Çocuğunuzun Ateşini Düşürmek İsterken Yükseltmeyin

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Çocuklarda ateş düşürmek için ailelerin kullandığı birçok metodun, çocuğun ateşini düşürmek isterken yükseltebileceği, ateş düşürmek için kolonya, alkol, sirke ve buz kullanılmaması gerektiği bildirildi.

Pediatri Bölümü Uzmanı Dr. Melih Çetinkaya, çocuklarda ateş ve ateşi düşürme metotları hakkında ailelere uyarılarda bulundu.

Ateşin, enfeksiyon hastalıklarında çocuk için bir savunma mekanizması olduğunu ailelerin unutmaması gerektiğini vurgulayan Çetinkaya, ''38 derecenin üzerindeki ısıya yüksek ateş denirse de ısının yükselişi ciddi bir hastalık belirtisi olmayabilir'' ifadelerini kullandı.

Çetinkaya, 37,5 derecenin üzerinde de ateşin yükselebileceğini düşünerek dikkatli olunması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Kulak, dil altı, cilt, popo ve koltuk altı ateş ölçme noktalarıdır. Koltuk altı ölçümleri diğer ölçümlere göre 0,5 derece daha düşüktür. Ateş kendi başına bir hastalık olmaktan ziyade, bir hastalık belirtisidir. Her çocuğun ateşi çıkar. Bu, vücudun savunma mekanizmasıdır. Önemli olan çıkan ateşi kontrol altında tutmaktır. Çocuk ateş nedeniyle titrer. Aile 'eli ayağı buz gibi başı yanıyor çocuğumun' der. Bu tamamen ateşin doğası ile ilgili bir durumdur. Kan dolaşımının fazla olduğu baş ve vücut kısmı daha sıcak, kan dolaşımının az olduğu el ve ayaklar soğuk olacaktır.''

YAPILMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER
Çocuğunun ateşi olduğundan şüphelenen ailelerin ilk olarak ölçüm yapması gerektiğine değinen Çetinkaya, 20 dakika sonra ateşin değişip değişmediğinin kontrol edilerek tekrar ölçüm yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Ateşi yüksek olan çocuğun yatırılması ve oda serinse bile giysilerinin çoğunun çıkarılması gerektiğini anlatan Çetinkaya, ateşi olan bir çocuğun ancak ince bir çarşafla örtünmeye ihtiyacı olduğunu, 39-40 derece ateşi olan çocuğun bütün vücudunun ılık su ile ıslatılmış süngerle silinerek ateşinin düşürülebileceğini anımsattı.

Dr. Çetinkaya, çocuğun ateşinin 39 derecenin altına düşene kadar ölçülmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Hiçbir zaman bu iş için soğuk su kullanmayın. Soğuk, kan damarlarını büzüştüreceği için ısıyı düşürmek yerine yükseltecektir. Yapılan uygulamalar bir netice vermezse, doktor kontrolünde ateş düşürücü şurup verin. Çocuğunuzun belirli aralıklarla az miktarlarda da olsa sıvı şeyler içmesini sağlayın. Ateş düşürmek için asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanmayın. Bunlar damarları ani olarak büzer ateş hemen düşer gibi olur. Sonrasında ise damarlar genişler ve ateş çok daha fazla yükselir. Özellikle küçük bebeklerde havale riskini artırır.''


AA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Çocukta yüksek ateş nasıl kontrol altına alınır?

Kış aylarında özellikle okul çocuklarında ateşli hastalıklar artıyor. Çocuğun ateşlenmesi ailede panik yaratıyor ancak ateş her zaman korkulması gereken bir durum değil. Uzmanlara göre önemli olan ateşli çocuğa yaklaşımı bilmek.

Vücuda giren herhangi bir iltihap durumunda metabolizma kendini savunmaya geçiyor. Bu savunmanın en büyük göstergesi ise yükselen ateş. Vücut ısısı beyindeki hipotalamus bölgesinde ısı kontrol merkezinin denetiminde. hipotalamus termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Isı ayar eşiği genellikle enfeksiyon hastalıkları seyrinde artan pirojen diye adlandırılan maddeler yardımıyla daha yükseğe ayarlandığında yeni duruma uyum için vücut ısısı da artıyor ve ateş meydana geliyor. Pirojenler bir taraftan ateşin gelişmesini sağlarken diğer taraftan da ateşe yol açan nedene karşı vücut savunma sisteminin uyarılmasını sağlayarak enfeksiyonun sınırlandırılmasında katkıda bulunuyor. Yani ateşe bilinçli bir şekilde yaklaşıldığında zararlı olmadığı söylenebilir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Yüce, pek çok anne babanın ateşli çocuğa yaklaşım konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını söylüyor. Bu durumun ateşin daha çok yükselmesine ve sorunun artmasına neden olduğunu belirten Dr. Yüce, şunları söylüyor:

“Çocuklarda ateş, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden iyileşen basit viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ateşli çocukların sadece yüzde 15 gibi az bir kısmında antibiyotik tedavisi gereksinimi olan bakteriyel enfeksiyonlar söz konusu. Ateş tedavisinde temel amaç çocuğunun rahatlatılması ve rahatsız edilmemesi. Ateşin normale döndürülmesi, ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmiyor. Semptomatik tedavide amaç, vücut ısısının normal düzeyine döndürülmesi olmamalı. Büyük çocukların kendini iyi hissettiği küçük çocukların ise rahatladığı bir vücut ısısı düzeyi tedavi için yeterli. Yani ateşin tedavisi için vücut sıcaklığının mutlaka 36 dereceye düşmüş olması gerekmiyor.”

Uzm. Dr. Erhan Yüce’nin çocukta ateş yükselmesiyle ilgili anne-babalara önerileri ise şöyle:

ATEŞE KARŞI İLK 5 ÖNLEM

1- Kıyafetlerine dikkat edin: 38.5 derece civarındaki hafif ateşte çocuğunuzun üzerindeki fazla giysileri çıkartın, ince ve bol bir pijama giydirin.

2- Sıvı alımına özen gösterin: Bol miktarda su ve sulu gıdalar almasını sağlayın.

3- Ortamın sıcaklığını muhafaza edin: Bulunduğu ortamın sıcaklığını 21-22 derece arasında tutmaya dikkat edin.

4- Ilık duş aldırın: 29-32 derece sıcaklıktaki ılık suyla duş aldırın veya ılık-ıslak bezlerle pansuman yapın.

5- Hemen ateş düşürücüye sarılmayın: Ateşin 39 dereceye çıkması durumunda doktorunuza danışarak çocuğa ateş düşürücü verebilirsiniz.

ATEŞ DURUMUNDA YAPILMAMASI GEREKEN 5 HAREKET

1- Üşüyen ve titreyen ateşli çocuğunuzun üzerini örtmeyin.

2- Kalın kıyafetler giydirmeyin.

3- Asla soğuk suyla banyo yaptırmayın.

4- Alkol ve sirkeli suyla kompres uygulamayın.

5- Sık aralıklarla ateş düşürücü ilaç kullanmayın.

Birçok anne baba tarafından yapılan bu uygulamalar ateşin daha da yükselmesine, ilaç ve alkol zehirlenmesi gibi sonuçlara yol açabiliyor.

3 AYIN ALTINDAKİ BEBEKLERDE ATEŞE DİKKAT

Ateşli çocuğun yaşı çok önemli. Özellikle 3 ayın altındaki ateşli her çocuk hiç zaman kaybetmeden mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli, ateşe yol açan durumun araştırma ve tedavisi hastane şartlarında olmalıdır.

ATEŞ İÇİN KRİTİK SÜREÇ 3 GÜN

3 aydan büyük çocuklarda ateşin derecesi ve süresi yanında hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Genel durumu iyi, beslenmesi bozulmamış, ateşi 38.5 derecenin altındaki çocuklar evde semptomatik ateş tedavisi ile 3 güne kadar izlenebiliyor. Şayet ateşin süresi 3 günü geçiyorsa doktor muayenesi mutlaka gerekiyor.

2 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLARDA BAZI BULGULAR ÖNEMLİ

Ateşli çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki bulgulardan bir veya bir kaçı ateşe eşlik ediyorsa yaşamı tehdit eden ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı nedeniyle zaman kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır.

- Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyor ve 72 saatten daha uzun süre devam ediyor ise,

- Ateşle beraber çocuğunuzda susturulmayan sürekli ağlama, inleme ve dokunulduğunda huzursuzluk hali varsa,

- Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğu devam ediyorsa,

- Sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama gibi bulguların varlığında,

- Bıngıldağında atma ve kabarıklık durumunda,

- Ateşle beraber cildinde mor döküntüler oluşuyorsa,

- Daha önce havale geçirmişse,

- Ağız mukozasında kuruluk, gözyaşının olmaması, göz küresinde ve bıngıldakta çöküklük gibi sıvı kaybı bulguları varsa,

- Zor ve sık nefes alıyorsa, öksürük, hırıltı, göğüs ağrısı, kulak ağrısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, devamlı kusma, sık ishal, idrar yaparken yanma, idrar renginde değişme gibi bulguların varlığı durumunda mutlaka doktorunuza danışmalısınız

ÇOCUKLARDA ATEŞE YOL AÇAN 15 NEDEN

1- Enfeksiyonlar: Grip, üst solunum yolu enfeksiyonları, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5. ve 6. hastalık, kabakulak, tonsillofarenjit, sinüzit, ortakulakenfeksiyonları, laringotrekeobronşit, zatürre, idrar yolu enfeksiyonları, gastroenterit, menenjit, ensefalit, myokardit, endokardit, perikardit, artrit, osteomyelit, bakteriyemi, sepsis gibi.

2- Aşılar: Bebeklik döneminde gerçekleştirilen özellikle karma aşılar sonrasında.

3- Doku Hasarı: Travma, adale içi enjeksiyonlar, diş çıkarma, yanık gibi.

4- Su kaybı: İshal, kusma, yanık vb.

5- Habis olaylar: Lösemi, lenfoma, metastatik hastalıklar.

6- İlaçlar: Antibiyotikler, atropin, amfetamin, amfoterisin gibi.

7- Kan transfüzyonları.

8- Kafa travmaları.

9- Biyolojik ajanlar.

10- İmmünolojik hastalıklar: Romatoid artrit, sistemik lupus eritomatozus, kawazaki hastalığı.

11- İnflamatuar hastalıklar: İnflamatuar bağırsak hastalığı.

12- Endokrin hastalıklar.

13- Metabolik hastalıklar: Gut ve üremi gibi.

14- Zehirlenmeler.

15- Nedeni bilinmeyen veya araştırılmayan hastalıklar.

NTV
 
Tekerlekli Sandalye
Üst