- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
Ülkemizde ve Dünya’da D vitamini eksikliği salgın gibi hızla yayılmakta.
Bu salgın sadece kemik hastalıklarına neden olmamakta, başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa da yol açabilmekte.
İnsan vücudunda bulunan D vitamininin yaklaşık % 90'ı güneşten gelen ışınlarından derinin en derin tabakalarında sentezlenir . D vitamin eksikliğinde sadece takviye vitamin alıp D vitamini düzeyini yükseltmek , buna karşılık güneş ışınlarına az maruz kalmak D vitamininden istediğimiz faydayı sağlamaz. Öğleleyin 30 dakika kadar güneşlenen bir kişinin vücudunda 10,000 ile 25,000 IU D vitamini sentezlendiği gösterilmiştir.
Besinlerle alınan bitkisel ve hayvansal D vitamini ince bağırsakta emilip kana geçer. Yağda eridiği için safra tuzlarına gereksinim gösterir. Bu nedenle safra akımının azaldığı karaciğer hastalıklarında D vitamininin emilimi azalır. Bu nedenle karaciğer-safra kesesi hastalarının D vitaminine ihtiyacı çok daha fazladır.
A vitamin, D vitamini aktivasyonu sağlar. Fakat A vitamininin fazlalığı ise D vitamininin aktivasyonunu azaltır.Bu sebeple bilinçsiz A vitamini kullanılmamalıdır. Bazı balık karaciğer yağlarında (cod liver oil) A vitamini ünite olarak D vitamininden 150-12,000 kat daha fazladır. Bu duruma dikkat edilmeden daha yüksek D vitamini almak amacı ile fazla balık karaciğer yağı alınması zararlı olacaktır. Balık yağı (fish oil) ise rahatlıkla tüketilebilir . Çünkü balık yağında, balık karaciğer yağından farklı olarak ne D vitamini ne de A vitamini bulunur.
D vitamininin kemik sağlığı dışında başka bir çok fonksiyonu vardır ;
Kanser oluşumunu önler
Bağışıklık sistemini güçlendirir. otoimmün hastalıkların gelişimini engeller.
D vitamini eksikliği insülin salgısını azaltarak tip 2 diyabet riskini artırır.
Inflamasyonu azaltır.
Vücudumuza giren D vitamininin ancak %10’u yiyecekler (yumurta, sakatat, balık, hayvansal yağlar ) ile alınır.Anne ve inek sütünde bulunan D vitamini iyi emilimlidir.
Güneşli ülkelerde yaşayan ve yeteri derecede güneşlenen kişilerde D vitamini düzeyleri40ng/mL’nin üzerinde olmalıdır.
Günlük D vitamin ihtiyacımız ne kadardır?
ABD’deki ‘Food and Nutrition Board’ 1997 yılında yaptığı bir yayında çocuklara 400İÜ/gün, erişkinlere 200İÜ/gün ve yaşlılara 400İÜ/gün D vitamini verilmesini önermektedir T.C Sağlık Bakanlığı ise 1 yaşına kadar günde 400 İÜ D vitamini verilmesini önermektedir. Diğer yaş gruplarında güneşten yeteri kadar D vitamini sentezlenebileceğini düşünerek takviyeye gerek görmemektedir.Resmi çevreler günde 400İÜ D vitamini önerse de Dünyanın en önemli D vitamini uzmanları günlük fizyolojik D vitamini ihtiyacının bu rakamların en az 10 katı, yani en az 4000-10000 İÜ olması gerektiğini söylemektedirler.
D vitamininin toksik düzeyi kaçtır?
D hipervitaminozu çalışmalarının zehirlenen olguların hepsinin günlük tükettiği D vitamini miktarı 40,000 ünitenin çok üzerindedir .D vitamini entoksikasyonlarının hemen hemen hepsindeki kan değerleri 275 nmol/L’nin çok üzerindedir, hatta çoğu kez 400 nmol/L’nin (160ng/mL) çok üzerindedir. Eğer yeteri kadar güneşlenemiyorsak D vitamini takviyesi almalıyız.
Bebeklerde D vitamini eksikliğine dikkat!
D vitamini yetersizliği her yaş grubunu etkilese de bundan en çok bebekler etkilenir.
Bu duruma üç temel faktör yol açmaktadır;
1) Hamilelik dönemde annenin D vitamini deposunun yetersiz olması.
2) Çocuğun yeteri kadar güneşlendirilmemesi .
3) Bebeğin yetersiz anne sütü alması .
Doğum yapan kadınların birçoğunda kışın daha bariz olmak üzere D vitamini yetersizliği saptanmaktadır.Bu durumu önlemek için ülkemizde ve Dünyada her doğan çocuğa 1 yaşına kadar günde 400 ünite D vitamini verilmektedir. Bu rakam bir kaşık balık karaciğer yağında bulunan yaklaşık miktardır.
Gebelikte D vitamini alımınıza özen gösterin .
En az 2000 kadar genin sağlıklı çalışması D vitaminine bağlıdır. Bebek açısından D vitamini sinir dokusunda büyüme faktörü düzeylerini de yükseltir. Anne karnında yetersiz D vitamini alan bebeklerde şizofreni, bipolar bozukluk, otizm, tip I diyabet, alerji, astım, diş çürükleri, osteoporoz, düşük doğum tartısı gibi hastalıklara yol açabilmektedir .
Peki hangi besinler D vitamininden zengin?
D vitamininin en iyi kaynağı balık yağıdır.Haftada en az 3 gün balık tüketmek faydalı olur. Diğer hayvansal kaynaklarda az bulunur. Buna ragmen hayvan ve bitki dokularında A vitamini ön maddesi bulunmaktadır. Bu ön madde güneş ışınları ile D vitaminine dönüşür.
Özetle;
D vitamini almanın ideal yolu güneşlenmektir. Ama maalesef çok büyük bir bölümüzün D vitamini düzeyleri son derece düşüktür. Bu nedenle takviye almak şarttır. İdeali takviyeye başlamadan önce 25 OH D vitamini düzeylerimizi ölçtürmektir. Normal düzeyler 40-110ng/mL arasındadır. 60-80 ng/mL arası iyi bir düzeydir.
Kanser, kalp hastalığı, mültipl skleroz, romatizmal hastalıklar ve otoimmün hastalıklar gibi kronik hastalıklarda günlük ihtiyaç çok daha fazla olabilir. Bu hastalarda ideali kan seviyelerine bakarak 25 OHD vitamini düzeylerini 80-100ng/mL arasında tutmaktır.
Ülkemizde ve tüm dünyada D Vitamini eksikliği sessiz bir salgın gibi etkisini sürdürüyor.
Son yıllarda başta kanser, diabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, sık enfeksiyon geçirme, romatizmal hastalıklar, multıpleskleroz, kronik yorgunluk, depresyon gibi bir çok hastalığın önlenmesinde D vitamin alınmasının önemi hakkında birçok araştırma ve çalışmalar yapılmaktadır.
Tanısı kolay, tedavisi çok ucuz ve uygulanabilir bir hastalık.
Yılda bir kez kanda D Vitamin düzeyine baktırıp eksiklik varsa D Vitamin tedavisi yaptırarak bu hastalıklardan korunmada etkili olacağını belirtirken ''D Vitamini eksikliği artık hipertansiyon, diyabet gibi çağın hastalıklarından biri oldu" dedi.
D vitamini kemik yapımını sağlar. Kemik yapımı tamamlansa bile güçlenmesini ve ileride ortaya çıkabilecek osteoporozu önler. Eksikliğinde çocukluk çağında raşitizm yetişkin dönemde osteoporoz riski artar. İnsülin direncine önemli katkısı vardır. D vitamini eksikliği olanlarda diyabet, kalp- damar hastalığı, hipoglisemi (şeker düşmesi) daha sık görülür. D vitamini bağışıklığı koruyup geliştirir. Eksikliğinde meme, rahim, barsak kanserleri gibi kanserlerin sıklığında artış olur.
Bu kadar önemli olan D Vitamininin temel kaynağı ise güneştir. Peki, güneş yönünden oldukça cömert olan ülkemizde neden D Vitamini eksikliği bu kadar yaygın görülmekte?
D vitamininin yapımı için ultraviyole ışınının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak gün boyu güneş yüzü görmeden kapalı mekânlarda çalışmanın, ya da vücudun güneş ışığı almasının engellenmesinin D vitamini eksikliğine yol açan nedenler olduğunu belirterek, bol ışık alan camlı mekânların da yeterli olmadığını, yeteri kadar güneşlenmelerin sayısı bir hayli az olduğunu, güneşlenenlerde de cilt kanseri korkusuyla yüksek faktörlü güneş koruyucuların kullanılmasının da D Vitamini eksikliğine neden olduğunu söyledi.
D vitamininin görevleri:
- Kandaki kalsiyum ve fosforun normal sınırlarda kalmasını sağlayarak kemik erimesini(osteoprozu)önler. Kemikleri ve dişleri güçlendirir. Çocuklarda D Vitamini ihtiyacı bu yüzden fazladır.
- Kaslara güç verir. Eksikliğinde kas güçsüzlüğü ve ağrı olur. Devamlı yorgunluk ve vücudunda yaygın ağrısı olan hastalar mutlaka kanda D Vitamini düzeyine baktırmalıdır
- Pankreas bezinden insülin salgılanmasında düzenleyicidir.(diyabet hastaları için çok önemli)
- D Vitamini bazı kanserlerin (meme, prostat, kolon rektum kanseri) otoimmun hastalıkların, kalp hastalıkları ve diyabetin gelişimini önler.
- Depresyondan korur
- Damarlarda kan basıncını düzenleyerek tansiyonu dengeler
Uzm. Dr.Filiz GÜNDÜZER MÜFTÜOĞULLARI; "D vitamini eksikliği özellikle doğum ve emzirme dönemlerinden dolayı kadınlarda daha Sık görülür ve kendini doğum sonrası yaygın ağrılarla belli eder.30yasina kadar olan insanların %30unda D Vitamin eksikliği vardır. Yine yaşlılıkta ve güneş görmeyen kişilerde eksiklik daha fazla saptanır. Şişmanlarda D Vitamini eksikliği saptanması sebebi ise D Vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağda birikir ve vücut kullanamadığı için eksiklik meydana gelir." dedi.
D Vitaminin bulunduğu gıdalar
- Yağlı balıklarda(somon, karides, uskumru),
- Yumurta sarısı
- Tereyağı
- Karaciğer
- Peynir
- Süt ve süt ürünleri
- Mantar
- Kakao
D Vitaminin vücutta aktif hale gelmesi için mutlaka güneş ışığından faydalanılmalıdır. Bu aktifleşme için günün en uygun saatleri 11.00-15.00 arası(ki bu saatler ayrıca cilt kanseri için riskli saatlerdir).Her gün 10-15 dakika güneş koruyucu krem olmaksızın diz ve dirseklerden aşağı güneşlendirmek yeterlidir.
Özellikle D Vitamini takviyesi alması gerekenler
- 50 yaş üzeri kişiler,
- Sürekli kemik ve kas ağrısı şikayeti olanlar,
- Güneş görmeyenler(ofis çalışanları gibi),
- Bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar,
- Karaciğer hastalığı olanlar,
- Mide ameliyatı olanlar,
- Osteoporozlu hastalar ( kemik erimesi olanlar)
Ülkemizde ve Dünya’da D vitamini eksikliği salgın gibi hızla yayılmakta.
Bu salgın sadece kemik hastalıklarına neden olmamakta, başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa da yol açabilmekte.
İnsan vücudunda bulunan D vitamininin yaklaşık % 90'ı güneşten gelen ışınlarından derinin en derin tabakalarında sentezlenir . D vitamin eksikliğinde sadece takviye vitamin alıp D vitamini düzeyini yükseltmek , buna karşılık güneş ışınlarına az maruz kalmak D vitamininden istediğimiz faydayı sağlamaz. Öğleleyin 30 dakika kadar güneşlenen bir kişinin vücudunda 10,000 ile 25,000 IU D vitamini sentezlendiği gösterilmiştir.
Besinlerle alınan bitkisel ve hayvansal D vitamini ince bağırsakta emilip kana geçer. Yağda eridiği için safra tuzlarına gereksinim gösterir. Bu nedenle safra akımının azaldığı karaciğer hastalıklarında D vitamininin emilimi azalır. Bu nedenle karaciğer-safra kesesi hastalarının D vitaminine ihtiyacı çok daha fazladır.
A vitamin, D vitamini aktivasyonu sağlar. Fakat A vitamininin fazlalığı ise D vitamininin aktivasyonunu azaltır.Bu sebeple bilinçsiz A vitamini kullanılmamalıdır. Bazı balık karaciğer yağlarında (cod liver oil) A vitamini ünite olarak D vitamininden 150-12,000 kat daha fazladır. Bu duruma dikkat edilmeden daha yüksek D vitamini almak amacı ile fazla balık karaciğer yağı alınması zararlı olacaktır. Balık yağı (fish oil) ise rahatlıkla tüketilebilir . Çünkü balık yağında, balık karaciğer yağından farklı olarak ne D vitamini ne de A vitamini bulunur.
D vitamininin kemik sağlığı dışında başka bir çok fonksiyonu vardır ;
Kanser oluşumunu önler
Bağışıklık sistemini güçlendirir. otoimmün hastalıkların gelişimini engeller.
D vitamini eksikliği insülin salgısını azaltarak tip 2 diyabet riskini artırır.
Inflamasyonu azaltır.
Vücudumuza giren D vitamininin ancak %10’u yiyecekler (yumurta, sakatat, balık, hayvansal yağlar ) ile alınır.Anne ve inek sütünde bulunan D vitamini iyi emilimlidir.
Güneşli ülkelerde yaşayan ve yeteri derecede güneşlenen kişilerde D vitamini düzeyleri40ng/mL’nin üzerinde olmalıdır.
Günlük D vitamin ihtiyacımız ne kadardır?
ABD’deki ‘Food and Nutrition Board’ 1997 yılında yaptığı bir yayında çocuklara 400İÜ/gün, erişkinlere 200İÜ/gün ve yaşlılara 400İÜ/gün D vitamini verilmesini önermektedir T.C Sağlık Bakanlığı ise 1 yaşına kadar günde 400 İÜ D vitamini verilmesini önermektedir. Diğer yaş gruplarında güneşten yeteri kadar D vitamini sentezlenebileceğini düşünerek takviyeye gerek görmemektedir.Resmi çevreler günde 400İÜ D vitamini önerse de Dünyanın en önemli D vitamini uzmanları günlük fizyolojik D vitamini ihtiyacının bu rakamların en az 10 katı, yani en az 4000-10000 İÜ olması gerektiğini söylemektedirler.
D vitamininin toksik düzeyi kaçtır?
D hipervitaminozu çalışmalarının zehirlenen olguların hepsinin günlük tükettiği D vitamini miktarı 40,000 ünitenin çok üzerindedir .D vitamini entoksikasyonlarının hemen hemen hepsindeki kan değerleri 275 nmol/L’nin çok üzerindedir, hatta çoğu kez 400 nmol/L’nin (160ng/mL) çok üzerindedir. Eğer yeteri kadar güneşlenemiyorsak D vitamini takviyesi almalıyız.
Bebeklerde D vitamini eksikliğine dikkat!
D vitamini yetersizliği her yaş grubunu etkilese de bundan en çok bebekler etkilenir.
Bu duruma üç temel faktör yol açmaktadır;
1) Hamilelik dönemde annenin D vitamini deposunun yetersiz olması.
2) Çocuğun yeteri kadar güneşlendirilmemesi .
3) Bebeğin yetersiz anne sütü alması .
Doğum yapan kadınların birçoğunda kışın daha bariz olmak üzere D vitamini yetersizliği saptanmaktadır.Bu durumu önlemek için ülkemizde ve Dünyada her doğan çocuğa 1 yaşına kadar günde 400 ünite D vitamini verilmektedir. Bu rakam bir kaşık balık karaciğer yağında bulunan yaklaşık miktardır.
Gebelikte D vitamini alımınıza özen gösterin .
En az 2000 kadar genin sağlıklı çalışması D vitaminine bağlıdır. Bebek açısından D vitamini sinir dokusunda büyüme faktörü düzeylerini de yükseltir. Anne karnında yetersiz D vitamini alan bebeklerde şizofreni, bipolar bozukluk, otizm, tip I diyabet, alerji, astım, diş çürükleri, osteoporoz, düşük doğum tartısı gibi hastalıklara yol açabilmektedir .
Peki hangi besinler D vitamininden zengin?
D vitamininin en iyi kaynağı balık yağıdır.Haftada en az 3 gün balık tüketmek faydalı olur. Diğer hayvansal kaynaklarda az bulunur. Buna ragmen hayvan ve bitki dokularında A vitamini ön maddesi bulunmaktadır. Bu ön madde güneş ışınları ile D vitaminine dönüşür.
Özetle;
D vitamini almanın ideal yolu güneşlenmektir. Ama maalesef çok büyük bir bölümüzün D vitamini düzeyleri son derece düşüktür. Bu nedenle takviye almak şarttır. İdeali takviyeye başlamadan önce 25 OH D vitamini düzeylerimizi ölçtürmektir. Normal düzeyler 40-110ng/mL arasındadır. 60-80 ng/mL arası iyi bir düzeydir.
Kanser, kalp hastalığı, mültipl skleroz, romatizmal hastalıklar ve otoimmün hastalıklar gibi kronik hastalıklarda günlük ihtiyaç çok daha fazla olabilir. Bu hastalarda ideali kan seviyelerine bakarak 25 OHD vitamini düzeylerini 80-100ng/mL arasında tutmaktır.
Ülkemizde ve tüm dünyada D Vitamini eksikliği sessiz bir salgın gibi etkisini sürdürüyor.
Son yıllarda başta kanser, diabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, sık enfeksiyon geçirme, romatizmal hastalıklar, multıpleskleroz, kronik yorgunluk, depresyon gibi bir çok hastalığın önlenmesinde D vitamin alınmasının önemi hakkında birçok araştırma ve çalışmalar yapılmaktadır.
Tanısı kolay, tedavisi çok ucuz ve uygulanabilir bir hastalık.
Yılda bir kez kanda D Vitamin düzeyine baktırıp eksiklik varsa D Vitamin tedavisi yaptırarak bu hastalıklardan korunmada etkili olacağını belirtirken ''D Vitamini eksikliği artık hipertansiyon, diyabet gibi çağın hastalıklarından biri oldu" dedi.
D vitamini kemik yapımını sağlar. Kemik yapımı tamamlansa bile güçlenmesini ve ileride ortaya çıkabilecek osteoporozu önler. Eksikliğinde çocukluk çağında raşitizm yetişkin dönemde osteoporoz riski artar. İnsülin direncine önemli katkısı vardır. D vitamini eksikliği olanlarda diyabet, kalp- damar hastalığı, hipoglisemi (şeker düşmesi) daha sık görülür. D vitamini bağışıklığı koruyup geliştirir. Eksikliğinde meme, rahim, barsak kanserleri gibi kanserlerin sıklığında artış olur.
Bu kadar önemli olan D Vitamininin temel kaynağı ise güneştir. Peki, güneş yönünden oldukça cömert olan ülkemizde neden D Vitamini eksikliği bu kadar yaygın görülmekte?
D vitamininin yapımı için ultraviyole ışınının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak gün boyu güneş yüzü görmeden kapalı mekânlarda çalışmanın, ya da vücudun güneş ışığı almasının engellenmesinin D vitamini eksikliğine yol açan nedenler olduğunu belirterek, bol ışık alan camlı mekânların da yeterli olmadığını, yeteri kadar güneşlenmelerin sayısı bir hayli az olduğunu, güneşlenenlerde de cilt kanseri korkusuyla yüksek faktörlü güneş koruyucuların kullanılmasının da D Vitamini eksikliğine neden olduğunu söyledi.
D vitamininin görevleri:
- Kandaki kalsiyum ve fosforun normal sınırlarda kalmasını sağlayarak kemik erimesini(osteoprozu)önler. Kemikleri ve dişleri güçlendirir. Çocuklarda D Vitamini ihtiyacı bu yüzden fazladır.
- Kaslara güç verir. Eksikliğinde kas güçsüzlüğü ve ağrı olur. Devamlı yorgunluk ve vücudunda yaygın ağrısı olan hastalar mutlaka kanda D Vitamini düzeyine baktırmalıdır
- Pankreas bezinden insülin salgılanmasında düzenleyicidir.(diyabet hastaları için çok önemli)
- D Vitamini bazı kanserlerin (meme, prostat, kolon rektum kanseri) otoimmun hastalıkların, kalp hastalıkları ve diyabetin gelişimini önler.
- Depresyondan korur
- Damarlarda kan basıncını düzenleyerek tansiyonu dengeler
Uzm. Dr.Filiz GÜNDÜZER MÜFTÜOĞULLARI; "D vitamini eksikliği özellikle doğum ve emzirme dönemlerinden dolayı kadınlarda daha Sık görülür ve kendini doğum sonrası yaygın ağrılarla belli eder.30yasina kadar olan insanların %30unda D Vitamin eksikliği vardır. Yine yaşlılıkta ve güneş görmeyen kişilerde eksiklik daha fazla saptanır. Şişmanlarda D Vitamini eksikliği saptanması sebebi ise D Vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağda birikir ve vücut kullanamadığı için eksiklik meydana gelir." dedi.
D Vitaminin bulunduğu gıdalar
- Yağlı balıklarda(somon, karides, uskumru),
- Yumurta sarısı
- Tereyağı
- Karaciğer
- Peynir
- Süt ve süt ürünleri
- Mantar
- Kakao
D Vitaminin vücutta aktif hale gelmesi için mutlaka güneş ışığından faydalanılmalıdır. Bu aktifleşme için günün en uygun saatleri 11.00-15.00 arası(ki bu saatler ayrıca cilt kanseri için riskli saatlerdir).Her gün 10-15 dakika güneş koruyucu krem olmaksızın diz ve dirseklerden aşağı güneşlendirmek yeterlidir.
Özellikle D Vitamini takviyesi alması gerekenler
- 50 yaş üzeri kişiler,
- Sürekli kemik ve kas ağrısı şikayeti olanlar,
- Güneş görmeyenler(ofis çalışanları gibi),
- Bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar,
- Karaciğer hastalığı olanlar,
- Mide ameliyatı olanlar,
- Osteoporozlu hastalar ( kemik erimesi olanlar)