Böbrekleri korumanın altın kuralları

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kronik böbrek hastası olmak istemiyorsanız önlemini almak zorundasınız

Kronik böbrek hastalığının, tüm dünyada olduğu gibi Türde görülme sıklığı giderek artan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken, İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, konuyla ilgili olarak toplumun bilgilendirilmesinin önemine işaret etti.

Toplumda en sık görülen hastalıklar arasında yer alan diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların böbrek sorunlarının ortaya çıkmasını tetiklediğini söyleyen Doç. Dr. Atasoyu, aşırı tuz kullanımı ve sigara içmenin de böbreklere zarar verdiğine dikkat çekti.

Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, genel sağlığımız açısından son derece önem taşıyan, böbrek sağlığını koruyabilmek için "altın kurallar" olarak belirttiği önerileri şöyle sıraladı:

"1. Hareket edin; Düzenli olarak yürüyüş, hafif koşu, bisiklete binmek gibi egzersizler yapın ki dinç bir bedene sahip olun ve fazla kilolarınızdan da kurtulun. Böylece diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların böbreklerde yol açabileceği hasarı önleyebilir veya azaltabilirsiniz.

2. Kan şekerinizi düzenli kontrol edin; Diyabet, kronik böbrek rahatsızlığına neden olan hastalıklar içinde ilk sırada yer alıyor. Uygun ilaç tedavisi, diyet ve egzersiz programı ile kan şekeri düzeyi ve kan basıncı normal sınırlarda tutularak, böbrekler diyabetin olumsuz etkilerinden korunabilir. Diyabet gelişimi riskine sahipseniz (kilo fazlalığı olan, az hareket eden, ailesinde diyabet bulunan vb.) yılda bir kez kan şekeri ölçümü yaptırın.

3. Kan basıncınıza dikkat edin; Diyabetik hastalarda sadece kan şekerinin yüksek olması değil, aynı zamanda hastaların hemen hepsinde var olan tansiyon yüksekliği (hipertansiyon) de böbreklerin hasarlanmasında önemli rol oynar. Tuz kısıtlaması, fazla kilolardan kurtulma, egzersiz ve uygun ilaç tedavisi ile kan basıncı normal sınırlara gelen hastalarda hem böbrek hasarı gelişimi önlenebilir hem de varsa böbrek hastalığının ilerlemesi yavaşlatılabilir.

4. Sağlıklı beslenin ve normal kiloda olun; Sağlıklı beslenme, kronik böbrek hastalığının ilerlemesini önleyebiliyor. Sağlıklı beslenebilmek için de en başta günlük tuz tüketiminizi azaltın. Özellikle taze yiyecekleri tercih edin, konserveleri ise sudan geçirmeden tüketmeyin.

5. Yeterli miktarda sıvı alın; Hekiminiz farklı bir şey önermedikçe günlük 1.5 - 2 litre su tüketimi kronik böbrek hastalığı gelişimi riskini azaltır.

6. Sigara içmeyin; Sigara içilmesi böbrek kan akımında azalmaya neden olur. Böbreğin kan akımı azalması sonucu yeterince süzme yapamaz ve atık maddeler vücutta birikir. Ayrıca sigara içen kişilerde böbrek kanseri gelişme riski yüzde 50 artıyor.

7. Gelişigüzel ilaç kullanmayın; Dünyada reçetesiz kullanılan ilaçların çoğu ağrı kesicilerdir. Bu ilaçlar bazen kullanıldıkları doz ve süre ile ilişkili, bazen de hiçbir şekilde doza bağımlı olmaksızın böbrek hasarı oluşturabilirler.

8. Yılda bir kez böbrek fonksiyonlarınızı kontrol ettirin; Diyabetik, hipertansif, kilo fazlalığı olan, ailesinde böbrek hastalığı bulunan kişiler, hekime giderek yılda bir kez böbrek fonksiyonlarını kontrol ettirmeli".

İHA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Böbrek Sağlığını Korumanın Yolları

Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ülkem Çakır, 14 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle böbrek hastalıklarına bilgiler veriyor.

Dünyada 2 milyon, ülkemizde 70 bin böbrek hastası var!


-Bol su için

-Tuzdan uzak durun

-Formunuzu koruyun
Ülkemizde 70 bin, dünyada ise 2 milyonun üzerinde kişi diyaliz ve böbrek nakli tedavileriyle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu sayı her geçen gün katlanarak artıyor. Artışın önüne geçebilmek ise bazı noktalara özellikle dikkat etmek ve hayat tarzını değiştirmekten geçiyor.
Kandan atık ürünlerin süzülüp temizlenmesinden ve sıvı fazlasının idrar şeklinde atılmasından sorumlu olan böbrekler, aynı zamanda kan basıncının düzenlenmesi, yeni kırmızı kan hücrelerinin yapılması ve kemiklerin sağlıklı olmasına da yardımcı oluyorlar. İki böbreğin birden çalışamaması durumunda böbrek yetmezliği oluşuyor. Sonrasında ise hayatı riske atan, üre, kreatinin, potasyum, kanda asit miktarının artması gibi ölümcül tablolar ortaya çıkıyor. Bu tablolar ani ve hızlı olabileceği gibi, yıllar içinde yavaş yavaş da olabiliyor. Son dönem böbrek yetmezliği hastaları, kronik böbrek hastalığı sorununun görünen kısmını oluşturuyor. Türk Nefroloji Derneği tarafından 23 ilde 10.750 erişkinin katılımı ile yapılan çalışma, Türkiye'de erişkinlerin yüzde 15.7'sinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı varlığını ortaya koyuyor. Bu oran, basit bir hesapla ülkemizde yaklaşık 7 milyon 500 bin kronik böbrek hastası bulunduğu, yani her 6–7 erişkinden birinin böbrek hastası olduğu anlamına geliyor ve sorunun boyutunun tahmin edilenin çok üzerinde olduğuna dikkat çekiyor. International Hospital Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ülkem Çakır, 14 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle böbrek hastalıklarına neden olan etkenler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veriyor.
Böbrek Yetmezliğinden Korunmanın 5 Yolu
1-Tarama testiyle böbrek hastalığını erken evrede yakalayın



Kronik böbrek hastalığında yüksek risk grubundaki kişilere yapılacak olan tarama testleri ile hastalık erken evrede saptanıyor ve bu sayede ilerlemesi önlenebiliyor. Özellikle 40 yaşından itibaren yılda bir kez idrar ve kan tahlili yaptırmanın önemli faydası oluyor.
2-Suyu ne az ne de çok için
Her gün vücuda yeterli miktarda su girişi olmazsa böbrekler zehirli maddelerin atılımını gerçekleştiremiyor. Yeterli su tüketmeyen herkesin böbreğinde hayatının bir bölümünde mutlaka işlev bozukluğu gelişiyor. Sağlıklı bir insanda vücut ağırlığının yüzde 60’ ı sudur. Dolayısıyla vücut ağırlığına göre su tüketilmesi gerekiyor. Normal kiloda erişkin bir kadın günde 1,5-2 litre, erkekler ise günde 2-2,5 litre su içmeli. Çay, meyve suyu ve soda gibi içecekleri günlük tüketimin dışında tutulmalı. Ancak unutmayın çok su içmek de az su içmek kadar zararlı. Günde 4-5 litre su içtiğinizde böbreğinizin idrarı konsantre etme yeteneği zorlanıyor. Bu da vücutta sodyum oranını azaltıyor. Düşük sodyum oranları da beyin fonksiyonlarının bozulmasına yol açıp hayatı tehdit ediyor.


3-Yemeklere tuz eklemeyin
Vücudun günlük tuz ihtiyacı ortalama 5-6 gram. Bunun yaklaşık 2 gramı yemeklere hiç tuz konulmasa bile gün içerisinde yenilen sebze ve meyvelerden alınıyor. Eğer yenilen yemeklerde kısıtlama yapılmazsa yiyeceklerdeki yüksek tuz vücuda alınıyor. Bunların yanı sıra içeriğinde fazla miktarda tuz bulunan peynir, turşu ve salça gibi yiyecekler de fazladan tuz alımına neden oluyor. Bazı durumlarda kişilerin tuz alımı 20-25 gramı bulabiliyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin araştırmasına göre halkımız günde yaklaşık 18 gram tuz tüketiyor. Tuz tüketiminin böbrek fonksiyonları üzerinde doğrudan etkisi var. Fazla tuz tüketildiği zaman böbrek içindeki kılcal damar dolaşım sisteminde kan basıncı yükseliyor. Bu yüksek kan basıncı devamlı hal alırsa küçük kılcal damarların yırtılarak harap olmasına neden oluyor, ayrıca idrardan protein kaçırmaya yol açıyor.
4-Düzenli egzersiz yapın
Düzenli egzersiz ideal kiloda ve kan basıncında olunmasına yardımcı oluyor. Bu durum da böbreklerin kanlanmasını sağlıyor. Ayrıca egzersiz esnasında bol su içilmesinin de ihmal edilmemesi gerekiyor.
5-Sigara kullanmayın
Sigara, kan basıncını yükseltiyor, kandaki oksijen oranını da azaltıyor. Bu durum böbreklerin sağlıklı çalışmasını bozuyor.
Böbrek Yetmezliğine Yakalanma Riskini Artıran Etkenler

Böbrek yetmezliği düzeltilebilir bir aşamadaysa vücutta bir sorun yaratmadan tedavi edilebiliyor. Yakalandığı evreye göre diyaliz ve organ nakline gerek olmayabiliyor. İdareli organlar olan böbreklerin tamamen iflas etmesi için süzme kapasitesinin yüzde 15 ve altına düşmüş olması gerekiyor. Fonksiyonu yüzde 60'ın altına düşen kişiler kronik böbrek hastası olarak kabul ediliyor. Yüzde 15-60 arasındaki geniş dönemde, nefroloji takibi içinde olunursa diyaliz ve nakle gerek kalmayabiliyor. Böbrek yetmezliğine neden olan etkenler ise şu şekilde sıralanıyor;

1-Yapısal bozukluk ve tıkanıklık nedeni: Yüksek Tansiyon
Böbrekler dışarıdan fasulyeye, içeriden ise incecik bir damar yumağına benziyor. Yüksek tansiyon böbrek içindeki incecik damarlarda yapısal bozukluğa ve tıkanıklığa neden oluyor. Bunun sonucunda da böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Böbreğin içindeki kılcal damarlarda tansiyon yükselebiliyor. Ancak koldan ölçülen tansiyon bazen normal çıkarak kişiyi yanıltabiliyor. Bunun aksine idrardaki protein kaçağı bunu gösterebiliyor.

2-Böbrek Yetmezliğinin En Sık Nedeni: Diyabet
Diyabet, böbrek içindeki incecik damarlarda yapısal bozukluğa ve tıkanıklığa yol açarak yetmezliğe neden olabiliyor. Özellikle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son dönem böbrek yetmezliğinin en sık nedeni olan şeker hastalığı sıklığının 2002'de yüzde 7.2 iken, günümüzde yüzde 12'nin üzerine çıkmış olması endişe verici bir durum olarak görülüyor.

3-Fazla kilo, idrarda protein kaçağı nedeni: Fazla Kilo
Fazla kilolu olmak böbreğin içindeki kılcal damarlardaki basıncı arttırarak idrarda protein kaçağına yol açıyor.
4-İlerleyen yaşla birlikte böbrek damarları da yaşlanıyor



Yaş ilerledikçe tüm vücuttaki damarlar yaşlanıyor. Doğal olarak kılcal damarlar yönünden zengin olan böbrekler de bu süreçten etkileniyor. Damar sertliği arttıkça böbreklerin süzme işlevi de yavaşlıyor.

5-Dikkat edilmezse, tek böbrekli doğmak sorun oluyor
Tek böbrekli kişiler dikkat ettikleri zaman ömürlerinin sonuna kadar sağlıklı yaşayabiliyorlar. Ama susuz kalmamaları, fazla tuz tüketmemeleri ve bilinçsiz ilaç kullanmamaları gerekiyor.

6-Sigara yetmezlik riskini artırıyor
Sigara da yüksek kan basıncına benzer şekilde damarlar üzerinde olumsuz etki yaratarak böbrek yetmezliği riskini artırıyor. Böbrek içindeki kılcal damarlardaki dolaşımı yavaşlatıyor ve oksijen miktarını azaltıyor.
7-Ailesel faktörler büyük rol oynuyor



Böbrek hastalıkları genetik geçişli de olabiliyor. Böbreklerde kist oluşumu, idrar kanallarında tıkanıklık, geri kaçak veya böbrek boyutlarının küçük oluşu gibi yapısal değişiklikler ailenin birçok bireyinde gözlenebiliyor.
“YAŞAM İÇİN BÖBREKLERİMİZ: BÖBREKLERE SALDIRIYI DURDURUN”
2006 yılından itibaren her yıl mart ayının 2. Perşembe gününde ‘Dünya Böbrek Günü’ kutlanıyor. Bugünün amacı tüm dünyada giderek sıklaşan böbrek hastalıkları konusunda toplumun farkındalığını artırmak. Dünya Böbrek Günü’ nün bu yılki sloganı ise ‘Yaşam için böbreklerimiz: Böbreklere saldırıyı durdurun’. Enfeksiyonlar, kanama, yanlış ilaç kullanımı gibi birçok nedenle böbreklerde ani işlev bozukluğu gelişebiliyor. Akut böbrek hasarı olarak tanımlanan bu klinik tablonun bazen tümüyle iyileştirilebilirken bazen de ne yazık ki son dönem böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebiliyor. Bu sloganın amacı da bu durumu vurgulamak. Tabi esas hedefimizin böbrek yetmezliği gelişimini önlemek olduğunu da unutmamak gerekiyor. Böbreklerimizi neyin bozduğunu bilirsek böbrek sağlığımızı korumak da o kadar kolay olacaktır kuşkusuz.
 

hancı

Üye
Üye
Katılım
Kas 12, 2012
Mesajlar
54
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
böbrek hastalıgı illet bir hastalık allah kimseye vermesin üç yıldır tedavi görüyorum protein kaçagı nefrotik sendrom bir türlü tedavi olmuyor normal degerlere düşüyor kortizonu kesince tekrar nüksedi nereye kadar ilaçlarla gider artık allah bilir bu hastalıkla ugraşan arkadaşlar bilgi paylaşımı yaparlarsa herkes faydalanır
 
Tekerlekli Sandalye
Üst