- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 13
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Otizm dünyanın her yerinde hiçde azımsanamayacak boyutlarda ilerleyen bir hastalık. Henüz bilinen net bir tedavisi olmaması ancak alınan destek ve gelişim programları ve özel eğitimlerle hayatını daha düzenli bir seviyeyeye çekebiliriz. Aile desteği ilk sırada yer almasına rağmen uzmanların vereceği grup programlarıda oldukca faydalı olacaktır. Erkek çocuklarda kızlara oranla çok daha fazla görülebilir.
Doğumundan aylar geçmesine rağmen bebeğiniz sizinle göz teması kuramıyorsa, sürekli huzursuz bir şekilde ağlıyor, alt ıslatma ya da açlık gibi durumlarda tepki vermiyorsa otizm ile karşı karşıya olabilirsiniz.
Bazı çocuklarda bebeklik çağında, bazılarında ise aylar sonra veya bir yaşından sonra görülebilen otizm konusunda anne babaların dikkatli ve bilinçli olması gerekiyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Nörolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Yaramış, çocuklarda otizmin teşhisinin anne karnında mümkün olmadığını söyledi. Otizmin nedeni günümüze kadar yapılan araştırmalar neticesinde henüz bulunamadığını ifade eden Yaramış, “Genetik ve bazı çevresel faktörler otizmin nedeni olarak gösterilmiş ancak henüz kesin olarak ispatlanamamıştır. Ancak beyin fonksiyonlarını ve hücre iletişimlerini bozan, nadir de olsa bazı genetik, nörometabolik veya epilepsi gibi hastalıklarda otizm bulgularının görüldüğü bilinmektedir. Daha önceden bilinenin aksine günümüzde aşı ile otizm arasında bir ilişkinin olmadığı bilinir.” ifadelerini kullandı.
Erkek Çocukta 4 Kat Fazla
Otizmin erkek çocuklarda dört kat daha fazla görüldüğünü dile getiren Yaramış, şu bilgileri aktardı: “Teşhisi anne karnında mümkün olmayan otizm, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarda dört kat daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Otizm, yaygın gelişimsel bozuklukların bir alt grubudur. Yaygın gelişimsel diğer bozukluklar ise Asperger sendromu: Dil gelişimleri otizme göre daha iyi olmaktadır. Rett sendromu: Sadece kız çocuklarında görülen ağır zihinsel geriliği ve baş çevresi küçüklüğü ile seyreden bir genetik hastalıktır. Dezintegratif: İlk iki yaşa kadar çocuğun gelişimi normaldir, ancak sonrasında otizm benzeri bulgular başlamaktadır.”
Geç Konuşma İlk Belirti
Otizmin en temel belirtisinin çocukların göz teması kuramaması olduğunu dile getiren Yaramış, “İsmi ile çağrılan çocuklar tepki veremez ve konuşma problemleri vardır. Bu hastalar ya hiç konuşamaz veya geç ve problemli konuşurlar. Otistik çocuklar işaret ile isteklerini gösteremez, iletişim problemleri çok sıktır. Yaşıtları veya büyükler ile iletişim kurmada isteksizdirler. Grup oyunlarına katılamaz ve oyuncaklarla oynayamazlar. Bazı çocuklarda sallanma, el çırpma, kanat çırpma gibi ‘stereotipi’ denilen nedeni belli olmayan tekrarlayan anormal hareketler veya takıntılı davranışlar görülebilir. Temastan hoşlanmazlar. Bebeklik çağında bile anne kucağında sakinleşmezler, aksine rahatsız olurlar.”
Özel Eğitim Gerekiyor
Otizmin bilinen bir tedavisinin olmadığını vurgulayan Yaramış, “Erken yaşta başlanan, aile desteği ile birlikte çocuğun yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre bireysel ve grup olarak özel eğitim programları hazırlanması, uzman kişilerce uygulanması, tek ‘tedavi’ yöntemidir. Tedavi uzun sürelidir ve ekipte çocuğun kendi doktoru, eğitimcisi, konuşma uzmanı, psikiyatri ve nörolog bulunmalı. Uygulanacak olan ilaç tedavileri ise otizme eşlik eden mevcut problemleri azaltmaya yöneliktir” diye konuştu.
Doğumundan aylar geçmesine rağmen bebeğiniz sizinle göz teması kuramıyorsa, sürekli huzursuz bir şekilde ağlıyor, alt ıslatma ya da açlık gibi durumlarda tepki vermiyorsa otizm ile karşı karşıya olabilirsiniz.
Bazı çocuklarda bebeklik çağında, bazılarında ise aylar sonra veya bir yaşından sonra görülebilen otizm konusunda anne babaların dikkatli ve bilinçli olması gerekiyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Nörolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Yaramış, çocuklarda otizmin teşhisinin anne karnında mümkün olmadığını söyledi. Otizmin nedeni günümüze kadar yapılan araştırmalar neticesinde henüz bulunamadığını ifade eden Yaramış, “Genetik ve bazı çevresel faktörler otizmin nedeni olarak gösterilmiş ancak henüz kesin olarak ispatlanamamıştır. Ancak beyin fonksiyonlarını ve hücre iletişimlerini bozan, nadir de olsa bazı genetik, nörometabolik veya epilepsi gibi hastalıklarda otizm bulgularının görüldüğü bilinmektedir. Daha önceden bilinenin aksine günümüzde aşı ile otizm arasında bir ilişkinin olmadığı bilinir.” ifadelerini kullandı.
Erkek Çocukta 4 Kat Fazla
Otizmin erkek çocuklarda dört kat daha fazla görüldüğünü dile getiren Yaramış, şu bilgileri aktardı: “Teşhisi anne karnında mümkün olmayan otizm, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarda dört kat daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Otizm, yaygın gelişimsel bozuklukların bir alt grubudur. Yaygın gelişimsel diğer bozukluklar ise Asperger sendromu: Dil gelişimleri otizme göre daha iyi olmaktadır. Rett sendromu: Sadece kız çocuklarında görülen ağır zihinsel geriliği ve baş çevresi küçüklüğü ile seyreden bir genetik hastalıktır. Dezintegratif: İlk iki yaşa kadar çocuğun gelişimi normaldir, ancak sonrasında otizm benzeri bulgular başlamaktadır.”
Geç Konuşma İlk Belirti
Otizmin en temel belirtisinin çocukların göz teması kuramaması olduğunu dile getiren Yaramış, “İsmi ile çağrılan çocuklar tepki veremez ve konuşma problemleri vardır. Bu hastalar ya hiç konuşamaz veya geç ve problemli konuşurlar. Otistik çocuklar işaret ile isteklerini gösteremez, iletişim problemleri çok sıktır. Yaşıtları veya büyükler ile iletişim kurmada isteksizdirler. Grup oyunlarına katılamaz ve oyuncaklarla oynayamazlar. Bazı çocuklarda sallanma, el çırpma, kanat çırpma gibi ‘stereotipi’ denilen nedeni belli olmayan tekrarlayan anormal hareketler veya takıntılı davranışlar görülebilir. Temastan hoşlanmazlar. Bebeklik çağında bile anne kucağında sakinleşmezler, aksine rahatsız olurlar.”
Özel Eğitim Gerekiyor
Otizmin bilinen bir tedavisinin olmadığını vurgulayan Yaramış, “Erken yaşta başlanan, aile desteği ile birlikte çocuğun yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre bireysel ve grup olarak özel eğitim programları hazırlanması, uzman kişilerce uygulanması, tek ‘tedavi’ yöntemidir. Tedavi uzun sürelidir ve ekipte çocuğun kendi doktoru, eğitimcisi, konuşma uzmanı, psikiyatri ve nörolog bulunmalı. Uygulanacak olan ilaç tedavileri ise otizme eşlik eden mevcut problemleri azaltmaya yöneliktir” diye konuştu.
