Can Bahadır Yüce

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
1981'de Erzurum'da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. Ataol Behramoğlu'na göre, "Bir yanı Attila İlhan bir yanı Baudelaire, Necip Fazıl ve Ahmet Muhip Dranas şiirinde" genç ve romantik şairlerimizden. Son günlerin "genç " bir şairin ismi var:
Can Bahadır Yüce.

48112D9487860045879583C0r.jpg


Henüz 18 yaşındayken 1999 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödül'ünü alan Can Bahadır Yüce yaş ortalamasının bir hayli yüksek olduğu edebiyat dünyamızda gerçekten genç bir şair; çünkü 19 yaşında! Can Bahadır Yüce'nin ilk şiir kitabı olan"Yaslı Mızıka" dır.Can Bahadır'ın kendisini çırağı olarak gördüğü Hilmi Yavuz kitabın arkasına yazdığı yazıda ondan " 'dil'in pusulasını elinde tutan bir şair" olarak bahsediyor.

Genç şairin şiirlerinde iki ana tema göze çarpıyor: deniz ve şehir. Şiirlerde, kaybedilen çoçukluğa duyulan özlem, ilk gençlik heyecanları ve büyük ölçüde şairin Kuleli Askeri Lisesi'nde okuduğu yıllarda yaşadığı yatılı okul günlerinin etkileri görülüyor. " Ve nazlı gözlerinizle geceye yürümektedir arkası maviye dönük, sırtında deniz; şu deniz eşkiyası sizi ne çok semiştir bilemezsiniz! " derken ondaki hüznü ve yumuşaklığı hissederken, şu dizelerde de o şairlere özgü cesareti görebilirsiniz: " koptu fırtına. kopsun, bir çiçeğin teninde aramızdan bin gülün sessizliği geçerken.

" Can Bahadır Yüce kendisine Asaf Halet, Hilmi Yavuz vb. gibi pek çok değerli kalemi örnek aldığını söylese bile bir çok edebiyatçının ortak görüşü onun genç şairlerin en büyük kusuru olan taklitten sıyrılarak şiirine kendi sesini buldurduğu yönünde. Şiirlerindenbir örnek "limanlarda hep, giden kadınlar olur seslerinde yavaşça buzlanan bir nehir her ayrılık kendisine bir liman bulur kırık dökük adamlar usulca terk edilir! "
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Geceyi Öpme

seni camdan bir göğe bırakıyorum
boşalttığın yere turuncu güvercinler
kaç mevsimdir göğsümde özenle kuruttuğum

usta bir yalnızlık, acılaşan bir ninni
sonrası gece yürüyüşüne çıkan bir bahçe
en solgun şiirlerin ezbere söylendiği

son bulut da düşüyor elimden
kanıma uzak şehirler karışıyor, karışsın
ansızın dağılıyorum gecenin en siyah yerinden

neyin karşılığısın?
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Yaza Bakmak

ölüm bile geçti, dağıldı mevsimler
durma! artık ne kalıysa götür o yazdan
ah, o solgun yüzünü tuhaf bir hüzün bekler
bulutlar gözlerinde yol alırlar birazdan

deniz gibi midir ilk yazların bir yeri,
ki içlerinde hâlâ tenhâbir şey var;
aşklar durur ve yüzüme götürür şekilleri
seninle aramıza sıkışan erguvanlar

susmak gibisin şimdi, çoçukluğu geçerken
yaz kırıldı,git burdan;tenlerse çok soğuk,
kar yağsaydı, kimbilir, geçmezdik bahçelerden
belki biz de başka çoçuklar olurduk!
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Liman ve Kadın

limanlarda hep, giden kadınlar olur
durmadan ve gürültüyle giderle
yorgun bakışlarında tıkabasa yağmur
toz kalkar saçlarından gemilerle beraber

limanlarda hep, giden kadınlar olur
üzgün yanaklarında titreyen birer mühür
uykular darmadağın düşlerde unutulur
lacivert yanızlıklara geri dönülür

limanlarda hep, giden kadınlar olur
seslerinde yavaşça buzlanan nehir
her ayrılık kendisine bir liman bulur
kırık dökük adamlar usulca terk edilir
 
Tekerlekli Sandalye
Üst