- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Merhaba Arkadaşlar,
Bankalar kar amacı güden ticari kurululuşlardır. Her ne kadar müşteri memnuniyeti esas sayılsa da asıl amaç bankanın sermayesinin korunması, kaynaklarının arttırılması ve tabii ki karlılığın katlanarak çoğalmasıdır. Zaten bankalar bunun için kurulmuşlardır.
Maddi olarak başınız sıkıştığında eskiden olsa akraba, eş dosttan alacağınız maddi desteği günümüzde bankalar aracılığıyla gerçekleştiriyorsunuz yani kısaca borç para almanın en pratik yolu banka kredisinden geçiyor.
Bu zamanda kimse kimseye tek bir kuruşu bile kara kaşının kara gözünün hayrına vermeyeceğini bilen bankalar kredi konusunda her fırsatı değerlendirmekte ve çoğu zaman siz istemeseniz dahi size oldukça cazip teklifler sunmakta ve bu konuda medyanın kaynaklarından faydalanarak sınırsız reklam yoluyla ve yetiştirilmiş özel personelleri aracığıyla kredi tekliflerini size iletmekte hiç de çekinmeden rahatça gece gündüz deyim yerindeyse mesajlarıyla bıktırabilmekteler. Bu madalyonun iyi yüzü
Bir de madolyonun kötü yüzü var ki krediye başvurularına sürekli olumsuz yanıt alan, istediği kredi miktarı üstelik hayli düşük olmasına rağmen bankalardan tek bir kuruş borç alamayan, maddi kaynak olarak kredilerden faydalanamayanlar...
Peki nedir bu bankaların istediği şartlar;
18 Yaşını Doldurmuş Olmak! Diğer bütün yasal işlemlerde de bu şart olmazsa olmaz 1. koşuldur. Örnek vermek gerekirse 18. yaşının dolmasına bir hafta kalsa dahi yasalarımıza göre yetişkin sayılmayan bireye kredi verilmesi mümkün değildir.
Yeterli Kredi Notuna Sahip Olmak! Bankaların kredi vermeden önce sizin geri ödeme gücünüzü ölçmeleri için en sık başvurdukları kaynak kredi notunuzdur. Hayatı boyunca hiçbir banka şubesine uğramamış bir müşterinin kredi kartı dahi kullanmamış olması dolayısıyla bankalardan bu denli uzak bir yaşam sürmesi ona kredi notu 0 olarak geri dönecektir.
Yeterli Bir Gelire Sahip Olmak ve Bu Geliri Belgeleyebilmek! Bankalar kendilerini güvenceye almak ister ki kredi verebilsin. Bu güvencenin en güzel belgesi de almakta olduğunuz gelirinizi, kazancınızı belgelemek olacaktır. Bunun için bankalar genellikle maaş bordronuzu isteyeceklerdir.
Yeterli Bir Süre Sigortalı Olarak Çalışmış Olmak! Her bankanın kendine özgü kriterleri vardır. SGK’lı olarak çalışan birisi son iş yerinde en az 3 ay (bazı bankalar için 6 ay), toplamda ise en az 12 ay sigortalı olarak çalışmış olmalı.
Kredi kullanacak kişi işçi değilde işveren ise yani Vergi levhalı olarak çalışan birisinin ise vergi levhasında kâr gözükmeli ve söz konusu işletmenin kuruluşunun üzerinden 1 yıldan fazla bir süre geçmiş olmalı.
Memur olarak çalışan yada emekli olan birisinden ise genelde belirli bir süre çalışmış olması istenmez. Ancak bu kişileri değerlendirirken kredi notu daha önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca emekli aylığına sahip olan kişi aldığı bu gelire ek olarak başka bir yerde de çalışıyor ve gelir elde ediyorsa, çalıştığı yerden elde ettiği aylık geliri belgelemesi gerekebilir.
İpotek Verilecekse Eş Rızasının Yazılı Olarak Bankaya Verilmesi! Kredi çekerken aile konutunuzu ipotek olarak verebilmeniz için eşinizden yazılı izin/onay (eş muvafakatnamesi) almanız gerekir. Ayrıca kefil göstermek zorunda kalırsanız, kefilden de eş rızası almanın yasal bir zorunluluk olduğu da belirtilmektedir.
Banka İsterse Kefil Olacak Bir Kişinin Bulunması! Aslına diğer şartlarla yani maaş bordronuz, sgklı çalışma süreniz, kredi notunuz vs ile bankaya yeterince güvence veremediğiniz durumlarda bankalar kendilerine ek bir güvence arayışına girerek sizden kefil isterler. Kredi başvurusunda kefil, bankanın inisiyatifindedir. Banka gerekli görürse bir kişinin bazen ender de olsa iki kişinin kefil olmasını isteyebilir.
Şimdi sizlere elimden geldiğince yardımcı olmak adına bu bilgileri paylaşmış olsam dahi umarım hiç bir bankadan kredi çekmek zorunda kalmazsınız.
Banka kredisine ihtiyaç duymayacağınız, ekonomik yönden rahat, özgür ve bağımsız bir yaşam dileğimle,
Bankalar kar amacı güden ticari kurululuşlardır. Her ne kadar müşteri memnuniyeti esas sayılsa da asıl amaç bankanın sermayesinin korunması, kaynaklarının arttırılması ve tabii ki karlılığın katlanarak çoğalmasıdır. Zaten bankalar bunun için kurulmuşlardır.
Maddi olarak başınız sıkıştığında eskiden olsa akraba, eş dosttan alacağınız maddi desteği günümüzde bankalar aracılığıyla gerçekleştiriyorsunuz yani kısaca borç para almanın en pratik yolu banka kredisinden geçiyor.
Bu zamanda kimse kimseye tek bir kuruşu bile kara kaşının kara gözünün hayrına vermeyeceğini bilen bankalar kredi konusunda her fırsatı değerlendirmekte ve çoğu zaman siz istemeseniz dahi size oldukça cazip teklifler sunmakta ve bu konuda medyanın kaynaklarından faydalanarak sınırsız reklam yoluyla ve yetiştirilmiş özel personelleri aracığıyla kredi tekliflerini size iletmekte hiç de çekinmeden rahatça gece gündüz deyim yerindeyse mesajlarıyla bıktırabilmekteler. Bu madalyonun iyi yüzü
Bir de madolyonun kötü yüzü var ki krediye başvurularına sürekli olumsuz yanıt alan, istediği kredi miktarı üstelik hayli düşük olmasına rağmen bankalardan tek bir kuruş borç alamayan, maddi kaynak olarak kredilerden faydalanamayanlar...
Peki nedir bu bankaların istediği şartlar;
18 Yaşını Doldurmuş Olmak! Diğer bütün yasal işlemlerde de bu şart olmazsa olmaz 1. koşuldur. Örnek vermek gerekirse 18. yaşının dolmasına bir hafta kalsa dahi yasalarımıza göre yetişkin sayılmayan bireye kredi verilmesi mümkün değildir.
Yeterli Kredi Notuna Sahip Olmak! Bankaların kredi vermeden önce sizin geri ödeme gücünüzü ölçmeleri için en sık başvurdukları kaynak kredi notunuzdur. Hayatı boyunca hiçbir banka şubesine uğramamış bir müşterinin kredi kartı dahi kullanmamış olması dolayısıyla bankalardan bu denli uzak bir yaşam sürmesi ona kredi notu 0 olarak geri dönecektir.
Yeterli Bir Gelire Sahip Olmak ve Bu Geliri Belgeleyebilmek! Bankalar kendilerini güvenceye almak ister ki kredi verebilsin. Bu güvencenin en güzel belgesi de almakta olduğunuz gelirinizi, kazancınızı belgelemek olacaktır. Bunun için bankalar genellikle maaş bordronuzu isteyeceklerdir.
Yeterli Bir Süre Sigortalı Olarak Çalışmış Olmak! Her bankanın kendine özgü kriterleri vardır. SGK’lı olarak çalışan birisi son iş yerinde en az 3 ay (bazı bankalar için 6 ay), toplamda ise en az 12 ay sigortalı olarak çalışmış olmalı.
Kredi kullanacak kişi işçi değilde işveren ise yani Vergi levhalı olarak çalışan birisinin ise vergi levhasında kâr gözükmeli ve söz konusu işletmenin kuruluşunun üzerinden 1 yıldan fazla bir süre geçmiş olmalı.
Memur olarak çalışan yada emekli olan birisinden ise genelde belirli bir süre çalışmış olması istenmez. Ancak bu kişileri değerlendirirken kredi notu daha önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca emekli aylığına sahip olan kişi aldığı bu gelire ek olarak başka bir yerde de çalışıyor ve gelir elde ediyorsa, çalıştığı yerden elde ettiği aylık geliri belgelemesi gerekebilir.
İpotek Verilecekse Eş Rızasının Yazılı Olarak Bankaya Verilmesi! Kredi çekerken aile konutunuzu ipotek olarak verebilmeniz için eşinizden yazılı izin/onay (eş muvafakatnamesi) almanız gerekir. Ayrıca kefil göstermek zorunda kalırsanız, kefilden de eş rızası almanın yasal bir zorunluluk olduğu da belirtilmektedir.
Banka İsterse Kefil Olacak Bir Kişinin Bulunması! Aslına diğer şartlarla yani maaş bordronuz, sgklı çalışma süreniz, kredi notunuz vs ile bankaya yeterince güvence veremediğiniz durumlarda bankalar kendilerine ek bir güvence arayışına girerek sizden kefil isterler. Kredi başvurusunda kefil, bankanın inisiyatifindedir. Banka gerekli görürse bir kişinin bazen ender de olsa iki kişinin kefil olmasını isteyebilir.
Şimdi sizlere elimden geldiğince yardımcı olmak adına bu bilgileri paylaşmış olsam dahi umarım hiç bir bankadan kredi çekmek zorunda kalmazsınız.
Banka kredisine ihtiyaç duymayacağınız, ekonomik yönden rahat, özgür ve bağımsız bir yaşam dileğimle,
