- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Engelli bir arkadaşının müzik eğitimi alma hayalinden etkilenen eczacı, engellilerle koro kurmak için 50 yaşında konservatuvar öğrencisi oldu. Oluşturduğu koroya daha fazla zaman ayırmak düşüncesiyle eczanesini kapatan Bostanoğlu, "Hayatımı onlara adadım" dediği bedensel ve zihinsel engelliler için bir de sanat evi açtı.
Antalya'da yaşayan eczacı Hülya Bostanoğlu, 12 yıl önce engelli bir arkadaşının müzik eğitimi almak için konservatuvar sınavlarına girdiğini, kazanmasına rağmen kendisine eğitim hakkı verilmediğini anlatmasından etkilendi. Engellilerin müzik hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışmalara başlayan Bostanoğlu, 50 yaşında Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarının Türk Sanat Müziği Bölümünü kazandı.
Konservatuvara devam ederken sanat eğitimine daha fazla zaman ayırabilmek için 25 yıllık eczanesini kapatan Bostanoğlu, 5 yıllık eğitimini tamamladıktan sonra engelliler için koro kurmak üzere çalışmalara başladı.
Kendi deyimiyle "Zordaki hayatlara adanan yaşam yolculuğunu" Aa muhabirine anlatan 61 yaşındaki Bostanoğlu, korosuna engelli bireylerin katılımını sağlamak için adeta "kapı kapı dolaştığını" söyledi.
Çalışmalarının sonuç verdiğini, bedensel ve zihinsel engelli 20 kişinin katılımıyla koroyu kurmayı başardığını kaydeden Bostanoğlu, gruba Antalya Engelliler Korosu adını verdiklerini ifade etti.
Koronun bir süre bir hemşehri derneğinin lokalinde çalıştığını söyleyen Bostanoğlu, topluluğu kendisinin yönettiğini bildirdi.
Bostanoğlu, korolarının pek çok kere konser verdiğini söyledi.
Engellilerin kapalı kapılar ardından toplum içine çıkmalarında sanatın önemli rolü olduğunu kaydeden Bostanoğlu, şöyle konuştu:
"Önce sevginizi anlaşılır ve doğru yollarla aktaracaksınız ve onları kapalı olduğu ortamdan çıkaracaksınız. Bu arkadaşlarımız ne yazık ki çoğu zaman istismara uğramışlar. O kadar ihmal edilmişler ki onlara emek vermek yerine istismar etmeyi tercih etmişler. Biz şimdi çok güzel bir yerde buluştuk. Güven problemimiz hiç olmadı. Bir anda kendimi onların aile hayatlarının içinde buldum. Nerede mutlu oldular, nerede sıkıntı duydular bunları çok yakından gördüm ve hissettim."
Önce Koro, Sonra Sanat Evi
Koroda engelli bireylerin ellerini çok iyi kullandıklarını görerek el sanatlarına yönelik çalışma başlatmaya karar verdiğini ifade eden Bostanoğlu, daha sonra da Antalya Engelliler Sanat Evi'ni açtığını kaydetti.
Koroya katılan 20 engelli bireyin sanat evine de geldiğini belirten Bostanoğlu, burada takı, boyama, seramik, resim çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Engellilere 8 gönüllü eğiticinin yardımcı olduğunu belirten Bostanoğlu,
"Uzun ve yorucu bir yolculuk sonunda gördüm ki başarı engel dinlemiyor. Bu yolculuğa tek başıma çıktım ama şimdi görüyorum ki gönüllü öğretmen arkadaşlarım da benimle birlikteler" dedi.
Engellilerin sanat evinde ürettiği eserlerin satışı ve sergilenmesi için yerel yönetimlerden destek isteyen Bostanoğlu, "engelliler sanat sokağı" kurulmasını önerdi.
Bostanoğlu, "İnanıyorum ki engellilerin ortaya koyduğu eserlerin sergilenmesi onların özgüvenini daha çok ortaya koyacaktır. Bu onların en doğal hakkı ama yaşamadıkları bir duygu" diye konuştu.
Antalya'da yaşayan eczacı Hülya Bostanoğlu, 12 yıl önce engelli bir arkadaşının müzik eğitimi almak için konservatuvar sınavlarına girdiğini, kazanmasına rağmen kendisine eğitim hakkı verilmediğini anlatmasından etkilendi. Engellilerin müzik hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışmalara başlayan Bostanoğlu, 50 yaşında Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarının Türk Sanat Müziği Bölümünü kazandı.
Konservatuvara devam ederken sanat eğitimine daha fazla zaman ayırabilmek için 25 yıllık eczanesini kapatan Bostanoğlu, 5 yıllık eğitimini tamamladıktan sonra engelliler için koro kurmak üzere çalışmalara başladı.
Kendi deyimiyle "Zordaki hayatlara adanan yaşam yolculuğunu" Aa muhabirine anlatan 61 yaşındaki Bostanoğlu, korosuna engelli bireylerin katılımını sağlamak için adeta "kapı kapı dolaştığını" söyledi.
Çalışmalarının sonuç verdiğini, bedensel ve zihinsel engelli 20 kişinin katılımıyla koroyu kurmayı başardığını kaydeden Bostanoğlu, gruba Antalya Engelliler Korosu adını verdiklerini ifade etti.
Koronun bir süre bir hemşehri derneğinin lokalinde çalıştığını söyleyen Bostanoğlu, topluluğu kendisinin yönettiğini bildirdi.
Bostanoğlu, korolarının pek çok kere konser verdiğini söyledi.
Engellilerin kapalı kapılar ardından toplum içine çıkmalarında sanatın önemli rolü olduğunu kaydeden Bostanoğlu, şöyle konuştu:
"Önce sevginizi anlaşılır ve doğru yollarla aktaracaksınız ve onları kapalı olduğu ortamdan çıkaracaksınız. Bu arkadaşlarımız ne yazık ki çoğu zaman istismara uğramışlar. O kadar ihmal edilmişler ki onlara emek vermek yerine istismar etmeyi tercih etmişler. Biz şimdi çok güzel bir yerde buluştuk. Güven problemimiz hiç olmadı. Bir anda kendimi onların aile hayatlarının içinde buldum. Nerede mutlu oldular, nerede sıkıntı duydular bunları çok yakından gördüm ve hissettim."
Önce Koro, Sonra Sanat Evi
Koroda engelli bireylerin ellerini çok iyi kullandıklarını görerek el sanatlarına yönelik çalışma başlatmaya karar verdiğini ifade eden Bostanoğlu, daha sonra da Antalya Engelliler Sanat Evi'ni açtığını kaydetti.
Koroya katılan 20 engelli bireyin sanat evine de geldiğini belirten Bostanoğlu, burada takı, boyama, seramik, resim çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Engellilere 8 gönüllü eğiticinin yardımcı olduğunu belirten Bostanoğlu,
"Uzun ve yorucu bir yolculuk sonunda gördüm ki başarı engel dinlemiyor. Bu yolculuğa tek başıma çıktım ama şimdi görüyorum ki gönüllü öğretmen arkadaşlarım da benimle birlikteler" dedi.
Engellilerin sanat evinde ürettiği eserlerin satışı ve sergilenmesi için yerel yönetimlerden destek isteyen Bostanoğlu, "engelliler sanat sokağı" kurulmasını önerdi.
Bostanoğlu, "İnanıyorum ki engellilerin ortaya koyduğu eserlerin sergilenmesi onların özgüvenini daha çok ortaya koyacaktır. Bu onların en doğal hakkı ama yaşamadıkları bir duygu" diye konuştu.
