Bayramlarda Engelli Olmak

Ben gibi romaintik düşünenler için engelli olmak dört mevsim kışı yaşamak anlamına gelir. Baharı olmayan kışlara yazgılanmış bu b... hayatta beni en çok bayram günleri incitir. Teeee çocukluk günlerimden kalma bir bayram takıntım vardır. Takıntıdan ziyade bayramları bayram tadında yaşayamanın burukluğu daha doğrusu hastalığım nedeniyle bayram çoşkusunu hissedememe amiyane tabiriyle bana boru gibi girmiştir.
Çocukluğumda akranlarım güle oynaya bayram şekeri toplarken ben toplayamazdım. Bu ayrıntı gereksiz bir detay gibi gelsede bir çocuk için komşudan şeker almak evdeki bir çuval şekere bedel olsa gerek. Komşudan alınan şekerin pahası hiç bir şeyle ölçülemez.

Çocukluk günleri geçti kazık kadar adam olduk ama hala bayram günleri hüznünü üzerimden atamadım. Özellikle bayram sabahları ve bayram namazına katılama ma bana garip geliyor. Sanki bayram namazı kılınmazsa bayram neşesinden ve bayram çoşkusundan yoksun kalınacak. Hoş namazla niyazla işi olan biri değilim fakat işte ne bileyim bayram namazları çok farklı bir şey sanki. Bayram namazı ile bayram arasında sanki kuru fasulye ile pilav arasında ki ilişki var gibi. Biri olmadan diğeri değerini yitiriyormuş hissi veriyor. vs vs vs.

Arafe günü yazdığım bu yazı yı siz engelli dostlarımda küfür yeme riskini göze alarak yazılmış bir yazıdır. Tadınızı kaçırmadığımı umarak hepinize iyi bayramlar dilerim.
Sevgiyle Kalın