Biri temel hak ve özgürlüklerdir..

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
19180.jpg


Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL'ün eşi Sayın Hayrünnisa GÜL ve Devlet Bakanı; Sayın Selma Aliye KAVAF Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı Değerlendirme Konferansı'nda Konuştular.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye Dönem Başkanlığı himayesinde Avrupa Konseyi Sosyal Uyum Genel Müdürlüğü ile Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen ''Avrupa Konseyi 2006-2015 Ara Değerlendirme Konferansı'' Elite World Otelde yapıldı.

Konferansın açılış konuşmasını Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün eşi Sayın Hayrünnisa Gül ve Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf yaptı. Sayın Hayrünnisa Gül, yaptığı konuşmada Asya ile Avrupa'nın buluşma noktası İstanbul'da, biraraya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul, tarihi zenginliği ve doğal güzelliğiyle, asırlardır sanatçılara ilham kaynağı olmuş eşsiz bir şehir olduğunu ifade eden Gül, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu topraklarda, farklı dil, din ve ırka mensup insanların, yüzyıllardır büyük bir uyum ve ahenk içinde birarada yaşadığına işaret etti.

Türkiye'nin sahip olduğu zengin mozaiğin en güzel yansımasının İstanbul olduğunu belirten Gül, ''Farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü bu özel şehirde, konferansa katılan tüm misafirlerimize 'Hoş geldiniz' diyorum'' dedi.

''EN BÜYÜK KAZANÇLARDAN BİRİ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDİR''

İnsanoğlunun, var olduğu günden bu yana daha adil ve daha eşit bir dünyaya ulaşmak için mücadele ettiğini anlatan Sayın Gül, şöyle konuştu; Özellikle kadın, çocuk, yaşlı ve engelliler gibi toplumun dezavantajlı kesimlerinin hakları konusunda yapılması gereken daha çok şey olduğunu biliyoruz.''

''TOPLUM İÇİNE ÇIKAMAZ DURUMA GETİRİLDİKLERİNİ GÖRÜYORUZ''

Burada toplanmalarına vesile olan engelliler konusunun, herkes için özel bir anlam taşıdığına inandığını aktaran Sayın Gül, ''Çünkü engelli olmayan insanların hayat şartları ne kadar olumsuz olursa olsun, geliştirilebilir nitelikteyken, engellilerin içinde bulunduğu durumu tamamen iyileştirmek mümkün değil ne yazık ki'' diye konuştu.

Sayın Hayrünnisa Gül, sözlerini şöyle sürdürdü; ''Engelliler ile ilgili çabaları ve bu konuda sağlanan kazanımları daha değerli ve anlamlı kılan, işte bu temel farktır. Onların hakları için verilen mücadeleye sadece aklımızla değil, yüreğimizle de katılmamızın sebebi budur..

Engelliler, birey olarak sahip oldukları temel hak ve özgürlükleri kullanmak için önlerine çıkartılan engellerle de baş etmek mecburiyetindeler. Bu engellerin en başında, toplumun, bir 'normal insan' modeli çizerek bu modelin dışındaki her türlü insan profilini dışlayan tutumu geliyor. Bu yüzden bugünün modern dünyasında halen engellilerin dört duvarla çevrili evlere, odalara mahkum edildiklerini ve toplum içine çıkamaz duruma getirildiklerini görüyoruz."

''YAKLAŞIK 27 BİN AİLE ZİYARET EDİLDİ''

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün eşi Sayın Hayrünnisa Gül, engellilerin eğitimi konusunda toplumsal duyarlılık kadar önemli diğer bir konun da eğitim kurumları başta olmak üzere tüm sosyal çevrenin, onların ihtiyaçlarını karşılayacak fiziki şartlara kavuşturulması olduğunu, bunun da projenin diğer ayağını oluşturdurduğunu belirtti.

Geçen yılın nisan ayında uygulamaya konulan bu proje kapsamında, Türkiye'nin 81 ilinde valilerin engelli çocuğu olan aileleri ziyaret ederek, onlara devletin sağladığı eğitim imkanları hakkında bilgi verdiğini kaydeden Sayın Gül, ''Bu şekilde, yaklaşık 27 bin aile ziyaret edildi. 2 bin 500 okulda seminer düzenlenerek, konuyla ilgili eğitimcilerimiz bilgilendirildi. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki, yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda, 1,5 yıllık bir sürede, 45 okul ve bin 200 özel eğitim sınıfı yapıldı ve ülkemizde eğitim gören engelli sayısında yaklaşık yüzde 45 oranında bir artış sağlandı'' dedi.

Gül, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen, engelli bireylerin haklarını koruma ve topluma tam katılımlarını teşvik etmeye yönelik, Avrupa Konseyi 2006-2015 Özürlüler Eylem Planı'nın, bu konuda son dönemde hazırlanmış en önemli uluslararası belgelerden biri olduğunu düşündüğünü bildirdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'ya özellikle teşekkür etmek istediğini belirten Sayın Gül, Ayva'nın hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki örnek çalışmalarıyla engelliler ve ailelerinin hayat kalitesinin yükselmesinde büyük pay sahibi olduğunu kaydetti. Sayın Hayrünnisa Gül, ayrıca, bu konferansa ev sahipliği yapan Özürlüler İdaresi Başkanlığına ve Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf'a, engelli vatandaşlara yönelik başarılı çalışmalarından dolayı tüm engelliler adına teşekkür ettiğini bildirdi.

Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf;

"AMACIMIZ ENGELLİ BİREYLERİN TOPLUMA KATILIMINI SAĞLAMAKTIR"

Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf ise yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı'nı 2010 Kasım ayında üstlendiğini ve 6 ay süreyle bu görevi yürüteceğini anımsattı. Dönem başkanlığı nedeniyle Türkiye'nin konseyin önemli aktivitelerinden olan ''2006-2015 Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı Gözden Geçirme Konferansı''na ev sahipliği yaptığını belirten Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , şöyle dedi;

''Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin üye devletlere yönelik bir tavsiye kararı ile kabul edilen 'Avrupa'da Özürlü Bireylerin Yaşam Kalitesinin Yükseltilmesi' başlıklı Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı, özürlü bireylerin haklarını ve topluma tam katılımlarını teşvik etmeyi hedeflemektedir. 2006-2015 yıllarını kapsayan eylem planının temelini, özürlü bireylerin yaşamlarını etkileyen istihdam, eğitim, sosyal ve yasal koruma gibi konulardan oluşan 15 temel eylem alanı ve çocuklar, kadınlar ve göçmenler gibi kesimleri de ilgilendiren 5 çakışan alan oluşturmaktadır.

Özürlü bireylerin topluma tam katılımlarının sağlanması ve nihayetinde özürlülükle ilgili konuların üye devletlerin tüm politika alanlarına dahil edilmesine yönelik uygulanabilir stratejilerin hayata geçirilmesi için pratik bir araç sunulmasının eylem planının ana hedefi olarak belirlenmiş olması önemli bir gelişmedir. Ülkemiz, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve eylem planı ile ilgili Avrupa Koordinasyon Forumu CAHPAH'nın sorumluluğunda yürütülen alt komitelerine aktif katılım sağlamakta, eylem planı kapsamındaki çalışmaları yakından takip etmektedir.''

KONFERANSIN HEDEFLERİ

Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , Avrupa Konseyi 2006-2015 Özürlüler Eylem Planı Gözden Geçirme Konferansı ile söz konusu eylem planının üye devletler tarafından uygulanmasına dair bir ara değerlendirmenin yapılmasının, uygulamada kaydedilen başarıların değerlendirilmesinin, güçlüklerin ve ilerleme kaydedilmesi gereken alanların tespit edilmesinin, CAHPAH tarafından takibi yapılmak üzere tavsiye kararlarının alınmasının, iyi uygulama örneklerinin paylaşılması ve kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla uluslararası dayanışmanın desteklenmesinin amaçlandığını söyledi.

Söz konusu eylem planında da vurgulandığı gibi konseyin, üye devletlerden ayrımcılıkla mücadele ve insan hakları temelinde, özürlülük konusundaki farkındalığı artırmaya, özürlü bireylerin hayat kalitesini, seçim özgürlüğünü ve bağımsızlığını iyileştirmeye yönelik çalışmaları sürdürmelerini beklediğini ifade eden Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , şunları kaydetti;

''Bu kapsamda ülkemiz de uluslararası gelişmeleri yakından takip etmekte ve bu gelişmelerden kaynaklanan yükümlülüklerinin bilinci ile politika ve hizmet üretmektedir. Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'nin 28 Ekim 2009 tarihinde imza ve onay prosedürleri tamamlanarak resmiyet kazanmış olması ülkemizin özürlülük politikalarına verdiği önemin bir kanıtını oluşturmaktadır. Diğer yandan sözleşmeye ek ihtiyari protokol ise 28 Eylül 2009 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda imzalanmış, onay sürecine ilişkin prosedür devam etmektedir. Özürlülere yönelik hak ve hizmetler uluslararası belgeler doğrultusunda evrensel standartlara kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede devletlere önemli yükümlülükler getirilmektedir. Başta anayasalar ve bunlara bağlı düzenlemelerle özürlü haklarının teminat altına alınmasına çalışılmaktadır.''

Türkiye'de, uluslararası gelişmeler dikkate alınarak hazırlanan ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile temel insan haklarına saygılı, fırsat eşitliğine dayanan, her türlü ayrımcılıktan uzak toplumsal bütünleşmeyi sağlayan bir yaklaşımla özürlülere yönelik hak ve hizmetlerde önemli ilerleme kaydedildiğini ifade eden Devlet Bakanımız Selma Aliye Kavaf , şunları kaydetti;

''Özürlüler Kanunu'nda insan onur ve haysiyetine vurgu yapılması, özürlülere yönelik politikaların esasını ayrımcılıkla mücadele ilkesinin oluşturduğunun belirtilmesi önemli bir adımdır. Bununla birlikte anayasamızda bu yıl yapılan bir değişiklikle 'Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz' ibaresi eklenerek, özürlü kişilerin haklarından yararlanması için alınacak özel tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmayacağı anayasal güvence altına alınmıştır.''

EVDE BAKIM DESTEĞİ

Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , Özürlüler Kanunu'nun çıkmasının hemen ardından başlattıkları ''Özürlü Evde Bakım Yardımı''nın, özürlülerin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştıran, özellikle ailelerin yükünü hafifleten çok önemli bir uygulama olduğunu vurguladı. Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , şöyle devam etti;

''Şu anda tüm Türkiye'de evde bakım desteğinden 275 bin 795 özürlü vatandaşımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda özürlülerimize evinde bakım yapan ailesine veya yakınına aylık olarak net bir asgari ücret tutarı olan 545 lira ödemekteyiz. 2022 sayılı kanun kapsamında özürlülerimize ödenen maaşlar yüzde 200-300 oranında artırılmış ve kapsamı genişletilmiştir. Bu kapsamda halen 493 bin 970 vatandaşımız, özürlü maaşı almaktadır.''

2002 yılında resmi eğitim kurumlarından yararlanan özürlü öğrenci sayısı 22 binken, bugün 55 bine ulaştığını anlatan Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf , şu bilgiyi verdi;

''8 yıl önce 68 özel rehabilitasyon ve eğitim merkezinden yararlanan özürlü öğrenci sayısı 16 binken, bugün bin 686 merkezde yaklaşık 220 bin öğrenciye ulaşılmıştır. Ayrıca, özel eğitime ihtiyaç duyan özürlülerin okullarına götürülmesini de devletimiz üstlenmiştir. Bu kapsamda 35 bine yakın çocuğumuz her gün evlerinden alınıp okullarına ulaştırılmaktadır. Bu yıl özürlü kardeşlerimizin istihdamını artırmak için de çok önemli bir adım attık. 'Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yapılan değişiklikle özürlü personel atamaları istisna kapsamı dışında bırakılmıştır. Böylece kamu kurum ve kuruluşlarının açık bulunan özürlü devlet memuru kadrolarına atamalarının yapılmasına imkan sağlanmıştır.

Devlet Personel Başkanlığının verilerine göre 2009 yılında kamu kurumlarında istihdam edilen özürlü memur sayısı 10 bin 357 idi. Bu yıl yaptığımız çalışmaların sonucunda yılın ilk 10 ayında istihdam edilen özürlü sayısı ise 18 bin 787'ye ulaşmıştır.''

Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf, Türkiye İş Kurumu verilerine göre, kamu kurumlarında ve özel sektörde istihdam edilen özürlü işçi sayısı 2002 yılında 10 bin 883 kişi iken,2009 yılında bu rakamın yaklaşık olarak 2,5 kat arttığını ve 26 bin 428'e çıktığını bildirdi.

T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst