D vitamini eksikliği

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

Ülkemizde ve Dünya’da D vitamini eksikliği salgın gibi hızla yayılmakta.

Bu salgın sadece kemik hastalıklarına neden olmamakta, başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa da yol açabilmekte.

İnsan vücudunda bulunan D vitamininin yaklaşık % 90'ı güneşten gelen ışınlarından derinin en derin tabakalarında sentezlenir . D vitamin eksikliğinde sadece takviye vitamin alıp D vitamini düzeyini yükseltmek , buna karşılık güneş ışınlarına az maruz kalmak D vitamininden istediğimiz faydayı sağlamaz. Öğleleyin 30 dakika kadar güneşlenen bir kişinin vücudunda 10,000 ile 25,000 IU D vitamini sentezlendiği gösterilmiştir.

Besinlerle alınan bitkisel ve hayvansal D vitamini ince bağırsakta emilip kana geçer. Yağda eridiği için safra tuzlarına gereksinim gösterir. Bu nedenle safra akımının azaldığı karaciğer hastalıklarında D vitamininin emilimi azalır. Bu nedenle karaciğer-safra kesesi hastalarının D vitaminine ihtiyacı çok daha fazladır.

A vitamin, D vitamini aktivasyonu sağlar. Fakat A vitamininin fazlalığı ise D vitamininin aktivasyonunu azaltır.Bu sebeple bilinçsiz A vitamini kullanılmamalıdır. Bazı balık karaciğer yağlarında (cod liver oil) A vitamini ünite olarak D vitamininden 150-12,000 kat daha fazladır. Bu duruma dikkat edilmeden daha yüksek D vitamini almak amacı ile fazla balık karaciğer yağı alınması zararlı olacaktır. Balık yağı (fish oil) ise rahatlıkla tüketilebilir . Çünkü balık yağında, balık karaciğer yağından farklı olarak ne D vitamini ne de A vitamini bulunur.

D vitamininin kemik sağlığı dışında başka bir çok fonksiyonu vardır ;

Kanser oluşumunu önler
Bağışıklık sistemini güçlendirir. otoimmün hastalıkların gelişimini engeller.
D vitamini eksikliği insülin salgısını azaltarak tip 2 diyabet riskini artırır.
Inflamasyonu azaltır.
Vücudumuza giren D vitamininin ancak %10’u yiyecekler (yumurta, sakatat, balık, hayvansal yağlar ) ile alınır.Anne ve inek sütünde bulunan D vitamini iyi emilimlidir.

Güneşli ülkelerde yaşayan ve yeteri derecede güneşlenen kişilerde D vitamini düzeyleri40ng/mL’nin üzerinde olmalıdır.

Günlük D vitamin ihtiyacımız ne kadardır?

ABD’deki ‘Food and Nutrition Board’ 1997 yılında yaptığı bir yayında çocuklara 400İÜ/gün, erişkinlere 200İÜ/gün ve yaşlılara 400İÜ/gün D vitamini verilmesini önermektedir T.C Sağlık Bakanlığı ise 1 yaşına kadar günde 400 İÜ D vitamini verilmesini önermektedir. Diğer yaş gruplarında güneşten yeteri kadar D vitamini sentezlenebileceğini düşünerek takviyeye gerek görmemektedir.Resmi çevreler günde 400İÜ D vitamini önerse de Dünyanın en önemli D vitamini uzmanları günlük fizyolojik D vitamini ihtiyacının bu rakamların en az 10 katı, yani en az 4000-10000 İÜ olması gerektiğini söylemektedirler.

D vitamininin toksik düzeyi kaçtır?


D hipervitaminozu çalışmalarının zehirlenen olguların hepsinin günlük tükettiği D vitamini miktarı 40,000 ünitenin çok üzerindedir .D vitamini entoksikasyonlarının hemen hemen hepsindeki kan değerleri 275 nmol/L’nin çok üzerindedir, hatta çoğu kez 400 nmol/L’nin (160ng/mL) çok üzerindedir. Eğer yeteri kadar güneşlenemiyorsak D vitamini takviyesi almalıyız.

Bebeklerde D vitamini eksikliğine dikkat!

D vitamini yetersizliği her yaş grubunu etkilese de bundan en çok bebekler etkilenir.
Bu duruma üç temel faktör yol açmaktadır;

1) Hamilelik dönemde annenin D vitamini deposunun yetersiz olması.
2) Çocuğun yeteri kadar güneşlendirilmemesi .
3) Bebeğin yetersiz anne sütü alması .
Doğum yapan kadınların birçoğunda kışın daha bariz olmak üzere D vitamini yetersizliği saptanmaktadır.Bu durumu önlemek için ülkemizde ve Dünyada her doğan çocuğa 1 yaşına kadar günde 400 ünite D vitamini verilmektedir. Bu rakam bir kaşık balık karaciğer yağında bulunan yaklaşık miktardır.

Gebelikte D vitamini alımınıza özen gösterin .
En az 2000 kadar genin sağlıklı çalışması D vitaminine bağlıdır. Bebek açısından D vitamini sinir dokusunda büyüme faktörü düzeylerini de yükseltir. Anne karnında yetersiz D vitamini alan bebeklerde şizofreni, bipolar bozukluk, otizm, tip I diyabet, alerji, astım, diş çürükleri, osteoporoz, düşük doğum tartısı gibi hastalıklara yol açabilmektedir .

Peki hangi besinler D vitamininden zengin?

D vitamininin en iyi kaynağı balık yağıdır.Haftada en az 3 gün balık tüketmek faydalı olur. Diğer hayvansal kaynaklarda az bulunur. Buna ragmen hayvan ve bitki dokularında A vitamini ön maddesi bulunmaktadır. Bu ön madde güneş ışınları ile D vitaminine dönüşür.

Özetle;
D vitamini almanın ideal yolu güneşlenmektir. Ama maalesef çok büyük bir bölümüzün D vitamini düzeyleri son derece düşüktür. Bu nedenle takviye almak şarttır. İdeali takviyeye başlamadan önce 25 OH D vitamini düzeylerimizi ölçtürmektir. Normal düzeyler 40-110ng/mL arasındadır. 60-80 ng/mL arası iyi bir düzeydir.

Kanser, kalp hastalığı, mültipl skleroz, romatizmal hastalıklar ve otoimmün hastalıklar gibi kronik hastalıklarda günlük ihtiyaç çok daha fazla olabilir. Bu hastalarda ideali kan seviyelerine bakarak 25 OHD vitamini düzeylerini 80-100ng/mL arasında tutmaktır.

Ülkemizde ve tüm dünyada D Vitamini eksikliği sessiz bir salgın gibi etkisini sürdürüyor.


Son yıllarda başta kanser, diabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, sık enfeksiyon geçirme, romatizmal hastalıklar, multıpleskleroz, kronik yorgunluk, depresyon gibi bir çok hastalığın önlenmesinde D vitamin alınmasının önemi hakkında birçok araştırma ve çalışmalar yapılmaktadır.

Tanısı kolay, tedavisi çok ucuz ve uygulanabilir bir hastalık.

Yılda bir kez kanda D Vitamin düzeyine baktırıp eksiklik varsa D Vitamin tedavisi yaptırarak bu hastalıklardan korunmada etkili olacağını belirtirken ''D Vitamini eksikliği artık hipertansiyon, diyabet gibi çağın hastalıklarından biri oldu" dedi.

D vitamini kemik yapımını sağlar. Kemik yapımı tamamlansa bile güçlenmesini ve ileride ortaya çıkabilecek osteoporozu önler. Eksikliğinde çocukluk çağında raşitizm yetişkin dönemde osteoporoz riski artar. İnsülin direncine önemli katkısı vardır. D vitamini eksikliği olanlarda diyabet, kalp- damar hastalığı, hipoglisemi (şeker düşmesi) daha sık görülür. D vitamini bağışıklığı koruyup geliştirir. Eksikliğinde meme, rahim, barsak kanserleri gibi kanserlerin sıklığında artış olur.

Bu kadar önemli olan D Vitamininin temel kaynağı ise güneştir. Peki, güneş yönünden oldukça cömert olan ülkemizde neden D Vitamini eksikliği bu kadar yaygın görülmekte?

D vitamininin yapımı için ultraviyole ışınının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak gün boyu güneş yüzü görmeden kapalı mekânlarda çalışmanın, ya da vücudun güneş ışığı almasının engellenmesinin D vitamini eksikliğine yol açan nedenler olduğunu belirterek, bol ışık alan camlı mekânların da yeterli olmadığını, yeteri kadar güneşlenmelerin sayısı bir hayli az olduğunu, güneşlenenlerde de cilt kanseri korkusuyla yüksek faktörlü güneş koruyucuların kullanılmasının da D Vitamini eksikliğine neden olduğunu söyledi.

D vitamininin görevleri:


- Kandaki kalsiyum ve fosforun normal sınırlarda kalmasını sağlayarak kemik erimesini(osteoprozu)önler. Kemikleri ve dişleri güçlendirir. Çocuklarda D Vitamini ihtiyacı bu yüzden fazladır.

- Kaslara güç verir. Eksikliğinde kas güçsüzlüğü ve ağrı olur. Devamlı yorgunluk ve vücudunda yaygın ağrısı olan hastalar mutlaka kanda D Vitamini düzeyine baktırmalıdır

- Pankreas bezinden insülin salgılanmasında düzenleyicidir.(diyabet hastaları için çok önemli)

- D Vitamini bazı kanserlerin (meme, prostat, kolon rektum kanseri) otoimmun hastalıkların, kalp hastalıkları ve diyabetin gelişimini önler.

- Depresyondan korur

- Damarlarda kan basıncını düzenleyerek tansiyonu dengeler

Uzm. Dr.Filiz GÜNDÜZER MÜFTÜOĞULLARI; "D vitamini eksikliği özellikle doğum ve emzirme dönemlerinden dolayı kadınlarda daha Sık görülür ve kendini doğum sonrası yaygın ağrılarla belli eder.30yasina kadar olan insanların %30unda D Vitamin eksikliği vardır. Yine yaşlılıkta ve güneş görmeyen kişilerde eksiklik daha fazla saptanır. Şişmanlarda D Vitamini eksikliği saptanması sebebi ise D Vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağda birikir ve vücut kullanamadığı için eksiklik meydana gelir." dedi.

D Vitaminin bulunduğu gıdalar


- Yağlı balıklarda(somon, karides, uskumru),

- Yumurta sarısı

- Tereyağı

- Karaciğer

- Peynir

- Süt ve süt ürünleri

- Mantar

- Kakao

D Vitaminin vücutta aktif hale gelmesi için mutlaka güneş ışığından faydalanılmalıdır. Bu aktifleşme için günün en uygun saatleri 11.00-15.00 arası(ki bu saatler ayrıca cilt kanseri için riskli saatlerdir).Her gün 10-15 dakika güneş koruyucu krem olmaksızın diz ve dirseklerden aşağı güneşlendirmek yeterlidir.

Özellikle D Vitamini takviyesi alması gerekenler

- 50 yaş üzeri kişiler,

- Sürekli kemik ve kas ağrısı şikayeti olanlar,

- Güneş görmeyenler(ofis çalışanları gibi),

- Bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar,

- Karaciğer hastalığı olanlar,

- Mide ameliyatı olanlar,

- Osteoporozlu hastalar ( kemik erimesi olanlar)
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

D vitamini başta kemikler olmak üzere vücudumuzun pek çok yerinde önemli görevleri olan bir vitamindir.
D vitamini eksikliği veya yetersizliği erişkinlerde Osteomalazi ve çocuklarda Raşitizm denilen hastalığa neden olur.

D vitamini eksikliğini önlemek için yeterli güneş maruziyeti ve D vitamini içeren gıdaların tüketimi önemlidir. Tüm önlemlere karşın D vitamini eksikliği birçok ülkede, özellikle yaşlılarda önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

D Vitamini Nedir?

D vitamini vücutta önemli görevleri olan yağda çözünen bir vitamindir.
Diyetle alınan kalsiyum ve fosforun bağırsaklardan emilmesini sağlar.
Kemik erimesine yol açan bir hormon olan, paratiroid hormonun salgılanmasını önler.
Vücutta kalsiyum ve fosfor dengesini sağlar, kemik ve kasların sağlığı için gereklidir.
Bağışıklık sistemine olumlu etkiler yapar.
Hipertansiyon, kalp hastalıkları, bazı kanser ve otoimmün hastalıklara karşı koruyucudur.

D Vitaminin Doğal Kaynakları
D vitamini, güneş ışınları etkisiyle deride oluşur. Günlük D vitamini gereksinimi; kollar, bacaklar ve yüzün 20 dakika gün ışığına maruz kalmasıyla karşılanabilir. Gerekli güneş ışığı miktarı, kişini yaşı, deri rengi, maruziyet süresi ve varsa diğer tıbbi sorunlara göre değişir.
D vitaminin deride yapımı, yaşla giderek azalır. Deri rengi koyu olan kişilerde, yeterli D vitamininin deride oluşması için, özellikle kış aylarında uzun süreli gün ışığına gereksinim vardır. Güneş koruyucular (faktör 20 ve fazlası) kullananlarda deride D vitamini oluşamaz.

D vitaminin diğer önemli kaynağı gıdalardır. Bazı gıdalarda D vitamini doğal olarak bulunur (yağlı balıklar, balık yağı, yumurta…).
Tereyağ, süt, yulaf, tatlı patates, yumurta sarısı, sıvı yağlar, karaciğer, özellikle yağlı olan tuzlu su (deniz) balıklarından somon, sardunya ve ton balığında bulunur. Bitkilerden maydanoz, ısırgan otu, yoncada mevcuttur.
Bazı ülkelerde süt ve süt ürünleri, ekmek, tahıllar D vitamini ile zenginleştirilmektedir. Ülkemizde henüz böyle bir uygulama yoktur.

D Vitamini Eksikliğinin Nedenleri
D vitamini eksikliği 3 ana nedenden kaynaklanır:
Yetersiz güneş maruziyeti ile birlikte gıdalarla yetersiz D vitamini alımı
D vitamininin barsakdan yetersiz emilimi
Karaciğer veya böbrek hastalığı olanlarda, D vitamininin etkin formuna dönüşememesi
Bazı ilaçlar

Yetersiz D vitamini alımı
Bebekler, çocuklar, ve yaşlılarda sıklıkla görülür. Anne sütünde D vitamini çok azdır, hazır mamaların bazıları D vitamini ile zenginleştirilmiştir. Yaşlılar, hastalıkları nedeniyle gıda kısıtlamaları olduğundan (damar sertliği vs için) süt ve sütlü gıdalardan, yağlı balıklardan kaçınırlar. Ayrıca yaşlılarda gıda alımı normal olsa bile, barsaktan D vitamini emilimi azalmıştır.

Yetersiz Güneş Işığı Maruziyeti
Bebek ve çocukların uzun süreli güneşe maruziyeti, deri kanseri riskini artırdığından doktorlar tarafından önerilmez.
Şişmanlar, esmerler ve yetersiz güneş ışığı alan erişkinlerde, D vitamini eksikliği riski vardır. Yaşlandıkça vücutta D vitamini oluşumu ve depoları azalır. Bu durum kış aylarında ve kuzey bölgelerinde yaşayanlarda daha belirgindir. Yaz aylarında ise, güneş koruyucuların kullanımı deride D vitamini oluşumunu engeller.

D vitamini emilimini engelleyen hastalıklar
Bazı hastalıklar, barsaklarda D vitamini emilimini engeller. Çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve kistik fibrozis bu hastalıklar arasında sayılabilir.
Mide veya barsakların bir kısmının çıkarıldığı veya aşırı şişmanlık tedavisinde uygulanan gastrik- bypass ameliyatları sonrasında da D vitamini eksikliği görülebilir.

İlaçlar
Kortikosteroidler (kortizon) kalsiyum emilimini ve D vitamini metabolizmasını bozarak osteoporoza yol açabilir. Şişmanlık (Obezite) tedavisinde kullanılan orlistat ve kolesterol düşürücü ajan olarak kullanılan kolestiramin, D vitamininin barsaklardan emilimini engellerler. Epilepsi (Sar’a) tedavisinde kullanılan fenobarbital ve fenitoin içeren ilaçlar D vitamininin karaciğerde etkin forma dönüşmesine engel olarak etkinliğini azaltır.

Karaciğer ve böbrek hastalıkları

Karaciğer ve böbrekte, deriye gelen güneş ışını ile oluşan veya gıdalar yoluyla aldığımız D vitaminini etkin hale dönüştüren maddeler (enzimler) bulunmaktadır. Kronik karaciğer veya kronik böbrek hastalığı olan kişilerde, bu maddeler yeterli miktarda bulunmadığından, D vitamini etkin hale dönüşememekte ve eksiklik tablosu oluşmaktadır.

Bazı ailesel hastalıklarda da, D vitamini eksikliği görülebilir.

D Vitamini Eksikliğinin Sonuçları Nelerdir?
Kanda kalsiyum düzeyinin düşüklüğü (Hipokalsemi )
Kanda fosfor düzeyinin düşüklüğü (Hipofosfatemi)
Çocukluklarda kemiklerin yumuşaması ve eğrilmesi (Raşitizm)
Erişkinlerde kemiklerin yumuşaması ve kas güçsüzlüğü (Osteomalazi)
Kemik kütlesinin azalması ve kemik kırılganlığının artışı (Osteoporoz)

D VİTAMİNİ YETERSİZLİĞİ

D vitamininin kanda belirgin şekilde azalmış olması D vitamini yetersizliği olarak adlandırılır, belirgin belirti ve bulguları yoktur.

D vitamini eksikliği ve yetersizliğinin tanınması ve tedavi edilmesi, kemikler, kaslar ve yukarda belirtilmiş (Hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, kanser vs) diğer birçok hastalıkların önlenmesi yönünden çok önemlidir.

D Vitamini Eksikliğinin Tanısı

D vitamini eksikliği ve yetersizliği tanısı kanda bakılan D vitamini (25OHD) düzeyleri ile konabilir.
· 30 ng/ml üzeri normal
· 20-30 ng/ml arası D vitamini yetersizliği
· 20 ng/ml altı D vitamini eksikliği olarak tanımlanır

D Vitamini Düzeyi Kimlerde Bakılmalı?


D vitamini düzeyi tayini pahalıdır, rutin olarak ölçülmemelidir.
Yatağa ve eve bağımlı kişilerde
Bakımevleri ve huzur evlerinde kalanlarda
D vitamini eksikliği ve yetersizliğine yol açabilecek bir hastalığı olanlarda
Osteoporozu olanlarda
Düşük travmalı kırık öyküsü olanlarda (örneğin ayakta dururken düşenlerde)
Kan kalsiyumu düşük (Hipokalsemisi) olanlarda
Kan fosforu düşük (Hipofosfatemisi) olanlarda
D vitamini metabolizmasını etkileyecek ilaçları kullananlarda
Kanda D vitamini düzeyi bakılmalıdır

D Vitamini Eksikliğinin Tedavisi


D Vitamini preparatları ile yapılır
Ülkemizdeki preparatlar, ya sadece D vitamini, veya kalsiyum ya da multivitaminlerde içerirler. D vitamini damla, şurup, draje, kapsül, çiğneme tableti, efervesan tablet ve ampül şeklinde piyasada bulunmaktadır.

Alınması gereken doz

D vitamini eksikliğinin nedenine ve ciddiyetine göre değişebilir, bu nedenle doktorunuza danışmalısınız.
D vitamininin barsakdan emilmesiyle ilgili sorun yaşayanlara D vitamini enjeksiyonla verilir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar
D vitamini eksikliğinin tedavisinde günlük kalsiyum alımının da yeterli olması gerekir.
31-50 yaş arası erişkinlerde: 1000 mg kalsiyum
51 yaş üstü erişkinlerde 1200 mg kalsiyum alınmalıdır.
Kalsiyum gıdalarla alınabileceği gibi D vitaminiyle kombine formulasyonlarla da alınabilir.

Yan etkiler
D vitaminin gereğinden fazla alınması D vitamini zehirlenmesi denilen bir tablo yaratır. Bu durumda kan kalsiyumu yükselir (hiperkalsemi) ve buna bağlı sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu durumu önlemek için ilaç prospektusları dikkatli okunmalı, D vitamini içeren birkaç ilaç bir arada alınmamalıdır. (Örneğin multivitaminler ve D vitamini preparatları bir arada alınmamalıdır).

D Vitamini Eksikliğinin Önlenmesi


Normal D vitamini düzeylerine sahip olmak için günlük alınması gereken D vitamini miktarı deri rengi, güneş maruziyeti, diyet alışkanlıkları ve altta yatan diğer tibbi sorunların olup olmamasına göre değişir. Deride yeterli D vitamini oluşumu için, haftada en az 2 kez ( saat 10:00 ile 15:00 arası hariç, çünkü bu saatler arasındaki güneş ışınları deri kanseri olasılığını artırır) yüz, kollar, bacaklar ve sırtın güneş koruyucu sürülmeden 20-30 dakika gün ışığına maruz bırakılması D vitamini sentezi için yeterli olmaktadır. Sisli havaların sık olduğu bölgeler, fabrika dumanları veya araba egzosları ile aşırı kirlenen havanın solunduğu alanlar, kapalı giyim tarzı tercihleri yeterli D vitamini oluşumunu engeller.

Genel olarak, erişkinlerde normal D vitamini düzeylerini sağlamak için gereken D vitamini dozu 400- 800 IU’dir. Bu miktarda D vitamini içeren bir takviyenin alınması yeterli olacaktır. Bebekler ve çocuklar için verilen multivitaminlerin çoğuna da D vitamini eklenmektedir. Ülkemizde bebekler için sadece D vitamini içeren damlalar bulunmaktadır.

NOT: Yukardaki bilgilendirmeler ışığında, kendisi veya çevresinde D vitamini eksikliği olduğunu düşünenlerin Tanı ve Tedavi için İç Hastalıkları veya Endokrinoloji Uzmanına başvurmasını öneririz

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği
Osteoporoz ve Diğer Metabolik Kemik Hastalıkları
Çalışma Grubu
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,524
Tepkime Puanı
196
Puanları
63
Yaş
50
Bu hafta yaptırdığım kan testi sonucu bende de D Vitamini eksikliği çıktı. Bendeki etkisi "yoğun şekilde halsizlik" şeklinde seyrediyor. Üstüne birde grip eklenince iyice halsiz olduk . :)
Şimdilik vitamin kullanıyorum. Bakalım sonuç ne olacak. Bu arada yazıda belirtilmiş ama birde ben tekrar edeyim. D vitamini tek başına besinlerden almak pek mümkün değil. Mutlaka güneşe çıkmalısınız. Malum kış aylarındayız. Bende yaklaşık 6 aydır neredeyse hiç güneşe çıkmadım. Muhtemelen onun etkisi olmuştur. Neyseki önümüz yaz. Bol bol güneşlenecem. :)
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam Sayın Yöneticim,

İşte asıl yanılgı burada yani güneş her sabah yeniden doğuyor ve kışında güneşe çıkmak için havanın sıcak olması gerekmiyor tabii ki yazın daha güneşli ve sıcak olan mevsimde güneş ışınlarından faydalanmak gerek ama kış güneşide faydalı bunu demek istiyorum. Bu arada çok çok geçmiş olsun he bir de malum kış güneşlerimiz var hani uzaktanda olsa sesini duyduğumuzda içimizi ısıtan, ruhumuzu iyileştiren sıcak insanların güneşi :) işte onlarında kalbini bol bol aydınlatması dileğimle...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst