- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Tüketiciler Derneği (TÜDER), banka hesabında unutulan borçlar yüzünden haklarında icra takibi başlatılan kişilerin, tebligatın ulaştığı tarihten itibaren 7 iş günü içinde ilgili icra dairesine itiraz etmeleri halinde takibin durdurulacağını, hiçbir hükmün kalmayacağını bildirdi.
TÜDER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüketiciler hakkındaki icra işlemlerinin pek çoğunun hukuka aykırı olduğunu öne sürdü. Son zamanlarda kapatılan banka hesabında unutulan 26 kuruşluk borç yüzünden yasal takip uyarısı alan tüketicilerin ve icra tehdidi alan banka müşterilerinin endişelenmemeleri gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, "Bu ve benzer şekilde haklarında icra takibi yapılan kişiler, tebligatın kendilerine ulaştığı tarihten itibaren 7 iş günü zarfında ilgili icra dairesine itirazlarını bildirdikleri takdirde, takip durdurulur ve hiçbir hükmü kalmaz" diye konuştu.
Bu durumda alacaklı olduğunu iddia eden tarafın itirazın iptali için bin 272 liranın altındaki meblağlarda Tüketici Hakem Heyeti'ne, bu miktarın üstündeki alacaklar içinse Tüketici Mahkemesi'ne başvurarak icra takibinin devamı için karar çıkartması gerektiğini aktaran Ağaoğlu, sonucun alacaklının ispatı ve uzun süreçten sonra geçerli olabileceğini kaydetti. Ağaoğlu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararının tüketicilerin elini güçlendireceğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Tüketicilerin şikayetlerinden bazı bankaların, kalan bakiye kırıntılarını zamanında talep etmeyerek ve özellikle de bildirmeyerek, müşterilerini mağdur ettikleri anlaşılmaktadır. Öğrenciyken alınan, iptal edilen, kapatılan, kullanılmayan kredi kartlarında, eski maaş hesaplarında, türlü ihtiyaçlar için bankaya açılan hesaplarda kalan ve unutulan küçük meblağlar, yıllar sonra tüketicilerin korkulu rüyası haline geldi. Banka hesabında unutulacak kadar küçük meblağlar, yıllar sonra katlanarak tüketicinin karşısına çıkıyor, üstelik haksız yere kara listeye girmesine sebep oluyor. Bilinçli tüketiciler, gereken refleksi göstermesi halinde bankalar bu şekilde müşterilerini mağdur etmeye son vermek zorunda kalacak."
"Tüketiciler cesur olmalı"
Çok küçük tutarların yıllar sonra yüz, hatta binlerce lira olarak yansıtılmasının binlerce tüketiciyi mağdur ettiği gibi kara listeye girmelerine de neden olacağını savunan Ağaoğlu, "Aslında bu tür küçük bakiye borçların hiçbir şekilde zamanında hatırlatılmayıp, temerrüt faizi yürütülmesi, son zamanlarda tüm satıcıların diline doladığı ve çağrı merkezleri arandığında ilk söylenen söz olan müşteri memnuniyetiyle uyuşmadığı gibi fırsatçılık yapıldığı düşüncesini de hakim kılmaktadır. Böyle 3-5 kuruşluk borcun zamanında bildirilmesi halinde ödemesini geciktirmesini düşünmek bile hayatın olağan akışına aykırıdır" ifadesini kullandı.
Tüketicilere cesur olmalarını tavsiye eden Ağaoğlu, kanunda bin 272 liranın altındaki ihtilaflarda Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurulmasını zorunlu kılındığını, elinde senet olmadığı halde tüketiciden alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu meblağın altındaki alacağını Hakem Heyeti'ne onaylatması gerektiğini anlattı. Ağaoğlu, tüketicilerin kendilerinden habersiz icra takibine uğramamaları için ikamet adreslerini nüfus idarelerine kaydettirmeleri, e-devlet sistemi üzerinden kendileri hakkındaki işlemleri kontrol etmeleri ve icra müdürlüklerinden gelen ilamsız takiplere en geç 7 gün zarfında itiraz etmeleri gerektiğini kaydetti.
*************************
Arkadaşlar her ne kadar yüreğimin yarısı bankadan yana olsa da büyük bölümü vatandaştan yana. Böyle olmaması da elimde değil zaten çünkü bende aynı zamanda bir banka müşterisiyim. Aslında bankaların iş borca gelinde devletten aşağı kalır yanı yok. Tıpkı devlet gibi alacağına şahin vereceğine serçe olan bankalar da hesaplarında unutulan mevduatlar için yıllarca geri bildirimde bulunmayarak, unutulan tasarrufun zamanaşımına uğrayıpda merkez bankasına devrine kadar hiç bir hatırlatma yapmazlar ya işte bazen sözkonusu olan ufacık bir alacakda olsa peşine düşmeyip borçlunun borcunun büyümesine göz yumarlar. Şimdi burada iyiniyet tabii ki sözkonusu olmadığından TÜDER gibi dernekler tüketiciden yana. Buraya kadar her şey tamam da iş uygulamaya gelince maalesef öyle değil
hani lafta kolay ama uygulamada zor.
Öncelikle tüketici bir banka borçlusuysa ve biraz da pasif, çekinik bir tipse işin ucu icraya kadar gidiyor ve bu takibin kolay kolay durdurulması da imkansız. 7 gün tamam çok olumlu bir süreç ama zaten bankanın sizlere göndermiş olduğu tebligat çoğu zaman 7 gün gibi kısa bir zaman içinde elinize ulaşmıyor ki yada posta kutusuna bakmayı unutan borçlu yada ikametgah adresini bankada güncellememiş olan borçlu bu haktan faydalanamıyor. Bankayla uğraşmak zor ve meşakkatli bir süreçtir. Herşeyden önce cesur, kararlı, ısrarlı, inatçı bir kişiliğiniz varsa hakkınızı aramak çok daha kolay olacaktır.
Siz yine de o günü beklemeden borçlarınızı kapatmaya çalışın ama olur da bir gün elinizde olmayan nedenlerden dolayı hakkınızda icra takibi başlayacağına dair bir tebligat alırsanız bankayla uzlaşma yoluna gidin inanın bu sizler için çok daha iyi sonuçlar doğuracaktır.
TÜDER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüketiciler hakkındaki icra işlemlerinin pek çoğunun hukuka aykırı olduğunu öne sürdü. Son zamanlarda kapatılan banka hesabında unutulan 26 kuruşluk borç yüzünden yasal takip uyarısı alan tüketicilerin ve icra tehdidi alan banka müşterilerinin endişelenmemeleri gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, "Bu ve benzer şekilde haklarında icra takibi yapılan kişiler, tebligatın kendilerine ulaştığı tarihten itibaren 7 iş günü zarfında ilgili icra dairesine itirazlarını bildirdikleri takdirde, takip durdurulur ve hiçbir hükmü kalmaz" diye konuştu.
Bu durumda alacaklı olduğunu iddia eden tarafın itirazın iptali için bin 272 liranın altındaki meblağlarda Tüketici Hakem Heyeti'ne, bu miktarın üstündeki alacaklar içinse Tüketici Mahkemesi'ne başvurarak icra takibinin devamı için karar çıkartması gerektiğini aktaran Ağaoğlu, sonucun alacaklının ispatı ve uzun süreçten sonra geçerli olabileceğini kaydetti. Ağaoğlu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararının tüketicilerin elini güçlendireceğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Tüketicilerin şikayetlerinden bazı bankaların, kalan bakiye kırıntılarını zamanında talep etmeyerek ve özellikle de bildirmeyerek, müşterilerini mağdur ettikleri anlaşılmaktadır. Öğrenciyken alınan, iptal edilen, kapatılan, kullanılmayan kredi kartlarında, eski maaş hesaplarında, türlü ihtiyaçlar için bankaya açılan hesaplarda kalan ve unutulan küçük meblağlar, yıllar sonra tüketicilerin korkulu rüyası haline geldi. Banka hesabında unutulacak kadar küçük meblağlar, yıllar sonra katlanarak tüketicinin karşısına çıkıyor, üstelik haksız yere kara listeye girmesine sebep oluyor. Bilinçli tüketiciler, gereken refleksi göstermesi halinde bankalar bu şekilde müşterilerini mağdur etmeye son vermek zorunda kalacak."
"Tüketiciler cesur olmalı"
Çok küçük tutarların yıllar sonra yüz, hatta binlerce lira olarak yansıtılmasının binlerce tüketiciyi mağdur ettiği gibi kara listeye girmelerine de neden olacağını savunan Ağaoğlu, "Aslında bu tür küçük bakiye borçların hiçbir şekilde zamanında hatırlatılmayıp, temerrüt faizi yürütülmesi, son zamanlarda tüm satıcıların diline doladığı ve çağrı merkezleri arandığında ilk söylenen söz olan müşteri memnuniyetiyle uyuşmadığı gibi fırsatçılık yapıldığı düşüncesini de hakim kılmaktadır. Böyle 3-5 kuruşluk borcun zamanında bildirilmesi halinde ödemesini geciktirmesini düşünmek bile hayatın olağan akışına aykırıdır" ifadesini kullandı.
Tüketicilere cesur olmalarını tavsiye eden Ağaoğlu, kanunda bin 272 liranın altındaki ihtilaflarda Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurulmasını zorunlu kılındığını, elinde senet olmadığı halde tüketiciden alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu meblağın altındaki alacağını Hakem Heyeti'ne onaylatması gerektiğini anlattı. Ağaoğlu, tüketicilerin kendilerinden habersiz icra takibine uğramamaları için ikamet adreslerini nüfus idarelerine kaydettirmeleri, e-devlet sistemi üzerinden kendileri hakkındaki işlemleri kontrol etmeleri ve icra müdürlüklerinden gelen ilamsız takiplere en geç 7 gün zarfında itiraz etmeleri gerektiğini kaydetti.
*************************
Arkadaşlar her ne kadar yüreğimin yarısı bankadan yana olsa da büyük bölümü vatandaştan yana. Böyle olmaması da elimde değil zaten çünkü bende aynı zamanda bir banka müşterisiyim. Aslında bankaların iş borca gelinde devletten aşağı kalır yanı yok. Tıpkı devlet gibi alacağına şahin vereceğine serçe olan bankalar da hesaplarında unutulan mevduatlar için yıllarca geri bildirimde bulunmayarak, unutulan tasarrufun zamanaşımına uğrayıpda merkez bankasına devrine kadar hiç bir hatırlatma yapmazlar ya işte bazen sözkonusu olan ufacık bir alacakda olsa peşine düşmeyip borçlunun borcunun büyümesine göz yumarlar. Şimdi burada iyiniyet tabii ki sözkonusu olmadığından TÜDER gibi dernekler tüketiciden yana. Buraya kadar her şey tamam da iş uygulamaya gelince maalesef öyle değil
hani lafta kolay ama uygulamada zor. Öncelikle tüketici bir banka borçlusuysa ve biraz da pasif, çekinik bir tipse işin ucu icraya kadar gidiyor ve bu takibin kolay kolay durdurulması da imkansız. 7 gün tamam çok olumlu bir süreç ama zaten bankanın sizlere göndermiş olduğu tebligat çoğu zaman 7 gün gibi kısa bir zaman içinde elinize ulaşmıyor ki yada posta kutusuna bakmayı unutan borçlu yada ikametgah adresini bankada güncellememiş olan borçlu bu haktan faydalanamıyor. Bankayla uğraşmak zor ve meşakkatli bir süreçtir. Herşeyden önce cesur, kararlı, ısrarlı, inatçı bir kişiliğiniz varsa hakkınızı aramak çok daha kolay olacaktır.
Siz yine de o günü beklemeden borçlarınızı kapatmaya çalışın ama olur da bir gün elinizde olmayan nedenlerden dolayı hakkınızda icra takibi başlayacağına dair bir tebligat alırsanız bankayla uzlaşma yoluna gidin inanın bu sizler için çok daha iyi sonuçlar doğuracaktır.
