Dostluk...

İskender Durgun

Üye
Üye
Katılım
Eyl 4, 2010
Mesajlar
599
Tepkime Puanı
0
Puanları
16
Yaş
57
Nasılsın diye sorarlardı dostlarım, iyiyim derdim. Ben de onlara sorardım, onlar da iyiyim derlerdi. Gene öyle olsun birbirimize rastlayınca hemencecik soru verelim: Nasılsın? Ama sakın unutmayın; cevap bir kelimedir: iyiyim diyeceğiz. O kadar işte. Dünyanın güllük gülüstanlık olması için daha ne istersiniz? İyiyiz dediniz mi herşey iyidir, iyi olur, iyi olmalıdır. Sonra ne güzel, düşünün, herkes iyi, hepimiz iyi, her şey iyi olacak. İnanmıyan içinin zifirinde boğulup gitsin, ama lütfen iyi değilim demeğe kalkmasın. Ve lütfen okumasın bu hikayeyi. Sevmez çünkü.. sevemez.

Biliyorsunuz, iki yıldır burada yoktum, dün döndüm kuzey kutbundan. Sizler öyle istemiş, öyle uygun bulmuştunuz, öyle oldu.. iki yıllık bir iş. Kısacası iki yıldır dünyanın damındaydım, bacanızı temizledim. Özene bezene de yaptım, tütmez artık. Ama diyeceğim o değil: Orada tam iki yıl penguenlerden başka canlı görmedim. Onlar da yalnız beni görüyorlardı. Durumu anladınız elbette: Bu iki yıl içinde ne bana nasılsın diyen oldu, ne de ben bir kerecik olsun nasılsın diye sorabildim. Tabii iyiyim de demedim. Penguenler dostluk nedir bilmiyorlardı.. bu yüzden iki yıl süresince dünyada değilmişim gibi geldi bana. Ve işte o zaman anladım ki, dostluk yok mu dünya da yoktur: Hoşbulduk dostlarım.. dünyayı buldum: Çünkü sizi buldum. Bakın, az kalsın unutuyordum: Nasılsınız? Ama sizden atik davrandım. Ben mi? Ben iyiyim elbette.. sizi gördüm daha iyi oldum. Ohooo.. demek beni dinleyecek vaktiniz de var? Anlatayım öyleyse.. hem de seve seve. Dedim ya, daha dün geldim Kuzey Kutbundan. Tam iki yıl oldu, iki çift laf etmeyeli; konuşmak için can atıyorum...

...

TARIK BUĞRA - YARIN DİYE BİRŞEY YOKTUR
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
:) sizleri gördüm ben de iyi oldum şimdi :)
 
G

güz gülleri

Guest
Hani, diyorum da, insanın gercekten mükemmel bir dostu olsa…
“Ona”, söyle, içine sindire-sindire, kocaman bir sarılsa…
Yüreklilikle söylediğiniz… ” Canım benim!.. dediğiniz…
Telefonda bile saatlerce konuştuğunuz, sıcacık biri…
Cesur, sempatik, azimli, kararlı…
Arayan, soran, ”Seni özlüyorum” diyen biri.
Böyle bir canlı ile her şeyi konuşabilir, paylaşabilirsiniz.
Yanıltmaz!

Anlayışla karşılar her şeyi…
Hataları, günahları-sevapları, her bir şeyi konuşabilirsiniz onunla…
Bir arayış içinde olmanıza gerek yoktur.
O kendiliğinden çıka gelir zaten.
Bir gün bakarsınız, kapınızda…
Bir da bakmışsınız sımsıcak sohbetler, derin konular, sırlar, paylaşımlar… Kimseye söyleyemediğinizi, en yakınınıza anlatamadığınızı, geçmişteki İzleri, geleceğe dairlerinizi, sadece ona anlatır olursunuz.

Kadın, erkek farketmez.
Bir dost bulun! Ama gerçek olsun.
Aradığınızda işinizi değil, sizi soran…
Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kıracınız olsun.
Anlatsın, konuşsun, açık-seçik, korkmadan yaşasın. Güvensin!
Cinsiyeti olmasın! Bir kartal kadar haşin, bir maymun kadar şaklaban, bir ceylan kadar narin olsun.
Doğrulari söylesin. Gözleriyle ve kalpten konuşsun.

Yaşasın!
Doya doya yaşasın, doya doya yaşatsın.
Beyninden değil, yüreğinden versin.
”Olsun varsın! paylaşırım.” desin.
Bir dostunuz olsun.
Sizi ve benliğinizdekileri paylaşsın...
Dost olsun!
Ama…
Gerçek bir dost..

Can Dündar


311130_382663938483121_1143151157_n.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst