Bahar detoksuyla zinde olun

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Kendilerini yorgun ve mutsuz hisseden insanların yaşadığı bu durum ’Bahar yorgunluğu’ olarak nitelendirilir. Bahar detoksuyla yorgunluktan kurtulmak mümkün.

Kışın soğuk günlerinin uzaklaşıp güneşin kendisini göstermeye başladığı şu günlerde insanların içini yeni umutlar ve mutluluklar doldurur.

Kimileri içinse durum biraz daha farklıdır. Kendilerini yorgun ve mutsuz hisseden bu insanların yaşadığı bu durum ’bahar yorgunluğu’ olarak nitelendirilir. İşte bahar detoksuyla bu yorgunluktan kurtulma ve yaza dinç bir şekilde girmek için uygulanması gereken birkaç öneri.

Kışın yavaşlayan metabolizma bahara uyum sağlayamıyor: Bahar yorgunluğunun birçok nedeni vardır, ancak en önemli neden kendisini gösteren güneş ışığı ve ısınan havalarla birlikte atmosferde oluşan elektriksel değişimdir, insan vücudunun yaydığı elektromanyetik dalgalarla atmosferdeki bu dalgaların etkileşimi bahar yorgunluğuna neden olabilir, ayrıca bütün kış metabolizmamızın yavaş olması ve böbrek üstü bezlerinin bu şekilde çalışması da baharda artan aktiviteyi tam karşılayamadığından bahar yorgunluğu sıkça görülür.

Mide rahatsızlıklarından kas spazmına kadar pek çok rahatsızlığa neden olur: Bahar yorgunluğunda; genellikle halsizlik, uyuma isteği, uykusuzluk, mide rahatsızlıklarında artış, bağırsak gazlarında artış, çabuk yorulma ve sıkılma, baş ağrıları, mutsuzluk, eklemlerde ve kaslarda ağrı, kas spazmları, sinirlilik, gerginlik, çabuk sıkılma en sık görülen bulgulardır.

Riskli kişiler:
Bahar yorgunluğunda bazı kişiler özellikle risk altındadır, eğer kişide altta yatan herhangi bir organik ya da psikolojik hastalık varsa bahar yorgunluğu belirtileri daha ağır geçer. Özellikle risk altında bulunan hastalık grupları:

Kalp yetersizliği olanlar.

Yüksek tansiyonlular.

Şeker hastaları.

Guatr (tiroit) rahatsızlığı olanlar.

Alerjik rahatsızlığı olanlar.

Psikiyatrik rahatsızlığı olanlar ya da ağır psikolojik streste bulunanlar.

Alkol ve sigara içenler.

Yeterli vitamin ve protein alamama.

Uyku düzensizliği olanlar.

Obez ve hareketsiz kişlerde bahar yorgunluğu bulguları daha ağır ve uzun sürebilir.

Kişilerde ani tansiyon çıkması ve düşmesi, kan şekeri düzeylerinde bozulma, tiroit hormonlarında bozulma, şişmanlıkta artma gibi bulgular bahar yorgunluğu belirtileri ile birlikte görülebilir.

Bahar detoksu


Bahar yorgunluğunu üzerinizden atmak ve yaza daha dinç bir şekilde girmek için hiç kuşkusuz dikkat etmeniz gereken bazı noktalar ve almanız gereken önlemler var. Bu önlemler kişilere göre farklılık göstermekle birlikte herkesin çok rahat bir şekilde uygulayabileceği bazı programlarla baharın tüm olumsuz etkilerini üzerinizden atabilirsiniz.

Meyve sebze tüketin


Kendinize erik, çilek, kiraz gibi meyvelerden oluşan bir beslenme çantası hazırlayın ve bunu yanınızdan ayırmayın. İşyerinde, okulda ya da yolculuktayken ara öğünlerde bu meyveleri yemeye özen gösterin. Ayrıca ana öğünlerinizde bol bol sebze tüketin. Kendinize mevsim yeşilliklerinden oluşan büyük bir salata yapmayı ihmal etmeyin.

Uyku saatine özen gösterin


Uyku saatlerinizi çalışma saatlerinize göre ayarlarken uykunun size vereceği zindeliği göz ardı etmeyin. Mümkün olduğu kadar günde 8 saat uyumaya özen gösterin. Erken yatıp erken saatte kalkın. Böylelikle kendinizi çok daha dinç hissedeceksiniz.

Protein ağırlıklı beslenin


Dengeli bir beslenme için, her yetişkin kadının günde en az 60 gr, erkeklerin ise 70 gr olmak üzere ağırlıklarına bağlı olarak, kilo başına 1 gr protein almaları gerekmektedir. Özellikle bahar aylarında vücudun bu ihtiyacı daha da ortaya çıkmaktadır. Et, sakatat, şarküteri ürünleri, balık, midye, istiridye, yumurta, süt, süt ürünleri, peynir, soya fasulyesi, badem, fındık ve tahıl ürünleri tüketmeye özen gösterin.

Spor yapın

Her gün düzenli olarak egzersiz yapın. Eğer imkânınız varsa program dahilinde bir spor merkezine gidin ve antrenör gözetiminde spor yapın. Baş ağrısı, kas ağrıları ve spazmları için ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kısa süreli alınabilir. Ancak düzenli egzersiz ağrılar için ilaçlardan daha etkili olabilir.

Su için

Bahar aylarında bol su tüketin. Günde 2,5-3 litre su içmek metabolizmanızı hızlandıracak ve vücudunuzu kışın rehavetinden kurtaracaktır. Ayrıca kilo vermenize ve cildinizin sağlıklı bir görünüme kavuşmasına da katkı sağlayacaktır.

Diyet yapın


Kış aylarında alınan fazla kiloları yaza girmeden önce bahar döneminde vermeye çalışın. Kiloların azalmasıyla birlikte hem sağlığınıza kavuşacak hem de fiziki olarak daha iyi bir görünüme sahip olacaksınız. Böylelikle bu dönemde yaşayacağınız ’Giydiğim hiçbir şey yakışmıyor.’ kâbusundan da kurtulabilirsiniz.

Vitamin desteği alın

Vücudunuzun ihtiyacına göre gerekli durumlarda B ve C vitaminleri ya da çinko, magnezyum ve potasyum desteği alabilirsiniz. Ancak doktorunuzla görüşmeden vitamin desteği almamaya özen gösterin.

Yazar: Uz. Dr. Murat Görgülü
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ruhunuza bahar detoksu yapın !

Bedenen ve ruhen, ilkbahara girmek üzereyiz. Kış boyunca alınan kilolar, yaşanan iş stresi ve benzeri sorunlardan oluşan depresyon hali, baharın gelişiyle son buluyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz ruhunuzu arındırmanın yöntemlerini anlatıyor

Hangimizin başına en az bir kez gelmemiştir ki? Günlük hayatın yol açtığı stres, kış ayları boyunca alınan kilolar, benzeri bir sürü sıkıntı... Sonra da ‘hoşgeldin depresyon’... Aslında bahar ayları hem o stresten hem kilolardan hem depresyondan kurtulmak için mükemmel bir fırsat. Özetle; bir taşla üç kuş vurabiliriz baharda.

Bunu gerçekleştirmek için uyulması gereken kuralları Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz açıklıyor. Dr. Yavuz “Yaşantımızda dikkat edeceğimiz ufak detaylar ve beslenme alışkanlığımızdaki değişiklikler, hem depresyon sebebi olabilecek kilolardan kurtulmanın hem de stressiz bir hayat yaşamanın anahtarı” diyor. İşte detaylar:

Derin nefes alın


Sırtınız dik oturun veya ayakta durun. Yavaş ve derin nefes alın. Hava vücudunuza doldukça karnınız şişecektir. Nefes alışınızı hissetmek için elinizi karnınıza koyun. İçinizi olabildiğince havayla doldurduktan sonra birkaç saniye nefesinizi tutun. Şimdi bir mum üflüyormuş gibi nefesi dudaklarınızın arasından verin. Nefes vücudunuzdan çıkarken hissettiğiniz duygu üzerinde yoğunlaşın. Bu işlemi dört-beş kez tekrarlayın, sonra da birkaç dakika sakince oturun.

Hobilerinizi günlük hayata dahil edin


Sevdiğiniz işlerle uğraşmak stresi azaltmanıza yardımcı olur. Nelerden hoşlandığınıza karar verin ve bunları düzenli yapmaya çalışın.

Yaşamınızı aktifleştirin

Bahçe veya ev işleriyle uğraşın. Kısa bir yürüyüş bile stresle baş etmenize katkıda bulunur. Daha aktif olmak için neler yapabileceğinizin listesini hazırlayın. Her hafta veya iki haftada bir listenize yeni maddeler ekleyin. Mesela, bir kır ya da dağ evi gezisi veya yurt dışı seyahati, hayatınıza farklı bir anlam getirebilir.

Pozitif düşünün

Olaylara çok yönlü bakabilmek, nedenlere takılmadan çözüme odaklı düşünmek, yılgınlık duygusunu asla yaşamamak, yaşanan her olaydan bir ders çıkarmaya çalışmak size iyi gelecektir.

Uzak planlar yapmayın


Gelecek belirsizliklerle doludur. Uzun vadeli planlama, hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. Tabii ki hepten plansız programsız yaşamayın. Sadece uzun vadeli planlarınıza çok yoğunlaşmayın ve gerçekleşmeme ihtimalini göz önünde bulundurun.

Önceliklere dikkat!

Yapacağınız işleri önem sırasına göre derecelendirin ve en önemlisinden başlayın. Zira önünüzde çok önemli bir iş varken, ikinci derecede önem taşıyan görevleri yapmak hem daha fazla stres oluşturur hem hata ihtimalinizi arttırır.

Randevularınızı organize edin

Randevularınız arasında zaman bırakın, iki randevu arasında mutlaka olabilecek ekstra bir iş için gereken zaman dilimini ayırın. Böylece zamandan kazanırsınız. Ayrıca, bu uygulama bir randevunuzun umduğunuzdan uzun sürmesi halinde bunu stres yapmanızı önleyecektir. Stresli işlerin organizasyonunu bir araya sıkıştırmayın. Örneğin, işte yoğunsanız o gün arkadaşlarınızı eve davet etmeyin.

“Hayır” demeyi öğrenin

Yapabileceğinizden daha fazlasına söz vermeyin.

Yardım isteyin

İhtiyaç duyduğunuzda ailenizden ve arkadaşlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. İyi bildiğiniz bir konu bile olsa şeflerinizle ya da arkadaşlarınızla istişare edin. Bu durum, gözden kaçırdığınız bir detayı görmenizi, hatırlamanızı sağlayabilir, daha emin ve güvenli hareket etmenizi sağlar. Unutmayın ki, patronlar, işini çok iyi bildiğini düşünüp kimseye danışmayanları değil, işe çok hâkim olmasa bile sürekli görüş alan elemanları tutarlar.

Düşünceli işveren olun


Eğer bir işverenseniz ve yönetiminizde birçok insan varsa, onlara rahat çalışma imkânı sağlayın. Çalışanlarınızı yoğun elektronik cihazların bulunduğu odalara hapsetmeyin. Çalışma ortamında birçok elektronik cihazın olması iş ve işçi sağlığı açısından olumsuzluğa yol açar. Verimlilik düşer, çalışanlarda baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, kırgınlık, odaklanamama gibi şikâyetler başlar. Böylece stres eşiği çok düşer, elemanların zorluklara karşı dayanıklılığı ve mücadele gücü azalır.

Motive edin


Çalışma ortamlarında hoş kokulu bir ya da bir kaç çiçek bulundurursanız oradaki herkes memnun kalacaktır. Çünkü güzel kokuların, insanda yarattığı motivasyon gücü, tahmin edilenden fazladır. Yapılan araştırmalar, duyumsamaktan zevk aldığımız kokuların stres düzeyini çok düşürdüğünü saptadı. Limon, zambak, lavanta, mango kokuları hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem stresin fizyolojik ve psikolojik etkilerini ‘tolere edilebilir’ düzeye getirir.

Beslenme alışkanlığı değişmeli


- Mümkünse her gün aynı saatte kalkın ve sabah kahvaltısı sakın atlamayın.

- Öğün atlamayın, ara öğünlerle günlük öğün sayınızı arttırın. Mesela, iki tabak yemek yiyecekseniz tabaklardan birinde yemek değil, salata olmasına dikkat edin.

- Açık büfe restoranlardan uzak durun. Siparişlerinizi, mümkünse tezgâhtaki yemekleri görmeden verin.

- Her gün bol su için.

- Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın. Diş fırçaladıktan sonra muhtemelen canınız bir şey yemek istemeyecektir.

Egzersiz olmazsa olmaz

- Sporu hayatınıza dahil etmek için özen gösterin. Egzersize vakit bulamadığınızda ya da kısıtlı zaman ayırabildiğinizde, günlük hayatınızı daha enerjik ve aktif hale getirebilecek ufak detaylar katın.

- Açık hava yürüyüşlerini ve oksijenin yoğun olduğu yerleri tercih edin.

- Kısa mesafelerde aracınızı kullanmayın, yürümeye özen gösterin.

- İşyeriniz, eviniz asansörlü ise bu tembel işini bırakın, merdivenleri kullanın.

- İşiniz masa başında olmanızı gerektiriyorsa arada bir yerinizden kalkıp ofisi dolaşın, gün içinde vücudunuzu hareketsiz bırakmayın.

- Her gün mutlaka duş alın. Suyun tedavi edici etkisini unutmayın. Önce sıcak, sonra soğuk su geçişleri de vücuda jimnastik yaptırmak demek.


59723_559850590726881_259251240_n.jpg



Yazar: Esra Özübek
 
Tekerlekli Sandalye
Üst