak söz konusu aşılar, HPV 16 ve 18 dışında kanser yapan diğer tiplere karşı koruma sağlayamadıkları için, aşılandıktan sonra da düzenli olarak Pap Smear testi yaptırmak etkin korunma açısından son derece önemli görülüyor. Kadınların çoğu, rahimağzı kanseri aşısının rahim ağzına yapıldığını düşünüyor ve bu düşünce nedeniyle aşıdan korkuyor. Oysa aşı sanıldığı gibi rahimağzına değil, kola yapılıyor.

Bu aşının 6 ay içinde 3 doz olarak uygulandığını dile getiren Doç Dr. Köse, “Bunlar koruyucu aşılardır ve tedavi edici özellikleri bulunmamaktadır. Bu nedenle, hastalık oluşmadan önce yapılmaları çok önemlidir” diye konuşuyor.

BAŞLICA HEDEF KİTLE 11-12 yaşındaki kızlar
AŞILARIN kullanımında en etkin hedef kitlenin seksüel ilişkide bulunmayan 11-12 yaş grubundaki kız çocukları olduğu belirtiliyor. 26 yaşına kadar programa uymamış kişiler için ise telafi aşılaması öneriliyor. Bu aşılar tiplerine göre 45-55 yaşa kadar önemli koruyuculuğa sahip. Bu nedenle, Avrupa Birliği ülkelerinde aşının 9-45 yaş arasında uygulanmasına onay veriliyor. HPV’nin oluşturduğu hastalıkların tedavisi ile aşılama kararının birbirinden bağımsız olduğu belirtiliyor. Aşılanmadan doğal enfeksiyon geçirilmişse, aşı o tipe karşı koruma sağlamıyor. Buna karşın, aşının içerdiği tiplerin tümüne karşı doğal enfeksiyon geçirme olasılığının sadece yüzde 1 olduğunun unutulmaması gerekiyor.

GELİŞMİŞ ÜLKELER vatandaşlarını aşılıyor
HPV aşılarının dünyada 35 ülkenin aşılama programına girdiği ve bugüne kadar yaklaşık 30 milyon kadının bu virüse karşı aşılandığı belirtiliyor. Aşıyı programlarına alan ülkelere bakıldığında, başı çekenlerin sorunu en az yaşayan gelişmiş ülkeler olduğu ve bunların vatandaşlarını tereddütsüz aşıladıkları görülüyor. Doç. Dr. M. Faruk Köse, “Türkiye’deki aşı karşıtlarının, Hepatit B aşısının kullanımına 17 yıl geç başlanmasına neden olmalarının, engellenebilecek bazı vakaların kaybedilmesiyle sonuçlandığını unutmamak gerekiyor” diyor.

EVRELERE GÖRE TEDAVİ
RAHİM ağzı kanserine çok erken dönemde yakalanıldığında uygulanacak en etkin tedavinin ameliyat olduğu belirtiliyor. Erken evrelerde ameliyat ile rahim ağzı veya rahim alınarak yüksek oranda başarı sağlanırken, ileri evrelerde radyoterapi ve kemoterapi tedavileri birlikte kullanılıyor. Ancak son evrelerdeki tedavinin başarı oranı çok düşük. HPV’ye bağlı genital siğiller ise yakılarak, dondurularak veya özel ilaçlar sürülerek tedavi edilmeye çalışılıyor. Ancak bu tedaviler çok başarılı olamıyor ve genellikle tekrarlanıyor.

CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK-
 
Tekerlekli Sandalye
Üst