Uzun süreli yatmak başlıca sebebi olan bası yarası halk arasında yatak yarasından bahsedeceğiz. Dikkat edilmemesi sonucunda büyük bir problem haline gelebilen dekübitüs yani bası yarası hangi hallerde oluşur ne gibi önlemler alınabilir kimler daha çok risk altındadır? Bütün soruların yanıtını bulabileceğiniz konumuzu sizlerle paylaşıyoruz.
Basınç Ülseri Nedir?
Tek başına basınç ya da sürtünme ile basıncın birlikte sebep olduğu, genellikle kemik çıkıntılar üzerinde ortaya çıkan deri ve/veya deri altı doku hasarıdır.
Bir bölgenin uzun süreli veya aralıksız basınca maruz kalması ile oluştuğu için bası yarası olarak adlandırılır. Ancak halk arasında daha çok yatak yarası olarak bilinir. Tıptaki ismi ise; de dekübitüs veya dekübit ülseridir.
Bu yaralar nasıl oluşur?
Yatağa ( ya da sandalyeye) bağımlı hastalarda, vücut ağırlığının oluşturduğu basınç nedeniyle yumuşak dokulara baskı olur. Kemik çıkıntı ile yatak arasında sıkışan bu dokuların dolaşımı bozulur ve nihayetinde dokularda hasar meydana gelir. Bu hasar belli bir seviyeye ulaştığında da yara açılır. Sürtünmenin fazla olup cildin gergin kalması, vücut sıcaklığının yüksek olması ve cildin ıslak bırakılması yaraları oluşumunu kolaylaştırır.
Sabit bir pozisyonda kalan hastada 24-48 saat içerisinde bile basınç yarası oluşabilir ve gerekli önlemler alınıp hemen müdahale edilmezse kısa sürede ilerler. Normalde 15-20 gün içerisinde iyileşmesi beklenen erken evrede bir yara, bölgeye basıncın devam etmesi, oluşan doku ödemi ve idrar ve dışkıdan bulaşan mikroorganizmalarla infeksiyon gelişmesi nedeniyle kötüleşebilir.
Yara oluştuğunda deride görülen ilk değişiklikler aslında buz dağının görülen kısmıdır. Doku hasarının çoğu deri altında başlar ve daha sonra deri yüzeyinde kendini gösterir. Kısaca deride kızarıklık ya da yara fark edildiğinde altındaki dokuda daha fazla hasar olması olasılığı yüksektir. Bu nedenle ihmal edilmemeli, hemen konuyla ilgili bir merkeze danışılmalıdır.
Nerede yara açılabilir?
Otururken ; Kuyruk sokumu üzerinde, omuzda kürek kemikleri üzerinde, kalçada kaba etlerde, dirseklerde, topukta
Sırt üstü yatarken ; Başın arka tarafında, omuzda kürek kemikleri üzerinde, kalçada, dirseklerde, kuyruk sokumu üzerinde, topukta, ayak parmaklarında
Omuz üzerinde yatarken ; Kulaklarda, omuzun yan tarafında, leğen kemiğinin yan bölgelerinde, kalçada, dizde, ayak bilekleri yan çıkıntılarında
Yüz üstü yatarken ; Yüz, omuz, leğen kemiği, diz, bileklerin çıkıntılarında bası yaraları oluşabilir.
(Aşağıdaki resimlerden bir veya birkaçı kullanılabilir-
Bu yaralar hangi hastalarda daha sık oluşur?
Hastalık gelişiminde yüksek riskli durumlar hasta ve çevre ile ilgili olanlar diye iki grupta incelenebilir.
Hasta ile ilgili olanlar:
Ø Hareket azlığı/hareketsizlik (Yatalak veya tekerlekli sandalye kullanan hastalar)
Ø Yetersiz su alımı
Ø Yetersiz ve dengesiz beslenme
Ø İdrar veya dışkı tutamama
Ø Duysal algılama bozuklukları (felçli hastalar, şeker hastaları vb)
Ø İleri yaş
Çevre ile ilgili olanlar:
Ø Bası (uzun süreler aynı pozisyonda yatmak veya oturmak)
Ø Nem/cildin ıslak kalması
Ø Vücut hijyeninin kötü olması
Ø Yatma ve oturma pozisyonunun yanlış olması
Ø Yardımcı malzemeler (uygun olmayan veya yanlış şekilde kullanılmaya bağlı)
Basınç Ülseri Nedir?
Tek başına basınç ya da sürtünme ile basıncın birlikte sebep olduğu, genellikle kemik çıkıntılar üzerinde ortaya çıkan deri ve/veya deri altı doku hasarıdır.
Bir bölgenin uzun süreli veya aralıksız basınca maruz kalması ile oluştuğu için bası yarası olarak adlandırılır. Ancak halk arasında daha çok yatak yarası olarak bilinir. Tıptaki ismi ise; de dekübitüs veya dekübit ülseridir.
Bu yaralar nasıl oluşur?
Yatağa ( ya da sandalyeye) bağımlı hastalarda, vücut ağırlığının oluşturduğu basınç nedeniyle yumuşak dokulara baskı olur. Kemik çıkıntı ile yatak arasında sıkışan bu dokuların dolaşımı bozulur ve nihayetinde dokularda hasar meydana gelir. Bu hasar belli bir seviyeye ulaştığında da yara açılır. Sürtünmenin fazla olup cildin gergin kalması, vücut sıcaklığının yüksek olması ve cildin ıslak bırakılması yaraları oluşumunu kolaylaştırır.
Sabit bir pozisyonda kalan hastada 24-48 saat içerisinde bile basınç yarası oluşabilir ve gerekli önlemler alınıp hemen müdahale edilmezse kısa sürede ilerler. Normalde 15-20 gün içerisinde iyileşmesi beklenen erken evrede bir yara, bölgeye basıncın devam etmesi, oluşan doku ödemi ve idrar ve dışkıdan bulaşan mikroorganizmalarla infeksiyon gelişmesi nedeniyle kötüleşebilir.
Yara oluştuğunda deride görülen ilk değişiklikler aslında buz dağının görülen kısmıdır. Doku hasarının çoğu deri altında başlar ve daha sonra deri yüzeyinde kendini gösterir. Kısaca deride kızarıklık ya da yara fark edildiğinde altındaki dokuda daha fazla hasar olması olasılığı yüksektir. Bu nedenle ihmal edilmemeli, hemen konuyla ilgili bir merkeze danışılmalıdır.
Nerede yara açılabilir?
Otururken ; Kuyruk sokumu üzerinde, omuzda kürek kemikleri üzerinde, kalçada kaba etlerde, dirseklerde, topukta
Sırt üstü yatarken ; Başın arka tarafında, omuzda kürek kemikleri üzerinde, kalçada, dirseklerde, kuyruk sokumu üzerinde, topukta, ayak parmaklarında
Omuz üzerinde yatarken ; Kulaklarda, omuzun yan tarafında, leğen kemiğinin yan bölgelerinde, kalçada, dizde, ayak bilekleri yan çıkıntılarında
Yüz üstü yatarken ; Yüz, omuz, leğen kemiği, diz, bileklerin çıkıntılarında bası yaraları oluşabilir.
(Aşağıdaki resimlerden bir veya birkaçı kullanılabilir-
Bu yaralar hangi hastalarda daha sık oluşur?
Hastalık gelişiminde yüksek riskli durumlar hasta ve çevre ile ilgili olanlar diye iki grupta incelenebilir.
Hasta ile ilgili olanlar:
Ø Hareket azlığı/hareketsizlik (Yatalak veya tekerlekli sandalye kullanan hastalar)
Ø Yetersiz su alımı
Ø Yetersiz ve dengesiz beslenme
Ø İdrar veya dışkı tutamama
Ø Duysal algılama bozuklukları (felçli hastalar, şeker hastaları vb)
Ø İleri yaş
Çevre ile ilgili olanlar:
Ø Bası (uzun süreler aynı pozisyonda yatmak veya oturmak)
Ø Nem/cildin ıslak kalması
Ø Vücut hijyeninin kötü olması
Ø Yatma ve oturma pozisyonunun yanlış olması
Ø Yardımcı malzemeler (uygun olmayan veya yanlış şekilde kullanılmaya bağlı)