- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Günlük yaşamlarında karşılaştıkları bir çok güçlük engelli bireylerin zamanla toplumsal hayatın dışına itilmesine neden oluyor. Onları sosyal hayatın içine katmada en işlevsel yere sahip olan eğitim alanında ise önemli eksikler göze çarpıyor.
Eğitmen sayısında eksiklik, yeterli donanımdan yoksun öğretmenler, materyali bulunmayan sınıflar, çoğu zaman sözlü, hatta zaman zaman fiziksel şiddet... Bunlar engelli öğrencilerin her gün karşılaştıkları problemlerden sadece birkaçı.
Öte yandan engelli bireylerinin yüzde 41'inin okuryazar dahi olmadığı, gençlerinin üçte ikisinin orta öğretimi bitiremeden okullarından ayrılmak zorunda kaldığı Türkiye'de veliler yarınlardan endişeli.
1) Bugün 80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun içinde yaklaşık 9 milyon vatandaşımız engelli
Türkiye 2005 yılında yürürlüğe koyduğu Engelliler Hakkında Kanun ve 2006 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'yle, engelli öğrencilerin hiçbir gerekçeyle eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağını, diğer yaşıtları ile eşit haklarla yaşam boyu eğitim olanağından yararlanabileceğini kabul etti.
Ancak uygulama sahasında yaşananlar önümüze farklı bir tablo koymakta.
Bugün 80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun içinde yaklaşık 9 milyon vatandaşımız engelli.
Bu engelli vatandaşlarımızın eğitim durumlarına ilişkin verilere baktığımız zaman karşımıza çıkan tablonun hiç de iç açıcı olmadığını görüyoruz.
TÜİK'in yaptığı araştırmaya göre engelli vatandaşlarımızın % 41,6’sı okuryazar değil.
%18,2’si okuryazar ancak bir okul bitirmemiş.
% 22,3’ü ilkokul, % 10,3’ü ortaokul mezunu.
Ve yalnızca % 7,7’si lise veya daha üstü okullardan mezun durumda...
2) Kaynaştırma yoluyla yapılan eğitimde yaşanan problemler
Yaklaşık olarak 260 bin engelli öğrencinin bulunduğu ülkemizde, 2014-15 itibarıyla bu öğrencilerin % 70,6’sı kaynaştırma yoluyla, % 12,5’i özel eğitim sınıflarında, % 16,9’u da özel eğitim okullarında ders görmekte.
Eğitim bilimciler ve psikologların doğru yöntem olarak kabul ettikleri "kaynaştırma yoluyla yapılan eğitim" Türkiye'de her ne kadar öncelikli yaklaşım olarak kabul edilse de uygulamada önemli eksiklikler göze çarpıyor.
Eğitmen sayısında eksiklik, yeterli donanımdan yoksun öğretmenler, materyali bulunmayan sınıflar, çoğu zaman sözlü, hatta zaman zaman fiziksel şiddet... Bunlar engelli öğrencilerin her gün karşılaştıkları problemlerden sadece birkaçı.
Öte yandan engelli bireylerinin yüzde 41'inin okuryazar dahi olmadığı, gençlerinin üçte ikisinin orta öğretimi bitiremeden okullarından ayrılmak zorunda kaldığı Türkiye'de veliler yarınlardan endişeli.
1) Bugün 80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun içinde yaklaşık 9 milyon vatandaşımız engelli
Türkiye 2005 yılında yürürlüğe koyduğu Engelliler Hakkında Kanun ve 2006 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'yle, engelli öğrencilerin hiçbir gerekçeyle eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağını, diğer yaşıtları ile eşit haklarla yaşam boyu eğitim olanağından yararlanabileceğini kabul etti.
Ancak uygulama sahasında yaşananlar önümüze farklı bir tablo koymakta.
Bugün 80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun içinde yaklaşık 9 milyon vatandaşımız engelli.
Bu engelli vatandaşlarımızın eğitim durumlarına ilişkin verilere baktığımız zaman karşımıza çıkan tablonun hiç de iç açıcı olmadığını görüyoruz.
TÜİK'in yaptığı araştırmaya göre engelli vatandaşlarımızın % 41,6’sı okuryazar değil.
%18,2’si okuryazar ancak bir okul bitirmemiş.
% 22,3’ü ilkokul, % 10,3’ü ortaokul mezunu.
Ve yalnızca % 7,7’si lise veya daha üstü okullardan mezun durumda...
2) Kaynaştırma yoluyla yapılan eğitimde yaşanan problemler
Yaklaşık olarak 260 bin engelli öğrencinin bulunduğu ülkemizde, 2014-15 itibarıyla bu öğrencilerin % 70,6’sı kaynaştırma yoluyla, % 12,5’i özel eğitim sınıflarında, % 16,9’u da özel eğitim okullarında ders görmekte.
Eğitim bilimciler ve psikologların doğru yöntem olarak kabul ettikleri "kaynaştırma yoluyla yapılan eğitim" Türkiye'de her ne kadar öncelikli yaklaşım olarak kabul edilse de uygulamada önemli eksiklikler göze çarpıyor.