Besin Zehirlenmesiyle Mide Üşütmesi Arasındaki Fark Nasıl Anlaşılır?

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Öncelikle “mide üşütmesi” ifadesi gerçekten doğru bir tanımlama olmadığından gıda zehirlenmesi ile “mide üşütmesi” arasındaki farkın anlaşılması aslında biraz zordur. Her iki durumun da belirtileri ve tedavileri birbirine çok benzer, ve sorunlar çoğu zaman tıbbi müdahale olmadan seyrini sürdürür. Belirtiler 24 saatten fazla sürerse veya aşırı olursa tıbbi yardım alınmalıdır.

Yiyeceklerden geçen hastalık olarak da bilinen gıda zehirlenmesi; yiyeceklere bakteri, virüs veya toksin gibi zararlı bir şey bulaştığında meydana gelir. Yetersiz sağlık önlemleri veya yiyeceklerin uygun olmayan şekilde işlenmesi veya hazırlanması sonucu oluşabilir ve belirtileri gıda zehirlenmesine neden olan aracıya bağlı olarak yemekten sonra 2 ila 24 saat arasında ortaya çıkabilir. Çoğunlukla ilk olarak baş ağrısı, ateş ve yorgunluk ortaya çıkar, bunları mide bulantısı, kusma, mide krampları ve ishal takip eder.

Gıda zehirlenmesine bağlı olarak ortaya çıkan mide bağırsak sıkıntısının kilit işareti, aynı şeyi yiyen ve hasta olan başka insanların da olmasıdır. Örneğin evde pişirilen bir aile yemeğinden sonra eğer herkes hasta olmuşsa büyük ihtimalle gıda zehirlenmesi olmuştur. Gıda zehirlenmesi belirtilerinin ortaya çıkması biraz zaman alacağından bir restoranda yenilen yemekten olup olmadığının anlaşılması zor olabilir.

Örneğin insanlar bir restoranda yedikten iki saat sonra hastalanırlarsa akşam yemeği hastalığın sebebi olmayabilir, asıl sebep herkesin öğle yemeğinde yediği bir meyve olabilir.

“Mide üşütmesi” ise kesinlikle bir grip değildir; çünkü gribe, solunum yolları sistemine saldıran grip virüsü sebep olur. Daha düzgün ifade edersek mide üşütmesi ya da mide gribi, gastroenterit olarak bilinmelidir.
Mide bulantısı, ateş, ishal, yorgunluk, üşüme ve bağırsaklarda tahriş gibi belirtiler, viral enfeksiyon sonucunda oluşur. Gastroenterit, aynı zamanda bozuk yiyecekler tüketmek veya yetersiz sağlık önlemleri yüzünden bir virüse maruz kalmakla da oluşabilir. Yiyecekler, gastroenteritin en yaygın taşıyıcısıdırlar; bu nedenle insanlar mide üşütmesini, gıda zehirlenmesinin özel bir altkümesi gibi düşünebilirler.

Her bir durumda da hasta için en iyi şey, bol bol sıvı tüketmek ve dinlenmektir. Belirtiler, hastanın sonrasındaki birkaç gün boyunca biraz bitkin hissetmesine sebep olmasına rağmen genelde 24 saat içinde geçer. Yatıştırıcı yiyecekler yemek kadar ishalli insanlar için özel olarak tasarlanmış içeceklerle sıvı alımına ek olarak besleyici maddeler de içeren diğer katkılı içecekleri tüketmek de duruma yardımcı olabilir.

Eğer belirtiler uzun sürerse veya hasta kusmaya veya kan tükürmeye başlarsa veya bilinç seviyesinde bir değişim meydana gelirse, derhal bir doktora gitmeniz gerekir. Doktor, soruna neyin neden olduğunu bulabilir ve neden olan virüs, bakteri, parazit veya toksinle mücadele etmesi için bir ilaç yazabilir. Hastanın son 48 saatte neler yediğini bilmek genellikle faydalıdır, çünkü belli yiyecekler bozulmaya diğerlerinden daha yatkındırlar; örneğin eğer hasta tavuk yediyse, campylobacter ve salmonella başta gelen şüpheliler olabilirler.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Mide üşütmesi değil, besin zehirlenmesi yaşıyoruz!



Yemek sonrasında yaşanan karın ağrısı, ishal ve kusma genelde mide üşütmesi olarak algılanıyor. Halbuki bu, daha çok besin zehirlenmesidir. Özellikle dışarıdan aldığınız kremalı pasta, et ürünleri, peynir, dondurma ve mayonez gibi yiyeceklere dikkat edin. Belirtiler devam ederse mutlaka bir doktora başvurun.



Lokanta veya restoranlarda yemek yediniz ve her şey eve gelene kadar normaldi. Ancak birkaç saat sonra bağırsak bozukluğu, karın ağrısı gibi şikâyetlerle karşı karşıya kaldınız. Birçoğumuz bu durumu 'mide üşütmesi' olarak düşünür ve bu rahatsızlığın üzerinde çok fazla durmaz. Oysaki bu belirtiler mide üşütmesinin değil, gıda zehirlenmesinin işaretidir. Bu durum sadece dışarıda tükettiğimiz hazır gıdalarla sınırlı değil elbet. Evde hazırlanan yiyeceklerde de bu durum söz konusu. Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte besinlerin hazırlanması ve pişmiş yemekler saklanırken yapılan yanlışlar, gıda zehirlenmelerinin artmasına sebep oluyor. Uzmanlar, bazı mikroorganizmalardan kaynaklanan gıda zehirlenmelerinde, ileride böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıkların meydana gelebileceğini söylüyor.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Hanımlar Komisyonu Başkan Yardımcısı Gıda Mühendisi Merve Bostan, kremalı pasta, et ürünleri, peynir, dondurma ve mayonez gibi yiyeceklerin bozulması sonucu zehirlenmenin etkisini 2-4 saat arasında göstereceğini belirtiyor. Bostan, "Yaz aylarında özellikle salatalar, kıyma ve kıymalı yemekler, yumurta, uzun süre ılık şartlarda bekletilen yemekler nedeniyle zehirlenmeler meydana geliyor. Zehirlenme etkisini 12-36 saatte gösterse de hastalık 7 güne yakın sürüyor. Herhangi bir gıdayı tükettikten birkaç saat sonra bulantı, ishal, kusma, karın ağrısı, baş dönmesi, ateş gibi belirtilerden birkaçını hissediyorsanız bu durum sizin zehirlendiğinizi gösterir." dedi.

Gıda zehirlenmelerinin çoğunlukla hafif atlatıldığını dile getiren Memorial Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Selahattin Türen ise bazı bakteriler nedeniyle ortaya çıkan gıda zehirlenmelerinin ileride ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini vurguladı. Türen, "Genellikle gıda zehirlenmeleri ileride ciddi rahatsızlıklara yol açmaz. Ancak bazı tipte bakterilerle gelişen gıda zehirlenmeleri, yaklaşık 1-2 hafta sonra hemolitik-üremik sendrom dediğimiz kanda birtakım anormalliklere ve böbrek yetmezliğine sebep olabiliyor

Bu nedenle meyve ve sebzeler çok iyi yıkanmalı, açıkta ve sıcakta beklemiş, rengi ve kokusu bozulmuş yiyecekler tüketilmemeli." uyarısında bulundu. Türen, ishali olan kimse rahatlıkla beslenmesine devam edebiliyorsa, karın ağrısı yoksa ve yakınmaları 24-48 saatten kısa sürüyorsa kişinin bol sıvı alarak bu durumu atlatabileceğini ifade etti.

Hangi durumlarda doktora başvurmalıyız?

2 günden uzun süren bulantı, kusma ve ishal varsa. Belirtiler yaşlı ve çocuklarda görülürse...

Ateşle birlikte şiddetli karın ağrısı.

Bulantı ve kusma şikâyetleri şiddetli olup bu nedenle yeterli gıda ve sıvı alınamaması halinde.

Yüksek ateş, kanlı ishal.

Bilinci kapanan, yutma, konuşma güçlüğü çeken, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik hissi yaşayanlar mutlaka doktora başvurmalı.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Besin zehirlenmelerinde ne yapılmalı?


Besin zehirlenmelerinin belirtileri hastalığa neden olan bakteri veya toksinin özelliği, besinin ne oranda bakteri veya diğer ajanlar ile kirlendiği, tüketilen miktar ve kişinin bakteriye karşı gösterdiği duyarlılığa göre değişiklik göstermekle birlikte, pek çoğunda mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, karında kramplar şeklindedir. Besin zehirlenmeleri genellikle ani başlar ve hastalık belirtisi 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabilir.

Besin zehirlenmesinden şüpheleniliyorsa ne yapılmalıdır?


Kusma ve ishal vücudun zehire gösterdiği tepkilerdendir.
Bu nedenle şikayetlerin başlamasını takiben 24 saat içerisinde kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmamalıdır.

İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış bir davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı ( temiz içme suyu, ayran, maden suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir.

İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini arttıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler tüketilmemelidir.

Meyveler iyice yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra tüketilmelidir.

Kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, ateş varlığında ve süresi 2 günden fazla devam ediyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Besin Zehirlenmesinden Korunma Yolları Nelerdir?


Besinleri güvenilir yerlerden satın almaya özen gösterilmelidir.

Her türlü gıda maddesi satın alırken etiket bilgisi okunmalı, üretim ve son kullanma tarihi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izni olup olmadığı ve saklama koşullarına dikkat edilmelidir.

Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır.

Kırık, çatlak, dışkı ile kirlenmiş yumurta satın alınmamalı, yumurtalar kullanılmadan hemen önce mutlaka yıkanmalıdır.

Dondurulmuş besinleri satın alırken ambalajı altında ve içinde buz kristalleri olmamasına dikkat edilmeli, orijinal paketlerinde -18°C’de satın alınmalıdır.

Konserve satın alırken, alt ve üst kapakları şişkin, kutusu hasar görmüş, kapağı gevşemiş ve son kullanma tarihi geçmiş olanlar kesinlikle satın alınmamalıdır.

İçme sularının güvenilir kaynaklardan satın alınmasına özen gösterilmeli, güvenilirliğinden emin olunmadığında kaynatıldıktan sonra içilmelidir.

Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

Yiyecekler satın alındıktan sonra açıkta ve oda sıcaklığında bırakılmamalı, tüketilene kadar buzdolabı ısısında muhafaza edilmelidir.

Çiğ besinler ile pişmiş yiyecekler birbirine temas etmeyecek şekilde üzerleri kapalı olarak muhafaza edilmelidir.

Tahıl, kurubaklagil gibi kuru gıdalar nemsiz, kuru ve 15°C -20°C arasındaki sıcaklıklarda muhafaza edilmelidir.

Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.

Sebze ve meyvelerin temizliğinde kesinlikle deterjan gibi kimyasal maddeler kullanılmamalıdır.

Dondurulmuş besinler, buzdolabı sıcaklığında veya mikrodalga fırında çözdürülerek kullanılmalı, çözdürme işlemi oda sıcaklığında veya kalorifer, soba üstüne bırakılarak kesinlikle yapılmamalıdır.

Mümkünse yemekler günlük olarak hazırlanmalı, artan yemeklerde yeniden ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden fazla tekrar ısıtma işlemi yapılmamalıdır.

Kırmızı et, tavuk, balık, süt ve ürünleri gibi kolay bozulabilen riskli besinler uygun süre ve sıcaklıklarda pişirilmeli, pişmiş yemekler oda sıcaklığında 1 saatten fazla bekletilmemelidir.

Pişirdikten sonra hemen tüketilmeyecek yemekler, hızla soğutularak yeniden servis edilene kadar buzdolabında saklanmalıdır.

Besinleri hazırlama, pişirme ve servisinde kişisel hijyen kurallarına uyulmalı, eller yemek hazırlamadan önce mutlaka iyice yıkanmalı, tuvalet sonrası el temizliğine özen gösterilmelidir.

Özellikle çiğ et, yumurta ve kümes hayvanları gibi besinleri hazırladıktan sonra eller iyice yıkanmalı, bu tür riskli besinler ile pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçaklar kullanılmalıdır.

Her kullanımdan sonra besinleri hazırlarken kullanılan tüm araç gereçler ve yüzeyler deterjanlı sıcak su ile yıkanıp iyice durulanmalıdır.

Kullanılan bezler, tutaçlar ve süngerler mikropların bir yerden başka bir yere taşınması için en iyi araçlardır. Bu nedenle, her kullanım sonrası bezler dezenfekte edilmeli, ıslak ve sıkılı halde bırakılmamalıdır.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Besin zehirlenmesi dünyada en sık görülen Sağlık sorunlarından biridir. Besin zehirlenmesi, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ölümlere neden olabiliyor.

Uzmanlara göre; besin zehirlenmesi, besini aldıktan 48-72 Saat sonra karın ağrısı, ishal, mide bulantısı ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

Besin zehirlenmesi, en sık karşılaşılan sorunlardan biri olduğunu ve rahatsızlığa neden olan en önemli etkenlerin, besinin sağlıksız ortamlarda saklanması ve besinin hazırlamasında yapılan hatalar olduğunu kaydeden uzmanlar, rahatsızlığın birkaç Gün içinde kendiliğinden kaybolabildiği gibi, ağır sonuçlar doğuran rahatsızlıklara da yol açabildiğini ifade ediyor.

Besin zehirlenmesi, toksine ve mikroorganizmaya göre değiştiğini vurgulayan uzmanlar, şunları söylüyor: "Son yıllarda artan hazır yiyecek tüketiminden kaynaklanan ve en sık zehirlenme nedeni olan E.coli bakterisi, vücuttaki toksin artışı ile böbrek yetmezliği, kanlı ishal gibi bulgulara ve tifo ile paratifo hastalıklarına neden olabiliyor. Bu durum, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde (Yaşlılar, çocuklar, bağışıklık sistemi hastalıkları taşıyan insanlar) tehlikeli boyutlara ulaşıp, ölümlere sebebiyet verebiliyor".

Besin Zehirlenmesi ne En çok bakteriler neden oluyor.

Uzmanlara göre, besin zehirlenmesi ne en çok bakteriler neden oluyor. Oda sıcaklığında çok hızlı üreyen bakteriler, 5 santigrat derece ve altında üreme gerçekleştiremiyor. Genelde yaz aylarında görülen zehirlenme oranının artışı, buna bağlanıyor. Birçok bakteri 70 santigrat derece ve üzerine dayanamazken, yine çok yoğun ortamlarda bakterilerin üremesi zorlaşıyor.

Dışarıdan alınan açık sütlerin, kaynatıldıktan sonra 10 Dakika ateşte bekletilmesi, peynir, salça gibi ürünlerin tuzlanarak kullanılması, dışarıda yenilen yemeklerde ızgara yerine haşlanmış besinlerin tercih edilmesi ve ürünlerin son kullanma tarihlerinin kontrol edilmesi konularında vatandaşları uyaran uzmanlar, donmuş besinlerin, pastörize edilmiş süt ya da pastörize sütten yapılan yoğurt ve tereyağ ile çay, kahve, asitli gıdalar, karbonatlı ve şişelenmiş gıdaların sağlıklı kabul edildiğini kaydediyor.

Besin Zehirlenmesi Neden Olur ?


Uzmanlar, besin zehirlenmesinin, genelde 3 nedenden kaynaklandığını ifade ederek, bunları şöyle sıralıyor:
Özellikle hayvansal gıdalarda; kümes hayvanlarının beslendikleri yemlerin içerdiği kimyasal Maddelerin, ete ya da yumurtaya geçmiş olması.
İşlenmemiş besinlere katılan katkı maddeleri.

Besinin hazırlanma aşamasında, hazırlayan kişiden ya da hazırlandığı ortamdan bulaşan mikroplar

Hangi Besinler Daha Tehlikeli?

Uzmanlar, besin zehirlenmesi nde önemli etkenlerden birinin de yüksek Protein konsantrasyonu olduğunu dile getiriyor. Uzmanlara göre; en tehlikeli besinler ise şunlar:

Et, süt, yumurta ve çikolatalar
Kirli sularda gübrelerin içinde yetişmiş ve iyi yıkanmamış sebze ve meyveler
Fast-foodlarda hazırlanan köfte gibi yapım işlemi fazla olan yiyecekler.
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri
İyi temizlenmeyen midye, balık gibi deniz ürünleri
Bağırsaktaki zararsız bakterileri yok eden gereksiz Antibiyotik kullanımı

Besin Zehirlenmesi Belirtileri ve Önlemler


Uzmanlar, zehirlenmenin klasik belirtilerinin; mide bulantısı, baş dönmesi, ishal, kanlı dışkı, karın krampları ve hiç bitmeyen karın ağrıları olduğunu ifade ederek, bu belirtileri hisseden kişilerin doktora başvurması gerektiğini belirtiyor. Zehirlenen kişilerin, yemek yememesinin yanlış bir davranış olduğunu vurgulayan uzmanlar, bağırsak bozulmalarının en güzel tedavisinin doktorun önerdiği yiyecekleri yemek olduğunu dile getiriyor. Uzmanlar, zehirlenen kişilerin, enerji açığını kapatmak için gerekli olan şekerli besinleri ve Sıvı gereksinimini karşılamak için bol miktarda sıvı alması gerektiğini kaydederek, bu kişilerin, Tuzlu krakerler, çorbalar, yoğurt, kola ve Pirinç lapası yemesini öneriyor.


Gıda zehirlenmesi yaşayan bir kişinin süt ve sütte bulunan laktozlu gıdalar ile kafeinli içecekleri tüketmemesi şart. Tüketilmesi gereken gıdalar arasında, tuzlu kraker, çorba, yoğurt, kola türü içecekler, hazmı kolaylaştıran pirinç ve patates yer alıyor.
 

dvrzener

Üye
Katılım
Ara 29, 2020
Mesajlar
5
Tepkime Puanı
0
Puanları
1
Yaş
39
Mide konusunda en şansız kişi ben olabılırım cok sorunyasadım haftaya mide botoksu operasyonun gecırcem umarım guzel gecer.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst