- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Doğuştan spastik engelli olması nedeniyle el ve ayaklarını kullanamayan 39 yaşındaki Oğuz Mucurluoğlu, dişlerinin arasına sıkıştırdığı kalemiyle ikinci kitabını yazdı.
HENÜZ 40 günlükken geçirdiği “sarılık” hastalığı sonucu el ve ayaklarını kullanamaz hale gelen 39 yaşındaki spastik engelli Oğuz Mucurluoğlu, hayata küsmek yerine mücadele etmeyi seçti. Elleriyle tutamadığı kalemini dişlerinin arasına sıkıştıran Mucurluoğlu, “Sevgililer gününde hiç randevum olmadı” adlı ikinci kitabını yazdı. Kitap, önümüzdeki hafta raflardaki yerini alacak.
Üçüncü üniversitesini bitirecek
“Babam beni özürlü olduğumdan dolayı kabul etmemiş birisidir” diyen 39 yaşındaki Mucurluoğlu, en büyük destekçisi olan annesinin sırtında tamamladığı ilk, orta ve lise öğreniminin ardından önce Gazi Üniversitesi Çevre Bölümü’nü, ardından da Anadolu Ünivesitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Azmiyle ve yaşama karşı olan mücadelesiyle sağlıklı insanlara örnek olan Mucurluoğlu, bu yıl da üçüncü üniversitesinden mezun olmaya hazırlanıyor.
Başarının sırrı çok istemekte
Vücudunun yüzde 95’ini kullanamayan Oğuz Mucurluoğlu, öykü ve izlenimlerinden oluşan ve dişleriyle kaleme aldığı, “Dinle Karneşim” adlı kitabının ardından tüm dikkatleri üzerine topladı. En büyük hayalinin yazar olmak olduğunu belirten Mucurluoğlu, “Sevgililer gününde hiç randevum olmadı” adlı ikinci kitabıyla ilgili ise, “İlk kitabımdaki acemeliğimi bu kitapta attım. Herkes dişlerimle nasıl yazı yazdığımı ve bilgisayar kullandığımı soruyor. Benim verdiğim tek cevap ise, ‘Bir şeyi isteyin, çok isteyin’ demek oluyor” dedi.
Engellinin değil herkesin başarısı
“Bu kitap aslında sadece bir engellinin başarısı değil, herkesin başarısıdır” ifadesini kullanan Mucurluoğlu, asıl amacının kendini eve kapatan ve hayata küsen diğer engelli insanlara yaşamla mücadele gücü vermek olduğunu söyledi. Engel tanımayan yazar Oğuz Mucurluoğlu’nun en büyük destekçisi olan 56 yaşındaki annesi Meral İpek ise oğlunun başarısıyla ilgili, “Ben oğlumu sağlıklı insanların arasında, sağlıklı bir insan gibi yetiştirdim. Her saniye, ‘Ben olmasam da ayaklarının üzerinde durabilsin’ düşüncesiyle hareket ettim. Hayatın hiçbir zorluğu onu hedeflerinden uzaklaştıramadı” diye konuştu.
Hürriyet
HENÜZ 40 günlükken geçirdiği “sarılık” hastalığı sonucu el ve ayaklarını kullanamaz hale gelen 39 yaşındaki spastik engelli Oğuz Mucurluoğlu, hayata küsmek yerine mücadele etmeyi seçti. Elleriyle tutamadığı kalemini dişlerinin arasına sıkıştıran Mucurluoğlu, “Sevgililer gününde hiç randevum olmadı” adlı ikinci kitabını yazdı. Kitap, önümüzdeki hafta raflardaki yerini alacak.
Üçüncü üniversitesini bitirecek
“Babam beni özürlü olduğumdan dolayı kabul etmemiş birisidir” diyen 39 yaşındaki Mucurluoğlu, en büyük destekçisi olan annesinin sırtında tamamladığı ilk, orta ve lise öğreniminin ardından önce Gazi Üniversitesi Çevre Bölümü’nü, ardından da Anadolu Ünivesitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Azmiyle ve yaşama karşı olan mücadelesiyle sağlıklı insanlara örnek olan Mucurluoğlu, bu yıl da üçüncü üniversitesinden mezun olmaya hazırlanıyor.
Başarının sırrı çok istemekte
Vücudunun yüzde 95’ini kullanamayan Oğuz Mucurluoğlu, öykü ve izlenimlerinden oluşan ve dişleriyle kaleme aldığı, “Dinle Karneşim” adlı kitabının ardından tüm dikkatleri üzerine topladı. En büyük hayalinin yazar olmak olduğunu belirten Mucurluoğlu, “Sevgililer gününde hiç randevum olmadı” adlı ikinci kitabıyla ilgili ise, “İlk kitabımdaki acemeliğimi bu kitapta attım. Herkes dişlerimle nasıl yazı yazdığımı ve bilgisayar kullandığımı soruyor. Benim verdiğim tek cevap ise, ‘Bir şeyi isteyin, çok isteyin’ demek oluyor” dedi.
Engellinin değil herkesin başarısı
“Bu kitap aslında sadece bir engellinin başarısı değil, herkesin başarısıdır” ifadesini kullanan Mucurluoğlu, asıl amacının kendini eve kapatan ve hayata küsen diğer engelli insanlara yaşamla mücadele gücü vermek olduğunu söyledi. Engel tanımayan yazar Oğuz Mucurluoğlu’nun en büyük destekçisi olan 56 yaşındaki annesi Meral İpek ise oğlunun başarısıyla ilgili, “Ben oğlumu sağlıklı insanların arasında, sağlıklı bir insan gibi yetiştirdim. Her saniye, ‘Ben olmasam da ayaklarının üzerinde durabilsin’ düşüncesiyle hareket ettim. Hayatın hiçbir zorluğu onu hedeflerinden uzaklaştıramadı” diye konuştu.
Hürriyet
