ECEH bakterisi KKK ile benzer özellikler taşıyor

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
439020110604100011326.jpg



Almanya'da birçok kişinin ölümüne neden olan İsveç, Danimarka, Hollanda ve İngiltere'de de bulgularına rastlanılan EHEC bakterisinin KKK ile benzerlik gösterdiği açıklandı.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turgut, Almanya'da birçok kişinin ölümüne neden olan İsveç, Danimarka, Hollanda ve İngiltere'de de bulgularına rastlanılan EHEC bakterisinin bir dönem Türkiye'yi etkisi altına alan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla benzerlik gösterdiğini söyledi.

Turgut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, EHEC'in dizanterinin boyut değiştirmiş hali olduğunu, bilinen bakterinin yayılabilen bir hal aldığını ifade etti.

Hastalığın hayvanların bağırsaklarında bulunan bir bakteri olduğunu ifade eden Turgut, ''Çocuklarda daha sık görülüyordu. Yetişkin kadınlarda görülmeye başladı. Daha çok çiftliklerde ya da besicilikle uğraşan insanların, o maddelerini işlerken, satarken bulaşmasıyla yayılıyor. Bahçelerde meyveler, sebzeler, gübrelerle temasta bulunuyorsa ve yıkanmadan yeniyorsa onlardan da bulaşma riski var. Dizanteri ya da ishal dediğimiz olay şu an için yetişkinleri de etkileyebilen bir konuma ulaştı. Antijenik özelliğinde bir değişiklik yapabiliyor ki salgın haline geldi'' dedi.

EHEC bakterisinin ishal yapma özelliğinin dışında böbrekleri etkileyen bir konuma büründüğünü belirten Prof. Dr. Turgut, ölümcül olmasının böbrekleri etkisi altına almasından kaynaklandığını söyledi.

Bakterinin beyni etkileyen bir duruma eriştiğini dile getiren Turgut, hastalıkla mücadele konusunda şu önerilerde bulundu;

''Bu hastalıkla mücadelede hijyen önemli.. Tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi temiz gıda maddesi tüketmemiz gerekiyor. Meyve ve sebzelerimizi temiz sularla yıkamamız gerekiyor. Gübre kullanırken, meyve ve sebzeleri satarken dikkatli olmak lazım. Süt ürünleriyle de geçebilir.''

Hastalığın ölümcül hale gelmesinin böbrek yetersizliğine neden olmasından kaynaklandığını vurgulayan Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü;

''Bakteriyi yok etmek çok kolay, ama bakterinin toksinleriyle başladıysa olay kanamalara neden olabilir. Kanamayı durduramıyorsunuz. KKKA hastalığına benzer kanamalar gösteriyor. Böbreği etkiliyor. Böbrek yetmezliği yapıyor, kanamaya neden oluyor, o da durdurulamıyor. Bu bir bağırsak bakterisi. Hayvanların bağırsaklarında bulunan bu bakteri, dışkı yoluyla sebze ve meyvelere, hayvansal ürünlere, oradan da insanlara bulaşıyor.''
 
F

Fırtına

Guest
Sağlık Bakanlığı EHEC Hakkında Açıklama Yaptı

185493_ehec.jpg



Sağlık Bakanlığı Avrupa'da hızlea yaılan EHEC virüsü ile ilgili bir bildiri yayınlandı..

Sağlık Bakanlığı, Almanya'da birçok kişinin ölümüne neden olan Enterohemorajik Escherichia Coli (EHEC) bakterisine ilişkin, bugün itibarıylaTürkiyeiçin endişe edecek bir durum olmadığını açıkladı. Son iki hafta içerisinde EHEC'in görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerden kanlı ishal görülenlerin ve hastalıktan şüphe edenlerin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri istendi.

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, basında EHEC mikrobuna bağlı Avrupa'da ve özellikle Almanya'dahastalıkve ölümlerin görüldüğü haberleri üzerine komisyon oluşturulduğu belirtildi.

EHEC'in hayvan veya insan dışkısıyla kirlenmiş su ve gıdayla bulaşan bir bakteri olduğuna işaret edilerek, EHEC'in kanlı ishalle seyreden bir hastalığa sebep olduğu ifade edildi. Bu mikroba bağlı oluşan hastalığın genellikle bir hafta içerisinde tedaviyle düzeldiğini vurgulanarak, çok nadiren ani gelişen böbrek yetmezliği tablosuna bağlı ölüm görülebildiği bildirildi.

Açıklamada, konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi;

''EHEC, 2005 yılından bu tarafa ülkemizde bildirimi zorunlu hastalıklardan olup ülkemizde laboratuvar teyitli EHEC vakası görülmemiştir. Konu, Bilim Kurulumuz, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığımızca yakından izlenmektedir. Bugün itibarıyla ülkemiz için endişe edecek bir durum olmamakla birlikte Bilim Kurulu, EHEC dahil su ve besinlerle bulaşan hastalıklardan korunmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesini önermektedir;

-Yemeklerden önce ve sonra eller bol su ve sabunla yıkanmalıdır.

-Çiğ sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.

-Süt ve et gibi hayvansal ürünler yeterince pişirildikten sonra tüketilmelidir.

-Son iki hafta içerisinde EHEC'in görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerden kanlı ishal görülenler ve hastalıktan şüphe edenler en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir.

-Konu ile ilgili gelişmeler Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi (ECDC) başta olmak üzere uluslararası sağlık kuruluşları ile işbirliği halinde Bakanlığımız tarafından izlenmeye devam edilmektedir.''


AA
 
F

Fırtına

Guest
Öldüren bakteri en çok kadınları vuruyor

Öldüren bakteri en çok kadınları vuruyor. Bakteriden en çok, yaz diyeti gibi nedenlerle sebze ağırlıklı beslenen kadınların etkilendiği belirlendi.

Almanya’da sebzelerden yayıldığı tahmin edilen EHEC bakterisi için çember daralıyor. İki haftada Almanya’da 19, İsveç’te bir kişinin ölümüne sebep olan hastalık için Alman yetkililer, salgının başladığı noktaları araştırıyor.

Vatan'ın haberine göre, bakteri bulaşanların sayısının dün 2 bin 400’e ulaştığı bildirilirken Almanya’nın kuzeyindeki Luebeck’te bulunan bir lokantada yemek yiyen 17 kişinin hastalanması şüpheleri artırdı. Alman Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi lokantayı incelemeye aldıklarını açıkladı. Luebeck Üniversitesi’nde görevli mikrobiyolog Werner Solback “Lokanta hastalıktan sorumlu değil ama hastalığın nasıl yayıldığını bulmalıyız” dedi. Geçen ay liman kenti Hamburg’da yapılan bir festivalin de hastalığın yayılmasına sebep olabileceği tahmin ediliyor.

DİYET DAVETİYE ÇIKARIYOR

Almanya, Danimarka ve İsveç’in de aralarında bulunduğu 10 Avrupa ülkesinde görülen salgın Çek Cumhuriyeti’ne sıçradı. Amerika’da yaşayanları tehdit eden koli basili hastalığı teşhisi konulan 90 kişiden 2’sinin Almanya’ya gittiği belirtildi. Bu arada salgının ardından Almanya’daki hastaneler halktan kan bağışında bulunmasını istedi.

Ölen 20 kişiden 13’ünün kadın olması dünya basınında yeni bir tartışma başlattı. Bilim adamları kadınların erkeklere göre daha sağlıklı beslendiğini ve bu yüzden salata ağırlıklı bir beslenme düzeni izlediklerini açıkladı. Bu beslenme düzeninin de koli basiliye davetiye çıkardığının altı çizildi.

SAĞLIK BAKANLIĞI UYARDI

Sağlık Bakanlığı, Almanya’da birçok kişinin ölümüne neden olan Enterohemorajik Escherichia Coli (EHEC) bakterisine ilişkin, Türkiye için endişe edecek bir durum olmadığını açıkladı. Son iki hafta içerisinde EHEC’in görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerden kanlı ishal görülenlerin ve hastalıktan şüphe edenlerin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri istendi.

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, basında EHEC mikrobuna bağlı Avrupa’da ve özellikle Almanya’da hastalık ve ölümlerin görüldüğü haberleri üzerine komisyon oluşturulduğu belirtildi. EHEC’in hayvan veya insan dışkısıyla kirlenmiş su ve gıdayla bulaşan bir bakteri olduğuna işaret edilerek, EHEC’in kanlı ishalle seyreden bir hastalığa sebep olduğu ifade edildi.

'TÜRKİYE’DE ‘ŞİMDİLİK’ RİSK YOK'

Bu mikroba bağlı oluşan hastalığın genellikle bir hafta içerisinde tedaviyle düzeldiği vurgulanarak, çok nadiren ani gelişen böbrek yetmezliği tablosuna bağlı ölüm görülebildiği bildirildi. Açıklamada, “EHEC, 2005 yılından bu tarafa ülkemizde bildirimi zorunlu hastalıklardan olup ülkemizde laboratuvar teyitli EHEC vakası görülmemiştir. Konu, Bilim Kurulumuz, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığımızca yakından izlenmektedir. Bugün itibarıyla ülkemiz için endişe edecek bir durum olmamakla birlikte Bilim Kurulu, EHEC dahil su ve besinlerle bulaşan hastalıklardan korunmak için dikkat edilmelidir” denildi.


NTV
 
F

Fırtına

Guest
Dirençli bakteriler antibiyotiği seviyor

Eskişehir Osmangazi Üniversite (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlhan Özgüneş, antibiyotik kullanımının yoğun olduğu yerlerde dirençli bakterilerle daha fazla karşılaştıklarını belirterek, yoğun bakım ünitelerinin bu konuda en önemli kaynak olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Özgüneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bakterilerin farklı şekillerde direnç geliştirdiklerini, bunların bir kısmının bazı ilaçlara karşı doğal dirençli olduğunu kaydetti.

Bazı ilaçların bakterilere karşı etkisiz kaldığını ifade eden Prof. Dr. Özgüneş, ''Bakteriler genetik materyali birkaç yolla başka bakterilerden alır. Bizim için en büyük sorunlardan biri de budur. Bakteri bu şekilde bazen 8-10 antibiyotiğe birden direnç geliştirebilir'' dedi.

Dirençli bakteri popülasyonunun başlangıçta az olduğunu ancak kullanılan tedavi yöntemlerinin sonunda duyarlı bakterilerin yerine dirençli bakteriler etkili olduğunu ifade eden Özgüneş, ''Bunun sonucunda biz direnç sorununu tedavi engeli olacak şekilde yaşamaya başlarız. Mikroorganizmaların mutasyonlarında, onlara uyguladığımız çeşitli kimyasallar da etkili olmaktadır. İlaçlarımız da sonuçta kimyasal maddelerdir. Bunlara maruz kalan bakterilerde onlardan korunmaya uygun değişik yöntemlerle genetik değişiklikler olabilir. Birçok bakteri, kullandığımız antibiyotiklere karşı antibiyotiğin etkisini ortadan kaldıran bir enzim salgılar'' diye konuştu.

''UFUKTA YENİ ANTİBİYOTİKLERİN ÜRETİLECEĞİNE DAİR HİÇBİR İPUCU YOK''

Prof. Dr. Özgüneş, 1940'lı yıllarda antibiyotikler gündeme geldiğinde dirençli bakterilerle karşılaştıklarını anlatarak, ilerleyen yıllarda da yeni antibiyotiklerin üretildiğini bildirdi.

Bakterilerin, üretilen bu antibiyotiklere karşı da direnç kazandığını kaydeden, Prof. Dr. Özgüneş, şunları belirtti;

''1980'li yılların sonuna doğru yeni antibiyotik üretiminde bir yavaşlama oldu. Günümüzde yeni antibiyotik üretimi hiç yok gibi. Ufukta yeni antibiyotiklerin üretileceğine dair hiçbir ipucu da yok. Belki tek tük yeni antibiyotikler çıkabilir. Çünkü bir ilacın geliştirilmesi kimi zaman 30-40 yılı bulabiliyor. Şu anda dünyada yeni antibiyotik bulamama sıkıntısı var. Dolayısıyla dirence karşı hiçbir zaman yeni antibiyotik çözüm değildir. Bir yerde tükeneceğiz, şu anda onu hissediyoruz. Onun yerine dirençli bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonları önlemeye gitmemiz gerekiyor, asıl hedefimizin bu olması gerekir.''

AVRUPA'DAKİ EHEC SALGINI

Prof. Dr. Özgüneş, Avrupa'da görülen EHEC salgınının temel kaynağının hayvanlar olduğunu belirterek, özellikle sığırların barsaklarında bulunan bakterinin birkaç yolla insanlara bulaştığını söyledi.

Söz konusu salgının etten ya da sütten yayılmış olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Özgüneş, şöyle konuştu;

''Yaklaşık 20 yıldır gündemimizde olan bir bakteridir. Bugüne kadar küçük çaplı salgınlarla gördük. Bir çok EHEC var ama bu kanlı isale yol açıyor. Bunun yanında vücutta kanamayı kolaylaştıracak bir hasara yol açıyor. Bu bakterinin temel kaynağı hayvanlardır. Birkaç yolla insanlara bulaşır. En önemlisi etin bu bakteri ile kirlenmesidir. Diğeri ise bu bakterinin hayvan dışkısı ile suya ve sebzelere bulaşması söz konusu olabilir. Özellikle tarlalarda hayvan dışkısının olabilme ihtimali var. Özellikle yıkaması zor olan sebze ve meyvelerde bu bakteri olabilir. Bu bakteri sadece pişirmeyle ölür. Etin her tarafının en az 70 derecede pişirilmesi gerekir. Bazı gıdaları pişirmeden tüketmek zorundayız, bunun için bol su ile yıkanması gerekir. Özellikle zedelenmiş, çürümüş, yıkanması zor olan sebze ve meyvelerin tüketilmemesi gerekir.''

''TÜRKİYE'DE GÖRÜLME ŞANSI VAR''

Avrupa'daki olayın tek kaynaklı bir salgın olduğunu anlatan Prof. Dr. Özgüneş, ''Salgının Türkiye'de görülme şansı var. Belki küçük çaplı salgınlar da olmuştur. Genelde hastaların büyük kısmında genel tedavi yöntemleriyle hasta iyileştiği için ileri araştırmalar yapılmaz. Türkiye'de de tek tük bildirilmiş olgular vardır. Bundan sonra da olabilir. Bu konuda dikkatli olunması gerekir. Bu tür enfeksiyonlarda antibiyotik çözüm değildir. Önemli olan hastalığın ortaya çıkışını engellemektir. Güvenli gıda ve su sağlarsak bu hastalıkları en aza indiririz'' dedi.
 
F

Fırtına

Guest
'EHEC Türkiye'ye gelebilir'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Avrupa'da yaşanan EHEC salgınının Türkiye'de olmadığını, ancak mikrobik bir durum olduğu için ülkemize de gelebileceğini söyledi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum'da, Ankara'dan gelen bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide, Avrupa ülkelerinde ölümlere neden olan EHEC salgınıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Salgını yakından takip ettiklerini belirten Akdağ, ''Kanlı ishal yapan, ağır seyredebilen bir hastalık.. Kanlı ishal yapan başka sebepler de var. Dizanteri kanlı ishal yapar ama bu ağır seyredebiliyor'' dedi.

Akdağ, söz konusu hastalığa neden olan mikroorganizmanın ''E. coli'' diye yazılan ve ''akoli' diye okunan mikrobun, bilinen eski mikroplardan biri olduğunu, normalde bağırsaklarda bulunan ve insan vücudu için gerekli olan bir bağırsak mikrobu olduğunu belirterek, ancak bu mikrobun insana zarar da verebildiğini ifade etti.

''Bu hastalık Türkiye'ye de gelebilir mi?'' şeklindeki soru üzerine, Türkiye'de şu anda bu salgının olmadığını belirterek, ''Bu salgın ülkemize de gelebilir. Tedbirleri alıyoruz tabii.. Bağırsakla ilgili bir durum olup dışkıyla geçtiği için bütün ülkelere gelme ihtimali var. Ancak, bizim burada şahsi olarak, ellerimizi sabunlamak, sebzeleri ve salataları sirkede tutmak ve yemekleri çok iyi pişirmek gibi almamız gereken tedbirler var.''

Bakan Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da salgına neden olan mikrobun Türkiye'ye yayılmasını önlemek için denetimlerini sıklaştırdığını kaydetti.


aa
 
F

Fırtına

Guest
Akdağ'dan çiğ köfte ve salata uyarısı.!

medya.php



Sağlık Bakanı Recep Akdağ, EHEC salgınını takibe aldıklarını belirterek, yurttaşları dışarıda salata ve çiğ köfte yememeleri konusunda uyardı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, seçim bölgesi Erzurum’da EHEC salgını ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akdağ, “Önlem aldık, ama bize de gelebilir. Özellikle çiğ köftede olma riski var. Salatalık, sebzeler çok iyi yıkanmalı ve sirkeye yatırılmalı” dedi.


cumhuriyet
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İşte EHEC kabusunun sebebi: Ölüm filizleri!

Almanya’nın Koch Ulusal Sağlık Enstitüsü başkanı Reinhard Burger, bugün düzenlediği basın açıklamasında ölümcül bakterinin kaynağını ilan etti


Almanya, şu ana kadar Avrupa’da 30 kişinin ölümüne neden olan Enterohemorajik Escherichia Coli (EHEC) bakterisinin kaynağını açıkladı.

Bakterinin, bozulmuş filizlerden kaynaklandığı belirtildi.

Almanya’nın Koch Ulusal Sağlık Enstitüsü başkanı Reinhard Burger, bugün düzenlediği basın açıklamasında ölümcül bakterinin kaynağının “filizler” olduğunu belirtti. Burger, “Bozulmuş filizleri yiyen kişilerin, kanlı ishal rahatsızlığı veya EHEC’in diğer semptomlarını gösterme ihtimalinin dokuz kat daha yüksek olduğunu” söyledi.

E. Coli bakterisinin bu güne kadar tanımlanmamış yeni bir türü olduğu açıklanan EHEC’in kaynağını bulmak için haftalardır araştırmalar yapılıyordu.

haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Korkunç hastalık tehdit etmeye devam ediyor!

Avrupa'da, EHEC bakterisi salgınından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısının 39'a yükseldiği bildirildi!


Salgın hastalıklar konusunda uzman kuruluş Robert Koch Enstitüsüne göre, E.Coli bakterisinin son kurbanının da Almanya'da ölmesi sonucu, 38'i Almanya'da, 1'i İsveç'te olmak üzere, Avrupa'da toplam 39 kişi EHEC'ten dolayı hayatını kaybetti.
Alman makamları Salı günü, ilk kez 10 yaşındaki küçük bir çocuğun EHEC bakterisinden dolayı yaşamını yitirdiğini belirtmişti.

Kaynağı bulan Alman makamları, salgının, Almanya'nın kuzeyindeki Bienenbüttel bölgesindeki Gärtnerhof adlı biyolojik tarımla uğraşan çiftlikte üretilen filizlenmiş tohumlardan yayıldığını ve çiftliğin kapatıldığını ifade etmişti.

Alman makamları satın alınan veya evde üretilen filizlenmiş tohum tüketimini geçici olarak yasaklamıştı.

AA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
EHEC korkusu sürüyor!

En tehlikeli yiyecekler et ve et ürünleri ile ham süttür. Özellikle çiğ etle yapılan veya iyi pişmemiş etlerden yapılan yiyecekler çok tehlikeli"


Son zamanlarda kendini gösteren ve çok sayıda kişinin ölümüne neden bağırsak bakterisi ''EHEC''te, et, et ürünleri ve ham süt bulaşmada en tehlikeli yiyecekler olarak gösteriliyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son aylarda ölümlere yol açan ''Ehec'' in bir virüs değil bağırsak bakterisi olduğunu söyledi.

Sıcak kanlı hayvanların bağırsağında milyarlarca eşerişia koli bakterisi bulunduğunu ve bunların büyük çoğunluğunun zararsız bakteriler iken bazılarının insanlarda hastalık yaptığını belirten Akdur, EHEC'in de bunlardan biri olduğunu ve insanlarda ağır hastalığa yol açabildiğini ifade etti.

Akdur, EHEC'in Entero Hemorajik Eşerişia Koli kelimelerinin baş harflerinden yararlanılarak üretilmiş bir kısaltma olduğunu dile getirdi.

Mayıs ayında başlayan ve halen devam eden ve Almanya'da salgın olarak görülmeye başlanmasıyla güncelliğini koruyan EHEC'in bazı basın organlarında ''virüs'' olarak adlandırıldığını, ancak ''bakteri'' olduğunu vurgulayan Akdur, EHEC'in sıcak kanlıların özellikle de büyükbaş ve diğer kesimlik hayvanların bağırsağında bulunan bir bakteri olduğunu söyledi. Akdur, hayvanlarda bulunduğu zaman hastalık oluşturmadığını, yalnızca insanlarda kalın bağırsak iltihabına neden olduğunu belirterek, ''Kalın bağırsakları tutması nedeniyle kişide dizanteriye benzeyen bir tablo ile yani yüksek ateş, karında kramplar ve ağrı, kanlı ishal ve bazen kusma ile seyreden bir hastalık yapıyor'' diye konuştu.

-''BÖBREK YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİYOR''-
Bakteriden salgılanan zehrin, kuvvetli bir kırmızı kan hücresi parçalayıcı olduğunu ifade eden Akdur, şöyle devam etti:

''Bu nedenle, hastalık sırasında yalnızca bağırsak iltihabı ve kanaması olmuyor. Aynı zamanda bakterinin salgıladığı toksin kana karışarak kırmızı hücrelerde yıkıma neden oluyor ve kan yıkım ürünleri böbreklerden atılıyor. Bazı hastalarda kan yıkımı çok ağır seyrediyor ve yıkım ürünlerinin fazlalığı nedeniyle böbreklerde yetmezliğe ve arkasından da kanda üre seviyesinin yükselmesi durumu ortaya çıkıyor.

Tıpta Hemolitik Üremik Sendrome (HUS) denilen bu durumun gelişmesi halinde hastanın yaşamını kaybetme tehlikesi artıyor.

DSÖ Avrupa Bölge Ofisi'nin 20 Haziran 2011 tarih ve 19 Sayılı bildirimine göre Kuzey Almanya merkezli son salgında toplam 3 bin 604 EHEC enfeksiyonu görülmüş. Bunun 852'inde Hemolitik Üremik Sendrome (HUS) gelişmiş ve bunlardan da 28'i ölmüştür. Geriye kalan 2 bin 752 EHEC vakasından ise 12'si yaşamını kaybetmiştir. Böylece Kuzey Almanya merkezli son salgında toplam ölüm sayısı 40'dır.

Hastalık genellikle çocuklarda ve yaşlı hastalarda ağır komplikasyonlu seyrediyor. Almanya merkezli son salgın daha çok 18 yaş üstünü ve kadınları tutmuştur.

Enfeksiyonun kuluçka süresi yani bakteriyi aldıktan sonra belirtilerin görülmesi için geçen ortalama süre 3-5 gün kadardır. Ağır klinik tablo gelişmeyen hastaların tamamı 10 gün zarfında iyileşiyor.''

-BULAŞMADA ETKİLİ OLAN BESİNLER-
Bakterinin, bağırsak orijinli olduğu için, insanlara bulaşmanın özellikle insan ya da hayvan dışkısı ile bulaşan yiyeceklerin yenmesi ile olduğuna dikkati çeken Akdur, ''En tehlikeli yiyecekler et ve et ürünleri ile ham süttür. Özellikle çiğ etle yapılan veya iyi pişmemiş etlerden yapılan yiyecekler çok tehlikelidir. Ayrıca insan ve hayvan dışkısının gübre olarak kullanıldığı yerlerde üretilen çiğ sebze ve meyve ile bulaşma da söz konusu olabilir'' dedi.

-HASTALIK YENİ DEĞİL-
Akdur'un verdiği bilgiye göre, bakteri 1982 yılında Amerika'da ve daha sonrada 1996 yılında Japonya'da salgın yaptı. Yani, yeni tanımlanan bir hastalık değil.

Başlangıçta Almanya yetkilileri hastalığın İspanya özellikle de İspanya'dan ithal edilen salatalık ve domatesten bulaştığını açıkladı. Bunun yanlış olduğu anlaşıldı. Yanlış olduğu bir yana DSÖ'nün 20 haziran tarihli bildirimine göre, 16 ülkede toplam 3 bin 604 vaka görülmüş olup, bunun 3 bin 494'ü Almanya'da geriye kalan 110'nun diğer ülkelerde, bunlardan da yalnızca iki tanesi İspanya'da görüldü. Diğer ülkelerde görülen vakaların büyük çoğunluğunda Almanya özellikle Kuzey Almanya ziyareti bulunuyor.

Almanya yetkililerince enfeksiyonun kaynağı olarak gösterilen sebze filizleri, EHEC enfeksiyonu için bir ''kaynak'' değil ''aracı'' olarak gösteriliyor. Önemli olanın, bakterinin bu filizlere nereden (su, gübre, eller) bulaştığının bulunması olduğu vurgulanıyor.

-''ANTİBİYOTİK VE İSHAL KESİCİ İLAÇLAR KULLANILMAMALI''-
EHEC'den korunma yolları şöyle:

''-Hastalığa yakalananların, yani karın ağrısı ve kanlı ishali olanların, gecikmeden hastanelerin intaniye kliniklerine başvurması gerekiyor. Kesinlikle kendi kendine tedavi yöntemlerine başvurmamaları, özellikle antibiyotik ve ishal kesici ilaçlar kullanmamaları isteniyor. Bu ilaçlar, hastalığın ağırlaşmasına neden oluyor.

Çiğ et ve ürünleri ile yapılan yiyeceklerden uzak durulması isteniyor. Bakteri 70 derecenin üzerindeki sıcaklıkta tahrip oluyor. Bu nedenle özellikle et ve et ürünleri, özellikle kıymadan hazırlanan köfte türü yiyecekler iyi pişirilmeli ve köfte hamburger ve benzeri yiyecekleri pişirme sırasında en ortadaki kısımda sıcaklık 72 dereceyi geçmeli. Bu nedenle de fast food türü beslenme yerlerinde çalışan personelin, el temizliği ve et ürünlerini iyi pişirmesi önem taşıyor.

-Tuvalet sonrası her tür gıdaya hazırlamadan önce bir kez daha ellerin mutlaka ve dikkatlice yıkanması gerekiyor.

-Çiğ süt tüketilmemesi ve sokak satıcılarından alınan sütlerin iyice kaynatılmadan kullanılmaması önem taşıyor.

-Kaynağı belli olmayan kirli sular ile sulanan veya gübre olarak ham hayvan veya insan dışkısı kullanılan sebze meyvelerin tüketilmemeleri isteniyor. Çiğ tüketilen her türlü sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gerekiyor. Meyve ve sebzelere sirke eklenmesi yarardan çok zarar taşıyor.

-EHEC'den korunmada DSÖ'nün beş altın kural olarak isimlendirdiği, el temizliği, gıda malzemelerini güvenli kaynaklardan alma ve güvenli su kullanma, gıdaların buzdolabında saklaması, iyi pişirme, pişmiş ve çiğ yiyeceklerin birbiri ile temas etmemesi gerekiyor.
haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ve EHEC sona erdi!

Almanya ulusal afet kontrol merkezi Robert Koch Enstitüsü, ülkedeki ölümcül E. coli (EHEC) salgınının sona erdiğini bildirdi...


Robert Koch Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, son 3 haftadır kimsenin hastalığa yakalanmadığı belirtildi. E. colinin kuluçka döneminin üç hafta olduğu kaydediliyor.

E. coliden şimdiye kadar biri İsveç, biri ABD'de, 50'si de Almanya'da olmak üzere 52 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

Hastalığa Almanya'da 4321 kişinin yakalandığı, diğer 15 ülkede ise 140'tan fazla vakanın tespit edildiği belirtiliyor.

AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst