Doktorunuz Hangi Ülkeden Olsun.?!

F

Fırtına

Guest
medya.php




Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) ile tıp fakültelerinde uzmanlık eğitimi için yabancı uyruklu doktorlara ayrılan kontenjan yüzde 10 ile sınırlandırılmasına karşın, Bakanlar Kurulu'nun Haziran 2011'de aldığı karar, yabancı doktor kontenjanını 10 kat artırdı.

Bazı tıp fakültelerinde yabancı uyruklulara verilen kontenjanlar, Türk hekimlere ayrılan kontenjanı geçerken, bazı fakültelerin bazı uzmanlık dalları ise tamamen yabancı hekimlere açıldı. Uluslararası anlaşmalarla Orta Doğu kökenli ülkelerden Türkiye’ye uzmanlık eğitimi almak üzere yabancı hekimlerin gelmesinin önü açıldı.

ÖSYM tarafından bahar ve sonbahar dönemi olmak üzere yılda 2 kez düzenlenen TUS’un bu yılki sonbahar dönemi için başvurular devam ederken, tıp fakültelerine ayrılan yabancı hekim kontenjanında yaşanan artış dikkat çekiyor. Tıpta Uzmanlık Tüzüğü’ne göre uzmanlık eğitimi yapmak isteyen yabancı uyruklu doktorlara, kurumların asistanlık kadrolarının en çok yüzde 10’u kadar kontenjan ayrılması gerekirken, Bakanlar Kurulu’nun 7 Haziran 2011 tarihinde aldığı kararla yüzde 10 sınırlaması aşıldı. Bakanlar Kurulu’nun 1 Temmuz 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla uluslararası antlaşmalarla yabancı ülkelere ek kontenjan açılması ve bu ek kontenjanın yüzde 10 sınırlamasından hariç tutulması sağlandı. Son yıllarda Suriye, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerle eğitim alanında işbirliği yapılması yönünde yapılan anlaşmaların ardından, TUS’ta yabancı öğrencilere ayrılan kontenjanın artması ağırlıklı olarak Orta Doğu kökenli yabancıların Türkiye’de tıpta uzmanlık eğitimi almasını sağlayacak.

Yüzde 10 sınırı yüzde 21’e yükseldi;

Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla 2010’un sonbahar döneminde yalnızca 44 olan yabancı uyruklulara verilen kontenjan bu yıl 438’e çıktı. ÖSYM’nin 2011 TUS Sonbahar Dönemi Kılavuzu’nda yer alan bilgilere göre, tıp fakültelerinin toplam 2034 olan kontenjanının 438’i yabancı uyruklulara ayrıldı. 2010 TUS Sonbahar döneminde tıp fakültelerinin 1645 olan kontenjanının yalnızca 44’ü yabancı uyruklulara ayrılmıştı. Başka bir deyişle geçtiğimiz yıl yüzde 2,6 olan yabancı hekim kontenjanı bu yıl yüzde 21,6’ya yükseldi. Tıp fakültelerinin ortalamasında yüzde 10 ile sınırlandırılan yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan sınırı böylece 2 kez aşılmış oldu.

Sakarya’da 30 kontenjanın 21’i yabancılara;

Bakanlar Kurulu’nun yaptığı değişiklik bu yıl 25 Eylül 2011 tarihinde yapılacak TUS Sonbahar dönemi sınavıyla uzman alacak tıp fakültelerinin kontenjanlarına yansıdı. Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde toplam 30 uzman kontenjanın 21’i yabancı uyruklulara, 9’u ise Türk adaylara ayrıldı. Fakültenin “Anesteziyoloji ve Reanimasyon”, “Deri ve Zührevi Hastalıklar”, “Genel Cerrahi”, “Kardiyoloji”, “Radyoloji” ve “Tıbbi Patoloji” gibi uzmanlık dallarındaki kontenjanların tamamı yabancılardan oluşacak.

Bazı dallarda yabancı kontenjanı daha çok;

Türkiye’deki tıp fakültelerinin toplam kontenjanlarında en fazla yabancı hekim alınacak dal “Anesteziyoloji ve Reanimasyon” dalı oldu. Anesteziyoloji ve Reanimasyon dalına toplam 148 kontenjanını 36’sı yabancı hekimlere ayrıldı. “Göğüs Hastalıkları” uzmanlık dalında tıp fakültelerinin toplam 48 olan kontenjanının 20’si yabancı uyruklu hekimlere ayrıldı. “Kalp ve Damar Cerrahisi” ile “Radyasyon Onkolojisi” dallarında yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan genel kontenjanları geride bıraktı. Başka bir deyişle bu dallara bu yıl Türk adaylardan daha çok yabancı uyruklu hekim uzmanlık eğitimi alacak. Kalp ve Damar Cerrahisi dalının toplam 32 olan kontenjanının 17’si yabancı uyruklulara, 16’sı ise Türk hekimlere ayrıldı. Toplam kontenjan sayısı 25 olan Radyasyon Onkolojisi dalında 13 kontenjan yabancılara, 12 kontenjan ise Türk hekimlere verildi. “Nükleer Tıp” dalında toplam 9 kontenjanın 4’ü yabancı hekimlere ayrıldı.

HÜ Tıp’ta yabancı üstünlüğü;

Türkiye’nin en iyi tıp fakültesi olarak kabul edilen Hacettepe Ünivertisi (HÜ) Tıp Fakültesi’nde “Beyin ve Sinir Cerrahisi” ile “Göğüs Hastalıkları” uzmanlık alanlarında yabancı hekimlere daha fazla kontenjan verildi. Her iki dal için 3’er kişi olarak olarak belirlenen kontenjanların 2’si yabancı uyruklulara, 1’i Türk hekimlere ayrıldı. HÜ Tıp Fakültesi’nin “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları”, “Radyasyon Onkolojisi” dallarının 1’er kişi olan kontenjanı da yabancı uyruklulara verildi.

TTB dava açtı;

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yabancı uyruklulara ayrılan kontenjanların yüzde 10 sınırını aşmasını yargıya taşıdı. Danıştay’da yürütmenin durdurulması talebiyle dava açan TTB, Türkiye’de tıpta uzmanlık eğitimi alabilmek için hekimlerin söz konusu sınırlı kontenjanlara yerleşebilmek için yıllarca yoğun emek harcadıklarına dikkat çekti. TTB; “Meslektaşlarımızın hakkı olan uzmanlık eğitimi kadrolarının fırsat eşitliği bir kenara bırakılarak, Yönetmelik hükmü ihlal edilerek önemli ölçüde yabancı hekim başvurusuna tahsis edilmiş olması meslektaşlarımız tarafından anlaşılamamaktadır” görüşünü bildirdi.
 
F

Fırtına

Guest
söylemelisin.. doktorumuzu seçmek zorundayız.?! türkiye hariç; istediğin bir ülkeden, doktorunu seçmelisin.!!!
 
F

Fırtına

Guest
Yabancı hekim geliyor mu.?!

660719_detay.jpg



Bakan Akdağ; "Neden yabancı uyruklu bir doktor da Türk hastalara hizmet etmesin? Neden, hep bizden beyin göçü olsun?"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'nin sağlık turizminde de önemli bir yer edindiğini belirterek, geçen yıl 500 bin civarında hastanın Türkiye'ye geldiğine ilişkin bir ön çalışma yapıldığını söyledi.

Uygulamalarda protez, göz, diş, açık kalp ameliyatları ile çeşitli branşlarda yapılan robotik cerrahinin öne çıktığını belirten Akdağ, sağlık turizminin başarılı olabilmesi için hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli sayısının yeterli seviyeye ulaşması gerektiğini ifade etti.

Akdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hem nitelikli sağlık hizmeti sunumu hem de alana hakim hekim ve diğer sağlık çalışanlarıyla ciddi bir başarı grafiğine sahip olduğunu söyledi.

Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında birçok alanda önemli başarılara imza attıklarını belirten Akdağ, özellikle son yıllarda sağlık turizminde de Türkiye'nin önemli bir yer edindiğini ifade etti.

Recep Akdağ, sağlık alanında yapılan çalışmalarla başarı çıtasının her geçen gün daha da arttığını vurgulayarak, yurt dışından Türkiye'ye gelen hastaların birçok branşta tedavi olabilme şansını elde ettiğini dile getirdi. ''Geçen yıl 500 bin civarında hastanın ülkemize geldiğine dair bir ön çalışmamız var'' diyen Akdağ, bunlar arasında protez, göz, diş, açık kalp ameliyatları ile çeşitli branşlarda robotik cerrahi uygulamalarının öne çıktığını söyledi.

Akdağ, yurt dışından Türkiye'ye tedavi için gelen hasta profilinin hem Ortadoğu hem de Avrupa'dan olduğunu belirterek, ''Sağlık Bakanlığı olarak da bu alana girdik. Büyük ölçüde bu işi özel sektör yapacaktır. Biz de birkaç hastanede böyle bir kapasite geliştiriyoruz'' dedi.

''TÜRKİYE'DE 3 BİNE YAKIN YABANCI UYRUKLU TIP ÖĞRENCİSİ VAR''

Sağlık turizminin başarılı olabilmesi için ''hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli sayısının yeterli seviyeye ulaşması gerektiğine'' dikkati çeken Akdağ, bunun için üniversitelerde kontenjanların artırılması ile ilgili YÖK'ün ''olumlu'' tutum sergilediğini ifade etti. Akdağ, ''İki sene önce birlikte bir durum raporu ortaya koyduk. Son YÖK yönetimi büyük bir basiret gösterdi ve kontenjanları artırdı. Kontenjanlar 5 binin altında iken yeni öğrenci sayısı şimdi 8 bin 500'lere kadar çıktı. Bunun 12 binlere çıkması lazım'' diye konuştu.

Hekim açığının giderilebilmesi için çözüm önerileri arasından yer alan yabancı hekimlerin çalıştırılmasıyla ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Akdağ, ''Yurt dışından hekim getirilmesiyle ilgili olarak yasal düzenleme yapılmalı. Hep söylüyorum: Yurt dışından gelecek hekimler, bizim yaramıza derman olmaz ama Türk doktorlar yabancı ülkelerde çalışabiliyorsa neden yabancılar da bizim ülkemizde çalışmasın?'' dedi.

Akdağ, yabancı hekimlerde Türkçe bilme şartı aranacağını ve YÖK'ün uygun gördüğü denklik kriterlerinde başarılı olmaları isteneceğini ifade ederek, bir an önce ilgili kanun yasağının kaldırılması gerektiğini söyledi.

Recep Akdağ, şöyle devam etti;

''Zaten çok fazla doktor gelmez. Dünyada da çok fazla doktor açığı var. Doktorların İngilizce bilenleri İngilizce konuşulan, İspanyolca bilenler de bu dilin konuşulduğu ülkeye gidiyor. Ortadoğu ülkelerinde de İngilizce konuşuluyor. Dolayısıyla Türkçe bilme şartı olduğu için çok fazla gelen olmayacaktır.

Önemli olan Türkiye'de okuyan yabancı uyruklu öğrencilerin Türkiye'de kalmasına sağlamak. Yaklaşık 3 bine yakın böyle öğrenci var. Biz, ilk etapta bunu hedefliyoruz. Bunların bir kısmı zaten kaçak olarak birilerinin yanında çalışmaya gayret ediyor. Neden böyle bir şey olsun?

Kanuni düzenlemenin yapılması için Meclis açıldıktan sonra tekrar gündeme getireceğiz. Bunu, biraz da muhalefetle birlikte yapalım istiyorum. Çünkü, bu meseleyi Türk halkına hizmet olmaktan öte 'bir milliyetçilik söylemi altında dile getiriyorlar' ama yanlış yapıyorlar. Milliyetçilik, milletine hizmet etmektir. Neden yabancı uyruklu bir doktor da Türk hastalara hizmet etmesin? Neden, hep bizden beyin göçü olsun?

12 bin kontenjana ulaşırsak, 2023'e kadar 200 bin hekime ulaşılabileceğiz. Bu da Türkiye'yi Avrupa'nın hekim sayısı açısından alt sıralarda olmaktan çıkarmıyor, ancak birkaç basamak yükseltiyor. Nüfusa oranla şu anda Avrupa'da sondan üçüncüyüz'' dedi.

''SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET UYGULAYANLARA ASLA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ''

Akdağ, son aylarda sıkça gündemde yer alan hekime yönelik şiddet konusuyla ilgili olarak da değerlendirmede bulundu.

''Şiddete sıfır tolerans'' göstereceklerini ve bunun için de proje başlattıklarını vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti;

''Sağlık Bakanı ve art arda hizmet veren hükümetler silsilesinin temsilcisi olarak şunu açıkça ifade ediyorum; Vatandaşımıza sağlık hizmeti sunulurken her türlü fedakarlığa hazırız ve en güzel hizmeti de vermeye devam edeceğiz. Ancak bu hizmetler verilirken sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara da asla müsamaha göstermeyeceğiz.

Hastanelerimizin altyapılarını güçlendiriyoruz. Bunu özel güvenlik ve kamera sistemi ile kuvvetlendiriyoruz. İçişleri Bakanlığı ile bu hususta görüşmeler yapıyoruz.

Şiddet uygulayanların takipçisi olacağız, bizzat Sağlık Bakanı olarak buna razı olmayacağım. Bu hususta duyarlılığı artırıcı çalışmaları da yapacağız.

Elbette vatandaşlarımızın çok çok büyük bir çoğunluğu kendisine verilen hizmetin değerini biliyor. Allah razı olsun ama her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da psikopatlar, magandalar var, keşke hiç olmasaydı. Maç sonrasında havaya kim kurşun sıkıyorsa, hastanede de kabalığı o yapıyor; trafikte kırmızı ışıkta durulduğunda kim arkanızdan korna çalıp 'yürüsene kardeşim' diyorsa kabalığı o yapıyor ama buna asla izin vermeyeceğiz, yapacağımız düzenlemelerle bunu sağlayacağız..''
 
F

Fırtına

Guest
İthal hekim gelsin mi?

658106_detay.jpg



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta yazdı.!

“İthal hekim tartışmaları” başlıklı haber Habertürk’ ten. İster okuyun, ister dinleyin;

“Sağlık Bakanlığı'nın doktor açığını kapatmak için ithal doktor önerisi yeniden gündemde. 100 bin kişiye sadece 150 hekim düştüğünü tespit eden Bakanlık ithal doktor arayışında. Tabipler Odası ise düzenlemeye ithal hekim emeği ucuzlatır diyerek karşı çıkıyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ”Yurt dışından doktor geleceğini” söyledi. Akdağ “Kalitesiz doktor geleceği” iddialara da yanıt verdi; “Bunlar teknik sorunlar. Kaliteyi de tanımlarsınız Türkçe bilme gerekliliğini de. Yabancı doktor öyle gelir.”

İthal hekim gelsin mi?

İlk bakışta, gelininden damadına, futbolcusundan öğretim üyesine, genel müdüründen hayat kadınına, her mesleğin ithalinin bulunduğu ülkemizde ithal doktor olması hiç de yadırganacak bir durum değil gibi görünüyor ama çeşitli kesimlerin farklı görüşleri var.

Önce “ithal doktor gelsincileri” dinleyelim;
 
F

Fırtına

Guest
İthal hekime evet mi, hayır mı?

Vatandaş “Evet, mutlaka gelsin” diyor;

“Çünkü yaşadığım yörede doktor yok veya sayısı az. Hastamızı zor şartlarda başka şehirlere götürmek zorunda kalıyoruz. Buna hem maddi gücümüz yetmiyor, hem de acil durumlarda geç kalmış oluyoruz. Kendi şehrimizde hastaneye yatmak, ameliyat olmak bizim de hakkımız değil mi?’’

Sayın vatandaş çok haklı!

Türkiye’ de kaçak çalışan yabancı uyruklu doktor ‘Evet gelsin’ diyor;

“Çünkü biz zaten çalışıyoruz, ama rahat değiliz. Kanun çıksın, biz de huzur içinde görevimizi yapalım, daha yararlı olalım.’’

Sayın kaçak doktor çok haklı!

Türkiye’ de tıp fakültesinde okuyan yabancı uyruklu tıp fakültesi öğrencisi ‘Evet gelsin’ diyor;

’’Çünkü ben tıp fakültesini bitirdikten sonra Türkiye’ de kalmak ve burada çalışmak istiyorum. Türkçe’ yi çok güzel öğrendim. Ülkenizi de Türk kız arkadaşımı da çok seviyorum’’ diyor.

Sayın eniştemiz çok haklı!

Türkiye’ deki yabancı sağlık yatırımcısı ‘Evet, gelsin’ diyor;

“Çünkü sağlık çok kârlı bir sektör. Olay kaplıca turizmi boyutlarını çoktan aştı. Türkiye’ nin sağlıkta dünyaya hizmet satması için de yabancı hekim olmazsa olmaz.’’

Sayın yabancı yatırımcı çok haklı!

Her işimize nane olan Avrupa Birliği ‘Evet gelsin’ diyor;

“Çünkü Avrupa Birliği’ ne girmek istiyorsanız, kapılarınızı yabancı hekimlere açmak zorundasınız. Şu kadar bin kişiye bu kadar hekim düşmeli. Yoksa sizi almayız ha.’’

Sayın Avrupa Birliği çok haklı!

Şimdi de sıra ithal doktor gelmesincilerde;

Muhalefet ‘Hayır gelmesin’ diyor;

“Çünkü Türkiye' ye Avrupa’ dan Amerika’ dan doktor gelmez. Gelenler ya Türkî Cumhuriyetler, ya eski Doğu Bloğu ülkeleri ya da Arap dünyasındaki şeriat eğitimi veren üniversite mezunları olacaktır. Ülkemiz kalitesiz doktorlar cenneti olur.’’

Sayın muhalefet çok haklı!

Tabip Odası ‘Hayır gelmesin’ diyor;

“Çünkü niyet Doğu ülkelerinden standardı belirsiz doktor getirmektir; bu hiçbir şeyi çözmez. Amaçları hekim enflasyonu yaratarak özel alana ucuz işgücü sağlamaktır. Büyük özveri ile okuyan, yıllarca eğitim gören benim doktorum işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya kalır.’’

Sayın Tabip Odası çok haklı!

Türk Sağlık-Sen’ ciler ‘Hayır gelmesin’ diyor;

“Vatandaş, dilimizi bilmeyen yabancı doktora derdini nasıl anlatacak. Yanında tercümanını da mı getirecekler. Türkiye'de hekim dağılımını doğru düzgün yapsınlar, sağlıkta alt yapı ve teknik yetersizlikleri düzeltsinler.’’

Sayın Türk Sağlık-Sen’ ciler çok haklı!

Hekim Hakları Derneği ‘Hayır gelmesin’ diyor;

“Sağlık hizmetinde doktor payının yüzde 8 ya da 10’a tekabül eder; tam hizmet sunulabilmesi tıbbi araç gereç, altyapı ve yardımcı personel yeterliliğiyle sağlanabilir. Teknik imkânlar, yardımcı personel yok veya yetersizse ister yerli ister ithal doktor tek başına ne yapabilir ki?”

Sayın Başkan da haklı!

Gelelim neticeye;

Giderek sınırların kalktığı, küçülen bir dünyada ‘ithal hekime’ ben de hemen “Hayır” diyemiyorum ama bunun kriterlerinin çok iyi belirlenmesi gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum.

BİR; Bir yabancının Türkiye’ de hekimlik yapabilmek için mutlaka bilim ve Türkçe sınavlarından geçmesi şart olmalıdır.

İKİ; Avrupa Birliği’ne girme sevdası ile yabancılara gereksiz hak ve yetkiler verilmesine karşı da, kalitesiz doktorların ülkemize doluşmasına karşı da gereken tedbirler alınmalıdır.

Peki, siz ne diyorsunuz; İthal hekim gelsin mi gelmesin mi?

NOT

(Bilmeyenler için hemen hatırlatalım; 1928’de çıkarılan 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre, bir kişinin Türkiye’de hekimlik yapabilmesi için “T.C. vatandaşı olması, Türkiye’deki bir tıp fakültesinden mezun olması ve diplomasının Sağlık Bakanlığı tarafından tasdik edilmesi” gerekiyor. Başka bir deyişle, Türkiye’deki hastaların ‘yabancı bir doktor’ tarafından muayene ve tedavi edilmeleri bu kanuna göre kesin olarak yasak! Ayrıca, diş hekimliği, ebelik, hemşirelik, eczacılık yapabilmek için de Türk vatandaşı olma zorunluluğu olduğunu hatırlatalım.)

Bu kanunun esas amacının, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ nin başka alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da kendi doktoruna... kendi hemşiresine... kendi eczacısına inanmak, güvenmek olduğu kanısındayım.?!
 
F

Fırtına

Guest
bir vatandaş olarak...; kendi doktorumu, kendi hemşiremi, kendi eczacımı istiyorum... ülkeme...; inanmak, güvenmek istiyorum.!!!
 
F

Fırtına

Guest
Yabancı hekim yasası tamam!

667438_detay.jpg



Kamuda yabancı doktora kapı açılıyor!

"Yabancı hekim gelsin mi, gelmesin mi?" tartışmaları sürerken, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname taslağı yaşama geçerse, kamuda yabancı doktora kapı açılacak.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı açıklamalarda yabancı doktorların gelişine izin verileceğini ifade ederken, "Yurt dışından Türk vatandaşı olmayan doktorların Türkiye'de çalışabilmesinin yolunu açacağız. Bu konuda süren tartışmalar sunidir. Birilerinin menfaatlerine halel geldiği için bu tartışmalar var" diyor.

TÜRKÇE BİLME ŞARTI

Türk doktorlarının başta ABD ve Kanada olmak üzere yurt dışında çalışabildiğini ifade eden Akdağ, diploma denkliği kabul edilen ve Türk vatandaşı olmayan doktorların Türkiye'de doktorluk yapabilmesi için doktorluk yapabilecek kadar Türkçe bilmek şartı arayacaklarını söylüyor.

TIP FAKÜLTELERİNDEKİ YABANCI ÖĞRENCİLERİN KALMASI DA HEDEFLENİYOR

Akdağ, Türkiye'ye gelecek yabancı hekimlerde Türkçe bilme şartının aranacağını ve YÖK'ün uygun gördüğü denklik kriterlerinde başarılı olmaları isteneceğini ifade ederek, bir an önce ilgili kanun yasağının kaldırılması gerektiğini söyledi. Akdağ, ''Zaten çok fazla doktor gelmez. Dünyada da çok fazla doktor açığı var. Önemli olan Türkiye'de okuyan yabancı uyruklu öğrencilerin Türkiye'de kalmasına sağlamak. Yaklaşık 3 bine yakın böyle öğrenci var. Biz, ilk etapta bunu hedefliyoruz dedi.

YABANCI UZMANLAR TOPLAM UZMAN SAYISININ YÜZDE 5'İNİ AŞMAYACAK

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname taslağında yabancı uzmanlarla ilgili ise şunlar yazıyor;

"İhtiyaca ve işin özelliğine göre açıktan yabancı uzman çalıştırılabilir ve bunlar için vatandaşlık şartı aranmaz. Yabancı uzmanların çalıştırılmasına dair usul ve esaslar bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirtilecek. Yabancı uzman sayısı toplam uzman sayısının yüzde 5’ini aşamayacak."

Buna göre, taslakta değişikliğe gidilmezse, hastanelerde yabancı doktor çalıştırılabilecek. Salgın hastalık dönemlerinde açık bulunan alanlarda yabancı bilim adamlarından faydalanabilecek, yabancılardan bürokraside de yararlanabilecek.

BAKAN AKDAĞ İSTİYOR, SEZER VETO ETMİŞTİ

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, geçtiğimiz yıl da yaptığı konuşmada, "Orta ve uzun vadede kendi personelimizi yetiştirmeliyiz. Kısa vadede bu işi başka yönlere çekmeden yurt dışından sağlık personeli getirilmesinin önünün açılması lazım'' derken eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı doktorların henüz istihdam sorunu çözülmemişken yabancı uyruklu doktorların Türkiye’de çalışmasını olanaklı kılmanın yerinde olmayacağı değerlendirilmektedir" diyerek yasayı veto etmişti.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst