Bir Gün İçin Kadın Olurmusunuz?

Kadın olmak zor zanaat dedik ve bir çok kez de kadınların yaşadığı sorunları naçizane dile getirdik. Fakat hiç kadın ve erkeği yer değiştirip kadınların yaşadığı sıkıntıları erkeklere yaşatıp kadın olmanın zorluğunu gözler önüne sermedik. Şimdi bu noktada çok kısa bir süreliğine bütün erkeklerin kadınların yerine geçmesini ve şiddet, taciz, hakaret kadına yapılan her türlü eziyeti hayal etmelerini istiyorum. Kadın taşıdığı tüm sıfatlara rağmen her konuda örselenen taraf olmakta buna ne anne olması ne eş olması mani olamamakta, yıllar öncede durum böyleydi günümüzdede hala böyle değişmeyen ve değişmeyecek olan kadın sorunlarını çok güzel anlatan bir paylaşımda bulunmak istiyorum.






Bu paylaşacağımız video kadınların neler yaşadığını gözler önüne çok güzel bir şekilde sermiş. Bir çok şey yazmak sayfalar doldurmak bazen yetersiz olsada 2 dakikalıkta olsa bir izlenim çok daha büyük şeyler anlatacağına inanıyorum. Şimdi hep beraber erkeklerle kadınların yer değişmesine ve çıkan sonuca odaklanalım. Kadın olmak ve olmadık şeylere maruz kalmak nasıl bir duyguymuş görelim.

Kadınlar çocukluk yıllarından itibaren erkek çocuklarına göre farklı yetiştirilirler. En çağdaş ailelerden en bağnaz ailelere kadar Asya, Avrupa, Amerika dahil dünyanın birçok yerinde kızlara nezaket, edep-adabın yanı sıra toplumda davranışlarını düzenleyen kurallar öğretilirken aynı zamanda hayatını kısıtlayan bir çok kuralda öğretilir; az yemekten az konuşmaya kadar ....Örneğin nasıl oturması gerektiği, iki-üç yaşından itibaren şekillendirilir, aynı yaştaki erkek çocukları özgürce oturup dolaşırken...

Kızlar yetiştirildikleri ailenin kültürünü yansıtır, ya da öyle inanılır, ve anneleri tarafından nakıs gibi işlenir ilmek ilmek..

Kızlarına dışarı çıkıp dolaşma izni ya da arkadaş partilerine katılma sansı hiç verilmez, ancak erkek çocuğun nereye gittiği bile sorulmaz, aynı kültürde yetişen gençler, kız kardeşlerine arkadaş toplantılarını çok görürken, kendileri aynı toplumdan kızlarla arkadaş olmak isterler, teklifleri kabul edilmeyince takdir etmeleri gerekirken, "kadınlar, ne ister" gibi sorularla meşgul olup giderler. Oysa çok acıktır; sonuç önce insan ilişkilerine önem vermek gerekir, karsımızda kimi görmek istiyorsak, kendimizde öyle olmalıyız, toplumda kızlar nasıl sorumluluk sahibi yetiştiriliyorsa erkeklerinde ayni sorumlulukta yetiştirilmesi gerekir.

Toplumda her insanın sorumluluğu vardır, beklentiye girmeden önce sorumlulukları yerine getirmek gerekir, öğrenciler için tek sorumluluk dersleridir, aynı zamanda sosyal ilişkileri de olabilir, çünkü üniversitelerin bir amacı da gençlerin tanışıp evlenmelerini sağlamaktır. Ancak ikili ilişkiler kurmak, hem öğrenciler için gereksizdir, -nasıl kızlar için gerekli değil ve hoş görülmüyorsa- hem de tanımak, arkadaş olmak ya da evliliği düşünmek için aynı ortamlarda bulunmak, fikir alışverişlerinde bulunmak, aynı zevkleri ve kültürü paylaşmak ve ailelerini tanımak yeterlidir. Bütün bu saydığımız değerler nasıl kızlar için yeterli görüldüyse aynı şey erkekler için de geçerlidir.

Aynı toplumun bireylerini farklı yetiştiren aileler, mutsuz evlilik ve arkadaşlıkların en büyük sebebidir, çünkü kızlarına haksızlık yaparlar, aslında haksizliği erkeklere yaparlar, çünkü erkek çocuklarını başıboş ve sorumsuz yetiştirirler. Bazı inanışlara göre, erkekler, ‘evlenmeden önce ne kadar cok gezer eğlenirse, evlenince ailesine o kadar bağlı olur’ denir. Çünkü artık gözü dışarıyı görmez, oysa izlenimler tam tersini gösteriyor; ne kadar çok kız arkadaşı olursa o kadar çok mutsuz oluyorlar, çünkü çok kıyaslama yapıyorlar, kızlar da daha önce hiç gezmedikleri için eşlerine daha bağlı ancak, eşlerinden çok şey bekliyorlar. Demek ki, denge için iki tarafın da ayni fedakarlık ve özveriyi göstermesi gerekiyor. İkili ilişkiler, ortaklıklarda olduğu gibi sermaye ve kar oranının doğru orantılı artısı gibidir, sermayedeki payı az olan tarafın karıda azdır. Verimli olan sağlıklı evliliklerde en güzeli eşit sermaye, eşit kar ve sorumluluklardır.


Yıllardır her ideolojiden insanların dile getirdikleri en önemli unsur, "hakların eşitliğidir".


İnsanin hak ettiği en iyi insan, kendisi gibi olandır.
Öyleyse en iyi olmak için çaba göstermeli!!!

Herşeyi öyle güzel açıklamışsın ki söylenecek söz kalmamış. Önce eşitlik gerektiği yazında defalarca vurgulanmış fakat bu eşitlik dünde yoktu, bu günde yok yarında olacağına açıkcası ben inanmıyorum. Erkek ve kadın okadar ayrı yetiştiriliyor ki bu eşitsizlik çocukluk yıllarından başlıyor. Sonrasıda zaten ortada yıpranan sürekli hep sindirilmeye çalışılan kadınlar olarak ortaya çıkıyor.

o zaman erkeklere kızmamak lazım öyle yetiştiriliyorlar peki bi çocuğu sadece babamı yetiştiriyo demekki annelerde aynı şekilde yetiştiriyo ve bu olay zincirleme bir şekilde devam ediyo yani bizleri bu şekilde yetiştiren sizin hemcinsleriniz

Bir kadın eğitilirse aile, aile eğitilirse toplum eğitilmiş demektir. Erkek kadını; "şiddet","sus", "ayıp", "konuşma", "töre", "örf", "adet" ve en trajediği "cinayetle" baskılarsa, oda yeni nesile bunları aşılayacaktır.


İki taraf da, ne modern ileri aydın ve ne de gelenekçi, eski dindar aydın, hiç biri gelenekten gelenle İslam’ın getirdiklerini tam anlamıyla birbirinden ayıramıyor ayraştıramıyor bence. Olayın islamı boyutuna girmeyi hiç düşünmüyorum "Dinsiz" muamelesi görmek istemiyorum ( ahanda bak gene baskılandım

Bir erkek olarak ,maço ,abazan hırbo olmadığımı biliyorum . Burada ise herhangi bir kadının güçlü iradesine hayran kalıyorum ..

En azından ,bir kaç örgün eğitim veren 4 yıllık fakültelerden ayrılmış ,sürekli okuyan bilgilenmeye çalışan kendim ile ,çocuk yaşında hastanelerde ömür törpüleyip 13 yaşında da diyalize girmeye başlamış ,17 yıl sonra normal yaşamın ne olduğunu yeterince bilmeyen 20 yaş gibi yaş aralığımız olan ve hiç okula gitme şansı da olmamış olan eşime bir yaşam arkadaşlığından öte ,eğitim fak .okumuşluğumun verdiği güvenle; evli olduğumuz 7 yıl boyunca ,verebildiğim ,özgüven ,otomobil kullanma ,bilgisayar ,diksiyon hasta arkadaşlarından başka dar çevresini kırıp ,iyi eğitimli arkadaşlarla da dostluk .paniksiz ve sorunsuz böbrek nakli ---normal yaşam ve diploması olmasa da ; M logoları taşıyan büyük marketler zincirinde kasiyer olarak işe başlaması ...

(kendim 30 yıl böbrek rahatsızlığı ,9 yıl diyaliz nakil ve normal yaşam )

Bir kendi yörelerinde kadınların alınıp-satıldığı meta gibi görülmesi ,bir de benim dağlarda çobanlık yaparak çocukluğumu atlatıp yatılı öğretmen liselerinde kızlarla aynı sınıfta ( sınıfımız sürgün ve hababam sınıfı olup 36 kız 9 erkekdi ama her biri iyi eğitim aldılar) aldığım eşitlik (Fıtratında eşitlik olmaz diyenin ..!! ) bana ayrımcısız bir yaşam öğreti .Onun için bana sorun olmazzz ..

Haaa !! profosyonel aşçıyım ,iyi dikiş bilirim ,şu an eşimle takı yapıyor kermeslere katılıyoruz , Çamaşır bulaşık ,emanet çocuklara dadılık ev temizliği her birini yaşadım ..zamanım olmayınca pek de kahvehanelere ,at yarışlarına ,birahaneler filan da gidemedim . ne yapalım fıtratımız da bu varmış .. yer değiştirmeme gerek yoktu zatenbedensel ve ruhsal sorunsuz erkek olarak yaşadım .. ne oluyordu !? aklı yetmez ama fıtratı kendine yetmez erkek arkadaşlarca --kılıbık oluyorduk

aboo walla ne kadınlarmış beee kadınlar şöyle sıkıntı çekiyor böyle dert çekiyor baskı altında yok bilmem ne vs vs asıl kadınlar şöle bi düşünseler yaw biz erkeklere en kötü baskıyı yapıyoruz çenelerimizle pisikolojik baskı uyguluyoruz dır dır dır dır erkekler nedesin erkeklerin canı yokmu dışarda çalışırlar kanı beş para etmez kişilerin ağız kokusunu çekerler evi geçindirecem derdi çocuk olur okuldu üst baştı hastalığıydı vs vs uzayıp gidiyor bütün bu zorlukları yaşa dön akşam eve gel sonrada birde evde baskı gör dır dır da dır dır hele birde kıskançlığı olan bir bayansa hem maddi hem manevi kıskaçsa allllaaaaaa işte ayşeler şunu almışta bizde neden yok bizde alalım yok ben şunu istiyorum bunuda istiyorum üstünede e sen fatmaya neden öyle davrandın bune samimiyet falanda filan bütün bunlar böyle uzayıppp gidiyor daha neler neler he tm bazı kadınlar var davranışlarına göre haksız davranışlar gören kadınlar ama onlarda beş parmağın beşini geçmicek şekilde sayıları oka yani ne yapsın erkekler allahın erkeklere tanıdığı haklaırı kadınlaramı versin olacak işmi en basitinden allah kadını yaratmış evlensin çoluk çocuğu olsun erine saygı şefkat göstersin tabi erkekte aynı şekilde saygı sevgi şefkat göstererek erinin lafının üzerine laf koymasın evinin kadını olsun ama kadınlar ne yapıyor çalışma hayatına kadar erlerinin sözlerini dinlemeyerek girdi girenler var şunu şöyle yapma der erkeği ama kadın tam tersi erinin ak dediğine o kara der yapmayın ey kadınlar gözünzü sevem sözlerim yanlış anlaşılmasın davranışlarına göre haksız davranışlar gören kadınlarımız var yok değil ama tutupta tüm kadınlar okadınların arkasına geçip sanki %100 kadınlar aynı şekilde hayat yaşıyorlarmış gibi yapılmasın pls yani neyse belkim yanlış anlaşılırım benim diceklerim bunlardan ibaredir tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum.

sinandeniz' Alıntı:

aboo walla ne kadınlarmış beee kadınlar şöyle sıkıntı çekiyor böyle dert çekiyor baskı altında yok bilmem ne vs vs asıl kadınlar şöle bi düşünseler yaw biz erkeklere en kötü baskıyı yapıyoruz çenelerimizle pisikolojik baskı uyguluyoruz dır dır dır dır erkekler nedesin erkeklerin canı yokmu dışarda çalışırlar kanı beş para etmez kişilerin ağız kokusunu çekerler evi geçindirecem derdi çocuk olur okuldu üst baştı hastalığıydı vs vs uzayıp gidiyor bütün bu zorlukları yaşa dön akşam eve gel sonrada birde evde baskı gör dır dır da dır dır hele birde kıskançlığı olan bir bayansa hem maddi hem manevi kıskaçsa allllaaaaaa işte ayşeler şunu almışta bizde neden yok bizde alalım yok ben şunu istiyorum bunuda istiyorum üstünede e sen fatmaya neden öyle davrandın bune samimiyet falanda filan bütün bunlar böyle uzayıppp gidiyor daha neler neler he tm bazı kadınlar var davranışlarına göre haksız davranışlar gören kadınlar ama onlarda beş parmağın beşini geçmicek şekilde sayıları oka yani ne yapsın erkekler allahın erkeklere tanıdığı haklaırı kadınlaramı versin olacak işmi en basitinden allah kadını yaratmış evlensin çoluk çocuğu olsun erine saygı şefkat göstersin tabi erkekte aynı şekilde saygı sevgi şefkat göstererek erinin lafının üzerine laf koymasın evinin kadını olsun ama kadınlar ne yapıyor çalışma hayatına kadar erlerinin sözlerini dinlemeyerek girdi girenler var şunu şöyle yapma der erkeği ama kadın tam tersi erinin ak dediğine o kara der yapmayın ey kadınlar gözünzü sevem sözlerim yanlış anlaşılmasın davranışlarına göre haksız davranışlar gören kadınlarımız var yok değil ama tutupta tüm kadınlar okadınların arkasına geçip sanki %100 kadınlar aynı şekilde hayat yaşıyorlarmış gibi yapılmasın pls yani neyse belkim yanlış anlaşılırım benim diceklerim bunlardan ibaredir tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Tabii ki; bu yorumlarda yaşamın bir gerçeği .

Bazen yakınlarımdan bilirim ..kadınlarımız birbirlerine nispet yaparcasına ,kekler, kurabiyeler ..yeni alınan perdeler .çaydanlık takımları konuşmaktan ; ne kocalarının günlük çektiği sıkıntılar ne de, okuldan gelen çocuğun günlük izlenimleri hep muallak da kalır ..siyasetle heeeeç ilgisi de olmaz ..siyasilerde bildiği için kadınların işkembesine ve dinsel inancına çıkarları doğrultusunda olta atarlar ...
Bekleriz artık kadınların kendilerinin bile haberi olmadığı ,olamayacağı asla ilgilenmek istemeyeceği kendileri için olumlu bilgilendirmek cabalarımızı ....(Ülkemiz kadınlarının çoğunluğu içindir bu yorum )

Konu kadınların sıkıntılarıydı ama erkekler daha çok sıkıntılıymış şaka bir tarafa da Ülkemizde ve bir çok Ülkede kadın erkek eşitsizliği kanıtlanmıştır. Yani her nekadar bir elin parmaklarını geçmez sıkıntı yaşayan kadınlar densede veriler işin boyutunun hiçte öyle olmadığını gösteriyor.


Araştırmalara göre;

2013 yılının ilk 6 ayında 88 kadın cinayet sonucu öldürüldü,

7 kadın tecavüze uğradı,

155 kadın bir erkek tarafından yaralandı ve

91 kadın cinsel tacize uğradı.


Bakın 2014 yılı başında sadece bir ayda yani 2014 yılı Ocak ayında erkekler 23 kadını öldürdü, 6 kadına tecavüz etti, 45 kadını yaraladı, 5 kadına cinsel tacizde bulundu. bunlar kanıtlanmış veriler.

Elbetteki erkelerinde sorunlar yaşayanı eşler tarafından mutsuz ve huzursuz edilenleri vardır. Fakat erkeğe şiddet, erkeğe taciz yada erkeğe hakaretten erkeğin çalışması eğitimi öğreniminin kısıtlanmasından dolayı ortaya çıkan bir veri varmı? olsada gerçekten işte asıl bunlar bir elin parmakları kadar dır.

gülümse_hayata' Alıntı:

Konu kadınların sıkıntılarıydı ama erkekler daha çok sıkıntılıymış şaka bir tarafa da Ülkemizde ve bir çok Ülkede kadın erkek eşitsizliği kanıtlanmıştır. Yani her nekadar bir elin parmaklarını geçmez sıkıntı yaşayan kadınlar densede veriler işin boyutunun hiçte öyle olmadığını gösteriyor.


Araştırmalara göre;

2013 yılının ilk 6 ayında 88 kadın cinayet sonucu öldürüldü,

7 kadın tecavüze uğradı,

155 kadın bir erkek tarafından yaralandı ve

91 kadın cinsel tacize uğradı.


Bakın 2014 yılı başında sadece bir ayda yani 2014 yılı Ocak ayında erkekler 23 kadını öldürdü, 6 kadına tecavüz etti, 45 kadını yaraladı, 5 kadına cinsel tacizde bulundu. bunlar kanıtlanmış veriler.

Elbetteki erkelerinde sorunlar yaşayanı eşler tarafından mutsuz ve huzursuz edilenleri vardır. Fakat erkeğe şiddet, erkeğe taciz yada erkeğe hakaretten erkeğin çalışması eğitimi öğreniminin kısıtlanmasından dolayı ortaya çıkan bir veri varmı? olsada gerçekten işte asıl bunlar bir elin parmakları kadar dır.

Genişletmek için tıkla ...

Ama nedense doğruyu söylemek pek de işimize gelmez .. Kadınlar nasıl isterse ,erkek çocuklarını öyle yetiştirir yaşadıklarından intikam alırcasına..Eğitim basamağı anne ile başlar ..
İstanbul'da şimdi nasıl..Eski İstanbul yok olmuş ..Çocuklarına '' gözünü aç ,kendini ezdirme '' öğütleriyle başlar çocukların evden çıkışı ..Büyüklerine saygılı ol.!! mağdurlara yardım et ,araçlarda malül ve yaşlıya yer ver'' diyen anne kaldı mı ..

Eğitim her nekadar anne ile başlasada o çocuğun içinde bulunduğu ortam ve bu ortamın yarattığı etkiler okadar büyük ki inannın en güzel şekilde yetiştirdiğiniz evladınız bile bozulabiliyor. Çevresinden gördüklerine özenen onları taklit eden çocukların sayısı oldukca fazla durumda. Hangi anne çocuğunun kötü huylara sahip olmasını ister ki? Şiddete meğilli , küfür ve bir çok kötü davranışları etrafındakilerden alan bunu marifet gibi gören çocuk sayısıda oldukca fazla. Ayrıca evde anne babanın iletişimindeki bozukluklar, anne babanın kavgacı tutumları ve yine anne babanın şiddetle geçen hayatları çocuklarıda ister istemez bu durumun içine sürükleyip çocuğun ileriki yaşantısınada bir yön vermektedir.

Demem o ki her nekadar güzel eğitmeye çalışırsak çalışalım çevre ve aile içi bir çok olay çocuğun karakterinde oynamalar yapıp onun farklı kimliklere bürünmesine neden oluyor. Yani olayı sadece çocuğu yetiştirmeye ona bir takım öğütler vermeye bağlayamayız. Ben eminim ki bir çok anne zaten çocuğuna en güzel öğütleri veriyordur. Hangi anne istemez ki mükemmel karakterde bir çocuğu olsun saygılı ve saygı duyulan, seven ve sevilen güzel meziyetlerle bezenmiş bir evlat için ahlak değerler ve dahası için hep uğraşlar zaten veriliyordur.

Tüm bunlara rağmen yinede var olan bir gerçek var oda kadına yapılan eşitsizlik. yani bir takım öğütlerin bile anne tarafından verilmesini beklemek bile eşitsizlik neden babalr vermesin neden hep güzeli aşılamak zorunda olan anne olsun öyle değil mi ama