- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Dil kanseri ise Dilde gelişen kötü huylu tümör*dür.
Yaş: Genellikle ileri yaşlarda görülür.
Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha sık izlenir.
Risk faktörleri: En önemli risk faktörü si*garadır. Sigara içenlerde içmeyenlere göre 6 kat daha fazla görülür. İçilen sigaranın miktarı ve süresi ile İlişkilidir. Gençlerde görülme sıklığı belirgin derecede artmakta*dır. Sigara dışında en önemli risk faktörü al*kol kullanımıdır. Ayrıca demir eksikliği, ba*zı vitamin eksiklikleri ve virüslerin dil kan*serinin gelişiminde rol oynadığı düşünül*mektedir. Bunların yanında uygunsuz diş protezleri de neden olabilir.
Belirti ve bulgular:
En sık belirtisi dil üze*rinde ağrısız krater tarzında yaradır. Bazen yara açılmadan dil İçinde sertlik veya ağrısız kitle şeklinde görülebilir. Dil üzerinde beyaz veya kırmızı renkli kabarık*lıklar zaman içinde kansere dönüşebilir. Boyunda şişlik önemli belirtilerdendir. Has*talık ilerledikçe ağrı, kanama, kulak ağrısı, yutma ve konuşma bozukluğu ortaya çıkar.
Tanı:
Kulak-burun-boğaz muayenesi yapı*lır. Dil üzerindeki yaradan veya kitleden bi*yopsi alınarak kanser tanısı konur. Bu iş*lem lokal veya genel anestezi altında yapı*labilir. Özellikle Manyetik Rezonans Gö*rüntüleme tekniği tümörün büyüklüğü ve yaygınlığı hakkında bilgi vericidir. Bilgisa*yarlı Tomografi de uygulanabilir. Kan test*leri tanı koydurucu değildir. Kanser tanısı konduktan sonra kanserin evrelemesi yani tümörün büyüklüğü ve nekadar yayıldığı ortaya konur. Evrelendirme en iyi tedavi şeklinin belirlenmesi ve hasta*lığın tedavi sonrası seyir ve sağ kalım açı*sından bilgi edinilmesi yönünden son dere*ce önemlidir. Evrelendirmede tümörün bü*yüklüğü, boyundaki lenf düğümlerine ve vücudun diğer organlarına yayılımına (metastaz) bakı*lır.
Evre 1,2, 3, ve 4 olarak adlandırılır. Ev*re 1 en erken, evre 4 ise en ileri safhadır.
Tedavi:
Erken evre kanserlerde cerrahi ve*ya radyoterapi (ışın tedavisi) tedavi seçe*nekleri vardır. Literatürde iki tedavi şekli*nin de eşit derecede kontrol sağladığı bildi*rilmektedir. Ancak radyoterapi ağız İçinde ağız kuruluğu ve tat kaybı gibi kalıcı yan et*kiler yaratır. Buna karşın erken evre tümör*lerin cerrahisinde belirgin fonksiyon kaybı ve kozmetik sorun oluşmaz. Bu nedenle dil kanserinde en sık uygulanan tedavi cerra*hidir. Büyük ve İlerlemiş kanserlerde cerra*hi tedaviye ek olarak hastalığın kontrolü radyoterapi de tedaviye eklenir. Kemoterapinin (ilaç tedavisi) dil kanserinde etkinliği henüz bilinmemektedir, halen araştırma safhasındadır. Bazı ileri olgularda cerrahi ve radyoterapiye ek olarak uygulan*maktadır. Cerrahi tedavide tümör etrafında geniş emniyet sınırı bırakılarak çıkarılır. Beraberinde boyundaki lenf düğümlerinin kontrolü için boyun diseksiyonu yapılır. Boyun diseksiyonu dil kanserinin yayılma*sında ilk durak olan boyundaki lenf dü*ğümlerinin de alınmasıdır. İlerlemiş du*rumlarda çene kemiği açılarak tümör çıka*rılması söz konusu olabildiği gibi çene ke*miğine hastalık yayıldığı takdirde çene ke*miğinin de kısmen alınması gerekir. Bu şe*kilde tedavide kozmetik ve fonksiyonel so*runlar gelişebilir. Dil konuşma, çiğneme, yutma ve tat alma duyusundan sorumlu bir organdır. Erken safha kanserde bu fonksi*yonlar belirgin derecede etkilenmediği hal*de, ilerlemiş hastalıkta cerrahinin genişliği*ne bağlı olarak tedavisi sonrası kısmi veya tam fonksiyon kayıpları ortaya çıkar. Ayrı*ca ameliyatta boyundan nefes borusuna de*lik açılabilir (trakeotomi). Bu geçicidir, bir süre sonra bu kapatılır. Benzer şekilde cer*rahi sonrasında hastanın bir süre burundan beslenme tüpü ile beslenmesi gerekebilir.
Seyir:
Erken evre dil kanserinde %70-80 sağ kalım sağlanırken, ilerlemiş evrelerde sağ kalım %40′lara düşmektedir. Ayrıca bo*yundaki lenf düğümlerine yayılan hastalık*larda sağ kalım % 15-30 daha da azalmakta*dır. Uzak organlardan en sık yayıldığı bölge akciğerlerdir.
Yaş: Genellikle ileri yaşlarda görülür.
Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha sık izlenir.
Risk faktörleri: En önemli risk faktörü si*garadır. Sigara içenlerde içmeyenlere göre 6 kat daha fazla görülür. İçilen sigaranın miktarı ve süresi ile İlişkilidir. Gençlerde görülme sıklığı belirgin derecede artmakta*dır. Sigara dışında en önemli risk faktörü al*kol kullanımıdır. Ayrıca demir eksikliği, ba*zı vitamin eksiklikleri ve virüslerin dil kan*serinin gelişiminde rol oynadığı düşünül*mektedir. Bunların yanında uygunsuz diş protezleri de neden olabilir.
![images.jpeg images.jpeg](https://engelliler.gen.tr/data/attachments/0/893-e51f772b2d28c8a7e30fc4d9e5ca34ad.jpg)
Belirti ve bulgular:
En sık belirtisi dil üze*rinde ağrısız krater tarzında yaradır. Bazen yara açılmadan dil İçinde sertlik veya ağrısız kitle şeklinde görülebilir. Dil üzerinde beyaz veya kırmızı renkli kabarık*lıklar zaman içinde kansere dönüşebilir. Boyunda şişlik önemli belirtilerdendir. Has*talık ilerledikçe ağrı, kanama, kulak ağrısı, yutma ve konuşma bozukluğu ortaya çıkar.
Tanı:
Kulak-burun-boğaz muayenesi yapı*lır. Dil üzerindeki yaradan veya kitleden bi*yopsi alınarak kanser tanısı konur. Bu iş*lem lokal veya genel anestezi altında yapı*labilir. Özellikle Manyetik Rezonans Gö*rüntüleme tekniği tümörün büyüklüğü ve yaygınlığı hakkında bilgi vericidir. Bilgisa*yarlı Tomografi de uygulanabilir. Kan test*leri tanı koydurucu değildir. Kanser tanısı konduktan sonra kanserin evrelemesi yani tümörün büyüklüğü ve nekadar yayıldığı ortaya konur. Evrelendirme en iyi tedavi şeklinin belirlenmesi ve hasta*lığın tedavi sonrası seyir ve sağ kalım açı*sından bilgi edinilmesi yönünden son dere*ce önemlidir. Evrelendirmede tümörün bü*yüklüğü, boyundaki lenf düğümlerine ve vücudun diğer organlarına yayılımına (metastaz) bakı*lır.
Evre 1,2, 3, ve 4 olarak adlandırılır. Ev*re 1 en erken, evre 4 ise en ileri safhadır.
Tedavi:
Erken evre kanserlerde cerrahi ve*ya radyoterapi (ışın tedavisi) tedavi seçe*nekleri vardır. Literatürde iki tedavi şekli*nin de eşit derecede kontrol sağladığı bildi*rilmektedir. Ancak radyoterapi ağız İçinde ağız kuruluğu ve tat kaybı gibi kalıcı yan et*kiler yaratır. Buna karşın erken evre tümör*lerin cerrahisinde belirgin fonksiyon kaybı ve kozmetik sorun oluşmaz. Bu nedenle dil kanserinde en sık uygulanan tedavi cerra*hidir. Büyük ve İlerlemiş kanserlerde cerra*hi tedaviye ek olarak hastalığın kontrolü radyoterapi de tedaviye eklenir. Kemoterapinin (ilaç tedavisi) dil kanserinde etkinliği henüz bilinmemektedir, halen araştırma safhasındadır. Bazı ileri olgularda cerrahi ve radyoterapiye ek olarak uygulan*maktadır. Cerrahi tedavide tümör etrafında geniş emniyet sınırı bırakılarak çıkarılır. Beraberinde boyundaki lenf düğümlerinin kontrolü için boyun diseksiyonu yapılır. Boyun diseksiyonu dil kanserinin yayılma*sında ilk durak olan boyundaki lenf dü*ğümlerinin de alınmasıdır. İlerlemiş du*rumlarda çene kemiği açılarak tümör çıka*rılması söz konusu olabildiği gibi çene ke*miğine hastalık yayıldığı takdirde çene ke*miğinin de kısmen alınması gerekir. Bu şe*kilde tedavide kozmetik ve fonksiyonel so*runlar gelişebilir. Dil konuşma, çiğneme, yutma ve tat alma duyusundan sorumlu bir organdır. Erken safha kanserde bu fonksi*yonlar belirgin derecede etkilenmediği hal*de, ilerlemiş hastalıkta cerrahinin genişliği*ne bağlı olarak tedavisi sonrası kısmi veya tam fonksiyon kayıpları ortaya çıkar. Ayrı*ca ameliyatta boyundan nefes borusuna de*lik açılabilir (trakeotomi). Bu geçicidir, bir süre sonra bu kapatılır. Benzer şekilde cer*rahi sonrasında hastanın bir süre burundan beslenme tüpü ile beslenmesi gerekebilir.
Seyir:
Erken evre dil kanserinde %70-80 sağ kalım sağlanırken, ilerlemiş evrelerde sağ kalım %40′lara düşmektedir. Ayrıca bo*yundaki lenf düğümlerine yayılan hastalık*larda sağ kalım % 15-30 daha da azalmakta*dır. Uzak organlardan en sık yayıldığı bölge akciğerlerdir.