Doğmamış Bebekte Oluşan Böbrek Genişlemesi (Antenatal Hidronefroz)

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Anne karnındaki bebeke görülebilen Antenatal Hidronefroz yani böbrek genişlemesi idralin toplandığı bölümde oluşan genişleme olarakta adlandırılabilir. Böbreğin üst kısmından başlayıp mesane idrar yolları da bu böbrek genişlemesi kapsamına girmektedir. Doğum anına kadar bu durum düzelebilir. düzelmemesi halinde bebekte karın ağrısı , kanlı idrar ve enfeksiyon nedeni olabilir.









Doğum öncesi saptanan böbrek genişlemesi


Günümüzde doğuştan olan hastalıkların (doğumsal anomalilerin) birçoğunun daha gebelik esnasında tanısı mümkündür. Ultrason incelemesi ile gebeliğin erken döneminde yakalanabilen anomaliler içinde ilk sırada boşaltım sistemine (böbrekler, mesane ve idrar yolları) ait hastalıklar gelmektedir. İstatistikler, gelişmiş bir ultrason cihazı ile ve eğitimli bir ultrasoncu (tercihen radyoloji uzmanı) tarafından gebelere yapılan incelemelerde her 100 gebeden birinin karnındaki bebeğin böbreklerinde genişleme (hidronefroz) saptandığını belirtmektedir. Bu konu son derece önemlidir. Çünkü bu annelerin büyük çoğunluğunda gebelik sırasında bir sorun olmamakta, bebek normal doğmakta ve doğum sonrası tamamen sağlıklı görünmektedirler. Çoğunluğu belirti vermediği için hiçbir inceleme yapılmadan eve gönderilmektedir. Rahatsızlık belirti verdiğinde ise (yan ağrısı, karında kitle, ateş, işeme esnasında yanma sızlama, idrarda bulanıklık gibi) çoğu zaman böbreklerde ciddi hasarlar oluşmuş halde hekime başvurmaktadırlar. Oysa hidronefrozun en sık gördüğümüz nedeni (%50) böbreğin önündeki idrar kanalında embriyo döneminde oluşan bir darlıktır ve cerrahi tedavisi mümkündür. Birçoğu kendiliğinden geçebilirse de, gebelik döneminde ve doğum sonrasında yakından izlenmesi gerekir. Eğer böbrek fonksiyonlarında kötüye gidiş saptanırsa doğum sonrası ilk ay içinde darlık hemen ameliyatla düzeltilir.

Antenatal Hidronefroz, çocuk anne karnındayken ultrason ile tanı konulan, böbrek (ler), üreter(ler) ya da mesane ve üretradaki genişlemeyi ifade eder. Olay tek taraflı (unilateral) ise, ilgili böbrek etkilenebilr ancak çocuk için risk yoktur. Çift taraflı (bilateral) etkilenen ya da tek böbrekli olup, o böbreği etkilenen olgularda ise çocuğun anne karnında içinde yüzdüğü sıvı azalabilir (oligohidroamnioz). Bu ciddi bir durum olup, çocuğun akciğer ve böbrek gelişimi etkilenir ve ölü doğumlara kadar ilerleyen bir tablo ortaya çıkabilir.

Tek taraflı olgular için yapılması gereken, çocuk doğduktan sonra koruyucu antibiyotik başlamak, ilk hafta ultrason ve gerekirse voiding sisto-üretrografi (VCUG: işeme sisto-üretrografisi) çekmek, 6. haftada ise bir böbrek sintigrafisi (MAG-3) yaptırmaktır.

Bu tip tek taraflı olguların neredeyse yarısında neden üretero-pelvik bileşkedeki idrar geçişindeki bir yetersizliktir. Bu durumda böbreklerde oluşan idrarın idrarı mesaneye iletecek kanal olan üretere geçişinde bir sorun vardır. Böyle hastaların çoğunda yakın takip ile sorun kendi kendine düzelmekte ancak her 5 hastadan 1'inde ameliyat gerekmektedir.

Multikistik displastik böbrekler daha nadir görülen olgular olup, bu durumda böbrek dokusu tamamen üzüm salkımı şeklini almış ve çalışamaz hale gelmiştir. Karşı sağlam böbrek gelşimsel olarak normal olduğu için çocuk için bir risk oluşturmaz. Bugünkü bilgilerimiz multikistik displastik böbreklerde tümör gelişmesi, enfeksiyon ve hipertansiyon gibi risklerin böbreğin alınmasını gerekli kılacak kadar yüksek olmadığı şeklindedir. Bu çocuklar bir çocuk üroloğu tarafından takip edilmeli, 6 ayda bir kez, multikistik böbrek ve karşı sağlam böbrek açısından değerlendirilmelidir.



Böbrek neden büyür?
Söylediğimiz gibi hamilelikte saptanan böbrek büyümelerinin en az yarısı
geçicidir ve hiçbir şey yapmadan kendiliğinden düzelir. Diğer yarısı ise böbreğin
doğuştan yapısal bir bozukluğuna bağlıdır ve mutlaka yakın izleme ve tedavi
gerektirir.

Böbreği büyüten geçici olmayan doğumsal bozukluklar:
- UPJ : Böbreğin üst idrar yolu ile birleştiği noktada darlık olması
- VUR: Böbreklerden süzülerek mesaneye inen idrarır, önleyici mekanizma
gelişmediği için böbreğe geri kaçması.
- UVJ: İdrar yolunun mesaneye girdiği yerde darlık olması
- PUV: Erkek bebeklerde alt idrar yolunda idrar çıkışına engel olan bir
valv.

NE YAPMALI
Hamilelik sırasında: Tek böbreği ilgilendiren durumlarda düzenli USG ile (4-5
haftada bir) izlemek dışında birşey yapılmasına gerek yoktur. İki böbreğin
birden etkilendiği durumlarda bebeğin suyunun yakından takip edilmesi gerekir.
Eger erken dönemde (18. Hafta civarında) su azalırsa akciğer gelişimi
etkileneceği için bebeğe anne karnında müdahele etmek gerekebilir. Girişim,
dışarıdan anne karnı ve rahim geçilerek bebeğin mesanesine bir kateter takılarak yapılır. Ancak bu girişim çok nadir olarak gerekir.

Doğumdan sonra:
Anne karnında büyümüş olarak görülen böbrekler sonradan
normale dönseler bile, doğum sonrası detaylı bir inceleme gerektirirler. Bu
incelemelerde böbrekte gerçekten bir sorun olup olmadığı, varsa sorunun yeri ve
ciddiyeti, ve böbrek dokusunda yapmış olan hasar net olarak ortaya konarak
nasıl bir girişim yapılacağı belirlenir.

Son 10 yıldır, VUR lu bebeklerde, bir yaşından önce girişim yapılmaması tüm
çocuk ürologları tarafından kabul edilmektedir.
Çeşitli yerlerde darlığı olan bebeklerde, böbrek fonksiyonları izlenerek bözulma
eğilimi görüldüğünde, darlığı ortadan kaldırmaya yönelik cerrahi yapılır.

SONUÇ:
Hamilelik sırasında bebeklerinin böbreğinde büyüme olduğunu öğrenen
anne/babanın ilk önce sakin olmayı becermesi gerekir. Annenin aşırı heyecan ve
stressi karnındaki bebeğe aynen yansıyacaktır. Böbrek büyümelerinin çok büyük
çoğunluğu tedavi edilebilir hastalıklardır. Düzenli USG ölçümlerini yaptırıp
bebek doğduktan sonraki hafta içinde bir Çocuk Cerrahı/Çocuk Ürologuna
başvurmak aile için en doğru yol olacaktır
 
Tekerlekli Sandalye
Üst