Damar sertliğinin ele başı sigarayı bırakma yöntemleri

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,038
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Damar sertliği, çağımızın ve ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biridir. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte insan ömrünün uzaması ve yaşam kalitesinin arttırılması önde gelen hedef olmuştur. Gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin birincil sebebinin uç organ damar yetmezliği olması damar sertliğine ve tedavisine olan ilgiyi arttırmıştır. Sigara içimi, şeker hastalığının olması, kan kolesterol düzeyinin yüksek seyretmesi, aile hikayesinin olması, stresli iş yaşantısı, rahat yaşam sonucu hareketsizlik ve erkek olmak gibi faktörler damar sertliğinin oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Bu hastalık kalp, beyin, bacak ve kol damarları gibi pekçok yeri etkilemektedir. En önemli faktör olan sigara bırakılabilir mi?

DAVRANIŞ YÖNTEMLERİ: Sigaranın bırakılmasına yardımcı olmak, nikotin bağımlılığını yenmek amacıyla davranış teknikleri geliştirilmiştir.
Hasta Eğitimi: Sigaranın sosyal ve psikolojik bir alışkanlık olduğu, bu nedenle iradenin ve motivasyonun güçlendirilmesi ile sigaranın bırakılacağı düşünülerek eğitim programları hazırlanmıştır.

Ters Güdülenme: Bu davranış tekniği ile sigaranın bırakılması için , sigara içimine karşı olumsuz bir yanıt oluşumunun öğrenilmesi sağlanmaya çalışılır. Bu amaçla geçmiş yıllarda kullanılan teknikler arasında elektrik şok, mide bulandırıcı ilaçlar, sigara dumanına aşırı maruz kalım, sıcakta nefes alma çok hızlı sigara içme yöntemleri sayılabilir. (Örneğin hızlı sigara içme tekniğinde kişinin her 6 saniyede sigaradan bir nefes içine çekmesi ve bu durum bulantı oluşana kadar devam etmesi gerekmektedir. Ancak bu yöntemin bazı kardiyovasküler yan etkileri ortaya çıkmaktadır.)
Kendi Kendini Yönetme ve İzleme Teknikleri:
Kendi kendine bırakma tekniği genellikle bir yönetici veya terapistin yönetiminde kişinin kendi kendine sigarayı bırakmasıdır ve bazı ters güdülenme yöntemlerini de içerir. Kendini izleme tekniği ile sigaranın bırakılmasında ise kişi sigara içme davranışına yönelik bir günlük tutar. Örneğin bir gün içinde kaç sigara içtiğini, her bir içtiği sigara için içtiği saat, yer, aktivite, duygu durumu ve sigara içme isteğini bir hafta veya birkaç hafta boyunca kayıt eder. Kişinin kendi sigara içme davranışını yakından izlemeye başladığında bu davranışını değiştirme olasılığının arttığı gösterilmiştir.
Klinikler ve Gruplar: Sigaranın bırakılmasını sağlamak amacıyla bir çok ülkede gönüllü sağlık örgütleri, temsilcilikleri ve ticari kuruluşlar tarafından grup tedavilerine yönelik programlar hazırlanmıştır. Bu programların içerikleri benzer olup, genellikle konferanslar, grup etkinlikleri, kişinin günlük alışkanlıklarını tanımasına yönelik egzersizler, sigaranın azaltılarak bırakma gününe karar verilmesine yönelik programlar , aşırı sigara içme isteği ile baş etme yöntemleri , sigaraya tekrar başlamasını engellemeye yönelik öneriler ve stres tedavisinin pratiklerinin yapılması gibi konuları içerir. Ayrıca bu programlarda davranış değiştirmeye yönelik prensipler ve eğitim üzerine kurulu klinik programlar geliştirilerek kahve ve alkol kısıtlaması , egzersiz ve dengeli beslenme, sıcak ve soğuk duşlar, derin nefes alma, önerilmektedir.

Ani Bırakma veya Azaltma:
Kullanılmakta olan sigara markası değiştirilerek nikotin içeriği daha düşük olduğu bilinen bir sigara markasına geçilmesi veya içilmekte olan sigara markasını değiştirmeden günlük içilen sigara sayısının yavaş yavaş azaltılması, günlük nikotin alımını düşürmeye yönelik azaltma yöntemleridir. Ancak yavaş yavaş azaltma yöntemleri kandaki nikotin seviyesini eşik değerin altına düşürerek nikotin yoksunluk semptomlarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda oldukça sıkıntı ve stres hisseden kişinin tekrar eski alışkanlığına dönmesi olasıdır .

Sigaranın birdenbire bırakılması ise kişinin nikotin yoksunluk semptomlarını yoğun olarak hissettiği oldukça zor bir dönem olmakla birlikte bir iki haftalık bir süre sonunda bu semptomların şiddeti azalmakta ve sonraki günlerde birden bire bırakanlar yavaş yavaş azaltanlara göre daha nadir aşırı sigara içme isteği ile zorlanmaktadırlar.
Hipnoz: Özellikle diğer sigarayı bırakma yöntemlerinin başarılı olamadığı ancak yoğun kişisel ilgi ve dikkate ihtiyacı olan olgularda tercih edilebilen bir yöntemdir. Hipnoz, davranış değişimini tam olarak sağlayamasa bile bireyin istediği ve amaçladığı birşeyi başarmasına yardımcı olur. Sigara içenlere davranışlarını değiştirmeleri için direkt önerilerde bulunulur ve öğüt verilir. Hipnozu kullanarak bağımlılık davranışını değiştirici bir görüş açısı verilebilir. Psikoterapiye hipnoterapi eklenebilir. Hipnoaversiyon kullanılarak, hipnozla alışkanlık haline gelen sigara içme davranışından tiksinmesine yardımcı olunabilir.

Akupunktur: Popüler bir sigara bıraktırma yöntemi olmasına rağmen etkisinin süresi tartışmalıdır. Sigarayı bıraktırmak için kullanılan iki tür akapunktur yöntemi vardır, nazopunktur ve aurikolopunktur.Nazopunktur,burun yüzeyinde seçilmiş noktalara uygulandığında solunum yollarında dekonjesyon olduğu ve kişide tütüne karşı tiksinme hissi uyandığı bildirilmektedir.

Hekim Telkin ve Öneriler: Hekimlerin telkin öneri ve desteklerinin birçok sigara içen hastayı sigarayı bırakma konusunda motive ettiği , hastalara cesaret vererek bırakmayı denemesini sağladığı bilinmektedir. Hekimlerin yönlendirdiği ve olguların en az 6 ay izlendiği 28 sigara bıraktırma programının analizinde hekimlerin sadece hastaya sigarayı bırakmasını öğütlediği 15 programın ortalama başarısı %5 (%3-%13), hekimlerin hastaya sigaranın bırakılması için yoğun destek verdiği 13 programın ortalama başarısı %29 (%13-%40) olarak saptanmıştır.

Hamilelerin ,pulmoner ve kardiovasküler hastalığı olan kişilerin hekimlerin yönlendirilmesi ile sigarayı bırakma oranları diğer olgulara göre daha yüksektir. Hamilelerde bu oran %1-35 arasında değişmektedir. Hekimlerin desteği ile sigaranın bırakılma oranının akciğer hastalarında %10-76 (ortalama bir yıl bırakmış kalma oranı %31,5), kalp hastalarında %11-73 (ortalama bir yıl bırakmış kalma oranı %43) olarak bulunmuştur. Ani ölüm korkusu en önemli motivatörlerdendir. Yakın zamanda miyokard infarktüsü geçirmiş olguların hekimin desteği ile sigarayı bırakma oranı %60' a kadar yükselmektedir. Sigaranın bırakılması sırasında kişilerin yaşadığı farklı dönemler vardır. Bunlar düşünme; kişinin sigarayı bırakmayı ciddi olarak henüz karar vermediği dönem, karar; kişinin ciddi olarak sigarayı bırakmaya kararını verdiği dönem eylem; kişinin sigarayı bırakmayı denediği ve bırakmaya çalıştığı dönem, sürdürme; kişinin sigara içmeyi bıraktıktan sonra tekrar içmekten kaçınması ve bırakmış kalmasıdır. (İlaç ile bırakma yöntemleri daha sonra anlatılacaktır.)

Sorgulama: Hekim, her klinik görüşmede hastaya sigara içip içmediğini , ne kadar içtiğini, bırakmayı düşünüp düşünmediğini, daha önceki bırakma deneyimlerini sorar ve nikotin bağımlılığının derecesini belirler.

Öneri:Hekim çok net ve anlaşılır bir mesajla hastaya sigarayı bırakmasını önerir. Bu önerinin hastanın motivasyonunu güçlendirmesi için sigaranın zararları, kişisel risk faktörleri, sigarayı bırakmasının kendisine ve ailesine getireceği yararlar açıklanabilir. Kişilerin sigarayı bırakmasına destek olan motivasyon faktörleri farklıdır ve biri için geçerli olan neden diğerini hiç etkilemeyebilir. Elbette ki bir hastada sigaranın zararlarının genel olarak anlatılması veya bu zararların kendinin ve ailesinin sağlık durumu ile ilişki kurularak anlatılması farklı etkiler bırakır.

Tedavi: Bu aşamada klinisyen sigarayı bırakmak isteyen hastasına bırakma yöntemlerinden birini önerir. Birçok hasta kendi başına bırakabildiği gibi , diğer yöntemlerden de (farmakolojik tedavi, grup psikoterapiler, vs) yararlanılabilir.
İzleme: Bu dönemde hekim sigarayı bırakan hastasını belirli aralıklarla görmek üzere kontrole çağırır. İlk hafta içinde öngörüşme sigarayı bırakmayı izleyen 1. hafta, 1.6.12. aylarda tekrar görüşmeler önerilmektedir. İlk yıl içinde hastanın izlenmesi mektup göndererek veya telefon görüşmeleri ile de sıklaştırılabilir.

Özellikle bölgemiz insanının bu konuda maalesef yeterince duyarlı olmaması ve ciddi şikayet oluşuncaya kadar beklemesi bu hastalıktan ani ölümleri arttırmaktadır. Bölgemizde sigara tüketiminin ciddi boyutlarda olması, mutfak kültürümüzün sadece hayvansal gıdalara ( kırmızı et, tereyağ, vs ) yönelik olması hastalığın görülme şansını arttırmaktadır.
Damar sertliği ile savaşın birinci basamağı kuşkusuz hastalığın oluşmasını engellemeye yönelik koruyucu hekimliğin yaygınlaştırılmasıdır. Şeker hastalığı, yüksek kan yağ düzeyleri, yüksek tansiyon ve sigara kullanımına yönelik önlemler alınarak uygun tedavi yada rejimlerin düzenlenmesi oldukça yüz güldürücü sonuçlar verecektir. ‘Çok şükür bu yaşıma kadar doktor yüzü görmedim’ cümlesi maalesef kendimizi kandırmakla birlikte kendimizi ne kadar sevdiğimizin de acı göstergesidir. 35 yaşından sonra hele sigara kullanımı, ailede kalp hastalığının bulunması, kan yağ düzeylerinin yüksek olması, şeker hastalığının bulunması gibi risk faktörü bulunan kişiler mutlaka ama mutlaka doktor kontrolüne girmeli en azından yılda 1 kez genel kontrolden geçmelidir. Genç yaşta geçirilen kalp krizlerinde ölüm oranlarının yüksek olması özellikle bu yaş grubundaki kontrollerin önemini anlatmaktadır. Kalp hastalıklarında erken teşhis hayat kurtarıcıdır. Ülkemizde anjio ve açık kalp ameliyatı şartlarının ve başarı oranlarının dünya standartlarında olması insanımıza bu konuda ümit vermeli ve doktor kontrolünün önemini anımsatmalıdır. Özellikle kalp ameliyatlarından sonra hastaların olayın tamamen bittiğini düşünmeleri, düzenli ilaç kulanmamaları, diyetlerini bozmaları ve rutin kontrollerine gitmemeleri olayın devam ederek hızla ilerlemesine, takılan damarların yada hastanın kendi damarlarında yeniden tıkanmaya sebep olabilmektedir.
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,038
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Sigaranın Bırakılmasında Farmakolojik Tedavi Yöntemleri

Sigaranın bırakılması amacıyla farmakolojik tedavinin kullanılması 1900'lü yılların öncesine dayanmaktadır. Bu amaçla ilk kullanılan maddeler oral ve nazal mukozada irritasyon yapan ağız kuruluğuna ve ağızda acı bir tat duygusuna neden olan bitkisel ilaçlar ve baharatlardır.

Klonidin; Sigaranın bırakılması amacı ile kullanılan antihipertansif bir ilaçtır. Nikotin yoksunluk semptomlarından özellikle irritabilite, aşırı sigara içme isteği ve huzursuzluğu azalttığı saptanmıştır. Klonidin ile yapılan ilk çalışmalarda ilacın sigaranın bırakılma oranını arttırdığı ve nikotin yoksunluk semptomlarını azalttığı gösterilmiştir. Ancak klonidine transdermal bantının kullanıldığı çok merkezli bir çalışmada transdermal klonidinin sigaranın bırakıldığı ilk hafta anksiyete ve irritabiliteyi azaltmasına rağmen 12. haftanın sonunda sigaranın bırakılmış kalma oranını etkilemediğini göstermiştir. Klonidin ile yapılan 15 kontrollü çalışmanın analizinde ise klonidinin plaseboyla karşılaştırıldığında başarı oranı 1,87 kat fazla bulunmuş ancak olguların ortalama %71,7'inde ağız kuruluğu, sedasyon, baş dönmesi semptomatik postural hipotansiyon gibi yan etkiler ortaya çıkmıştır.

Bupropion HCl; antidepressif bir ajan olmakla birlikte sigaranın bırakılma oranını plaseboya göre yükseltmekte ve nikotin replasman tedavileri ile birlikte kullanılmaktadır. Sigaranın bırakılmasında bupropion'un etkinliğinin plasebo ile karşılaştırıldığı, 615 olguyu içeren bir çalışmada bupropion'un yavaş salınımlı formlarının sigaranın bırakılma oranını arttırdığı, yan etki sıklığının çok düşük olduğu ve kilo alma oranını düşürdüğü bildirilmiştir. Bu çalışmada olguların biyokimyasal olarak da teyit edilen 1. yılın sonunda sigarayı bırakmış kalma oranı plasebo grubunda %12,4 iken , 300 mg bupropion'u 7 hafta kullanan grupta %23,1 olarak saptanmıştır.
Nikotin ve Nikotin Replasman Tedavisi:

***Farmokolojik tedavi ile sigarayı bırakma yöntemlerinden biri olarak nikotin replasman (yerine koyma) tedavisinin amacı, sigaranın kesilmesini izleyen dönemde ortaya çıkan nikotin yoksunluk semptomlarını ortadan kaldırmaktır. Böylece sigarayı bırakmak isteyen kişi yoksunluk semptomlarını daha az yaşayacak , sigaranın psikolojik ve davranış alışkanlığı ile ilgili komponentleri ile mücadele edecektir. Nikotin bağımlılık yapan bir maddedir ve DSM III-R kriterlerine göre nikotin yoksunluk semptomları şöyle tanımlamaktadır.
1-En az birkaç haftadan beri hergün nikotin alıyor olmak
2-Nikotinin kullanımının azaltılması veya birdenbire kesilmesini izleyen 24 saat içinde aşağıdaki semptomların en az dördünün hissedilmesidir.
*Aşırı nikotin alma isteği,
*İrritabilite , öfke, kızgınlık,
*Anksiyete,
*Konsantrasyon güçlüğü
* Huzursuzluk
* Kalp hızında azalma
* İştah artışı veya kilo alma

Nikotin yerine koyma tedavisi nikotin bağımlılığı olduğu saptanan kişilere hekim kontrolünde uygulanmalıdır. Nikotin bağımlılığının saptanması için en sık kullanılan yöntem Fagerstrom Tolerans Anketidir. (Tablo II)

Tablo II Fagestrom Tolerans Anketi
1- İlk sigaranızı uyandıktan ne kadar süre sonra yakıyorsunuz?
1= İlk 3 dakika içinde 0= 30 dakikadan sonra
2-Sigara içilmesi yasak olan yerlerde,sigara içmeme durumunda zorlanıyor musunuz
1=Evet 0=Hayır
3=Vazgeçmek istemeyeceğiniz sigaranız hangisidir?
1= Sabahleyin içilen ilk sigara 0= Diğerleri
4= Günde kaç sigara içersiniz?
2= 26 veya üstü 1=16-25 0=15 ve azı
5= Sigarayı günün ilk saatlerinde, daha sonraki saatlere göre daha sık içermisiniz?
1= Evet 0= Hayır
6= Günün büyük bölümünde yatakta kalmanız gerekecek kadar hasta olduğunuzda bile sigara içermisiniz?
1= Evet 0= Hayır
7- Genellikle kullanmakta olduğunuz sigaranın nikotin seviyesi nedir?
2= 1.0 mg'dan fazla 1= 0.61-1 mg arası 0= 0.6 mg veya daha az
8- Sigaranızı içinize çekermisiniz ?
2= Daima 1=Bazen 0= Hiçbir zaman

Fagerstrom Tolerans Anketine göre 7 puan ve üzerinde alan bağımlılarının sigarayı bırakırken nikotin replasman tedavisinden yarar görmeleri mümkündür. EMASH nikotin bağımlılık testi olarak kullanılabilir.
TabloIII.Nikotin Bağımlılık Testi
Uyandıktan sonra ilk sigara içene kadar geçen süre
Zaman
Skor
Bağımlılık Derecesi
0-5 dakika
3
Yüksek
5-30 dakika
2
Orta
30-60 dakika
1
Düşük
60+ dakika
0
-


Kişide yüksek veya orta derecede nikotin bağımlılığı saptanırsa günde 15 adetten fazla sigara içiyorsa veya hafif derecede bağımlı olmasına rağmen sigarayı bırakmak için kullandığı diğer yöntemlerden fayda görmemişse nikotin replasman tedavisi uygulanır.Nikotin replasman tedavisi (NRT) ile vücuda verilen nikotin dozu sigara içimiyle alınan dozdan çok daha düşüktür. Bir sigara içiminden 10 dakika sonra ulaşılan plazma nikotin düzeyi 20-50 µg/L arasında ortalama 35 µg/L 'dır. Oysa nikotin replasman tedavisi için kullanılan nikotin sakızları ve nazal spreylerle nikotin plazma seviyesi 6-8 µg/L transdermal formlarda ise 12 Mg/L düzeylerinde pik yapmaktadır.

****Nikotin replasman tedavisinde günümüzde kullanılan nikotin formları, sakız, nazal sprey, oral inhaler ve transdermal plasterdir. NRT'de en sık kullanılan formlar nikotin sakızları ve transdermal plasterdir. Ülkemizde yalnızca transdermal plaster formu mevcuttur.
Nikotin Transdermal Plaster

****Nikotin transdermal plaster (NTP) ile vücuda saatte 1 mg nikotininin kontrollü olarak verilmesi sağlanır. Transdermal plasterin 16 saat ve 24 saat vücuda yapışık kalan iki formu vardır. Nikotin transdermal plasterden sigara içimi ile alınan nikotin miktarının %50'si organizmaya geçmektedir. 24 saatlik formu ile 21 mg, 16 saatlik formu ile 15 mg nikotin alınmaktadır. Ülkemizde 24 saatlik formu bulunan nikotin plasterleri üç farklı boyutta olup farklı miktarlarda nikotin içermektedir. Ülkemizde kullanılan 30 cm2 ' lik plasterle 21 mg, 20cm2' lik plasterle 14 mg , 10 cm2' lik plasterle 7 mg nikotin vücuda alınmaktadır.

****Sigaranın bırakılması aşamasında 4 hafta sonunda NRT'de doz azaltımı yapılarak ,daha düşük dozda nikotin içeren plastere geçilir ve tedavi 8 haftada sonlandırılır.

*****Nikotin transdermal plasterlerinin kullanımı oldukça kolay olmakla birlikte dozun titre edilmesi mümkün değildir ve saatte 1 mg nikotin organizmaya geçmektedir. 16 saatlik formlarının amacı 24 saatlik formları kullanımı sırasında vücuda gecede verilmeye devam eden nikotinin neden olabileceği uykusuzluk, huzursuzluk gibi semptomları önlemektir. 16 saatlik nikotin plasterleri kişinin sigara içme profiline daha çok uymaktadır. Fakat 24 saatlik formları ile sürekli bir plazma düzeyi sağlandığı için sabah nikotin açlığı oluşmayacağı ve hastanın sigara içme isteğinin daha az olacağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda nikotin transdermal plasterlerinin her iki formu arasında anlamlı bir etkinlik farkı bulunamamıştır.

****Nikotin transdermal plaster ile plasebonun etkinliğinin karşılaştırıldığı 600 olguyu içeren bir çalışmada sigarayı bir yıllık bırakmış kalma oranının plaster kullananlarda %9.3 , plasebo grubunda %5.0 olduğu bildirilmiştir.

****Nikotin transdermal plasterleri ile sigaranın bırakılma oranını etkileyen faktörlerin analiz edildiği çalışmalarda , nikotin plaster kullanırken ilk iki hafta içinde sigara hiç içmeyenlerin 6 ay sonunda sigarayı bırakmış kalma oranlarının daha yüksek olduğu , yaşı 40'ın üzerinde olanların , erkeklerin , eşi veya arkadaşı ile yaşayanların ,motivasyonu güçlü olanların nikotin plasterleri ile sigarayı bırakabilme oranının daha yüksek olduğu, ilk haftalarda üç veya daha çok sigara içenlerin uzun dönemde relaps olasılığının arttığı saptanmıştır.

****Nikotin transdermal plasterlerinin kullanımı oldukça kolay , yan etkileri ise azdır. Transdermal plaster sabahleyin kuru, temiz ve kılsız deriye ( genellikle gövdenin üst kısmına , omuz etrafına ve üst kol bölgesine ) yapıştırılır. Plaster gövdeye yapıştırıldıktan sonra 20 saniye kadar üzerine parmakla basılarak vücuda tam teması sağlanır. Her gün farklı bir bölgeye yapıştırılarak ( örneğin sırasıyla ; sağ omuz başı, sol omuz başı , sağ üst kol , sol üst kol) ancak dört gün sonra tekrar aynı yere yapıştırılması önerilir. Böylece deride oluşabilecek irritasyon, eritem gibi yan etkilerin sıklığı azalır. Uygulama yerinde oluşabilecek deri reaksiyonlarının yanı sıra, ürtriker, baş ağrısı, bulantı, hafif vertigo, sersemlik, kas ağrıları, uykusuzluk, grip benzeri yakınmalar ortaya çıkabilir. % 10-20 olguda hafif deri reaksiyonları oluşabildiği, ancak %1,5-2 olguda tedavinin kesilmesi gerekecek kadar ciddi ve persistan cilt irritasyonu ortaya çıktığıbildirilmiştir.

*****Hekim kontrolünde kullanılması gereken nikotin plasterlerinin ülkemizde bulunan üç formundan 21 mg'lık olanlarla günde bir paket ve daha fazla sigara içenlerde , 14 mg'lık olanlarla ise bir paketten az içenlerde tedaviye başlanır. Yirmibir miligramlık bantla başlanan tedavide dört hafta sonunda doz azaltılabilir, 2 hafta 14 mg'lık son iki haftada 7 mg'lık bant kullanılarak tedavi 8 haftada tamamlanır. NTP'in başarısının davranışı yönlendirici destek tedavilerle artacağı vurgulanmaktadır.

*****Tedavinin kesilmesini gerektirecek kontrendikasyonlar ciddi deri reaksiyonları, nikotin plasterine karşı gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonlarıdır. Kişi nikotin replasman tedavisi sırasında kesinlikle sigara içmemelidir. Ayrıca gebelerde ve süt emziren kadınlarda aktif yada son bir ay içinde miyokard infarktüsü geçirenlerde , unstable angina ve aritmileri olanlarda nikotin transdermal plaster ve diğer nikotin replasman tedavileri uygulanmamalıdır.

*****Karaciğer ve böbrek yetmezliği , hipertroidi, hipertansiyon , tip I diabetes mellitus , feokromostoma ve kalp yetmezliği olanlarda nikotin replasman tedavisi kullanımı sırasında çok dikkatli olunması gerekmektedir.

****Nikotin replasman tedavisinin süresi kullanılan ilaç formuna (sakız,plaster v.s) göre farklılık gösterir. 3 ay ile 12 ay arasında değişebilir. Tedavi sırasında sigara içiminin tamamen bırakılması gerekir. NRT ile birlikte sigara içmeye devam edenlerde solgunluk, terleme, bulantı, tükrük artışı, sersemlik, kusma, karın ağrısı ve diyare baş ağrısı işitme ve görme bozukluğu, tremor ve konvülziyonlar gibi yan etkiler görülebilir.
Farmakolojik Tedavinin Birlikte Kullanımı :

*****Son yıllarda yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda yavaş salınımlı bupropion tabletleri ile nikotin transdermal plasterin birlikte kullanımının kişilerin sigarayı bir yıl bırakmış kalma başarısını % 35.5'e yükselttiği görülmüştür. İki ilacın kullanımında kontrendikasyonu olmayan olgularda tedaviye üç gün, günde bir kez 150 mg bupropion HCl ile başlanıp, 4. gün günde 2 kez 150 mg (total doz 300 mg ) ile devam edilebilir. Bu tedavinin 1. veya 2. haftası sonunda sigara içimi birden kesilerek hasta sadece bupropion HCl veya NTP+bupropion HCl ile tedaviye devam eder. Bupropion HCl tedavisi 7-12 hafta içinde sonlandırılır. Ülkemizde henüz bulunmayan Bupropion HCl yavaş salınımlı tablet A.B.D'de 1998 yılından beridir sigaranın bırakılması amacı ile reçete edilmektedir.

*****NRT'nin stabil kardiovasküler hastalığı bulunan hastalarda kullanılabileceği bildirilmiştir. Bupropion kullanımının da sigara içenlerde kardiovasküler hastalık riskini arttırdığına dair bulgu yoktur. Bu nedenle yüksek risk grubunda bulunan stabil kardiovasküler hastalığı olan sigara içen olgularda risk-yarar oranı göz önüne alınarak sigara bırakılması amacı ile farmakoterapiden yararlanılmalıdır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst