Çocukluğumdan Bir Anı

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Bir gün çocuklar sokakta oyun oynuyorlardı. Ben ise evimizin penceresinden hayran, hayran onları izliyordum. Bende çok oynamak istiyordum. Ama yürüyemiyordum. Çocuklarının kimileri top oynuyor kimileri ise ip atlıyorlardı. Öyle güzel oynuyorlardı ki sanki onlarla beraber bende oynuyormuşum gibi kahkahalarla gülüyordum. O gün zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım ve akşam oldu.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra sıkıldığımı fark eden abim beni tekerlekli sandalye’ye koyup ve elime de kırmızı saçlı mavi gözlü bebeğimi verdi. Ve bahçeye çıkarttı bir köşeye durdurdu abimin okula gitme zamanı gelmişti ve bana bay, bay ederek okulun yolunu tuttu. Bende ona gülümseyerek iyi dersler abiciğim dedim. Konuşmakta biraz zorlanıyordum ama o benim her söylediğimi anlıyordu. Bende buna çok mutlu oluyordum ve çok güzel bir hava vardı. Sanki bir bahar havası gibiydi pırıl, pırıl güneş doğmuştu.

Kuşlar cıvıl, cıvıl ötüyorlardı. Ve bizim evin hemen yanında kiralık bir ev vardı. Oraya bir aile gelmişti ve yerleşmeye çalışıyorlardı. İçeride benim yaşlarında kısa saçlı ela gözlü bir kız görünüyordu. Ara sıra pencereden bana bakıp gülümsüyordu bende ona gülümsüyordum. Bir süre sonra bebeğim elimden kayarak yere düştü. Pencerede gördüğüm kız bir anda kaybolmuştu sonra birden yanımda belirdi. Minicik elleriyle en değerli varlığım olan bebeğimi bana vererek: “Merhaba “Dedi. İçimden ona o kadar güzel ve çok şey demek geldi ki ama sadece bir gülümsemeyle yetindim. Küçük kız yeniden: “Merhaba benim isimi Mine köyden Kadirliye geldik “Dedi.
Ben biraz zorlansamda: “Merhaba bende ebru “dedim. Beni anlamamıştı ama anlamış gibi hım, hım yaptı.

Mine bana bakarak: “Annemden izin almadan çıktım ondan izin alıp da gelsem olur mu?“Dedi. Adeta ona evet dercesine gülümseyerek başımı salladım. Kız minik ama bir o kadarda tatlı adımlarıyla uzaklaştı. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Mine tekrar yanıma geldi. O gün Mine ile beraber çok güzel zaman geçirdik. Ve aradan birkaç hafta geçti. Artık Mine benim her söylediğimi anlıyordu. Mine yine bir gün bize geldi. Ve benim yanıma oturdu benim bebeğimle oyun oynuyorduk.
Mine: “Ya Ebru hadi bu bebeğe isim koyayım.“Dedi. Benim bu hiç akılma bile gelmişti: “Olur Minecim “Dedim. Düşünmeye başladı Mine akılına gelen isimleri bana sayıyordu. Ben: “Mine bebeğimin isimi güzel olsun “Dedim.

Mine hafitten bir gülümsemeyle: “yani Edalı mı? Olsun diyorsun.“Dedi.
Ben gülerek: “Evet canım yani kısacası Eda olsun diyorum.“Dedim. Mine bana çocukluğumu yaşattı.

YAZARI: ESRA KOLAY(Spastik Engelli)
 
Tekerlekli Sandalye
Üst