Dokunmayla gelen mucize (minik buse)

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
BUSE%202.widec.jpg



Doğuştan beyin felci ve beyin fonksiyonlarının geri kalması sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, konuşamayan, görme yeteneği gerileyen ve algılamada sorunlar yaşayan 6 yaşındaki Buse Gümüş, 10 bin yıllık bir tedavi yöntemi olan refleksoloji sayesinde şifa buldu.

Doğuştan cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor retardasyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, minik Buse 1,5 yıldır devam eden tedavisi sayesinde artık çevresindekilerle diyalog kurabiliyor, desteksiz oturabiliyor ve algılama yeteneğinin gelişmesiyle olayları hatırlayabiliyor.

Mersin'in Edremit ilçesinde yaşayan, tedavi için 1,5 yıldır ayda iki defa Ankara'ya gelen Ahmet Gümüş, eşinin hamilelik ve doğum sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini, kızının oksijensiz kalması dolayısıyla gelişimini tamamlayamadığını belirtti. Gümüş, rahatsızlığı nedeniyle kızının tamamen kendilerine bağımlı bir yaşam sürdürdüğünü, yatağa bağımlı olduğunu, çok az kelime dışında konuşamadığını, algılamasında gerilikler ve görme sorunlarının bulunduğunu anlattı.

Ahmet Gümüş, değişik doktorlara gittiklerini, özel eğitim aldırdıklarını, ancak tedavilerden olumlu cevap alamadıklarını dile getirerek, bunun üzerine internette kızının hastalığıyla ilgili araştırma yaptıkları sırada ''refleksoloji tedavisini'' gördüklerini, böylelikle doktor Gamze Şenbursa ile irtibata geçtiklerini belirtti.

Ahmet Gümüş, kızının iyileşme göstermesinin eşini ve kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, ''Kızım artık her türlü ihtiyacını rahatlıkla bize aktarabiliyor. Buse anaokuluna başladı. Orada çeşitli etkinliklere katılıyor. Doktorlar kızıma oksijen kaybı dolayısıyla tedavisinin ilerlemeyeceğini ve boşuna zaman kaybetmememizi söylemişlerdi. Ancak refleksoloji sayesinde kızım iyileşmeye başladı. Buse iyileşinceye kadar Ankara'ya geleceğiz'' dedi.

Tedavisine devam edilen minik Buse de, anaokuluna gittiğini ve çok mutlu olduğunu belirterek, okulda arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiğini anlattı.

REFLEKSOLOJİ NASIL BİR TEDAVİ YÖNTEMİ?

Uzman Fizyoterapist ve Refleksolog Gamze Şenbursa ise refleksolojinin özellikle Uzakdoğu toplumlarından binlerce yıllık bir geçmişinin olduğunu söyledi. Refleksolojinin ''merkezi sinir sistemini kullanarak beyne uyarı göndermek suretiyle yeni hücre bağlantıları sağlayarak vücutta iyileşme süreci başlatma'' olarak tanımlanabileceğini dile getiren Şenbursa, ayak altında tüm organların izdüşümlerinin bulunduğunu, elle bu izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderildiğini, yöntemin merkezi sinir sistemi ve beyni ilgilendiren her türlü hastalıkta kullanılabildiğini söyledi.

DOKUNARAK BEYNE UYARI GÖNDERİLİYOR

Şenbursa, refleks terapinin ise refleksolojiyi de içinde barındıran, fakat daha kapsamlı ve etkili bir tedavi olduğunu belirterek, ''Refleks terapide refleksolojiden daha farklı olarak merkezi sinir sitemi, akupunktur noktaları, Çin ve Vietnam vücut haritası, sinir noktaları, beyin, kranial sinirlerde dahil olmak üzere daha fazla bölgeye uyarı verilebiliyor. Bu teknikle bölgeye veya noktaya verilen uyarı ile birlikte nöro-biokimyasal aktivite başlatılıp canlıda yanıtlar elde edilir'' dedi.

VÜCUTTAKİ ENERJİ MERKEZLERİ SORUNSUZ ÇALIŞMALI

Vücutta enerji meridyenlerinin bulunduğunu ve sağlıklı kişilerde bu enerji akışının kesintisiz devam ettiğini, herhangi bir nedenden dolayı meridyenlerdeki enerji dolaşımının bir yerlerde tıkanması ve engellenmesi sonucu hastalıkların oluştuğunu ifade eden Şenbursa, dolayısıyla enerji hattındaki herhangi bir bölgede oluşan sorunun diğer meridyenlerdeki enerji akışını da etkilediğini anlattı.

SİNİR SİSTEMİNİ İLGİLENDİREN HASTALIKLARDA UYGULANIYOR

Şenbursa, hastalarının engelli gruplarındaki beyin felci, down sendromu, genetik hastalıklar ve otistik çocuklardan başlayarak dikkat eksikliği, hiperaktivite, MS, parkinson, beyin kanaması, felç, bel fıtığı, migren, zona, fibromiyalji, sinüzit, görme ve duyma kaybı, yüz felcine kadar uzanan geniş bir çerçeveye sahip olduğunu dile getirerek, ''Bu yöntem sinir sistemini ilgilendiren her türlü hastalıkta uygulanabiliyor. Refleksoloji, tıbbin yetersiz kaldığı yerden sonra ek tedavi olarak başlıyor'' dedi.

BUSE1.standard.jpg


Her hastalığın iyileşme sürecinin değiştiğine işaret eden Şenbursa, bunun hastalığın derecesine, lezyonun derinliğine, kişinin durumuna ve vücudun tedaviye verdiği cevaba bağlı olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde devletin tedavi sürecinde ücretini karşıladığını ifade eden Şenbursa, ancak tedavinin Türkiye'de üniversitelerde bölüm olarak var olmadığından dolayı, sosyal güvenlik kurumları tarafından tanınmadığı dolayısıyla devlet tarafından ücretinin karşılanamayacağını belirtti.


BUSE TAMAMEN İYİLEŞEBİLECEK Mİ?

Gamze Şenbursa, minik Buse'nin hastalığının ise cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor mrretardosyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) olduğunu dile getirerek, Buse'nin tedavisine ilk başlanıldığı dönemde kızın dış ortamla hiçbir bağlantısının olmadığını ifade etti.

Buse'nin beyninin oksijensiz kalması dolayısıyla yaşamsal fonksiyonlarının gelişmediğini belirten Şenbursa, hastasının küçük olması dolayısıyla her seansın 30 dakikadan oluştuğunu, ayak, el ve yüzden elle manuel olarak elle izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderdiğini belirtti.

Şenbursa, ortalama 1,5 yıldır tedavisine devam ettikleri minik Buse'nin tam olarak iyileşmesi için belli bir sürenin daha geçmesi gerektiğini dile getirerek, ''Ancak geçen sürede Buse artık desteksiz oturabiliyor, cümle kurabiliyor, emekliyor, olayları hatırlayabiliyor ve algılama yetenekleri gelişiyor'' dedi.


NTV
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ellerle gelen mucize minik Buse'ye şifa oldu

12287511.jpg


Doğuştan cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor retardasyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, konuşamayan, görme yeteneği gerileyen ve algılamada sorunlar yaşayan 6 yaşındaki Buse Gümüş, doktor Gamze Şenbursa'nın tedavisiyle, 10 bin yıllık bir tedavi yöntemi olan refleksoloji sayesinde şifa buldu.

Minik Buse 1,5 yıldır devam eden tedavisi sayesinde artık çevresindekilerle diyalog kurabiliyor, desteksiz oturabiliyor ve algılama yeteneğinin gelişmesiyle olayları hatırlayabiliyor. Mersin'in Edremit ilçesinde ikamet eden, tedavi için 1,5 yıldır ayda iki defa Ankara'ya gelen Ahmet Gümüş, eşinin hamilelik ve doğum sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini, kızının oksijensiz kalması dolayısıyla gelişimini tamamlayamadığını belirtti.

Kızının doğuştan “beyin felci ve mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması” rahatsızlıklarının olduğunu dile getiren Gümüş, rahatsızlığı nedeniyle kızının tamamen kendilerine bağımlı bir yaşam sürdürdüğünü, yatağa bağımlı olduğunu, çok az kelime dışında konuşamadığını, algılamasında gerilikler ve görme sorunlarının bulunduğunu anlattı.
Ahmet Gümüş, değişik doktorlara gittiklerini, özel eğitim aldırdıklarını, ancak tedavilerden olumlu cevap alamadıklarını dile getirerek, bunun üzerine internette kızının hastalığıyla ilgili araştırma yaptıkları sırada “refleksoloji tedavisini” gördüklerini, böylelikle doktor Gamze Şenbursa ile irtibata geçtiklerini belirtti.

Yaklaşık 1,5 yıldır kızının tedavisi için her ay iki defa Mersin'den Ankara'ya geldiklerini ifade eden Gümüş, bu süre zarfından kızının önemli ölçüde mesafe kat ettiğini, artık destek olmadan oturabildiğini ve emeklediğini, cümleler kurabildiğini, algısının gelişmeye başladığını, hatırlama yeteneğini kazandığını söyledi.

Ahmet Gümüş, kızının iyileşme göstermesinin eşini ve kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, “Kızım artık her türlü ihtiyacını rahatlıkla bize aktarabiliyor. Buse anaokuluna başladı. Orada çeşitli etkinliklere katılıyor. Doktorlar kızıma oksijen kaybı dolayısıyla tedavisinin ilerlemeyeceğini ve boşuna zaman kaybetmememizi söylemişlerdi. Ancak refleksoloji sayesinde kızım iyileşmeye başladı. Buse iyileşinceye kadar Ankara'ya geleceğiz” dedi.

Tedavisine devam edilen minik Buse de, anaokuluna gittiğini ve çok mutlu olduğunu belirterek, okulda arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiğini anlattı.

Kişinin ihtiyaçlarına göre tedavi

Uzman Fizyoterapist ve Refleksolog Gamze Şenbursa ise refleksolojinin özellikle Uzakdoğu toplumlarından binlerce yıllık bir geçmişinin olduğunu söyledi.

Refleksolojinin “merkezi sinir sistemini kullanarak beyne uyarı göndermek suretiyle yeni hücre bağlantıları sağlayarak vücutta iyileşme süreci başlatma” olarak tanımlanabileceğini dile getiren Şenbursa, ayak altında tüm organların izdüşümlerinin bulunduğunu, elle bu izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderildiğini, yöntemin merkezi sinir sistemi ve beyni ilgilendiren her türlü hastalıkta kullanılabildiğini söyledi.

Şenbursa, refleks terapinin ise refleksolojiyi de içinde barındıran, fakat daha kapsamlı ve etkili bir tedavi olduğunu belirterek, “Refleks terapide refleksolojiden daha farklı olarak merkezi sinir sitemi, akupunktur noktaları, Çin ve Vietnam vücut haritası, sinir noktaları, beyin, kranial sinirlerde dahil olmak üzere daha fazla bölgeye uyarı verilebiliyor. Bu teknikle bölgeye veya noktaya verilen uyarı ile birlikte nöro-biokimyasal aktivite başlatılıp canlıda yanıtlar elde edilir” dedi.

Vücutta enerji meridyenlerinin bulunduğunu ve sağlıklı kişilerde bu enerji akışının kesintisiz devam ettiğini, herhangi bir nedenden dolayı meridyenlerdeki enerji dolaşımının bir yerlerde tıkanması ve engellenmesi sonucu hastalıkların oluştuğunu ifade eden Şenbursa, dolayısıyla enerji hattındaki herhangi bir bölgede oluşan sorunun diğer meridyenlerdeki enerji akışını da etkilediğini anlattı.

Şenbursa, hastalarının engelli gruplarındaki beyin felci, down sendromu, genetik hastalıklar ve otistik çocuklardan başlayarak dikkat eksikliği, hiperaktivite, MS, parkinson, beyin kanaması, felç, bel fıtığı, migren, zona, fibromiyalji, sinüzit, görme ve duyma kaybı, yüz felcine kadar uzanan geniş bir çerçeveye sahip olduğunu dile getirerek, “Bu yöntem sinir sistemini ilgilendiren her türlü hastalıkta uygulanabiliyor. Refleksoloji, tıbbin yetersiz kaldığı yerden sonra ek tedavi olarak başlıyor” dedi.

Her hastalığın iyileşme sürecinin değiştiğine işaret eden Şenbursa, bunun hastalığın derecesine, lezyonun derinliğine, kişinin durumuna ve vücudun tedaviye verdiği cevaba bağlı olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde devletin tedavi sürecinde ücretini karşıladığını ifade eden Şenbursa, ancak tedavinin Türkiye'de üniversitelerde bölüm olarak var olmadığından dolayı, sosyal güvenlik kurumları tarafından tanınmadığı dolayısıyla devlet tarafından ücretinin karşılanamayacağını belirtti.

Gamze Şenbursa, minik Buse'nin hastalığının ise cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor mrretardosyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) olduğunu dile getirerek, Buse'nin tedavisine ilk başlanıldığı dönemde kızın dış ortamla hiçbir bağlantısının olmadığını ifade etti.

Buse'nin beyninin oksijensiz kalması dolayısıyla yaşamsal fonksiyonlarının gelişmediğini belirten Şenbursa, hastasının küçük olması dolayısıyla her seansın 30 dakikadan oluştuğunu, ayak, el ve yüzden elle manuel olarak elle izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderdiğini belirtti.

Şenbursa, ortalama 1,5 yıldır tedavisine devam ettikleri minik Buse'nin tam olarak iyileşmesi için belli bir sürenin daha geçmesi gerektiğini dile getirerek, “Ancak geçen sürede Buse artık desteksiz oturabiliyor, cümle kurabiliyor, emekliyor, olayları hatırlayabiliyor ve algılama yetenekleri gelişiyor” dedi.


hurriyet
 
F

Fırtına

Guest
Tamamlayıcı tıp 'Refleksoloji' engelli hastalara umut oldu

Tıpta tamamlayıcı tıp kategorisinde yerini bulan ''Refleksoloji'', özellikle nörolojik sorunlara bağlı felç ve engelli hastaların tedavisinde etki sağlıyor.

Ayaklarda, bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktalarına, el ve parmaklarla uygulanan baskı tekniği refleksoloji, migren, bel-boyun fıtığı, alt ıslatma, yürüme ve motor bozukluklar, gelişim gerilikleri, el bileğindeki sinir sıkışmaları, eklem ağrıları ve romatizma, depresyon, felç ve travmalar, konuşma bozuklukları ve cinsel sorunların tedavisinde uygulanıyor.

Yaklaşık beşbin yıllık tarihi olan ve dünya literatüründe ''Tamamlayıcı Tıp'' olarak bilinen ''Refleksoloji'' bilimi, Türk bilim insanlarının buluşuyla nörolojik birçok rahatsızlığa şifa olarak gösteriliyor.

Psikolojik Danışmanlık ve Refleksoloji Merkezi (PSİKOAKADEMİ) kurucularından Psikolog ve Refleksoloji Uzmanı Halil Tabur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, refleksolojinin ayaklarda, bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktalarına, el ve parmaklarla uygulanan bir baskı tekniği olarak tanımlandığını ve birçok hastalığın tedavisinde uygulandığını söyledi.

Refleksolojinin en çok migren, bel-boyun fıtığı, alt ıslatma, yürüme ve motor bozukluklar, spastik bozukluk, gelişim gerilikleri, otizm, karpaltunel-el bileğindeki sinir sıkışmaları eklem ağrıları ve romatizma, depresyon-anksiyete-panik atak, felç ve travmalar, konuşma bozuklukları kabızlık ve hazımsızlık, hormon sorunları, vajinismus-erken boşalma-cinsel soğukluk ve kas rahatsızlıklarında etkili olduğunu belirten Tabur, refleksoloji seans sıklığının hastalığın derecesine ve hastalığa göre değiştiğini ifade etti.

Tabur, bel fıtığında seans sayısının 20 ile 30 seans sürerken, spastik bir çocuğa uygulanan refleksolojinin haftada üç dört seanstan bir yıla kadar devam edebildiğini, seans süresinin değişmekle birlikte yaklaşık 20-40 dakika kadar devam ettiğini anlattı.

Seans süresine uzman tarafından karar verilebileceğini belirten Tabur, uygulamada yan etkiler olabileceğinden refleksolojinin kesinlikle uzman tarafından uygulanması gerektiğini vurguladı.

-REFLEKSOLOJİ NE SAĞLIYOR?-

Tabur, refleksoloji uygulaması ile kan dolaşımını düzenlenerek lenfatik sistemin çalışmasına katkıda bulunulduğuna işaret ederek, şunları kaydetti;

''Vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Dikkat eksikliğinin giderilmesinde, algılamada, hafıza ve öğrenmeyi kolaylaştırmada etkili oluyor.

Ağrı kesici etkisi bulunuyor. Özellikle eklem ağrıları ve stres kökenli baş ağrılarında çok çabuk etki gösteriyor. Hücrelerin iyi şekilde beslenmesini sağladığından, yaşlılık belirtilerini geciktiriyor. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için hastalıklara daha dirençli olunmasına yardımcı oluyor. Stresi azaltmada başarılı etkiye sahip olduğundan anksiyete ve panik atak bozukluğuna etki sağlıyor. Vücut organlarının iyi çalışmasını imkan tanıyor. Ameliyat sonrası vücudun toparlamasına yardımcı oluyor. Kaslar ve tendonlardaki spazmı azaltıyor.

Sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip oluyor. Depresyon düzeyini düşürüyor. Hastalık sonrası vücutta toplanan ödemin atılmasına yardım ediyor. Hareketsiz yaşam tarzı olan kişilerde olumlu etkiye sahip oluyor. Yağ ve ter bezlerini aktifleştirerek cildin nemlenmesini sağlıyor.''

-''ÜÇ AYLIK TEDAVİ SONRASINDA YÜRÜMEYE BAŞLADI''-

Psikolog ve Refleksoloji Uzmanı Tabur, spastik çocukların tedavisinde bu metotla merkezi sinir sisteminin uyarılarak beyindeki hasarlı bölgenin ve hasarlı bölgedeki nöronların onarıldığını, bu şekilde motor bozuklukların azaldığını anlattı.

Spastik çocuklardaki sorunların tamamen düzeltilmesinin mümkün olmadığını, ancak belirgin iyileşmeler elde edildiğini belirten Tabur, bu hastaların sol ayaklarına uygulanan tedavi ile omur ve beyin bölgesinin, sağ ayaktan ise kasların uyarıldığını ifade etti.

Hastalarından beyin felcine bağlı spastik özürlü olan 9 yaşındaki İlhan Taha Yıldırım'ın üç aydır refleksoloji tedavisi aldığını anlatan Tabur, Yıldırım'ın ayak uçlarına bastığı için yürüyememe, konuşma geriliği, algı sorunu ve dikkat eksikliği ile ileri düzeyde kabızlık sorunu yaşadığını söyledi.

Tabur, tedavi ile birlikte bu sorunların tümünde önemli gelişmeler elde ettiklerini belirtti.

Uygulanan tedavi sonrasında ayak tabanlarına basabildiğini, kollarından tutulduğunda yürüyebildiğini ifade eden Tabur, ''Artık konuşabiliyor, öğrenme hızı arttı ve kasılmaları azaldığından kıyafetlerini çok daha rahat giyinebiliyor. Üç aylık tedavi sonrasında yürümeye başladı'' dedi.

Yıldırım'ın bakımını üstlenen Dedesi İlhan Yıldırım da, torunları ile doğuşundan itibaren kendilerinin ilgilendiğini belirtti. Dede Yıldırım, ''Taha'nın kasları çok sertti. Botoks tedavisi yapılıyor, ancak iki ay sonra kasları yine sertleşiyordu. Kalıcı bir çözüm olmuyordu. Bu tedavi ile kasları yumuşadı. ayaklarının tabanına basabiliyor, kollarından destekle yürüyebiliyor. Kabızlık sorunu kalmadı. Konuşmaya başladı. Her sabah yeni kelimeler söylüyor. Boynunu tutabiliyor, yürürken koluma az yük veriyor. 2.5 ayda çok büyük gelişmeler oldu'' diye konuştu.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst