Ebola Virüsü Hakkında Bilmemiz Gerekenler

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hayatı tehtit eden bu virüs nedir nasıl bulaşır nasıl tedavi edilir tüm bunların bir özetini sizlere sunuyoruz. İlk olarak 38 yıl önce ortaya çıkan bu virüs 2013 yılında tekrar kendini şiddetli bir biçimde gösterdi bir çok ülkede Ebola nedeni ile ölümler gözlemlendi.



ebola-hastaligi-nedir-ve-ebola-virusu-nasil-bulasir.jpg


Ebola virüsü nedir?


Ebola virüsü, insanlarda ve hayvanlarda kanamalı ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir.

Ebola virus hastalığı; viral kanamalı ateşlerden bir tanesidir, vücutta akut başlangıçlı yüksek ateş ve gastrointestinal kanamalarla seyreden bir enfeksiyon hastalığı şeklinde karşımıza çıkar. EVH insanlarda genellikle ağır ve ölümcül seyreder. Salgın sırasında ölüm oranı %90’lara ulaşır.

Nasıl ortaya çıktı?

Virüs, ilk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo'daki salgınlarda tespit edildi ve adını Kongo'daki bir nehirden aldı. Virüsün doğal kaynağının Afrika'daki meyve yarasaları olduğu düşünülüyor. Virüslerin varlığı bu yarasaların coğrafi dağılımıyla örtüşüyor.

Ebola virüsü nasıl yayılır?

İnsan enfeksiyonu oluştuğunda virüsün başkalarına bulaşmasının birçok yolu vardır. Ebola enfekte insanlarla doğrudan temas yoluyla insandan insana bulaşır. Bunlar:

- Enfekte bir kişinin kanı ya da salgılarıyla doğrudan temas.

- Enfekte salgılarla kontamine olmuş objelerle temas.

- Defin işlemleri sırasında cenazeye doğrudan temas edilmesi de hastalığın yayılmasında etkendir.

- İyileşen erkek hastaların spermleri yoluyla hastalığı 7 haftaya kadar bulaştırması mümkündür.

- Ebola Kanamalı Ateşi’ne yol açan virüsler, genellikle hasta bakımıyla uğraşırken enfekte salgılarla teması olan aileler ve arkadaşlar aracılığıyla yayılmaktadır.



Ebola virüsü'nün belirtileri nelerdir?

Ebola virüsüne bağlı meydana gelen kanamalı ateş hastalığı sonucunda bağışıklık sisteminde çökme, pıhtılaşma fonksiyonunda bozukluk, kaçış sendromu (kanın serum kısmının damar dışına çıkması) ve şok tablosu gelişmektedir. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 gün içinde hastalık gelişmektedir. Hastalık tipik olarak ani başlangıçlı yüksek ateş, üşüme, titreme ve bitkinlik şeklinde başlamaktadır. Diğer belirtiler şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı (özellikle gövde ve sırtta), bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısıdır.

Ebola'nın ilerleyen safhalarında neler yaşanıyor?

Hastalığın ilerleyen safhalarında, göz, burun, kulak, ağız ve rektumdan kan geliyor ve serum iğnesinin ciltte açtığı deliklerden kan akıyor. Temel olarak vücuttan dışarı kan akması hastalığın en tanımlayıcı sendromu olarak görülüyor. Hastalığın başlangıç evrelerinde görülen ateş, kusma, ishal zaten başka birçok hastalığın da diğer tanımlayıcı sendromları olarak kabul ediliyor. Çoğu zaman hastalar kanama olduğu zaman Ebola virüsü taşıdıklarını anlayabiliyor ve Ebola virüsü taşıyan insanlar en sonunda çoklu organ yetmezliğinden hayatlarını kaybediyor. Bunun en büyük nedeni Ebola virüsünün vücuttaki beyaz kan hücrelerini hızla yok ederek bağışıklık sistemini çökertmesi ve insan vücudunun virüse karşı savaşamaz hale gelmesi sonucu organların iflas etmesi.

Ebola virüsünden korunmak için neler yapmanız gerekiyor?

Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde ve ellerin açıkça kan ve vücut sıvılarıyla kirli olduğu durumlarda susuz alkol-bazlı el losyonun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler.

Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız.

Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız.

Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dahil vahşi hayvanların etini yemeyiniz.

Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayınız.

Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi karantina önlemlerini veya bariyer hemşirelik tekniklerini uygulamak için hazır olması gereklidir. Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven, maske, göz koruyucu ekipman gibi) yer almaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemekle ilgili olarak ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir.


Ebola'nın Türkiye'de görülme olasılığı nedir?

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Arfika'da etkili olan "Ebola virüsü" ile ilgili, "Ebola virüsüyle ilgili bizim ülke olarak bir sorunumuz yok. Ancak o ülkelere giden vatandaşlarımıza bilgilendirme, o ülkelerden Türkiye'ye dönüş sonrası takipleriyle ilgili gerek bakanlığımız gerekse de Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğümüz alıyor. Şu anda vatandaşımızı tedirgin edecek en ufak bir sorun söz konusu değil" dedi.TÜRK İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal ise; Suudi Arabistan'dan gelen bir kişinin MERS virüsünden hayatını kaybettiğini belirterek, Hacdan dönenlere de uyarıda bulundu. Prof.Dr. Ünal, Ebola konusunda ise “Türkiye'de Ebola hiç görülmedi. Ancak endişeye gerek yok denemez. Elbette gerek var" dedi.

Türkiye'de birçok hastanede, Ebola karantinasına tanık olduk ancak henüz Ebola kaynaklı bir ölüm gerçekleşmedi. Hac ibadetinden dönen hacı kafilesinde birkaç kişi hastaneye kaldırılmış, ve bir hacı hayatını kaybetmişti. Ancak o vaka, Mers virüsünden ötürü gerçekleşti. Mers, Ebola'dan apayrı bir virüs.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Japon teknoloji devi ebola'nın çaresini buldu

221020141419290401714_2.jpg

Geliştirdiği teknolojilerle dünyanın önde gelen markalarından biri olan Fujifilm, ilaç sanayinde de büyük bir başarıya imza attı.

BASIN BÜLTENİDİR
Aktif olduğu sektörlerin yanı sıra ilaç üretimine de ağırlık veren ve “kişiye özel” ilaçlar üzerinde çalışan Fujifilm’in geliştirdiği bir grip ilacı, Ebola salgınına çare oldu. Acil tedavilerde olumlu sonuçlar alınması üzerine 200 mg'lık Avigan® Tableti’nin üretimine başlanmasına karar verildi.

FUJIFILM Corporation’dan yapılan açıklamaya göre; Ebola Virüsü Hastalığı'nın (EVD) yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığa yakalanan yabancı ülkelerdeki çok sayıda hastaya verilmek üzere grip ilacı olan 200 mg'lık Avigan® Tableti’nin üretimi için çalışmalara başlandı. FUJIFILM Corporation Başkanı Shigehiro Nakajima’nın onayı ile üretimine karar verilen Avigan® Tabletleri, Fujifilm Grubu'nun bir şirketi olan Toyama Chemical Co. Ltd. tarafından grip ilacı olarak geliştirilmişti. Avigan® Tabletleri’nin farelerde yapılan testlerinde Ebola'ya karşı da etkili olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Batı Afrika'dan Avrupa'ya nakledilen birçok ebola hastasının acil tedavisinde de denenen ilaç olumlu sonuç verdi. Fujifilm, nakledilen bu hastaları tedavi eden hükümetlerin ve tıp örgütlerinin Japon hükümetiyle yaptığı görüşmelerin ardından talepler çerçevesinde bu hastalar için Avigan® Tabletleri’ni tedarik etmeye başladı.
Bu gelişmeler üzerine, Fransa ve Gine hükümetleri, Kasım ayı ortalarında EVD tedavisi için Avigan® Tabletleri'nin Gine'de klinik deneylerini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Fujifilm'den de bu amaçla Avigan® Tabletleri ve ürüne ilişkin teknik bilgileri sunması talep edildi. Fujifilm de Fransa, Gine ve Japonya'daki yetkililerle işbirliği halinde koordineli çalışarak bu talebi karşılamaya devam edecek.
Gine’de gerçekleştirilecek klinik deneyin, Avigan® Tabletleri’nin etkinliği ve güvenliğini tam olarak kanıtlaması durumunda Fujifilm'den büyük çapta klinik kullanım amacıyla ürünleri tedarik edilmesi bekleniyor. Halihazırda Fujifilm'in elinde 20 bin doz Avigan Tablet stoğu ve ayrıca yaklaşık 300 bin doz için de aktif ilaç bileşeni stoğu hazır durumda. Diğer klinik amaçlı kullanımlara hazırlık olması amacıyla da şirket, EVD hastalarına verilmek üzere Avigan® Tabletleri’nin üretimine Kasım ayı ortasında başlayacak. Fujifilm, hastalığın kapsamının daha da yayılması durumunda yeterli miktarda Avigan® Tableti temin etmek için ilave üretim yoluyla elindeki stok miktarını arttıracak.
Japon hükümeti de mevcut ilaçların, tedavi konusunda faydalı olduklarının belirlenmesi halinde EVD hastalığıyla sergilenen mücadelede Japon şirketlerince geliştirilen ilaçlara destek olmaya hazır olduğunu beyan etmişti.

Kaynak: DHA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst