Boyun Ağrıları ve Nedenleri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
BOYUN AĞRILARI

Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık görülmemekle birlikte, her yaş grubunda karşılaşılabilen, yaşam kalitesini düşürüp iş gücü kaybına neden olabilen önemli bir sorundur.
Boyun ağrısı nedenleri 3 temel grupta incelenebilir:
Kas iskelet sistemi kaynaklı mekanik nedenler
Boyun dışı bölgelerin hastalıklarının neden olduğu ağrının boyun bölgesinde hissedilmesi (yansıyan ağrı)
Boyun bölgesini tutan yangısal, enfeksiyöz ve tümöral hastalıklar.

Akut boyun ağrısının en sık nedenleri:
Boyun fıtığına bağlı ağrı atakları
Miyofasyal ağrı sendromu
Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması (Servikal strain)

Kronik boyun ağrısının en sık nedenleri:
Boyun kireçlenmesi
Sık görülen bazı iltihaplı romatizmal ağrılar (Ankilozan Spondilit, Romatoid artrit)
Fibromiyalji

Yanlış duruş, psikolojik stres, soğuğa maruz kalmak, yorgunluk gibi etkenler boyun bölgesinde ağrı nedenidir. Uzun süreli bilgisayar – daktilo kullananlar, sürekli tek noktaya odaklaştıkları için boyun kaslarının yeterince hareket etmemesi sonucu ağrı çekerler.

Özellikle stres boyun kaslarında kasılmaya neden olur ve boyun ağrısı ve gerilim baş ağrısı ortaya çıkar. Bu şekilde ortaya çıkan ağrılarda kas gevşeticilerin yanı sıra bölgeye yapılan enjeksiyonlar, gevşeme egzersizleri, fizik tedavi yapılması ve antidepresan ilaç verilmesi yoluna gidilir.

Boyun Fıtığı

Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan daha dışta olanlar içtekilere göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve travmaya maruz kalma durumlarında bu yastıkçıklar yıpranmaya başlar. Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında yırtılır.

İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak, omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirimize baskı yapar. Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de güçsüzlük hissederiz.Böyle durumlarda ilaç tedavisinin yanı sıra öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi, yetmediği durumda ise son zamanlarda gelişen tekniklerle bölgeye iğne (epidural steroid enjeksiyonu) veya kateter (epidural lizis) adı verilen ince sondalarla girilerek ilaç verilmesi, bu da olmadığı taktirde cerrahi girişim gerekebilir. Hasta düzenli olarak boyun egzersizlerini yaparak ve boyun koruma prensiplerine uyarak ağrının sık tekrarlamasını önleyebilir.

Boyun Kireçlenmesi
Servikal omurgayı meydana getiren yapıların (kemik, bağ, kas) yozlaşması sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damarsal bozuklukları da içeren klinik bir tablodur. Nedenlerinin yaşlanma, mikro travmalar, makrotravmalar, duruş bozuklukları ve genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, baş ağrısı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik - yanma - batma, ellerde zayıflık - beceri azalması - uyuşma - karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi yakınmalara neden olabilir.
Boyun kireçlenmesine bağlı ağrının tedavisinde kullanılan yöntemler:
İstirahat
Boyun korsesi
İlaç tedavisi
Fizik tedavi
Egzersiz
Enjeksiyon yöntemleri
Eğitim


Servikal Strain

(Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması):


Travma ve duruş bozukluğu sonucu gelişen, boyunda tutukluk ve lokal ağrı ile karakterize bir tablodur. Masa başında çalışanlarda olduğu gibi boynu uzun süre aynı pozisyonda tutmak, yatarak televizyon seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler boyunda zorlanmaya yol açabilirler. Kaslarda kasılma gelişeceğinden boyundaki normal olan eğrilik azalır, boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlı olur. Boyna yönelik radyolojik tetkiklerin sonucu genellikle normaldir.Tedavi; ilaç, fizik tedavi ve egzersiz yöntemleri ile mümkündür.
 

sena_6

Üye
Üye
Katılım
Mar 30, 2012
Mesajlar
3
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
bende de bir aydır var boyun ağrıları doktor öne doğru eğrilme var dedi boyunluk verdi bir de ortopedik yastık al dedi ilk başlarda şiddetliydi ama şimdi iyi Allaha şükür sadece sağa dönerken ağrıyo şimdi
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Umarım en kısa sürede dönüşlerdeki ağrınızda geçer Allah şifa versin.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Boyun Ağrılarından Nasıl Korunabiliriz?

Hayat kalitesini düşüren boyun ve kol ağrılarından korunmanın yolları aslında çok basit.

Boyun ağrısı sadece boyuna lokalize olabileceği gibi kol ağrısıyla birlikte de olabilir.
Konya Özel Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi Uzmanı Dr. Nagihan Yararoğlu, Boyun ve kol ağrıları hakkında bilgi veriyor.



İşte detayları...



Boyun ve kol ağrılarının üçte bir kadarı tekrarlar.



Bel ağrısına göre boyun ağrısının sıklığı daha az ve çok az sakat bırakıcıdır.



Çok sayıda bozukluk boyun ağrısına neden olur.



Başlıca boyun ağrısı sebepleri şunlardır:



Boyun zorlanması, doğumsal anomaliler, tümörler, travma, osteoporoz (kemik erimesi), dejeneratif (yıpranma) bozukluklar (kireçlenme, boyun fıtığı gibi), enfeksiyöz lezyonlar (tüberküloz, bruselloz gibi), yumuşak doku romatizmaları, torasik çıkış sendromları, iltihaplı romatizmalar (Romatoid Artrit, ankilozan spondilit gibi), psikolojik bozukluklar, iç organlardan yansıyan ağrılar (kalp, akciğer, safra kesesi hastalıkları sonucu). Bunların içinde en sık boyun ağrısı nedeni boyun zorlanmasıdır.



ıBoyun zorlanmas



Travmalar ve kötü postür sonucu gelişen boyunda lokal ağrı ve tutuklukla karakterize bir klinik tablodur.



Alışılmamış bir hareket yapmak, sportif aktiviteler, bilgisayar kullanmak, kitap okurken yapıldığı gibi boyunu uzun süre sabit konumda tutmak, yatarak televizyon seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler zorlanmaya (servikal strain) yol açabilir.



Boyunun arkaya doğru normal eğriliği kas spazmı nedeniyle düzleşir. Hareketler ağrılı ve kısıtlıdır. Radyolojik tetkikler genellikle boyunda düzleşme dışında normaldir. Patolojinin yumuşak dokuda ve dejeneratif değişiklikler(kireçlenme)in başlangıç döneminde olduğu düşünülür.



Boyun zorlanması kısa süreli istirahatla düzelebilirse de ağrı kesici, iltihap giderici ilaçlar ve kas gevşeticiler vermeyi gerektirebilir. Yararoğlu, Ağrı ve kas spazmının azaltılmasında, fizik tedavi araçları oldukça yararlıdır. Tekrarların önlenmesi için kötü postür düzeltilmeli ve kas gücünü arttırıcı egzersizler verilmelidir.



Boyun kireçlenmesi



Boyun omurgasını meydana getiren yapıların dejenerasyonu (yıpranması) sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damar bozukluklarını da içeren klinik tablodur.



Yaşlanma, boyun hareketleri ve pozisyonları, travmalar ve ruhsal gerginlikler yastıkçıkların yapısını ve beslenmesini bozar ve sonunda değişik derecelerde yastıkçıkları yıpratırlar. Belirtiler 18 yaşından itibaren görülebilir ve sıklığı yaşla artar. 50 yaşından sonra iyice belirginleşir. Başlıca belirti ve bulgular boyun ağrısı, tutukluk, kas spazmı, hassasiyet ve hareket kısıtlılığıdır.



Ağrı boyundan başa da yayılabilir. Spondiloza bağlı sabah tutukluğu kısa sürelidir. Çoğunlukla bir kaç dakikada geçer. Sinir kökü basısı olduğu zaman kola yayılan ağrı, uyuşma, karıncalanma, soğuk veya sıcak hissi, iğnelenme olur. Omurilik basısı olursa yürüme güçlüğü, ellerde beceriksizlik ve denge bozukluğu olabilir. Boyundan beyine giden damarların bası altında kalmasıyla baş dönmesi, kulak çınlaması, bulanık görme, baş ağrısı, bayılma nöbetleri, bulantı ortaya çıkar.



Boyun kireçlenmesinin tedavisinde başlangıç döneminde kısa süreli istirahat yapılmalı, ağrı kesici romatizmal ilaçlar ve kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir. Bu dönemde boyun sıcak tutulmalı, gerekirse sıcak su torbaları kullanılabilir. Hastanın ağrısı geçmiyorsa fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Hastanın postürü ve günlük yaşam aktiviteleri düzenmelidir.



Boyun ağrılarının tanısında görüntüleme yöntemleri (düz grafi, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrasonografi), sintigrafi, elektrofizyolojik yöntemler (EMG) ve laboratuvar tetkiklerinden yararlanılır.



Boyun fıtığı



Sanıldığı kadar sık görülmez. Omurgada görülen fıtıkların %95'i belde, %3-4'ü boyunda, %1'i sırtta görülür.



Boyun fıtığı; omurlar arasında bulunan disk denilen yastıkçığın yırtılarak içindeki çekirdeğin dışarı taşıp sinir köklerine bası yapması ve boyun ağrısı ile birlikte kol ağrısının ortaya çıkmasıdır. Bazen de ağrı sırta, göğse yayılabilir.



Ağrı ile birlikte kolda uyuşma, karıncalanma ve kuvvetsizlik görülebilir. Ağrı öksürmekle, hapşırmakla artar, istirahatla azalır. Tanıda MR yardımcıdır. Tanı ayrıntılı bir hikaye, fizik muayene ve MR ile konabilir. Başlangıç döneminde kısa süreli istirahat yapılmalı, ağrı kesici romatizmal ilaçlar ve kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir. Bu dönemde boyun sıcak tutulmalı, gerekirse sıcak su torbaları kullanılabilir. Hastanın ağrısı geçmiyorsa fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir.



Fizik tedavi yöntemlerinden özellikle traksiyon fıtıklaşan kısmın yerine gelmesini sağlayabilir. Manüplasyon, lokal kortizonlu ilaç enjeksiyonu veya ozon enjeksiyonu uygulanabilir. Hastanın postürü ve günlük yaşam aktiviteleri düzenmelidir.



Boyun kaslarını kuvvetlendirici egzersizlere hemen başlanmalıdır.



Boyun ağrısından kurtulmak ve yakalanmamak için şu önerilere uyulması gereklidir:



• Otururken boynunuzu destekleyin. Çalışırken masaya ve tezgâha yakın oturarak başınızı eğmeden veya aşırı yukarıya kaldırmadan düz konumda tutun.



• Yatarak televizyon seyretmeyin.



• Bilgisayar monitörünü göz hizasına göre ayarlayın. Uzun süre bilgisayar başında kalmayın.



• Yastık çok yüksek veya çok alçak olmamalı. Sırt üstü yatarken boyun arkasındaki boşluğu yastıkla doldurun. Yan yatarken yastığı boyun köküne çekin.



• Boyun ve sırt kaslarını gevşek tutmaya çalışın, stresden uzak kalın.



• Boynunuzu uzun süre aynı pozisyonda tutmayın. 20-25 dakikada bir hafif boyun hareketleri yapın.



• Yüzüstü yatmayın.



• Düzenli egzersiz yapın.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Boyun fıtığı hakkında merak edilenler

Uzmanlara göre, boyun ağrısı şikâyeti ile gelen hastaların, psikolojik durumları göz önünde bulundurularak, çok iyi bir muayene ve tetkikten geçirilmeleri gerekiyor.

Boyun ağrısı ile gelen hastaya boyun fıtığı varsa bu tanının nasıl konduğunu Op. Dr. Bekir Gökben anlatıyor.
“Boyun ağrısı nedeniyle gelen hastamızı önce çok iyi dinleyeceğiz. Bu arada, bizim için önemli bazı noktaları sorup öğreneceğiz. Bu dinleme sırasında, hastamızın bu şikâyet nedeniyle içinde bulunduğu psikolojik durumu da değerlendirmeye çalışacağız. Çünkü ağrı sübjektif bir duygudur ve kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Ağrı eşiği farklı olan insanların bazısı en şiddetli ağrılarda bile çok sakin olabilirken, kimi hastalar da çok küçük ve önemsiz bir nedenle bile çok aşırı reaksiyonlar gösterirler.”

Şikâyet farklı olabilir

Dr. Gökben konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Yeterli bilgiyi aldığımıza kanaat getirdikten sonra, ciddi ve usulüne uygun bir muayene yapacağız. Örneğin boyun, ense ve başa vuran ağrı nedeniyle muayene ettiğimiz hastanın şikâyeti tamamen farklı olabilir, tansiyonu yüksektir. Yani yeterli ve uygun bir sistemik ve nörolojik muayenenin ardından, en basitinden başlayarak; direkt grafikler, gereken sayıda laboratuar tahlilleri, olanaklar oranında bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, EMG gibi tanı metotlarına müracaat etmeliyiz. Radyolojik bulgular ile hastanın klinik bulguları uyuyor ise, klinik tablonun gerçekten bu görüntüye bağlı olduğuna kanaat getirirsek, hastaya ‘Sizde boyun fıtığı var ‘ diyebiliriz. Toplumda boyun fıtığı tanısının çok yaygınlaştığı, her boynu ağrıyana kolayca bu tanının konulamayacağı, en önemlisi bu tanıyı ancak bu işin uzmanı olan hekimlerin koyabileceği akıldan çıkartılmamalıdır. Bu işin eğitimini görmemiş, yeterince deneyimi olmayan, konuyu yeterince bilmeyen hekim ve hatta hekim bile olmayan kişilerin kolayca bu tanıyı koydukları, gereksiz tetkikler ile ekonomik olarak, uygun olmayan tedavilerle de tıbbi olarak toplumu zarara uğrattıkları unutulmamalıdır.”

Fizik tedavi cevap vermezse ameliyat

- Boyun fıtığı tedavisinde uygulanan yöntemler nelerdir?
- Tabii ki boyun fıtığında da, sinir köklerinde veya omurilikte çok ağır bası yapan, gecikildiği zaman geri dönülemeyecek bozukluklar bırakacak olan vakalar cerrahi müdahale gerektirir. Bu tür vakaların oranı ise, değişik serilere göre yüzde 2-5 arasındadır. Bunun dışında tedavi tabii ki konservatif olmalıdır. Cerrahi seçeneği genelde son çaredir ve hiçbir tedavi yöntemi sonuç vermemiş ise müracaat edilmelidir.

Ağrı kesici, adale gevşetici ilaçlar, pomatlar, düşük dozda sakinleştiriciler, yakalık kullanımı, fizik tedavinin değişik yöntemleri, bu tedavide yer alır. İlaç tedavisi olası iken, inatçı vakalarda mutlaka bir fizik tedavi uzmanından yardım istenmelidir. Cerrahi seçenek, tüm bu etaplardan yarar göremeyenlerin seçeneğidir.”

Travmatik boyun fıtığı

Travmatik boyun fıtıklarında da, değişik mekanizmalar rol oynar. Örneğin kafamızı ağır bir objeye çarptığımızda veya başımızın tam tepesini sert bir şekilde sabit bir objeye çarptığımızda, boyun kemiklerini etkileyen ani kompresyon kuvveti boyun fıtığına yol açar.

Özellikle trafik kazalarında, kafa ve boyun sabit bir pozisyonda iken, aniden ön veya arka yönde şiddetli bir darbeye maruz kalmak, ani boyun fıtığı (disk yırtılması) tablosuna sebep olur. Günlük yaşamda, çalışma hayatında zaman zaman bu 3 faktörün ortaklaşa sebep olduğu tablolar da sıklıkla görüyoruz. Örneğin, ufak tefek bir kişinin, yaş olarak da kireçlenmenin görülebileceği bir yaşta iken, ağır bir cismi çekmek, kaldırmak gibi bir hareketi; bu saydığımız 3 mekanizmayı da barındıran bir boyun fıtığı tablosudur.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst