Dudaklarım şeker tadı
Burnumda ilk bahar kokusu
İçimdeki yangınım küllenmiyor!
Hasret sarhoşuyuz deliler koğuşunda
Dudaklarımda gezinirken şiir.
Bir martı çığlığı yankılandı dışarıda
Zehirli sarmaşık gibi
Kendi bedenini sardı,
Deliler koğuşunda bir adam!
Elleri kelepçeli ayağında zincir..
Bir martı çığlığı olur
Koğuşta yankılanan sesi
Dalga dalga yayılırdı mavi göklere
Saçlarından tuzlu sular damlardı
Yaşlı bir balıkçı!
Yüreğinin denizine sererken ağları..
Akşamın isli karanlığı çökerken üzerine
O hala boğuşmaktaydı ranzasında zincirleriyle
Ölmeden defnedilmiş edebiyatçı,
Deli bir sevdanın sızısı saklıydı hala yüreğinde..
Bir şimşek yaladı camlarını deliler koğuşunun
Deniz kıyıları okşayan
Nazlı bir el oldu onun yüreği
Okşadı tüm sahillerde gün batımlarını..
Bir diğeri salmış yüreğini bozkır gecelerine
Acılar denizinde boğuluyordu uyandığında!
Yıldızlar silinmişti göğün eteğinden
Güneş usulca yüzünü göstermeye başladı yeniden
Her sabah olduğu gibi!
Bu sabah da bir damla yaş asılı durdu!
her zamanki yerinde…
Abdullah Oral