Cahit Sıtkı Tarancı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Korktuğum Şey


Gün çekildi pencerelerden
Aynalar baştan başa tenha
Ses gelmez oldu bahçelerden
Gök kubbesi döndü siyaha

Sular kesildi çeşmelerden
Nerden dolacak bu taş nerden
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmayan ejderha

Ne yardan geçilir, ne serden
Korkuyorum bu gecelerden
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha


Cahit Sıtkı Tarancı
 
F

Fırtına

Guest
Anne Ne Yaptın.?

Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı



CAHİT SITKI TARANCI
 
F

Fırtına

Guest
Ben aşk adamıyım.!

Dolaştığım denizlerce düşünüyorum
Bineceğim son gemi değil midir
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer
Derdim ki; "elbet bir ağlayanım olur benim de
Ramazan geceleri Yasin okuyanım
Baharda kabrime menekşe getirenim de"

Fakat bütün bunlar da olur
Yine tasa etmem
Yine kırılmam kimseye
Ben aşk adamıyım
Sevmeye geldim insanları
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye
Hesapsız, karşılıksız
Ayrılık gayrılık gözetmeden
Gün gelip gidersem şayet
Öyle severekten gideceğim ki
Karanlık kıyılardan bile olsa
Candan selamlarım
Civarımdan geçecek gemileri
Güneşli gemileri
Şarkılı gemileri
İçlerinde kendim varmışım gibi



CAHİT SITKI TARANCI
 

yade

Üye
Üye
Katılım
Tem 12, 2011
Mesajlar
27
Tepkime Puanı
0
Puanları
1
BEN ÖLECEK ADAM DEĞİLİM

Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.

Alıştım bir kere gökyüzüne;
Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar.
Sıkılırım,
Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Yemişlerine doymadığım ağaçların,
Yağmur mu yağıyor,
Güneş mi var,
Farketmeliyim
Baktığım pencereden.
Deniz görünmeli çıksam balkona.
Tamamlamalı manzarayı
Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar.
Ekmekten olamam doğrusu,
Nimet bildiğim;
Sudan geçemem,
Tuzludur teneffüs ettiğim hava.
Ya nasıl dururum olduğum yerde,
Öyle upuzun yatmış,
İki elim yanıma getirilmiş,
Hareketsiz,
Sükûta râmolmuş;
Sanki devrilmiş bir heykel?

Ellerim ne der sonra bana?
Soğumuş kalbime ne cevap veririm?
Utanmaz mıyım ayaklarımdan?

Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Kalkan vapurlara.
Bilmeliyim,
Gölgelerin boyundan,
Saatin kaç olduğunu...
Islık çalmalıyım.
Türkü söylemeliyim
Yol boyunca,
Keyfimden ya hüznümden.
Geçmiş günleri hatırlamalıyım,
Dalıp dalıp akarsuya,
Hayaller kurmalıyım,
Güzel geleceğe dair.
Yanımdan geçenler olmalı,
Selâm almalıyım;
Robenson'u düşünmeliyim,
Garipliğini:
Şükretmeliyim
İnsanlar arasında olduğuma.
Nedir ki eninde sonunda ölüm?
Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?

Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Yazar : CAHİT SITKI TARANCI
 

yade

Üye
Üye
Katılım
Tem 12, 2011
Mesajlar
27
Tepkime Puanı
0
Puanları
1
BİR MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

CAHİT SITKI TARANCI
 

yade

Üye
Üye
Katılım
Tem 12, 2011
Mesajlar
27
Tepkime Puanı
0
Puanları
1
GÜN OLUR Kİ

Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
Gün olur ki çıldırmak işten değildir.

CAHİT SITKI TARANCI
 
F

Fırtına

Guest
Aşk masalı

Nerde ne zaman bu hava çalınsa
Hoş geldi geçmişteki güzel günler
Nereye gidersen git günlük tasa
Bırak biraz da şad olsun gönüller

Beşiktaş'ta gün görmüş bir bahçede
Nisan akşamlarının en tatlısı
Sevdiceğim on dördünü sürmede
Bende gönüllerin en kanatlısı

Ben delikanlıyım o kız ve dilber
Bahar kokan o yanıp tutuşan ben
Şakadan derken dalmışız beraber
Aşk bahçesine çıkılmaz içinden

Ölüyorum senin için güzelim
Nasıl gülüp sokuluyor sahi mi
Saçlarını okşayan hangi elim
Kollarımda o yarin kendisi mi

Çöl olsa aşar dağ olsa yıkarım
Bizi ayıran kalın duvarları
Bu acı gerçeğe sonradan vardım
Gök çoktan yeşildir, dal çoktan sarı

Bir define var gitsem bulur muyum
Öpüştüğümüz ağaçlar altında
Sevmek devam eden en güzel huyum
İnsan bir kere sever hayatında

Ben değilim söz açan gelecekten
Var mı yok mu alemde bir o akşam
Hiçbir şey istemiyorum felekten
Bir daha seninle beraber olsam



CAHİT SITKI TARANCI
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
images


OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı TARANCI
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
ÖLÜMDEN SONRA


Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
Alıştığımız bir şeydi yaşamak..

Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bize arayan, soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
Akarsuda aksimizden eser yok.



Cahit Sıtkı TARANCI
 
Tekerlekli Sandalye
Üst