Sakatlar Sokağa Atılmaktan Mahkeme Kararıyla Kurtuldu
Adana’da, 1983 yılında dönemin çalışma ve sosyal güvenlik bakanı tarafından engellilerin kullanması şartıyla Türkiye Sakatları Koruma Vakfı’na hibe edilen ve o yıldan sonra Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi tarafından kullanılan bina vakıf tarafından satılmak istenince dernek başkanı binaya "Bu bina içindeki sakatlarla birlikte satılıktır.
Müracaat Türkiye Sakatları Koruma Vakfı Ankara" yazılı pankart astı. Binanın satış işlemi, 2009 yılında aynı vakfın aldırdığı 793 bin 800 liradan aşağı satılmayacağına dair mahkeme kararı sebebiyle tamamlanamadı.
Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi, 1983 yılından bu yana merkez ilçe Seyhan’a bağlı Hurmalı Mahallesi’ndeki 3 katlı binada engellilere hizmet vermeye çalışıyor. Engelliler için asansör yaptırılan, İş Kur ile birlikte mesleki eğitim verilmesi için 2 derslik yapılan dernek binasının satılma girişimi, Türkiye Sakatları Koruma Vakfı ile Sakatlar Derneği Adana Şubesi’ni karşı karşıya getirdi.
1993 yılında dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından engellilerin kullanması için Türkiye Sakatları Koruma Vakfı’na verilen bina vakıf tarafından satılığa çıkarıldı. Üstelik içinde kalan sakatlar derneğine sorulmadan vakıf derneği 505 bin liraya satışını bile yaptı. Ancak vakfın satışı kendi aldırdığı mahkeme kararına takıldı. Sakatları Koruma Vakfı olmasına rağmen Ankara’da arsa alıp engellilere bina yapacağını ileri sürerek sakatların sokakta kalma pahasına binayı satan vakıf, devir teslim işlemlerini yapmak üzere Adana’ya geldi. Ancak tapuda vakfın 2009 yılında Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden aldırmış olduğu "bu bina 793 bin 800 liradan aşağı satılamaz" kararı nedeniyle satış yapılamadı. Bu kararla sakatlar derin bir nefes aldı. Ancak binaya 793 bin 800 lira veren olursa sakatlar sokakta kalacak.
Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi Başkanı Halis Kassap bu duruma bir pankart asarak tepki gösterdi. Kassap, binanın balkonuna "Bu bina içindeki sakatlarla birlikte satılıktır. Müracaat: Türkiye Sakatlar Koruma Vakfı/Ankara" yazılı pankart astı.
Kassap, 1960 yılında kurulan ve 1963’ten bu yana ’kamu yararına çalışan’ dernek statüsüne getirilen bir Sivil Toplum Kuruluşu olduklarını hatırlattı. Ülke genelinde 60 üzerinde şubesi olan derneğin Adana Şubesi’nin şu an barındığı binanın 1983 yılında dönemin çalışma ve sosyal güvenlik bakanı tarafından Sümerbank’tan hibe şeklinde alınarak Türkiye Sakatları Koruma Vakfı’na engellilerin kullanılması şartıyla verildiğini söyledi.
Vakıfça Adana’daki engellilere tahsis edilen binayı 1983’ten 2000 yılına kadar hiçbir bedel ödemeden kullandıklarını dile getiren Kasap, sözlerine şöye devam etti: "2000 yılında vakıf kullandığımız bina için bizden sembolik bir ücretle 60 lira kira almaya başladı. 2002 yılında göreve geldiğimde yaklaşık 3 bin lira ödenmeyen kira borcunu arkadaşlarla ödedik. O tarihten bu yana düzenli bir şekilde vakfa 60 lira kira bedelini yatırıyoruz. Ancak şimdi vakıf binayı satmak istiyor"
İsminde koruma ifadesi geçen Türkiye Sakatları Koruma Vakfı’nın "Engellileri koruduğunu mu yoksa dışarıya mı atmak istediğini ?" soran Kassap, buna akıl erdiremediklerini anlattı.
Adana’daki engellileri istihdam etmek meslek sahibi yapmak için binanın kullanıldığını belirten Kassap, şunları söyledi; "Geçen günlerde duyduk ki vakıf binayı satıyor. Merkezimizi aradık bu binaya biz de talip olalım biz de dosyamızı hazırlayalım ihaleye girelim dedik. Dosyamızı hazırlayıp genel merkeze gönderdik. Ne hikmetse bundan 20 gün önce genel merkezimize haber verilmeden ihale yapılmış ve binanın satışı gerçekleştirilmiş."
Sakatları Koruma Vakfı Başkanını aradığını anlatan Kassap, şöyle konuştu: "O başkanda Türkiye’mizin tanınmış değerli bir insanı. Türk İş eski Genel Başkanı Sayın Salih Kılınç, değerli bir insan. Başkanım bizim de dosyamız var biz bu binaya talibiz neden bize haber vermediniz dedim. Öncelik biz engellilere olması lazım siz de kamu yararına çalışıyorsunuz biz de kamu yararına çalışıyoruz. İsterseniz sembolik olarak 1 liraya bile bize verebilirsiniz isterseniz biz sizin istediğiniz parayı bulabiliriz, biz engellileri çıkarma fikrinize katılmıyoruz dedim. Bana ’biz el sıkıştık 300 bin lirada peşin aldık, 505 bin liraya binayı sattık’ dedi. Peki biz ne yapacağız başkan dedim ’başınızın çaresine bakacaksınız’ dedi. Peki başkan biz kamu yararına bir derneğiz. Dönemin Adana Valisi Cahit Kıraç zamanında binamıza asansör yaptırdı. İki derslik yapıldı engelliler kurs görüyor. Bunlar ne olacak biz bunları sizden mahkeme kararıyla talep edeceğiz dedim. ’Ne yaparsanız yapın’ dedi."
VAKIF MAHKEME KARARINA UYMUYOR
Kassap, sokağa atılmamak için vakıfla ilgili araştırma yaptığını ve vakfın 2009 yılında oturdukları binanın satılması durumunda bir bedel kararlaştırmak için mahkemeye başvurduğunu öğrendiğini ve mahkemenin binaya 793 bin 800 lira bedel biçtiğini bunun aşağısına satılamayacağını öğrendiğini kaydetti.
Kassap, bu kararı hemen tapuya götürdüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bir gün baktım vakfın müdiresi bir bayan binayı sattıkları şahsa devretmek tapu vermek için geldi. Burada kendilerinin 2009 yılında açmış oldukları ve kesinleşmiş mahkeme kararını gördüm. Burada mahkeme kararında bu bina 793 bin 800 liradan aşağı satılamaz diyor. Ancak onlar 505 bin liraya satmış bu kamu malını çarçur etmektir. Ben bu konuda da vakıflar genel müdürlüğüne ve bölge müdürlüğüne şikayette bulundum. Kamu malını korumak için bu mahkeme belgesini tapuya götürerek işlettim. Tapuyu devredemedikleri için satışı gerçekleştiremediler. Çünkü bu bina mahkeme kararıyla en az 793 bin 800 liraya satılabilecek"
Kassap, binanın şimdilik satılmadığını ancak 793 bin 800 lira verilirse satılacağının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu binanın içindeyiz ve binaya yine talibiz. Vakfın tüzüğünde engellileri korumak, onları topluma kazandırmak rehabilite etmek yer alıyor. Ancak buna rağmen bu vakıf Adana’daki engellileri dışarı atmaya çalıştı. Biz buna bir akıl erdiremedik. Ben bu duruma tepki göstermek için binanın balkonuna ’bu bina içindeki sakatlarla birlikte satılıktır, müracaat Türkiye Sakatları Koruma Vakfı’ diye pankart astım. Neden çünkü benim bir sakatımın tırnağını bile kimse parayla satın alamaz. Biz orada vermek istediğimiz mesaj biz 1983 yılından bu yana buradayız.
Çoğu arkadaşımız burada evlendi çocuğu oldu bizim mazimizi satmaya çalıştılar. Dönemin başkanı burayı vakfa Adana’nın engellileri kullanması şartıyla hibe etmiş. Ama o burayı satıp Ankara’dan arazi alıp oranın engellilerine yatırım yapmak istiyor. Tamam, Ankara’daki sakatlarda bizim ama Adana’daki sakatları sokağa atacak hali yok ya. Adana’da 240 bin engelli var. Biz burada bunlara mesleki kurslar veriyoruz. 2003 yılından bu yana bin 400 engelliye kurs vererek meslek sahibi yaptık. Kimse bunun önüne geçemez. Biz bu binayı sattırmayız ama kendimiz alırız. Babama verdiğim söz gibi hiç kimse benim sakatımı sokağa atamaz."
İHA
