Derya

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
DERYA
Kevser’i seviyorum en çok. Arkadaşım o benim. O da beni seviyor. Okulda hep beraberiz.
Beden Eğitimi dersinde şimdi. Kızlarla voleybol oynuyor. Çok terlemiş. Çok mutlu görünüyor. Yirmi beş dakika üç saniye oldu. Beni fark etti. Gülümsüyor. Bende ona gülümsedim ve el salladım.

Ben öğretmen olmak istiyorum. Sadece ders anlatmak için ama. Böyle kırk dakika boyunca hiç oturmadan ders anlatmak istiyorum. Hiç oturmak istemiyorum. Sıraların arasında durmadan gezinmek istiyorum. Çocukların saçlarına dokunmak istiyorum. Gözlerine daha yakından bakmak istiyorum. Sınıfta durmadan dolaşmak istiyorum.
Sonra teneffüs olur. Okulun dördüncü katındaki sınıftan çıkarım. Yürüyerek. Ağır ağır hiç üşenmeden bütün basamaklardan tek tek inerim. Adımlarımı bile sayarım bazen. Bahçeye çıkarım. Koşuşturan öğrencilerin arasında gezinirim. Bahçede volta atarım on dakika boyunca bir ileri, bir geri. Tekrar zil çalar. Tekrar dördüncü kattaki sınıfta dersimin olmasından mutluluk duyarım. Öğretmen olup her gün ve her teneffüste yapmak istiyorum bunu. Hiç oturmadan sınıfta ders anlatmak gibi. Yürümek, yürümek ve yürümek.

Ve zil çaldı. En sevdiğim arkadaşım, Kevser yanıma geldi. Üşümüş biraz. Yanakları kızarmış. Gülümsüyor bana. Bende ona gülümsüyorum.
Ders zili çaldı. Beraber sınıfa gidiyoruz. O yürüyerek ben tekerlekli sandalyemde.
Bütün sınıf gibi oda biliyor. Ben bir gün onun yanında, onunla yan yana, onunla aynı sırada oturmak istiyorum.

Öğretmen olmak istiyormuş. Ders anlatmayı seviyor olmalı. Sınıfta yürümek içindir. Sıraların arasında bir ileri bir geri gidip gelmek. Sıraların arasında dolaşarak ders anlatmak durmadan. Hiç oturmadan. Derse girdiği sınıf okulun dördüncü katında ise her teneffüs hiç üşenmeden dört katıda inmek. Bahçede çocukların arasında durmadan gezinmek. Durmadan bir boydan bir boya bahçeyi gezmek.

Sonra tekrar adım adım gezdiği bahçeden yine hiç üşenmeden basamak basamak çıkmak merdivenlerden. Bahçede yürümek. Uzun koridorlardan yürümek. Sınıfa doğru yürümek. Sınıfta yürümek.

Beden eğitimi derslerine katılamıyormuş. Beden eğitimi öğretmeni olmak istiyordur belki. Her ders çocuklarla koşturmak istiyordur.
En çok da Kevser ile aynı sırada oturmak istiyormuş. Kevser'in yanında. Kevser ile yan yana oturmak. Kim bilir daha ne çok şey istiyordur. Kim bilir nerelerde daha nasıl yürüdüğüne dair ne çok düş biriktirmiştir içinde. Kimsenin bilmediği. Benim sonradan tesadüfen öğrendiğim gibi.
Öğretmen olmak istiyormuş.
Kevser ile aynı sırada oturmak istiyormuş.

Ölümünü duyana kadar benim onun hakkında tek bildiğim her gün okul çıkışlarında tekerlekli sandalyesinde tek başına servise doğru gidişi. Tek görebildiğim evimin penceresinden, uzaktan ve yandan gördüğüm kısa saçları.

Tekerlekli sandalyesi ile okuldan çıkıp servise doğru giderdi. Babası onu kucaklayıp koltuğa oturturdu ve ardından tekerlekli sandalyesini katlayıp içeri alırdı.
Adı Derya imiş.

Ayşen Sevda İPEK ÖRNEK

20 10 1982 Diyarbakır doğumluyum.
Beş kız kardeşiz. Babam öğretmen. Annem ev hanımı.
2001 Diyarbakır Sağlık Meslek Lisesi, 2005 Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıbbi Laboratuar Bölümü mezunuyum.
En son, Özel Batman Hastanesinde laboratuar teknikeri olarak çalışırken 2010 Mayıs ayında evlendim. Eşim öğretmen. Bir oğlumuz var. Şu anda Ankara Elmadağ’ da yaşıyorum. Evde oğlumuza bakmakla meşgulüm.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst