Bakan Şahin Engelli Vatandaşları Üzecek Pot Kırdı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
6593.jpg



Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Hedefimiz, 1 Ekim'de parlamento açıldığı zaman bütün çalışmaları tamamlayalım, 'biz hazırız' diyelim'' dedi.

Bakan Şahin, Barolar Birliği Konukevi'nde düzenlenen ''Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarı taslağı Değerlendirme Toplantısı''nın açılışında, bu toplantının yapılmasını çok önemsediğini belirterek, ''Çünkü 'tam adalet tam kalkınma' diye çıktığımız millete hizmet yolculuğunda, hukuk devleti olmak ana hedefimiz'' dedi.

Ekonomik olarak kalkınmanın, istedikleri hedeflere ulaşabilmenin olmazsa olmaz şartının hukuk devleti olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti;

''Adalet mülkün temelidir felsefesi ana hedefimiz olarak yolumuza devam ederken, 'geciken adalet adalet değildir' anlayışı da hepimizin önemsediği, hukuk devleti olması yönünde yapılması gereken işbirliklerinde hızlı hareket etmemiz gerektiğine bütün kalbimle inanıyorum. Güçlenmesi gerekenin, demokrasi anlayışı olduğuna inanıyorum. Demokrasinin derinleşebilmesi için katılımcılığın, işbirliğinin, güç birliğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.''

Bakan olarak göreve geldiğinde, bu bakanlığın devlet bakanlığı olmaktan çıkarıldığını, kadın, aile, sosyal yardımlaşma, engelli ve yaşlı hizmetleri gibi toplumun birçok kesimini ilgilendirilen güçlü bir bakanlığa dönüştürüldüğünü anlatan Şahin, şöyle devam etti;

''Bu bakanlığın görev alanında, güçlü toplumun temel esasları yer alıyor. Güçlü toplumu oluşturabilmemiz için her bir bireyin kadınıyla, erkeğiyle, engellisiyle, engelsiziyle, yaşlısıyla, genciyle her bireyi güçlendirmemiz gerekiyor. Güçlü toplum güçlü bireyden geçiyor. Toplumun güçlü taraflarını daha da güçlendirirken dezavantajlarımızın olduğu tarafı avantaja çevireceğimiz, bunları fırsata dönüştüreceğimiz mekanizmaları da oluşturmamız gerekiyor.''

''KADININ BİREY OLARAK GÜÇLENDİRİLMESİNİ ÇOK ÖNEMSEDİK''

Milletvekili olduğu dönemde, anayasa başta olmak üzere kadının yaşamına dair güçlendirilmesi gereken birçok alanda, özellikle Türk Ceza Kanunu gibi temel yasalarda sivil toplumla işbirliğini çok önemsediklerini dile getiren Şahin, şöyle dedi;

''Burada, bütün kanunların yapılmasında bu işbirliğiyle beraber, kadının birey olarak güçlendirilmesini çok önemsedik. Türk Ceza Kanunu'nda, en büyük hak kadının birey olarak güçlendirilmesinde, kadının insan haklarını ve çocuk haklarında çok önemli yasal altyapılar oluşturuldu. Cezai uygulamalarda ciddi temel bir yasa oluşturuldu. Arkasında iş kanunu geliyor. Birçok kadını ilgilendiren, kadının eğitimini, sağlığını, istihdamını ilgilendiren birçok alanda önemli yasal düzenlemeler yapıldı. Fakat hepimizi yakından ilgilendiren 4320 dediğimiz, aslında ismine baktığımız zaman Ailenin Korunmasına Dair Kanunu ama içeriğine baktığınız zaman şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasıyla ilgili bir temel kanun, 1998 yılında çıkmış bir kanundu. Bu kanun, 2003 yılında aile mahkemelerinde oluşturulduysa da çok aktif bir şekilde çalıştırılamadı. Aile mahkemeleri oluşturulduğu zaman da 4320'deki uygulamalar başladığında, eksiklikler de görülmeye başladı. Yaklaşık 8 yıllık bu kanunla alakalı bir geçmişimiz var.''

Şahin, söz konusu kanunun birkaç defa güçlendirilmeye çalışıldığını belirterek, ancak şiddetle mücadelenin yalnızca bir bakanlığın ya da bir birimin çözmesi gereken bir alan olmadığının anlaşılmasıyla ilgili bakanlıkların, özellikle de içişleri ve adalet bakanlıklarının entegrasyonu, işbirliği ve koordinasyonunun önemli olduğunun görüldüğünü ifade etti.

Bundan önceki milletvekili döneminde, ilgili birimlerle yaptıkları çalışmayı bir kanun teklifine dönüştürdüklerini ve komisyonda çalışma aşamasına geldiğini, ancak seçimden dolayı parlamentoya gelmeden bu konunun komisyonda kaldığını hatırlatarak, şunları söyledi;

''Bakanlık görevine geldiğimde, değerlendirme yapıldığı zaman da ilk talimatım, 'şiddetle mücadelemiz en önemli mücadelemiz olacak' şeklinde oldu. Oturup çalıştık. Bu çalışma, bizim taslağımız. Esas bunu zenginleştirecek olan, esas bunu güçlendirecek olan bakış açıları sizlersiniz. Sizler bu konuda damdan düşenlersiniz, sahada mücadelede edenlersiniz. 'Ben yaptım oldu' anlayışı değil, hep beraber daha nasıl iyi yapabiliriz, bu kanunu nasıl güçlendirebiliriz, sahada bu mücadeleyi verirken yasal altyapıyı, temeli, çatıyı ne kadar kuvvetlendirebiliriz diye baktığınız zaman, ana damarın sizlerin görüşü olduğunu görüyoruz. Arkasından aile mahkemeleri hakimleri, sivil toplum kuruluşlarıyla onların da görüşlerini alarak bu süreci yöneteceğiz. Hedefimiz 1 Ekim'de parlamento, açıldığı zaman bütün çalışmaları tamamlayalım, 'Biz hazırız' diyelim.''

''YAŞAM HAKKINI KORUMAK, HEPİMİZİN BİRİNCİ DERECEDE GÖREVİDİR''

Yaşam hakkının en önemli hak olduğunu söyleyen Şahin, sözlerini şöyle tamamladı;

''Yaşam hakkını korumak hepimizin birinci derecede görevidir. Burada eğer bize düşen görev varsa, zamanımızı iyi kullanmamız ve acil bir şekilde bütün tedbirleri almamız gerekiyor. Çok güzel çalışmalar yapıldığını biliyorum. Bilimle aklı kullandığınız zaman çözemeyeceğiniz hiçbir sorunun olmadığını biliyoruz. Çözümün bir parçası olmak istiyoruz. Sorunları arkamızda bırakmak istiyoruz ve aydınlık Türkiye'yi hep beraber kucaklamak istiyoruz. İnşallah hızlı bir şekilde, bu sürecin tamamlanmasında, kadının onurlu yaşam mücadelesinde, yanlarında olmamızın önemli olduğunu düşünüyorum.

Tam demokrasi, tam laik hukuk devleti olacaksak kadınsız olmaz. Tek kanatlı kuş uçmaz, tek bacaklı atlet koşamaz. Toplumun iki kesimini koşturup, beraber kanatlarını güçlendirmemiz gerekiyor.''

Boralar Birliği Başkanı Ahsen Coşar da böyle toplantıya davet edildikleri için Bakan Şahin'e teşekkür ederek, ''Barolar Birliği olarak kadına şiddet konusundaki mücadelede her türlü desteği vermeye hazırız'' dedi.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst