Çocuklarda 'reflü' riski büyüyor!

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, bebek ve çocuklarda da görülen reflü hastalığını anlattı





Reflü mide kapakçığındaki problem nedeniyle mide içindeki besinin, yemek borusundan yukarı doğru çıkması olarak tanımlanıyor. Kusma, iştahsızlık, iyi beslenememe, uyku bozukluğu, ağız kokusu ve ses kısıklığı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık, tedavi edilmediğinde yemek borusunda ülser, kanama, akciğer enfeksiyonları ve nadir de olsa kansere neden olabiliyor.

Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, bebeklerde bu kas dokusunun tam olgunlaşmamış olması, sıvı gıda ile beslenilmesi ve yatar pozisyonda olmalarının reflüyü kolaylaştırdığını belirtiyor. İlk 6 ayda, bebeklerin yüzde 40 – 70’inde gastroözafageal reflü olduğunu ifade eden Bıyıklı, çocuklarda ise reflü hastalığının görülme sıklığının yüzde 10’larda olduğunu söylüyor.

Risk faktörünün cinsiyete göre değişmediğini vurgulayan Bıyıklı, belirtileri ise şöyle sıralıyor:
“Kusma, öğürme, iştahsızlık, iyi beslenememe, yeterli kilo alamama, huzursuzluk, uyku bozukluğu, ağız kokusu, uzayan öksürük – hırıltı atakları, kansızlık, ses kısıklığı gastroözafageal reflü düşündüren yakınmalar.”

Karıştırılabiliyor

Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, tanının endoskopik inceleme, 24 saatlik pH monitorizasyonu, Baryumlu özofagus – mide grafisi ve sintigrafi ile konulduğunu ifade ediyor. Bıyıklı, ayrıca hastalığın besin intoleransı, sindirim sisteminde tıkanıklık yapan durumlar, ülser, gastrit, malabsorbsiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar ile karıştırılabildiğinin de altını çiziyor.

Tedavi seçenekleri

Hastalığın tedavi edilmediğinde, yemek borusunda ülser, darlık, kanama, akciğer enfeksiyonları ve çok nadir olarak kansere neden olabildiğini vurgulayan Bıyıklı, tedavinin beslenmenin düzenlenmesi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak ele alındığını söylüyor:

“Sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarla beslenme, beslendikten sonra en az bir saat yatar pozisyonda bulunmama, yüksek yastık ile yatma, çikolata, asitli, yağlı, baharatlı gıdalardan kaçınma hastalıktan korunmada önem taşır. İlaç tedavisinde mide asiditesini azaltan ilaçlar, prokinetik ajanlar kullanılır. İlaç tedavisi ve koruyucu önlemlerle, yakınma ve bulgularda değişiklik olmayan hastalara ise cerrahi tedavi uygulanır.”

Çocuklardaki reflü tedavi edilmezse yetişkinlikte de devam edebilir

Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, bebeklerde görülen reflünün genellikle yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık dokusunun olgunlaşmasını takiben 1-2 yaştan sonra düzeldiğini hatırlatıyor. Çocukluk çağında başlayan reflünün ise genellikle 6-7 yaşlarından sonra görüldüğünü belirten Bıyıklı, diyete dikkat edilmez, uygun tedavisi yapılmazsa rahatsızlığın yetişkinlik dönemde de devam edebileceğinin altını çiziyor.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Çocuğunuz reflü hastalığına yakalanmış olabilir. İşte bunu anlamanın en basit yolu!

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenterolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu, bebeklerde diş gıcırdatmanın, reflü nedeniyle mide içeriğinin ağza gelmesinden kaynaklandığını söyledi.

Prof. Dr. Aydoğdu, yaptığı açıklamada, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak tanımlanan reflünün, fizyolojik olarak her bebekte görülebildiğini anlattı.

Bebekteki şikayetlerin yapısına göre reflünün hastalık olarak değerlendirildiğini ifade eden Prof. Dr. Aydoğdu, ''3 yaşın altındaki bebeklerde öksürük, iştahsızlık varsa, çocuk kilo almıyor, uykusunda huzursuzlanıp ağlayarak uyanıyorsa, sık kulak enfeksiyonu, zatürre ve bronşit geçiriyorsa reflüyü hastalık düzeyinde kabul edip tedaviye alıyoruz'' dedi.

Bebeklerin, yaş gruplarına göre şikayetlerini çeşitli göstermeye çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Aydoğdu, şöyle konuştu:

''Küçük bebekler huzursuzluklarını yüzlerini buruşturarak öksürüp gösterebilir ki bu reflünün tipik bir göstergesidir. Bebeklerin reflü belirtileri arasında en az bilineni diş gıcırdatmadır. Mide içeriğinin ağza gelmesi ile çocuk yalanma, yutkunma hareketi yapar, dişlerini gıcırdatır. 3 yaşın altındaki bebeklerde diş gıcırdatma, çocuğun dikkat çekmek istemesinden değil, reflü nedeniyle mide içeriğinin ağza gelmesinden kaynaklanıyor. Bu hareketler, bebeğin ağzına bir şeyler geldiğinin habercisidir. Bebekleri diş gıcırdatan ya da beslenme dışı yutkunma hareketi yapan ebeveynler reflü şüphesiyle hekime başvurmalı. Diş gıcırdatma dişlerin mine tabakasının aşınması ve arkasından diş çürüklerinin gelmesi anlamında olduğu için kesinlikle önemsenmeli.''

''BEBEKTE DİŞ GICIRDATMA PSİKOLOJİK OLAMAZ"
Prof. Dr. Aydoğdu, yetişkinlerde stres kaynaklı olduğu düşünülen diş gıcırdatma hareketinin, çocukluk döneminde benzer şekilde değerlendirilmediğini bildirdi.

Küçük çocuklarda diş gıcırdatma hareketinin, ''çocuğun oyun yaptığı'' şeklinde görülmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydoğdu, şunları söyledi:

''Diş gıcırdatma, büyük yaştaki çocuklarda stres kaynaklı olabilir. Günün stresi, aile içi sıkıntılar, okul stresi olarak düşünülür. Ancak 1-3 yaş arası küçük çocuklarda, bebeklerde bu tür stres kaynaklı problemler olmaz. Olsa da o kadar küçük çocuk, sıkıntısını diş gıcırdatarak belli etmeyi bilmez. Gıcırdatmadaki en önemli neden, reflü ile hava, yiyecek ya da su olabilir, mide içeriğinin yemek borusuna, oradan ağıza ya da solunum yoluna kaçması olayıdır. Çocuk, ağza gelmiş ve çocuk geri gönderiyor demektir. Unutmamalı ki her çocuğun sıkıntısını ifade etme şekli farklıdır, ancak diş gıcırdatması varsa mutlaka reflü lehine yorumlamak lazım.''

''REFLÜNÜN NEDENİ EBEVEYNİN İYİLİK YAPTIĞINI SANMASI"
Prof. Dr. Aydoğdu, bebeklerde reflünün önlenebilmesi için bebeğin günde ortalama 4 öğün beslenmesi, son öğünün ardından 1,5 saat beklendikten sonra uykuya geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Beslenmede yapılacak küçük değişikliklerin, bebekte reflünün önüne geçilmesini sağlayacağına dikkati çeken Prof. Dr. Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çocuk sık aralıklarla ve fazla miktarda beslenmemeli. Ara öğünde birkaç meyveyi karıştırmak, reflüye zemin hazırlar, tek meyve verilmesi yeterli olacaktır. Bebek, taze meyve suyu değil, meyvenin kendisini tüketmeli. Yağlı, şekerli ve asitli gıdalar, reflüyü tetikler. Bebekler için asitli gıdanın başında taze meyve suları geliyor. Çikolata, reflünün bir numaralı dostu ancak bebekler küçük yaşta alıştırılıyor. Yağlı yemekler tüketmeye alışmış aileler, farkında olmadan bebeğin yiyeceği yemeğe çok yağ koyabiliyor. Kahvaltıda, tereyağı, ceviz ve zeytin birlikte verilmemeli, yağ içeriği reflüye sebep olabilir. Anne babalar, 'Bebeğim her gıdadan alsın' diye düşünürken çocuklarının midesini yorduklarını unutmamalı.''


AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst