Bahar alerjisinden korunma yolları

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Baharın müjdecisi olduğu söylenilen ilk cemre, önce havaya, bugün de suya düştü. Kış mevsimini geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Mevsim geçişi yaşanırken "Bahar alerjisi" bu dönemde en sık görülen hastalıkların başında...

Bahar alerjisinden korunma yolları

Bahar alerjisinin belirtiler neler?

Soğuk algınlığı ile bahar alerjisi kimi zaman karıştırılabiliyor... Bahar alerjisi mikrobik hastalıklar gibi birkaç günde hemen iyileşmiyor... Tedavisinde en önemli yöntem alerjiden kaçınmak.

"Polen yoğunluğunun çok olduğu zamanlarda bu tür yakınması olan hastaların dışarıya çok çıkmaması, çıktıklarında özellikle mümkünse maske takmaları, ya da kenarları olan bir gözlük kullanmaları..."



Alınabilecek başka tedbirler de var.

"Eve geldiklerinde burunlarına su çekerek burunlarını yıkamaları, bunun dışında dış ortamlarda giydikleri giysileri eve gelince çıkarmaları hatta saça yapışan polenlerden kurtulmak için bir duş almanın faydası mutlaka olur."

Astım hastaları da bahar aylarında risk altında... Polenler hastalığı tetikleyebiliyor. Bu süreçte düzenli hekim kontrolü ve ilaç kullanımı büyük önem taşıyor...
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Alerjilerin azdığı mevsim geldi, önleminizi alın

Merkezi ABD'de bulunan SPARK Eğitim ve Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güngör Eroğlu, Türkiye'de bahar alerjisinin görülme sıklığının yüzde 10 olduğunu belirterek, bahar alerjinin ilk tedavisinin korunma olduğunu, hastaya mümkün olduğu kadar polenlerden kaçınmasını önerdiklerini söyledi.

California, Colorado, Eyalet ve Tulane üniversitelerinin tıp fakültelerinde 35 yıl çalıştıktan sonra ABD'de SPARK Eğitim ve Araştırma Vakfı'nı kuran Prof. Dr. Güngör Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baharla birlikte çimen, ot, çiçek ve ağaçların çiçek açmaları ile birlikte polenlerin atmosfere yayıldığını, sonunda ağız, burun, göz ve akciğerlere kadar ulaştıklarını anlattı.

Bahar alerjisinin, doğuştan alerjik bünyeye sahip olan kişilerde görüldüğünü belirten Eroğlu, polenlerin alerjiyi azdırdığını söyledi.

Polenlerin burun akıntısı ve tıkanmasına, göz yaşarmasına neden olduğunu, deride döküntü, kızarıklık ve kaşıntı meydana getirdiğini, egzamayı arttırdığını ve astımı azdırdığını kaydeden Eroğlu, bahar alerjisinin mevsimsel olduğunu, bahar mevsiminde gelip geçtiğini dile getirdi.

İlkbaharda polenlerden, bahar sonu ve yaz başında çayırlardan, sonbahara doğru da yabani otlardan kaynaklı alerjiler görüldüğünü belirten Eroğlu, mevsimsel alerjilerin ilkbahar, yaz ve sonbaharda ortaya çıktığını, kışın da enfeksiyonların mevcut alerjik durumu tetiklediğini anlattı.

Türkiye'de bahar alerjisinin görülme sıklığının yüzde 10 olduğunu belirten Eroğlu, kişi neye alerjisi olduğunu bilirse korunmasının daha kolay olduğunu söyledi.

Bahar alerjisinin ilk tedavisinin korunma olduğunu vurgulayan Eroğlu, ''Bahar alerjisini geçici olarak tedavi etmekten yanayız. O nedenle hastalara 'Pencere ve camları kapayın, polenler evlere kadar girmesin' diyoruz. Hastaya mümkün olduğu kadar polenlerden kaçınmasını öneriyoruz. Alerjisi olan kişinin rüzgarlı bir havada parkta dolaşmasının hiçbir anlamı yok. Bu, alerjiyi korkunç şekilde azdırıyor'' dedi.

Eroğlu, korunma dışında alerjinin olumsuz etkilerini bertaraf etmek için kullanılan ilaçlar olduğunu ifade ederek, hastaya test yapılarak, alerjinin neden kaynaklandığının bulunabildiğini ve buna uygun bir tedavi yöntemi uygulandığını söyledi.

Test sonucunda kişinin hangi ağaca ve bitkiye alerjisinin olduğunun ortaya çıktığını belirten Eroğlu, ''Bu durumda hastaya 'Senin çayırla, kavakla, çam ağacıyla, söğütle problemin var. İlkbahar geldiğinde dikkat et' diyoruz'' diye konuştu.

AŞI TEDAVİSİ
Yıl boyu süren alerjilerde, semptomlarından çok rahatsız olan kişilere aşı önerdiklerini dile getiren Eroğlu, şöyle konuştu:

''Aşıyı ne zaman yapıyoruz? Önce test yaparak, hastanın neye alerjisi olduğunu buluyoruz ve buna uygun aşıdan yaparak, alerjisini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Aşı tedavisi her zaman başlayabilir. Alerji aşısı grip aşısı gibi değil. Önce ayda iki, sonra bir kez yapılan aşının faydasını görmek için 2-3 yıl devam etmek gerekiyor. Alerji tedavisinde aşı en son çare. Tıp, alerji aşılarının etkisinin daha kısa sürede görülmesi için çalışıyor. Uzmanlar, daha etkili ve kısa sürede sonuçlar veren aşılar üzerinde çalışıyor. Bahar alerjisi kaçınılmaz ama korunmak mümkün.''

Güngör Eroğlu, Türkiye'de alerji aşısı üretilmediğini, talebin Avrupa ülkelerinden karşılandığını bildirdi.

KUŞ TÜYÜ BİLE
Mantarlar, ev tozu, küf, hamam böceği, kuş tüyü, evcil hayvanlar, nem, kuru havanın da alerjiye neden olduğunu belirten Eroğlu, ''Bahar alerjisinde en çok polenler sebep oluyor. Kişi, alerjik bünyeli ise her türlü alerjene maruz kalabilir'' dedi.

Alerjinin çok yaygın kullanıldığını ama her durumun alerji olmadığını vurgulayan Eroğlu, şöyle devam etti:

''Her şey alerjen değil, irritandır. Kokuya olan alerji değil, irritandır. 'Çocuğum öksürdü' diye doktora gidiyorsunuz, hemen 'alerji' diyor. Alerji, çok sık görülmeyen ama çok fazla konulan bir teşhis. Biraz da tıp dünyası materyalizme kaydığı için testleri de sık yapmaya başladılar. Testlerin belli derecesi var. Belli dozu aşarsanız pozitif sonuçlar çıkarabilirsiniz. Bu şekilde de bazı uygulamalar var. Tıbbın materyalizme kayması ile bazı zararlar görmeye başladık. Alerjisi olmayana 'Alerjisi var' diye teşhis konuluyor, test yapılmaması gerekene test yapılıyor, pozitif çıkmayan sonuç, pozitif çıkarılıyor.''

Prof. Dr. Güngör Eroğlu, alerjenlerin bölgeden bölgeye de değiştiğine dikkati çekerek, ''Doğudaki bitki örtüsü farklıdır, batıdaki farklı. Bu insanlar yer değiştirdiği zaman da kendilerini iyi hissediyor'' dedi.

AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst